Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/634 E. 2018/134 K. 20.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/634
KARAR NO : 2018/134
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2013
KARAR TARİHİ : 20/02/2018
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davaya konu alacağın dava dışı …………şirketi tarafından müvekkili şirkete 12.08.2013 tarihinde temlik edildiğini, Huzurdaki davaya konu İstanbul 21. İcra Müdürlüğü’nün……….. E. Sayılı ilamsız İcra takibinin konusu davalı borçlu şirket tarafından temlik veren şirket olan …… Şirketinin borçlu şirkete göndermiş olduğu 20.590 Kg. ağırlığındaki (………….) ürünü olduğunu, davacı şirketin söz konusu ticari fatura alacağını temlik aldığı şirket olan dava dışı ……r şirketinin…… firmalarından bir tanesi olduğunu, firmanın Temlik veren şirket ile …….Yapı Elemanları Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında açılmış ticari alış veriş başladığını ve bir süre de bu ticaretin devam ettiğini belirterek temlik veren şirketin aralarındaki yıllardan beri devam eden ticaretin etkisi ile davalı borçlu şirkete güvenerek dava konusu ticari faturayı davalı şirkete kestiğini, söz konusu fatura bedellerinin ödenmemiş olması nedeniyle İst. Anadolu 21. İcra Md. de başlatılan takibe davalının haksız ve kötüniyetli olarak itiraz etmesi nedeniyle itirazın iptali ve takibin devamına, borçlunun %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı taraftan son dönemlerde alınan malların ayıplı olması nedeniyle müvekkili şirketin …………. piyasasındaki saygın ve prestijli konumunu yitirdiğini, sıradan bir firma haline geldiğini, bu hususun davacı tarafa şifai ve yazılı olarak defaten bildirildiğini, buna rağmen ayıplı mal gönderilmeye devam edildiğini, ayıplı mallar sebebi ile 3. firmalarla aralarında davaların devam ettiğini, müvekkilinin bu nedenle başka firmalarla çalışmaya başladığını, ayıplı mallara ilişkin hususun davacı tarafa ısrarla bildirilmesine rağmen hiçbir sonuç alınamadığını, davacı tarafa hiçbir borçları bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, davacının dava dışı şirketten temlik aldığı alacak nedeniyle davalı hakkında başlattığı ilamsız takibe itiraz üzerine İİK 67 md. uyarınca açılmış itirazın iptali ve inkar tazminat isteminden ibarettir. İst. Anadolu 21. İcra Md. ………… E. sayılı takip dosyası getirtilmiş, davacının, davalı hakkında (dava dışı ………… isimli firma hakkında kesmiş olduğu fatura ve CMR (Uluslararası hamule senedi) ve alacağın dava dışı şirketten 12/08/2013 tarihinde temlik aldığına dair temlik sözleşmesine istinaden 21.579,90 TL asıl alacak (12.310,26 USD karşılığı) ve 5.820,66 TL işlemiş faiz olmak üzere 27.400,56 TL nin tahsili için 16/08/2013 tarihinde ilamsız takibe geçtiği, davalının 20/08/2013 tarihli dilekçe ile (süresinde) takibe, borca ve ferilerine itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın yasal süre içinde açıldığı görülmüştür.
Taraflar delillerini bildirmişler, YMM ve CMR uzmanı atanarak alınan 08/04/2017 günlü bilirkişi heyet raporunda, davacı şirketin ticari defterlerinin kendi lehine delil teşkil ettiği, davacının ticari defter kayıtlarına göre takip ve dava konusu 30/05/2011 düzenleme ve 29/08/2011 ödeme tarihli 12.310,26 USD tutarlı 12/08/2013 tarihli temlik sözleşmesine ait kayda davacı şirketin ticari defterlerinde rastlanılmadığı, dava konusu faturaya ait Bursa Gümrük Müdürlüğü 10/06/2011 tarih 11160100IM020895 nolu gümrük beyannamesinin bedelinin 88.812,55 USD olduğu ve ödemesinin peşin ve …………Bank AŞ……. Şubesi olarak belirtildiği,……Bank….. Şubesinin 09/05/2011 tarihli yazısında davalı şirket tarafından dava dışı……………’e 09/05/2011 tarihinde 80.000 USD ödeme yaptığının belirtildiği, bu belgede 66.401,52 USD olarak kullanıldığı, haricen belge üzerinde elle yazıldığı görülmüştür. Ancak burada 66.401,52 USD bedel hem kullanılan hemde kalan olarak belirtildiği, ………..bankası AŞ …………..Şubesinin 27/05/2011 tarih ……….. nolu dekontunda davalı şirket tarafından dava dış………..’e 27/05/2011 tarihinde 166.000 USD ödeme yaptığı belirtildiği, bu belgede üzerinde de kullanılan bedelin 22.411,03 USD olarak belirtildiği, bu her 2 belgede kullanılan tutarın ise 88.812,55 USD olduğu ithal edilen malın tutarı kadar olduğu görüldüğü, her 2 banka transferin davaya konu aynı mala ilişkin olduğu kabul edilirse buna göre davacının bu ithalatla ilgili alacağının kalmadığı, dolayısı ile takibe konu icra takibi ile ilgili alacağı olamayacağı rapor edilmiştir.
Davacı tarafın itirazı ve Bursa Gümrük Müdürlüğünden getirtilen belgeler üzerine aynı bilirkişi heyetinden alınan 23/06/2014 günlü ek raporda “…………. Şirketi tarafından davalı şirket adına düzenlenen 4.877.415,78 USD bedelindeki gümrük beyannameleri karşılığı olarak davalı şirket tarafından bankadan yapılan ödemelerin toplam tutarının 3.772.072,20 USD olduğu, diğer bir ifade ile (4.877.415,78 -3.772.072,20 =) 1.105.343,58 USD bedelindeki fatura karşılğının ödeme belgelerinin bulunmadığı, bu durumda takip konusu fatura bedelinin tamamının ödenmediğinin anlaşıldığı, davacı şirketin takip tarihi itibarı ile davalı şirketten 12.310,26 USD talep edebileceği, davalının temerrüde düşürülmediği, davacının ancak takip tarihinden itibaren avans faiz oranı üzerinden faiz talep edilebileceği rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin ek raporuna karşı davalı vekilinin 13/01/2016 günlü dilekçe ile itirazı ve Erenköy Gümrük Müdürlüğünden de yurtdışından ithal edilen mallarla ilgili gerçekleşen ithalatla ilgili belgelerin ve ödemenin ne şekilde yapıldığı yönünde sorulması istenmekle, bu konuda gelen belgeler üzerine (daha önce rapor ve ek rapor alınmış gümrük ve CMR uzmanı Metin ……………’ın vefat etmiş olması nedeniyle bu işlerde uzman Mehmet Rüçhan Pekgün ve mali bilirkişi Levent Bilgiç’ten rapor alınmış, bilirkişi heyeti 13/10/2017 günlü raporda,
Davacının derdest davanın dayandığı icra takibine konu ettiği, 12.310,26 USD Tutarındaki temlik alacağını dayandırdığı 30.05.2011 tarih……….. sayılı ihracat faturasına konu 88.812.55 USD bedel alüminyum levha türü malın tamamının, KKDF ödenmeden Bursa Gümrük Müdürlüğü nezdinde “davalı şirket adına tescilli” 10.06.2011 tarih ……. tescil sıralı gümrük giriş beyannamesine kayden, Bedeli “pesin ödenmiş mal” olarak fiilen ithal edildiği: Beyannamenin ekinde, davalının “27.05.2011” tarihi itibariyle (yani IM020895 sıralı beyannamenin tescil ettirildiği tarihten önce) Türkiye Halk Bankası aracılığıyla dava dışı ihracatçıya “peşin ithalat bedeli” olarak transfer ettiği “166.000.-USD/lik” döviz miktarını gösteren banka dekontu ile …..Bankası aracılığıyla aynı ihracatçıya yine peşin ithalat bedeli olarak “09.05.2011” transfer ettiği “80.000.- USD.” tutarındaki banka dekontunun bulunduğu,Halk Bankasının transfer dekontunun 22.411.03 USD/ lik kısmının temlik alacağının dayandırıldığı 30.05.2011 tarih,………. sayılı faturanın 10.06.2011 tarih ve IM020845 tescil sıralı gümrük beyannamesinde kullanıldığı, 166.000,-USD/lik peşin döviz transferinden, “kullanılan miktar düşüldükten sonra” (166.000 – 22-411,03=) 143.588,97 USD. tutarında “kullanılabilir bakiye kaldığı”,HSBS’nin transfer dekontundan ise 13.598,48 USD/ lik kısmının daha önce kullanıldığı, (80.000-13.598,48=) 66.401.52 USD/lik bakiyesinin ise temlik alacağının dayandırıldığı 30.05.2011 tarih,………… sayılı faturanın 10.06.2011 ve IM020845 tescil sıralı gümrük beyannamesinde kullanılmak suretiyle kapatıldığı tespit edildiğinden ve Davacının temlik aldığı ihtilafsız olan 88.812,55 USD bedelli faturaya bağlı alacağına konu mala ait bedelin tamamının, davalı tarafından ithalat aşamasından önce peşin olarak dava dışı ihracatçıya ödendiği ve 30.05.2011 tarih,………… sayılı ve 88.812,55 USD bedelli bu fatura konu malın gümrük formaliteleri de banka yazıları ve transfer dekontları eklenmek (ve dekontlardan 22.411,03+66.401,52= 88.812,55USD. olarak düşüm yapılmak) suretiyle Bursa Gümrük Müdürlüğü nezdinde davalı şirket adına tescilli 10.06.2011 tarih IM020895 sıralı gümrük (giriş) beyannamesine kayden “bedeli peşin ödenmiş” mal olarak ithal edildiği anlaşıldığından, (ek:l olarak sunulan Sf:8’dekİ Y.19. HD. 28.03.2013 Tarih, E:2013/341-K:2013/5453 Sayılı Kararında benimsenen görüşün hukuki yönden arz edilen görüşümüzü destekleyip desteklemediğinin) “münhasıran 88.812,55 USD bedelli ve……….. sayılı bu faturaya bağlı olduğu öne sürülmek suretiyle 12.310,26 USD. üzerinden başlatılan icra takibine vaki itirazın yerinde olduğu” sonucuna ulaşılmıştır denilmiştir.
Davacı taraf alınan bu raporu kabul etmediğini belirterek yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını, davalı tarafta son rapora itirazları kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuş, mahkememizce yeniden bilirkişi incelemesi yönündeki davacı taraf talebi 15. celse 2 nolu bent ara kararı ile (gerekçesi açıklanarak) reddedilerek sözlü yargılamaya geçilmiş ve son celsede davacı, davanın kabulünü, davalı taraf reddini savunmuştur. Mahkememizce kanıtlanamayan ve yerinde görülmeyen davanın reddine karar verilmiştir.
Delillerin taktiri ve davanın reddi gerekçesi : Davacı, dava dışı ………Co. Ltd. den temlik aldığı alacak için davalı hakkında ilamsız takibe geçmiştir. Takibin dayanağı 12/08/2013 tarihli “TEMLİK SÖZLEŞMESİ”nin Konu başlığı altında davacıya temlik edilen alacak………… evrak nolu …….. evrak numaralı ve …… remarks numaralı 30/05/2011 düzenleme ve 29/08/2011 ödeme tarihli 12.310,26 USD tutarındaki alacak hakkındadır.
Dosyaya sunulan gümrük ve ithal, CMR belgeleri üzerinden alınan 08/07/2014 günlü ilk bilirkişi raporunda ticari defterlerini sunan davacının ticari defter kayıtlarında bu alacağın dava dışı şirketten davacı tarafından temlik alındığına ilişkin bir kayıt bulunmadığı gibi, raporun sonuç kısmı 4. bentte “dava konusu faturaya ait Bursa Gümrük Müdürlüğü 10/06/2011 tarih 11160100IM020895 nolu gümrük beyannamesinin bedelinin 88.812,55 USD olduğu ve ödemesinin peşin ve…….Bank AŞ…… Şubesi olarak belirtildiği,”aynı raporun 5. bentte açıklandığı üzere, “…….Bank ……şubesinin 09/05/2011 tarihli yazısında davalı şirket tarafından dava dışı…………….’e 09/05/2011 tarihinde 80.000 USD ödeme yaptığının belirtildiği, bu belgede 66.401,52 USD olarak kullanıldığı, haricen belge üzerinde elle yazıldığı görülmüştür.” denilmektedir. Bu bilirkişi raporunda davacının bu ithalatla ilgili alacağının kalmadığı denilmekle, alacağı davacıya temlik eden dava dışı ……….firmasının davalıdan bir alacağı kalmadığı açıklanmıştır.
Davacı tarafın itirazı üzerine alınan 23/06/2014 günlü ek raporda, dava dışı şirketin davalıdan Bursa Gümrük Müdürlüğü, gümrük beyannameleri ve faturalar karşılığı 1.105.343,58 USD bedelindeki fatura karşılığının ödeme belgelerinin bulunmadığı, bu durumda davacının temlik alan olarak davalıdan alacaklı olduğu rapor edilmişse de, bu rapor Mahkememizce kabule şayan bulunmamıştır. Zira 1. bilirkişi heyeti ek raporunda, dava dışı …………şirketi tarafından ithal edilerek davalı şirket adına düzenlendiği belirtilen 4.877.415,78 USD bedelindeki gümrük beyannameleri (faturaların) tamamının ……………………….evrak nolu olduğu tarihlerinin tamamen farklı olup, temlik sözleşmesindeki evrakın ise 30/05/2011 tarihli………. nolu ithalatla ilgili evrak olduğu anlaşılmıştır.
Şöyle ki; temlik sözleşmesinde temlik edilen alacakla ilgili evrak numarası…………. evrak nolu ……. evrak numaralı ve ……. remarks numaralı 30/05/2011 düzenleme ve 29/08/2011 ödeme tarihli 12.310,26 USD tutarındaki alacak ile ilgili olduğu belirtilmiştir ki gerek 1. bilirkişi heyeti kök raporunda ve gerekse 2. heyet raporunda açıkça belirtildiği üzere bu ithalatın bedeli peşin ödenmiş mal olarak yapıldığı açıkça bellidir. Bu durumda bedeli peşin ödenen bu ithalat ile ilgili temlik eden dava dışı şirketin davalıdan hiçbir alacağı kalmadığı, bedeli peşin ödenmiş mal ile ilgili olmayan bir alacağı temlik etmesi karşısında davalının temlik edene borcu bulunmadığından temlik alana da hiçbir borcu olmadığı ve itirazın haklı ve yerinde olduğu anlaşılmakla, kanıtlanamayan davanın reddine, karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-Kanıtlanamayan ve yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan 330,95 TL harçtan alınması gerekli 35,90 TL harcın mahsubu ile 295,05 TL fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden 2018 yılı AAÜT tarifesi uyarınca davalı yararına taktir olunan 3.288,06 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalının yaptığı yargılama gideri olarak 100,00 TL gider tamamen harcanmış olmakla; davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı hükmün tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/02/2018