Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/781 E. 2021/1205 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/781 Esas
KARAR NO : 2021/1205 Karar

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ————— şirket aracında yapılan hırsızlık ile araçta bulunan çek’in çalındığını, çalınan üç adet çekin bankadan tahsilini —– dosya ile çeklerin iptali için dava açıldığını, iş bu davada, çalınan çeklerden—– tarafından —- —– ibraz edildiği bilgisine ulaşıldığını, bu itibarla hukuka aykırı bir kazanca sebebiyet verilmemesi açısından istirdat davası açılmasının gerektiğini, belirtilen sebeplerle davanın kabulüne ile çekin istirdatına karar verilmesini, yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı Vekili —— Dilekçesinde Özetle: Çalınan çekler —– sayılı davasına——-. tarafından ibraz edildiğini beyan ettiğini, Mahkeme bu şirkete karşı istirdat davası açmak için mehil vermiş ve huzurdaki iş bu dava açılmıştır. Dava açıldıktan sonra——- elinde bulundurmadığı için —– hakkındaki davamızdan vazgeçtiklerini, davanın çeki elinde bulunduran—— tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle çekin istirdına ilişkin bulunmaktadır.
Davacı tarafça dava öncelikle——— sayılı dosyasından ——— aleyhine dava açılması için süre verildiği, bu sebeple de bu şirket hakkında dava açıldığı, ancak dava konusu çekin——- tarafından icraya konduğu belirtilerek davalı şirket hakkında açtıkları davalarından vazgeçtiklerini davaya ——– yönünden devam edilmesini talep etmiş ilerleyen duruşmalarda da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
——–dosyasının incelenmesinde mahkemece çekin ibraz bilgilerinin sorulması üzerine—– —– nolu hesaba teminat amaçlı olarak verildiğinin belirtildiği görülmüştür. —- davacı şirkete——istirdat davası açması için iki haftalık kesin süre verilerek davacının yanlış yönlendirildiği görülmektedir. Dava konusu itibariyle rıza dışında elden çıkan çekin istirdadına ilişkin bulunduğundan davacı tarafın —- erişmek istediği amacı bakımından davanın çeki elinde bulunduran— karşı açması gerekli bulunmaktadır. Belirtilen sebeplerle Mahkemenin —— tarihli ara kararı ile; Davacı şirket yetkilisinin davaya —— yönünden devam edilmesi yönündeki talebinin dosya kapsamında bulunan, yukarıda anılan dosyada bankanın cevabi yazısı, ———– yazılı beyanı ve icra takip dosyası dikkate alınarak davanın açılması aşamasında davacı tarafça, dava konusu —– elinde bulunduğu bilinemeyeceğinden davacı şirket yetkilisinin talebinin HMK 124/4 uyarınca kabulüne, Mahkememizce verilen —- tarihli ara karardan dönülmesine,—– davalı olarak kabulüne, davalı ——— davalı konumundan çıkartılmasına karar verilmiştir.
Dosya bankacı bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda; Dava konusu —— ———– Esas sayılı ( Dava sürecinde kapanan mahkeme nedeniyle dosya——– ödeme yasağı kararı —— tarafından işlem yapılmadığı, dosyaya sunulan—— edildiği, davacı —— konusu edilecek çek bulunmadığı, dava dosyasına sunulan herhangi bir ödeme, masraf dekontu olmadığı—– yapılmadığı, şeklinde raporunu sunmuştur.
—–soruşturma dosyası getirtilmiş olup dosyanın incelenmesinde; dosyanın ——– kadar şüphelilerin aranmasına karar verildiği bu hususta ——– yazı yazıldığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dosya kapsamında uyuşmazlık konusu davacı şirketin elinden rızası dışında———- tutarlı çekin istirdadına ilişkidir.
Çek, Türk Ticaret Kanununun 780 ila 823 maddeleri ile 5941 sayılı Çek Kanunu ve bu Kanun uyarınca çıkarılan tebliğlerle düzenlenen bir kıymetli evraktır. Türk Ticaret Kanununun 818. maddesinin yaptığı atıflar çerçevesinde poliçeye ilişkin hükümlerin çek hakkında da uygulanması kabul edilmiştir. Çek bir kıymetli evraktır. Her kıymetli evrak gibi çek te bir hak içerir ve bu hak çeklerde bir alacak hakkıdır. Çeke bağlanmış olan alacak hakkının istenebilmesi için çekin ibrazı şarttır. Başka bir kişiye devri de ancak çekin devri yoluyla sağlanabilir. Çek, Kambiyo senetlerinden olup tek başına bir alt ilişkiye bağlı olmaksızın hak ve borç doğuran belgelerdendir.
TTK’nın 790. maddesi uyarınca; Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse —– olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Aynı Kanunun 792. maddesi uyarınca; Çek, her hangi bir suretle hamilinin elinden çıkmış bulunursa ister hamile yazılı, ister ciro suretiyle devredilebilen bir çek sözkonusu olsun, hamil hakkını 790 nci maddeye göre ispat ettiği takdirde, çek eline geçmiş bulunan —– ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlü bulunmaktadır. Anılan düzenleme ile çekin hamilin elinden herhangi bir surette çıkması hâlinde çeki elinde bulunduran hamile, ancak çeki kötü niyetle iktisap etmesi ya da iktisapta ağır kusuru bulunması hâllerinde geri verme mükellefiyeti getirilmiştir. Bu haller dışında çeki elinde bulunduran ———- olmadığı gibi çeki elinde bulundurmasından kaynaklanan yasal haklarını kullanma olanağına da sahiptir. Çek, üzerinde şekil bakımından tamam ve görünüşe göre sahibini bağlayan bir imzanın bulunması yeterlidir.
Somut olayda dava konusu çekin lehtarının davacı şirket olduğu, çek üzerinden—– cirolarının bulunduğu en son olarak çekin davalı bankaya verildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı tarafça takip edilmemesi sebebiyle açılmamış sayılmasına karar verilen ——- çek arkasındaki ciranta imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmadığı tespit edilmiş ise de dava konusu çekteki —– görünüşüne göre muntazam olup davalı —– üzerindeki imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığını bilebilmesi mümkün bulunmamaktadır. Davalı taraf iyiniyetli hamil konumunda bulunmakta olup davacı taraf davalının çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğunu ispat edebilmiş değildir. Davacı taraf bu hususta çeklerin çalındığına dair ihbar evraklarına dayanmış ise de —— eden dosyada aşama kaydedilmediği, dosyanın ——- intikal ettirildiği ve zamanaşımı süresinin dolacağı 02.11.2021 tarihine kadar şüphelilerin aranması—- müzekkere yazıldığı görülmektedir.
Belirtilen sebeple davacı tarafça davalının dava konusu çeki iktisapta kötüniyetle hareket ettiği veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu bulunduğu ispatlanamadığından açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan 232,65-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 173,35TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı ..—– göre hesaplanan —— vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde gider avansının ait olduğu tarafa iadesine,
7-Davalı konumundan çıkartılan —– yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına
Dair, Davacı şirket yetkilisinin yüzüne, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı