Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/923 E. 2020/97 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/923 Esas
KARAR NO: 2020/97
DAVA : Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi (Tahsil İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/04/2011
BİRLEŞEN DAVA: ——- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —-E.— K., sayılı dosyası
BİRLEŞEN
DAVA TARİHİ : 20/01/2015
BİRLEŞEN DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 29/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi ve birleşen itirazın iptali istemli davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ————lehine verilen———- hitaben—— tarih ve —— nolu —— TL bedelli ve ——Asl. Tic. Mah. ne hitaben —— tarih, —– nolu ——– TL bedelli teminat mektupları bedellerinin bankaya depo edilmesi için ——- Noterliği —— tarih, ———- y. nolu ihtarnamesi kat edildiği ve borçlar hakkında yasal takip başlatıldığını, ancak davalıların teminat mektup bedellerini depo etmediklerini, her —- teminat mektubununda mer’i olduğunu belirterek ——— tarihli muacceliyet ihtarnamesi ile talep edilmesine rağmen depo edilmediğini, genel kredi sözleşmesinin 7/c maddesi ve borca mesnet sözleşmenin 17/c – sözleşmenin 17/e maddesi uyarınca davacının depo davası açma hakkı bulunduğu Yargıtayın kökleşmiş içtihatları gereği olduğunu belirterek davalı ——— lehine verilen ——- tarih —– nolu ——– TL bedelli ———- muhatap ve —— tarih ——— nolu —— TL bedelli ——- Asl. Tic. Mah. ne muhatap toplam —– adet teminat mektuplarının bedelinin davacı bankada açılacak faiz getirm-eyen bir hesaba depo edilmesine, Dava tarihi itibarı ile davacı bankanın, ödenmemiş ———- TL devre komisyonu faiz ve ferileri tutarın alacağı bulunduğuna, işbu tutarın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ——— vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından imzalanan kefalet sözleşmesinin sona erdiğini, bankaya kefalet sözleşmesini sona erdirmek istediğini bildirdiğini ve ————– isimli Müdür Yardımcıları kefalet için teminat olarak verilen ipotekli dairenin şirkete devri halinde kefalet sözleşmesini iptal edeceklerini beyan ettiğini, bu beyana istinaden müvekkili üzerine kayıtlı tapunun ——- tarihinde şirkete devredildiğini, alacaklı banka şirkete verilen ipotekli gayrimenkulun satışından —— TL ——-. İcra Müdürlüğü’nün ———– sayılı dosyasında tahsilat gerçekleştirdiğini, ————- bulunan gayrimenkulün satışından —— TL, ——— İcra Müdürlüğü’nün ———-sayılı dosyasında tahsilat gerçekleştirdiğini, müşteri senet ve çek tahsilatlarından —— TL, ——— İcra Müdürlüğü’nün ——– sayılı dosyasında tahsilat gerçekleştirildiğini, bilinen tahsilatların bunlar olduğunu, bunun dışında başka alacak tahsilatları varsa banka kayıtlarında incelenmesi gerektiğini, ipotek bankanın kefalet sözleşmesine teminat olarak talep edildiğinden gayri menkul üzerinde tesis edildiğini ve bilahare kefaleti sona erdirmek için müvekkili tarafından işlem yapıldığını, müvekkilinin bankaya herhangi bir şahsi borcunun bulunmadığını belirterek, aleyhe açılan davanın reddine, masraf ve ücreti vekaletin davacı uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davacı banka tarafından, asıl borçlu ve müteselsil kefillere karşı açılmış depo talepli ve birleşen davada da kefile karşı yapılan takibe itirazın itali taleplidir.
Asıl davada, davacı banka ile asıl borçlu olan davalı ———- ve ——– tarihli kredi sözleşmesi imzalanmış, diğer gerçek kişi davalılar da müteselsil kefil olarak sözleşmeye taraf olmuşlardır.
Davacı banka tarafından——- tarihinde hesap kat edilmiştir.
Eldeki davanın konusu hesap kat edildikten sonra, davacı bankanın borçluya verdiği iki adet banka teminat mektubuna ilişkin depo talebidir.
Davacı bankanın borçlunun talebi üzerine, muhtapabı ————-olan ——- tarihli —— nolu ——- TL bedelli banka teminat mektubu ile muhatabı ——- Asliye Ticaret Mahkemesi olan ———tarihli ——— nolu ———- TL bedelli banka teminat mektubunu düzenleyerek verdiği sabittir.
Davacı banka, işte bu banka teminat mektuplarından doğan riski ile öoenmemiş ———-TL komsiyon tutarının tahsilini talep etmektedir.
Dava tarihinin ——– olduğu, davanın ——-ATM.nin ——– E sırasına kaydedilmiş, ——— mahkemelerinin kapatılması üzerine dosya——– ATM.nin —— E sırasına kaydedilmiş, yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporu benimsenerek ——- ATM.nin——– K sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş; bu karar davalılardan kefil——- tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay ——- HD.nin —— E, —— K sayılı, ———- tarihli kararıyla, kefiletin sorumluluğunun sona erdiği savunulduğuna göre kefaletin limiti ve temerrütü ile ilgili savunma üzerinde durulması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma üzerine dosya, ———- ATM.nin de kapatılması ile mahkememizin yukarıda yazılı esas sırasına kaydedilmiştir.
Bankacı bilirkişiden bozma ilamında belirtilen hususlar yönünden rapor alınmşıtır. Bilirikşi ——— tarihli raporunda ——— dava tarihi itibariyle ——TL kefalet sınırı ve kendi temerrüdü olan —— TL olmak üzere ——– TL den sorumlulğunun devam etmesi nedeniyle bankanın banka teminat mektubu ve komisyon alacağını kefilden isteyebileceği mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi raporu döndüğünde, ———-ATM.nin ——- E, ——– K sayılı dosyanın eldeki dava dosyası ile birleştirildiği görülmüştür. Birleşen davada banka, kefil ——– karşı müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla ———- TL tutarı kadar icra takibi başlattığı, takibe itiraz üzerine itirazın iptali advası açıldığı görülmüştür.
Birleşen dava dosyası yönünden de bankacı bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılması gerekitği anlaşılarak bir bankacı. Bir hukukçu bilirkiden rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişiler, ———- tarihli raporunda, kati ve süresiz banka teminat mektupları nedeniyle bankanın depo talebinde haklı olduğunu; ———— tarihli ek raporda da birleşen dava yönünden borçlu ——itirazın iptali advasına konu icra dosyasına veridği borç taahhüt anlaşmasına göre toplamda —— TL borcu kabul ve ikrar ettiği, aylık taksitlerle ödeyeceğini belirttiğini, ayrıca banka teminat mektuplarına ilişkin kök rapordaki görülerini koruduklarını mütalaa etmişlerdir.
Davalı taraf ——– tarihli protokllen birleşen itirazın iptali davasına konu ——— icra müd. ——– E sayılı icra dosyasında ödeme emrine itirazdan feragat ettiklerini, protokolle borcu ödemeye başladıklarını, bu nedenle de, asıl davanın reddine, birleşen davanın da konusuz kalması nedeniyle reddİne karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava itirazın iptali olup, itirazdan feragat edilmekle itirazın iptali davasının konusunun kalmadığı çok açıktır.
Kalan uyuşmazlık asıl davada, kefil —-’in, banka teminat mektupları borcunun kefalet limiti sınrları içinde kalıp kalmadığı; davalının icra dosyasına sundğu protokolle artık banka teminat mektubuphlarına ilikin bir borcunun kalıp kalmadığıdır. Bu bakımdan dosyadaki raporlarda ——– tarihli celesede belirtildiği gibi kefalet limiti miktarları yönünden çelişki olmakla, yeni bir bankacı bilirkişiden rapor alınmak zorunda kalınmıştır. Bilirkişi ahmet özel, —— tarihli raporunda, önceki tüm raporlar gibi, davacı bankanın banka teminat mektuplarının bedelini ve komisyon alacağını talep edebileceği, yapılan protokolde banka teminat mektuplarına ilişkin bir maddenin olmadığı belirtilmiştir.Ne var ki davalı tarafın kefalet limitine ilişkin savunmalarının üzerinde durulması şarttır. Bilirkişi, ——– tarihli ek raporunda, protokolde bir hüküm olmadığını ancak kefilin kefalet limitinin ——- TL ile sınırlı olduğunu ve birleşen davada bankayla yapılan protokol kapsamında kefalet limitinin dolduğunu mütalaa etmiştir.
Gerçekten de asıl davanın —— yılında açıldığı, ——- icra müd.——— E sayılı dosyasında icra takibinin ——yılında başlatıldığı, itirazın iptali davasının —– yılında açıldığı, ancak kefilin —- yılında protokol ile kefalet limitinin üstünde kesinleşen takip tutarını ödemeyi kabul ettiği, kefilin tüm kefalet limitini ödemeyi kabul etmesi ile birlikte artık banka teminat mektupları yönünden de kefaletten doğan bir borcunun kalmadığı anlaşılmış, hem asıl davanın hem birleşen davanın konusuz kaldığına karar vermek gerekmiştir.
Hem asıl davada hem birleşen davada davacı, dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı olduğundan, davalara davalı sebebiyet verdiğinden yargılama giderleri davalı üzerinde bırakılmıştır. Yine AAÜT’ne göre ön inceleme yapıldıktan sonra dava (davalının icra dosyasında tüm kefalet limitini dolduracak miktarda protokol yaparak borcu taksitler halinde ödemeyi kabul ettiği için) konusuz kaldığından dava tarihinde dava açmakta haklı olan davalı banka yararına birleşen davada nisbi vekalet ücreti vermek gerekmiştir. Protokolde davacı bankanın eldeki itirazın iptali davasında vekalet ücreti istemeyeceğine dair bir beyanı da bulunmamaktadır.
Açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Asıl davada ve Birleşen —— ATM.nin —— E, ——– K sayılı itirazın iptali davasının konusunun kalmadığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına;
A)ASIL DAVA YÖNÜNDEN
1-Alınması gerekli 54,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
2-Davacı tarafından sarfedilen toplam 4.543,70TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
4-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.400,00TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B)BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
1-Alınması gerekli 54,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 32.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı ——- vekilinin yüzüne karşı davalı ——- vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 29/01/2020