Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/463 E. 2021/1000 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/463 Esas
KARAR NO : 2021/1000 Karar
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 16/09/2014
Birleşen,—-Dosyasında;
DAVA :Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:19/02/2013
KARAR TARİHİ: 21/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili—- şahıs firması olan — olduğunu, diğer davacı şirketin hissedarı ve tek yetkili temsilcisi olduğunu, davacılar ile davalılar arasında alışverişten kaynaklı bir ticari ilişki bulunmadığını, Müvekkillerinin davalı namına —-muhtelif ödeme tarihli ve miktarlı toplam —-çekleri verdiğini, söz konusu çekler sebebiyle gerçekleşmiş bir hizmet, alım satım, tarafların arasında gerçekleşmiş bir ticari ilişki bulunmadığını, çeklerin bedelsiz olarak davalının yedinde kaldığını, davalının üzerine düşen düşen edim borcunu yerine getirmediği halde bedelsiz kalan çekleri iadeye yanaşmadığını, —– çeklerin bedellerinin davalı tarafından kendilerinin bankalarına yatırılmak suretiyle çeklerin karşılıklarının ödenmesi şeklinde müvekkillerine güven telkin edildiğini ileri sürerek ve netice-i talep kısmında çek bilgileri verilerek, davalının elinde kalan müvekkillerinden —-ödeme tarihleri geçmiş, karşılıksız bulunduklarına ilişkin banka işlemi yapılmış, ancak icra takibine konu olmamış yedi adet çek hakkında borçlu olmadığının tespitine, —- ait ödeme tarihleri geçmiş karşılıksız bulunduklarına ilişkin banka işlemi yapılmış ancak icra takibine konu olmamış —- adet çek hakkında borçlu bulunmadığının tespitine, çeklerin icra takibine edilmemesi bakımından tedbir kararı verilmesi ve çeklerin taraflarına teslim edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı — cevap dilekçesinde; Müvekkili şirket yetkilisi ile davacı şirketlerin yetkilisi arasında —- tarihinde centilmenlik anlaşması yapıldığını, —- tarihinde haricen davacı tarafa teslim edildiğini, dava konusu edilen dört adet çekinde bu kapsamda iade edildiğini, davacı tarafın çeklerdeki imzaya itirazının bulunmadığını, davacının çeklerin elinden rızası dışında çıktığını iddia ettiğini, davacının iddialarını yazılı delillerle ispat etmesi gerektiğini, davacının çekleri müvekkili şirkete keşide ettiğini, çeklerin karşılıklarını ödememek için davayı açtığını, soyut iddialara dayanan ve yasal dayanağı olmayan davanın ve tedbir taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili —- tarihli Dilekçesinde; davacılar tarafından keşide edilen çeklerin —– arasındaki ticari ilişkiye ilişkin olarak mal karşılığı ödeme yerine verildiğini, —kendileri hakkında da icra takibi başlattığını, tarafların iki ayrı tüzel kişilik olduğunu,—- bağlantılarının olmadığını, davacıların çekler üzerindeki imzaya itirazlarının bulunmadığını belirtmek suretiyle davanın ve tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili birleşen dava dilekçesinde; Davalı —– dava açıldığını, davalı şirkete verilen çeklerin bir kısmının diğer davalı —– eline geçtiğini, taraflar arası verilmiş çeklerin bir çoğu gibi dava konu ettikleri —– dosyalarında bedelsiz olduğu bilindiği halde kötü niyetli olarak davalı ——Tarafından takibe konulduğunu, davalının davalı şirket ortakları arasında akrabalık ilişkisi bulunması sebebiyle çeklerin bedelsiz olduğunu bilebilecek durumda olduğunu, —- davaya konu eklerden bir çoğunun bedelsiz kalmaları sebebiyle haricen iade edildiğini, taraflar arasında yapılan centilmenlik anlaşması kati delil niteliğinde olduğunu, dosyanın anılan dava dosyası ile birleştirilmesini, ——– tutarlı çekler bakımından davalılara borçlu bulunmadığının tespitine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava davalısı —- cevap dilekçesinde özetle; —– ilişkin davanın lehtar ve/veya hamile karşı açılabileceğini, davacının davasını ispat yükümlülüğü altında olduğunu, iddiasını kesin delillerle ispat etmesi gerektiğini, davacının çeklerin karşılıksız olduğunu lehtar yönünden ispatı yanında ve müvekkilinin de çekleri durumu bilerek ve davacı zararına hareket ettiğinin ispat edilmesi gerektiğini, dava konusu çeklerin miktarının yüksek olduğunu, söz konusu çeklerin davacı tarafça geri alınmamasının hayatın olağan akışına ve ticari teamüllere aykırı olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli üçüncü kişi konumunda bulunduğunu, çeklerin mal karşılığı ödeme yerine alındığını, bunun ticari kayıtlarla sabit olduğunu, tüzel kişiler arasında akrabalığın söz konusu olmayacağını, —- aradığı iç içe olma durumunun bulunmadığını, davacıların ilk başta bir kısım çekleri ödediğini, fakat sonrasında davalar açtığını, fazlata dair hakları saklı kalmak kaydıyla açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl Dava; Hukuki niteliği itibariyle, dava konusu edilen çeklerin bedelsiz olduğundan bahisle açılan menfi tespit ve çeklerin istirdadına ilişkin bulunmaktadır.
Birleşen Dava; Hukuki niteliği itibariyle, —— çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin bulunmaktadır.
Davacı vekili dava dilekçesinde çok sayıda çek bilgisine yer vermiş ise de bildirmiş olduğu dava değeri ve talep sonucu dikkate alındığında asıl davada; davacı şirket tarafından keşide edilen — çek seri nolu,— miktarlı çek — miktarlı çek— miktarlı çek, —- çek seri nolu —– tarafından keşide edilen —- miktarlı,——– miktarlı çeklere ilişkin olarak menfi tespit ve istirdat davası açtığı anlaşılmaktadır.
—— dosyasının Mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Mahkeme esası adliyelerin birleştirilmesi ve mahkemelerin lüzuma göre kapatılması sebebiyle değişmiştir. —- açılan dava akabinde—— ardından da Mahkememizin yukarıdaki esasını kaydedilmiştir.
Birleşen dosyada davacılar vekili; ——– miktarlı çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davacılar vekili asıl davada —- tarihli Dilekçesi ile; dilekçesinde bildirdiği çekler yönünden de borçlu olmadığının tespiti ve ——- davaya dahili davalı olarak dahil edilmesini talep etmiş ise de mahkemenin —-tarihli ara kararıyla, davacılar vekilinin bu talebi uygun bulunmayarak reddedilmiştir.
Dava ve cevap dilekçelerinden anlaşılabilen ilgili icra dosyaları getirtilmiş, ilgili banka şubelerine müzekkereler yazılmış ve yazı cevapları dosya içersine alınmıştır.
Mahkemece talep üzerine davacı tanıklarının dinlenmesine karar verilmiştir. Davacı tanıkları —- davalı tanıkları —- çağrılarak dinlenmiştir.
Davacı Tanığı — beyanında; “Davacı şirkette —-çalıştım, satış pazarlama görevlisiydim. Davacının davalı —-davacının iş yerinde çalışmaya başlamadan önce ticari ilişkisi olmuş, —- sahibi —- alışverişleri olmuş,— sahibi — sahibi — karşılığında para alıyordu. Ticari ilişkisi benden önce olmuştu. tarihini hatırlamıyorum ben çalıştığım dönemde —- miktar çeki davacıya iade etti ancak iade etmediği çeklerde vardır, davacı davalı —- ürettiği bazı hammadde veya işletmesi ile ilgili malzemeleri satın alıyormuş, bunu ben davacı da işe başladıktan sonra öğrendim,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı Tanığı —– Beyanında; Davacı şirketlerin sahibi — olduğu için eskiden beri tanırım, kendisinin şirketlerinde çalışmadım, davalı şirketlerin adını duydum, sahiplerini bilmem, davacının, davalının ticari ilişkisini bilemem ancak çek alış verişlerini duymuştum, —- davacı şirketin sahibi —- para veriyormuş aralarında çek alış verişi varmış, davacı davalı—– para alıyormuş ve çek veriyormuş para kırma bir yerde tefecilik yapıyormuş, ben davacıya bu konuda —- diye sorduğumda ki benim davacıdan alacağım vardı, zira kendisine digital baskı ve benzeri ürünler satmıştım alacaklıydım paramı istediğimde, davacı —- bey “Paraya sıkışığım, ödeyeceğim, çek karnemi bekliyorum” dedi, ancak çek veremedi, ödemeyi bilahare nakit olarak yaptı, parayı kimden almıştır bilemiyorum, şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı Tanığı — beyanında; “Ben — yılından beri davacı şirketlerin sahibi —- resmen evliyim ve — oturuyorum, eşimin sahibi olduğu —davalı — bazı —- — yılından sonra davalıdan mal alışımız varsa da önemsizdir, paraya ihtiyacımız vardı, eşim — özen boyaya — çek veriyordu ve para alıyordu, —— kırıyordu, —bizden çek aldı ancak para vermedi, ——kaçtı nereye kaçtı bilmiyorum, kendisini bulamadık, daha sonra ortaya çıktı, eşim şikayet edeceğiz deyince, tamam dedi çekleri —- çeki getirdi, huzurdaki davacı vekilinin — bürosunda getirdi teslim etti. —– huzurda bulunan tanık —-huzurda çekleri protokol yaparak çekleri imza karşılığında verdi, diğer çekler — — ortağıdır.—- diğer çekleri ben getireceğim, dava açmayın dedi, bu olay —– yılının—— oldu, ancak diğer çekleri getirmedi, bu defa eşim dava açacağım çekleri getirin dedi ve —- hanımın eşi eşime telefonla getireceğini söylemişti ancak getirmedi, davacı vekili —- süre verdi ancak getireceğiz dediği halde yine getirmedi, dava açtı, şeklinde ifade vermiştir.
Davalı Tanığı —- beyanında; Ben davalı şirketlerde çalışmıyorum, ev hanımıyım, —-sahibi kardeşimdir, kardeşim —– sene kadar önce iflas etti. İflas etmeden önce hastalandı. Borçları ve alacaklarının olduğunu ve ticari hayatının bittiğini öğrendim bende yanında destek olmak için bulundum, ben —-eşimle birlikte ortağıyım. Kardeşimin sahibi olduğu —- çekleri bilmiyorum, ancak sanıyorum davacı şirketlerle ticaret yapmışlar, kardeşim —-birlikte davacı şirketlerin vekili huzurdaki — — birlikte gittik. Aralarında ne gibi konuşma geçti bilemiyorum, ben çekleri ben getireceğim şeklinde bir beyanda bulunmadım.— —-gösterildi. Bu belgede ismim üzerindeki imza bana aittir, şeklinde beyanı okunup ,imzası alınmıştır.
Mahkememiz — tarihli duruşmasında, Davalı —-beyanında;— sahibi —— arkadaşım olur. Kendisi hediyelik eşya yapımında kullanılan ——– satmaktadır.—- ile davacı arasındaki ilişkiyi bilmiyorum.—– sahibi olan —- zaman zaman bir araya gelirdi.—- yapıyorlardı ancak boyutlarını bilmiyorum. — ile benim hiçbir ilgim yoktur. —-aralarında bir gizli anlaşma olduğu hakkında birşey duymadım. dedi. Davalı şirketlerden —- diğer davalı——- olup, pek görüşmezler, tarihini hatırlamıyorum, —- kadar önce ben huzurdaki davacı vekilinin avukatlık — oturuyordum. Daha doğrusu —- davacı vekilinin bürosuna gitmiştik. — çeki getirdi. — olan ve —- yanında bu çekleri davacı vekiline elden teslim etti. Bir tutanak yapıldı bende tanık olarak imzaladım. ben tutanakta belirtilen bu çeklerin neyin karşılığı olarak verildiğini bilmiyordum. Bu çeklerin davacı vekiline —– ne sebeple iade edildiğini de bilmiyorum. Aralarında birşeyler konuştular ancak mahiyetini hatırlamıyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememiz ——-tarihli duruşmasında, davacı şirketler yetkilisi —– beyanında; Dava konusu yaptığımız —–adet ve —-olmak üzere keşidecisi——–yetkilisi olarak ben keşide ettim Bu çeklerin keşidecisi —- ben diğer firma olan — yetkilisiyim,—– şahıs firmasıdır, bu çekler iade edilmemiştir, iade edilmeyen —- çekler tarafımıza iade edilmemiş olup, çekler icraya koyan alacaklılara bir kısım çekler icrada ödenmiş olup, bir kısmı hakkında halen icra takipleri devam etmektedir, bize iade edilen çeklerin listesini sunuyorum,bu —-adet çek davaya konu olmamıştır ve bunlar davalılar tarafından bize iade edilmiştir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkemece dosyanın mali müşavir bilirkişiye verilerek tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması suretiyle rapor alınmasına karar verilmiştir. — tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; — defter kayıtlarına göre,— dava tarihi olan — tarihi itibarıyla —– alacaklı durumda bulunduğu, — bir kısım çeklerin iptalini talep ettiği, çeklerden– adetinin — arasında imzalanan —- tutanak ile davacılara iade edildiği, iptali istenen— adet çekin ise —- defterlerinde kayıtlı bulunmadığı, bu durumda —- iade edildiğinden konusu kalmadığı, —- adet çekin ticari defterlerde kayıtlı bulunmadığından iptalinin gerekip gerekmeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğu, — ait ticari defterlerin ibraz edilmediği, — çeklerin iptalini talep ettiği, çeklerin —– ticari defterlerin ibraz edilmediğinden söz konusu çeklerin ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığının belirlenemediği, bu durumda — adet çekin iptalinin gerekip gerekmeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğu, — tarafından —yıllarına ait ticari defterlerini sunduğu, — yıllarına ilişkin ticari defterleri sunmadığı, sunduğu ticari defterlerin dayanağı muavin defterleri de sunmadığı, iptali istenen çeklerin — ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığının belirlenemediği, — ticari defter kayıtlarına göre —- itibarıyla —karşılıksız çek, — şüpheli alacak olmak üzere toplam —- alacaklı durumda bulunduğu, çeklerin, davacılar tarafından keşide edilerek—- verildiği, — tarafından da ciro edilmek suretiyle — verildiği, — verilen çeklerin —- arasındaki mal alım satımına dayalı ticari ilişki çerçevesinde verildiği, —söz konusu çekleri alması sırasında kötü niyetli olamayacağı,— aldığı çekleri karşılıksız çıkması üzerine davacılar ve — aleyhinde icra takipleri başlattığı, icra takiplerinde herhangi bir tahsilatın bulunmadığı, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna yönelik itirazların değerlendirilmesi neticesinde dosya farklı bir mali müşavir bilirkişiye verilerek —- tarihli Bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi raporunda; davalılardan —–defterlerinin lehine delil vasfına haiz olduğu, bilirkişi—- raporuna göre davalılardan—–davacılardan —- defterlerini sunmadığı için tarafların lehine delil vasfını taşımadığı, davacılardan — envanter defterinin kapanış tasdikinin dışında tüm defter tasdiklerinin süresinde yapıldığı ve ticari defterlerinin lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı— ticari defter kayıtlarına göre,—dava tarihi itibarıyla davalılardan —-alacaklı durumda bulunduğu, —– tarihli dilekçeler ile çeklerin iptalini istediği, —- tarihinde —- arasında imzalanan tutanak ile davacılara iade edildiği, iptali istenen —— raporundaki muavin kayıtlara göre— verildiği, bu çeklerden — tarihinde verilen -vadeli —-tarihinde geri alınmış göründüğü, —— tarihinde davacıya teslim edilmiş göründüğü halde davacının kayıtlarında görünmediği, — taraflar arasında — tarihinde imzalanan protokolde davacı tarafa iade edilmiş görülmesine rağmen davacının kayıtlarında görünmediği, davacı — ait olup — kayıtlarında görünen —- kayıtlarında görünmediği, — ticari defterlerin ibraz edilmediği, —- toplamda —- dilekçeler ile iptalini talep ettiği, çeklerin —- raporuna göre—– ait ticari defterleri ibraz edilmediğinden söz konusu çeklerin ticari defterlere kayıtlı olup olmadığının tespit edilemediği, —- ticari defterlerinin sunulduğu, —— yıllarına ilişkin ticari defterlerin sunulmadığı, iptali istenen çeklerin davalılardan —– defterlerinde kayıtlı olup olmadığının belirlenemediği, — defter kayıtlarına göre — itibariyle — şüpheli alacak olmak üzere toplam —- alacaklı durumda bulunduğu, davacılar tarafından iptali istenen —- tutanak ile davacıya teslim edilmiş görünüp davalılardan —kayıtlarında görünmediği, davalıların — tarihli tedbir talebinde bulunulan çekin davalılardan — olmadığının tespit edildiği, — birleştirilen dosyadan —- dosyasının dosyada bulunmadığı, ancak dava dosyasından elde edilen bilgilere göre — dosyada bulunan çeklerinde davalılardan —- kayıtlarında bulunduğu, şeklinde tespitte bulunulmuştur.
Davalı şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğinin ve tüzel kişiliğinin sonlandığının tespiti üzerine davalı —- davası açılması için dava tarafa süre ve yetki verilmiştir.—— kararı ile davalı şirketin ihyasına, tasfiye memuru olarak —- tayinine karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece alınan raporlar denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmayarak, tekrardan mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. ——— özetle; Davacı —- incelenmiş olup, —- senesi envanter defteri kapanış tasdiki hariç, diğer tüm noter tasdiklerinin süresinde yerine getirilmiş olduğu, Davacı —-defterleri ———- inceme gün ve saatinde ibraz edilmediği için incelenemediği, Davalı —-senesi ticari defterleri —- noter açılış tasdiklerinin yerine getirildiği, kapanış tasdiklerinin yapılmamış olduğu, — senesi defterlerinin sunulmamış olduğu, Davalı— senesi ticari defterleri —-incelenmiş olup, tüm noter tasdiklerinin süresinde yerine getirilmiş olduğu, — keşide ettiği —- borcun devam ettiği ve — borcun—- tarafından ödenmiş olduğu, neticede davalı —-alacaklı bulunduğu,—– çekin iade edilmiş olduğu, söz konusu çek tutarının üzerinde bir meblağda —- firmasından alacaklı olduğu, — firmasının borcu duran —- çeki ve dava tarihinden önce ödenmiş olan — çeki toplamı —- olmak üzere, —adet çek toplamı ———- bulunduğu; ancak dosyadaki veriler, Davacının alacak/borç ilişkisini neticelendirmeye yetmediği için, sonuca ulaşılamadığı, Davalılardan —- senesinde kesilmiş bulunan — fatura ve muhtelif ödemeler ile ticari ilişkinin bulunduğu, — itibariyle —-alacaklı bulunduğu, şeklinde mütalaada bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, dinlenen tanık beyanları ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyumazlık, asıl davada, davacı — tarafından keşide edilen ve yukarıda bilgileri verilen —-adet çek ve davacı —- tarafından keşide edilen ve yukarıda bilgileri verilen— çekten dolayı davalı —– olmadığının tespiti ve çeklerin istirdadına, birleşen dosyada bir kısmı davacı —-tarafından keşide edilen diğer bir kısmı ise bu davacı tarafından davalı —- edilen ve bu davalı tarafından da diğer davalı —-cirolanan çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Davacılar tarafından dava konusu çeklerde bulunan imzaya yönelik bir itirazda bulunulmamaktadır. Yine davacılar dava konusu çeklerin elinden rızası dışında çıktığını ya da iradesinin fesada uğratıldığını da iddia etmemektedir. Dava konusu çeklerin karşılıksız kaldığını, davalının çekleri iade etmediğini iddia etmektedir. Davacıların söz konusu iddialarını yazılı delille ispat etmesi gerekmektedir. Bu kapsamda davacılar davalı — çekleri diğer davalı — geçirdiğini, davalı —- senetlerin karşılıksız olduğunu bildiği halde davacılar zararına olarak kötüniyetli hareket ettiğini iddia etmektedir.
Davanın devamı esnasında davacılar ile davalı — yetkilisi tarafından imzalanan — tarihli — adet çekinde içinde bulunduğu —— adet çekin davacılara teslimi kararlaştırılmıştır. Davalı—- tarihli Celsedeki beyanında bu — adet çekin kendilerine teslim edildiğini bildirmiştir.
—— çıkarılan tebliğlerle düzenlenen bir kıymetli evraktır. —- maddesinin yaptığı atıflar çerçevesinde poliçeye ilişkin hükümlerin çek hakkında da uygulanması kabul edilmiştir. Çek bir kıymetli evraktır. Her kıymetli evrak gibi çek te bir hak içerir ve bu hak çeklerde bir alacak hakkıdır. Çeke bağlanmış olan alacak hakkının istenebilmesi için çekin ibrazı şarttır. Başka bir kişiye devri de ancak çekin devri yoluyla sağlanabilir. Çek, Kambiyo senetlerinden olup tek başına bir alt ilişkiye bağlı olmaksızın hak ve borç doğuran belgelerdendir. Kanunen bir ödeme aracı olduğundan, neden ve niçin ödenmeyeceğini iddia eden tarafın bu iddiasını somut delillerle ispat etmesi gerekmektedir.
TTK’nın 790. maddesi uyarınca; Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Aynı Kanunun 792. maddesi uyarınca; Çek, her hangi bir suretle hamilinin elinden çıkmış bulunursa ister hamile yazılı, ister ciro suretiyle devredilebilen bir çek sözkonusu olsun, hamil hakkını 790 nci maddeye göre ispat ettiği takdirde, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlü bulunmaktadır. Anılan düzenleme ile çekin hamilin elinden herhangi bir surette çıkması hâlinde çeki elinde bulunduran hamile, ancak çeki kötü niyetle iktisap etmesi ya da iktisapta ağır kusuru bulunması hâllerinde geri verme mükellefiyeti getirilmiştir. Bu haller dışında çeki elinde bulunduran hamil geri verme mükellefiyetinde olmadığı gibi çeki elinde bulundurmasından kaynaklanan yasal haklarını kullanma olanağına da sahiptir.
Bilirkişi vasıtasıyla incelenen tarafların ticari defter ve kayıtları ve davalı —– şirketine ait — kayıtlarından davalı — dava konusu edilen çek tutarlarının üzerinde borçlu olduğu tespit edilmiştir. Bu çerçevede— davasını ispat ettiği,davalı şirkete verilen çeklerin karşılıksız kaldığı değerlendirilerek davacı ——– miktarlı çekler yönünden davasının kısmen kabul, kısmen reddine; bu çekler dolayısıyla davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, söz konusu çeklerin davalı elinde olup olmadığı belirlenemediğinden hak sahibi üçüncü kişileri bağlayıcı şekilde çeklerin istirdadına karar verilemeyeceğinden çeklerin istirdana yönelik talebinin reddine karar verilmiştir. Dava konusu —- miktarlı çekin davacı tarafça ödendiği hususu da nazara alınarak yapılan ödemenin davalı —– tahsili ile davacıya iadesine, karar vermek gerekmiştir.
Bununla birlikte asıl davada dava konusu edilen ————– miktarlı çekler yönünden söz konusuz çekler davanın devamı esnasında taraflarca yapılan centilmenlik anlaşması kapsamında davacıya iade edildiğinden anılan çekler yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla bu çeklere yönelik davacılar talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacı ————-miktarlı çeklere ilişkin açılan menfi tespit davası bakımından yapılan değerlendirmede; davacı taraf dava konusu çeklerin bedelsiz kaldığını yazılı deliller ile ispat edemediğinden davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Birleşen dosya yönünden yapılan değerlendirmede; Dava konusu edilen çeklerin bir kısmı davacı — davalı—- olmakla birlikte davacı — edildikleri, davacı —tarafından davalı ———bu şirket tarafından da diğer Davalı — ciro edildiği görülmüştür. Netice itibariyle, davacı — dava konusu edilen çeklerin bedelsiz olduğunu ve davalı———iktisapta ağır ağır kusurlu olduğunu ya da kötüniyetle iktisap ettiğini ispat etmesi gerekmektedir. Bu kapsamda davacı taraf dava konusu çeklerin bedelsiz olduğuna ya da bedelsiz kaldığına ilişkin yazılı bir delil getirememiş iddiasını ispat edememiştir. Davacı, davalı —– çekleri kötüniyetle iktisap ettiğini tanık beyanları ya da ceza yargılaması ile ispat edebilecekse de bu yolda ileri sürdüğü davalı — ortakları ile davalı —ortakları arasında akrabalık bulunması hususu da tek başına davalı tarafların kötüniyetle hareket ettiğinini ispata yeterli bulunmamaktadır. Zira davalı ———- ticari defter ve kayıtları taraflar arasında mal alışverişi olduğunu ve çeklerin bu amaçla verildiği yönündeki davalı taraf iddialarını destekler niteliktedir. Belirtilen sebeplerle birleşen davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
İzah olunan sebeplerle asıl davanın kısmen kabul, kısmen reddine birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE;
A -Davacı——— miktarlı çek yönünden kısmen kabul, kısmen reddine; bu çekler dolayısıyla davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, çeklerin istirdadı talebinin reddine,
—– miktarlı çeke ilişkin yapılan ödemenin davalıdan tahsili ile davacıya iadesine,
———- miktarlı çekler yönünden söz konusuz çekler davanın devamı esnasında davacıya iade edilmekle bu çeklere ilişkin dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
B-Davacı —-
——-miktarlı çeklere ilişkin açtığı menfi tespit ve istirdat davasının reddine,
2-Alınması gerekli 6.045,44-TL harçtan davacının peşin olarak yatırdığı 2.135,45-TL harcın mahsubu ile kalan 2.153,85- TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 18,40-TL başvurma harcı, 2.135,45-TL peşin harç toplamı olan 2.153,85-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.955,30-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.030,62-TL ‘nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davalı … vekili sarf edilen toplam 550,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 390,88-TL ‘nin davacılara alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 12.305,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davalı —–kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir olunan 6.093,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
8- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
2-Birleşen ——– Esas sayılı davasının REDDİNE,
3- Alınması gerekli 59,30-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.216,70-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.157,40-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir olunan 16.281,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne, diğer tarafların yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/09/2021