Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/870 E. 2018/744 K. 02.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/870 Esas
KARAR NO : 2018/744
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 02/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. tarihinde mersin istikametinden . istikametine …. üzerinden dava dışı olan …. sevk ve idaresindeki davalı şirket nezdindeki sigortalı ….. plaka sayılı araçla, aynı bulvar üzerinden ters yönden gelen davacı müvekkil …’nun sevk ve iaderesindeki …. plaka sayılı motosikletin kavşakta çarpışması sonucu meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını,…. devlet Hastanesinin … tarihli özürlü Sağlık Kurulu Raporunda müvekkilin %19 oranında sürekli özürlü olduğu tesip edildiği, beyanla kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte 3.000,00 TL maddi tazminat talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Motorlu araç kazalarında doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve kaza gününden başlayarak yıl içinde zaman aşımına uğradığını, dava konusu kazanın 27/04/2012 tarihinde meydana geldiğini bu tarih itibari ile davacı tarafından zarar bilindiğini, davacının tazminat talebinin zaman aşımına uğradığını, dava konusu kazanın meydana gelişinde davacı sürücü kusurlu olduğunu müvekkil şirket sigortalısının kusuru bulunmadığını, beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Dava, hukuki niteliği itibariyle, trafik kazasından kaynaklı sigorta poliçesine davalı tazminat davasıdır.
Dosya incelendiğinde davacı vekili 02/10/2018 tarihli celsede imzalı beyanında; davalı … şirketi ile sulh olduklarını kendilerine ödeme yapıldığını, davadan feragat ettiklerini ve yargılama gideri ile vekalet ücreti taleplerinin olmadıklarını beyan etmiştir.
Davalı vekili de, 02/10/2018 tarihli feragate ilişkin beyan dilekçesi ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini, masraf ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
Vekaletnamenin kontrolünde davacı vekilinin davadan feragate yetkili olduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı yasanınn 309 maddesinde “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” düzenlemesi bulunmaktadır.
HMK nun 307, 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla, davacı yanın feragati nedeniyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90-TL harçtan peşin alınan 123,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 87,30-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca talep edilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
4- Taraflarca yatırılan ancak kullanılmayan gider avansı olduğu takdirde talep halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
5- Masrafın taraflar üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/10/2018