Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/455 E. 2018/801 K. 24.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/455 Esas
KARAR NO : 2018/801
DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 24/06/2011
KARAR TARİHİ : 24/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kadıköy İflas Müdürlüğünün ……. tarihli ……iflas sayılı müzekkeresi ile davalının iflas ettiğini, müvekkilinin İstanbul 1. Tüketici Mahkemesinde açılan ……. E. Sayılı dosyası ile müflis şirketten alacaklı olduğunu, müvekkilinin masaya kaydı için iflas idaresine başvurduğunu, ancak alacağın dayandığı belgeler yeterli olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden taleplerinin reddine karar verildiğini, iş bu davanın açılmasına neden olduğunu belirterek, İstanbul 1. Tüketici Mahkemesinde açılan ……. E. Sayılı dosya ile açılan tazminat davasında talep edilen tutarın faiziyle birlikte iflas masasına kayıt ve kabulüne yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu alacağa ilişkin İzmir 3. Tüketici Mahkemesinde açılan ….. E. Sayılı davada yargılamanın sürdüğünü, anılan davada davalılar aleyhine bir karar verilmesi durumunda da rücunun olamayacağını İzmir 3. Tüketici Mahkemesinin …….. E. Sayılı dosyası üzerinden müvekkilinin davacı …..’ye borcunun bulunmadığını belirterek açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibariyle İİK.235.maddesi uyarınca açılmış bir kayıt kabul davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; İstanbul 1. Tüketici Mahkemesinin …….. E. Sayılı dosyasının dosyamıza getirilip incelendiği görüldü.
Uyuşmazlık konusu olan ilk husus iş bu dava için dava şartı olan davanın süresinde açılıp açılmadığıdır.
2004 sayılı İİK.nun 235. maddesine göre sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Aynı kanunun 223/3 maddesine göre de “İflâs idaresi toplantıları, idare memurlarının veya herhangi bir alacaklının gündem belirlemek suretiyle yapacağı talep üzerine iflâs dairesi müdürünün toplantı gününden en az yedi gün önce göndereceği çağrı üzerine yapılır. İflâs idaresi, kararlarını çoğunlukla alır; ancak toplantıya her üç iflâs idare memurunun da katılmaması hâlinde iflâs dairesi müdürü iflâs idaresinin görevini yüklenir ve iflâs idaresi adına tek başına karar alır. Toplantıya iflâs idaresi memurlarından birinin veya ikisinin iştiraki hâlinde iflâs dairesi müdürü de bu toplantıya katılır. Karar alınamaması hâlinde iflâs dairesi müdürünün oyu doğrultusunda işlem yapılır. İflâs masasına alacaklı olarak müracaat eden alacaklılar, tebligata elverişli adres göstermek ve Adalet Bakanlığınca çıkarılacak tarifede gösterilecek yazı ve tebliğ masrafları için avans vermek suretiyle iflâs idaresince alınacak kararların kendilerine tebliğini isteyebilirler. Bu muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında iflâs idare memurunun kararlarına karşı kanun yolları kendilerine tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar”.
Somut olayda, iflas müdürlüğüne yazılan müzekkereye göre gelen cevaptan, davacının, iflas masasına ……. tarihinde belli/kesin bir meblağ belirtmeden devam eden tüketici mahkemesindeki dava değeri olan ….. TL ile bu tutarın masaya başvuru tarihine kadar işlemiş faizi ile birlikte …. TL alacağın masaya kayıt talebinde bulunduğu, bu sırada tebliğ için de masraf yatırdığı anlaşılmıştır. Masa red kararı, davacı vekiline ….. tarihinde tebliğ edilmiş, sıra cetveli ayrıca ….. ve …… tarihlerinde ilan edilmiştir.
Davacı, alacağına dayanak olarak İstanbul 1. Tüketici Mahkemesinin …. Esas sayılı dava dosyasını göstermektedir. davacı ….. bu dava neticesinde davanın tüketici lehine kabulü halinde ödeme yapmak durumunda kalacağını ve müflis şirkete rücu edeceğini ileri sürmüştür.
Anılan davada dava dışı tüketici (……), …… ‘ye karşı tazminat davası açmış olup, davanın ….. tarihli ,….. karar sayılı kararla reddine karar verilmiştir. Yargıtay 13 HD.nin 2012/19219 E, …… K sayılı ilamı ile karar bozulmuş, bu kez dava, İstanbul 1. Tüketici mahkemesinin ………. E sırasına kaydedilmiş, yargılama sonunda, ….. tarihli, …. karar sayılı kararla, davanın kabulüne, …..TL nin davalı ….. alınarak faiziyle davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce devam eden yargılamada, bu kararın kesinleşmesi beklenmiştir. Ne var ki bu kararın kesinleşmesinin esasa etkisi olmadığından beklenmesinden vazgeçilmiştir.
Davacı …. ödemek zorunda kalacağı tutarın masaya kaydını talep etmekte olup, bu talebin dinlenebilirliği yoktur.
Kayıt kabul davasında mahkemenin kuracağı kabul hükmü, bu dava türünün mahiyeti gereği, masaya başvuru neticesinde verilen masa red kararının iptalini de içerir. Kayıt kabul davası için hatta masaya başvuru olması için öncelikle muaccel olmuş bir alacağın varlığı şarttır. İleride muaccel olacak alacaklar için masaya kayıt talebi mümkün değildir. Davacı, iş bu davanın dava tarihi olan …….. tarihinde müflisten alacaklı olmadığı gibi masaya başvuru yaptığı tarih olan 17/01/2011 tarihinde de müflisten alacaklı değildir. Davacı ancak, mahkeme tazminata mahkum ederse, bu karar sonucunda tüketiciye bir ödeme yaparsa, o takdirde, en erken, ödeme tarihinde müflis şirkete rücu etme hak ve alacağına kavuşacaktır. Diğer alacaklılara göre sıra cetvelinde öne geçmek için müeccel ve varsayıma tabi, ileride hükmedilebilir bir mahkeme kararına dayanılarak masaya başvuru yapılması dürüstlük kuralına da uygun değildir. Öte yandan mahkeme, asıl alacak tutarı bakımından masaya başvuru ile de bağlıdır, fazlasına hükmedemez, aksi halde kayıt kabul davası için yasada öngörülen 15 günlük hak düşürücü sürenin de bir anlamı kalmaz.
Muaccel olmayan alacak için masaya yapılan başvuru usulüne uygun bir başvuru olmayıp, masa red kararı da yerinde olduğundan, erken açılan, hukuki yarar olmayan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin alınan 18,40 TL ‘den mahsubu ile bakiye 17,50 TL harcın davacıdan tahsiliyle hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından masraf yapılmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
5-A.A.Ü.T.’deki esaslara göre 2.180 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bakiyesi bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine dair,
Dair, gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı 23/10/2018