Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/433 E. 2018/475 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/433
KARAR NO : 2018/475
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :12/10/2010
KARAR TARİHİ : 22/05/2018
Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 08/10/2007 tarihinde “Yetkili Satıcılık Sözleşmesi’ imzalandığını, Sözleşme devam ederken müvekkilinin ödemelerinde gecikme söz konusu olduğunu, Ödeme günü zımnen değiştirildiğini ve vadenin uzatıldığını, Sözleşmede yer alan durumun aksine teamül oluştuğunu ve davalı şirket tarafından bu durum ile ilgili müvekkili şirkete herhangi bir bildirim yapılmadığını, Tarafların sözleşmenin 23.maddesi gereğince”sözleşmeden doğan uyuşmazlıkları iyi niyet kuralları çerçevesinde çözmeyi kabul ettiklerini beyan ettiklerini, Buna rağmen müvekkili şirketin teminat olarak verilenler dahil çeklerinin arkası yazılarak icra takibi yapıldığını, Sözleşmenin 14.a(iv)maddesi gereğince müvekkili şirket elindeki lensleri iade ederek uzlaşma sağlamaya çalıştığını, Davalı şirketin lensleri geri almayı reddettiğini,ancak anlaşmanın sağlanması beklenmeksizin ve sözleşmenin 23. md. ne aykırı olarak takibe konulan çekler için başlatılmış olan icra takip dosyalarında müvekkili şirket hakkında İİK 89/1 haciz ihbarnameleri göndermeye başlandığı, müvekkili şirketin yetkili satıcılık sözleşmesi sona erdiği için davalı şirketin almayı taahhüt ettiği lensleri sözleşmedeki taahhüdüne ve sözleşmenin feshi sonrasındaki faks yazışmalarındaki tekliflere aykırı olarak almaması, yetkili satıcılık sözleşmesinin iptal edilmiş ve lenslerin son kullanma tarihinin de geçiyor olması sebebiyle müvekkili şirketin lensleri satmasının mümkün olmamasının bilinmesine rağmen iyiniyet kurallarına aykırı olarak lensleri almayı reddetmesi, müvekkili şirketin hakkında icra takipleri başlatılarak piyasayada ki güvenirliliğinin ve ticari itibarının zedelenmesine neden olunduğunu, ayrıca Davalı şirketin, müvekkiline “hidrofolik lens” vermesi gerekirken kalitesi düşük “hidrofolik kaplama lens teslim ettiğini, Faturalarını da “hidrofolik lens” ürün fiyatı üzerinden, daha fiyatlı olarak tanzim ettiğini belirterek müvekkili şirketin davalı şirketin sözleşmeye aykırı suretle ve kötüniyetle hareket etmiş olması sebebi ile müvekkili şirkete vermiş olduğu zararın tazmini için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000 TL lik tazminatın sözleşmenin feshi tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davacı şirketin, huzurda iddia ettikleri daha önce Sivas İcra Hukuk Mahkemesi……. E sayılı dosya nezdınde de dile getirdiğini, söz konusu davanın reddedildiğini, davanın öncelikle derdestlık itirazlarından dolayı reddedilmesi gerektiğini, Müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirdiğini, Davacı şirketin, sözleşme gereği verdiği çeklerini ödemediğini, Yeniden yapılandırılmış olmasına rağmen borç ödenmemiş olup, ödenmemiş ve günü geçmiş çeklerle ilgili olarak icra takip konusu yapıldığını, Takip konusu çeklerin, hatır çeki değil,mallara karşılık alınan çekler olduğunu, Davacı şirketin borcunu ödememek için gerçek dışı beyan ile teslimatın hidrofolık lens yerine, hidrofobik kaplama lens teslimi yapıldığı yönünde hilafı hakikat beyanlarda bulunduğunu, bu konuda gerekirse bilirkişi incelemesi yapılabileceğini, müvekkili şirketin sözleşmeye aykırı hareket etmediğini, müvekkili şirket için iş bu sözleşmenin devamlılığında hukuki ve ticari hiçbir yararı olmadığı gibi müvekkili şirketin zarar ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava,taraflar arasında yapılmış sözleşme uyarınca davacının davalıdan, pazarlamak üzere satın almış olduğu göziçi lenslerin bedelinin ödenmesinde yaşanan gecikmeler ve satış bedeli karşılığı davalıya vermiş olduğu çeklerin davalı tarafından yasal takibe geçilmesi nedeniyle lenslerin davalıya iade edilmesi için talebin davalı tarafından kabul edilmemesi üzerine açılmış davada, davacının ayrıca bu lenslerin kaplama düşük kalitede lens olduğu iddiasını da ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 8.000,00 TL tazminat isteminden ibarettir. Davacı, taraflar arasında yapılmış “Yetkili Satıcılık Sözleşmesi”ni ibraz etmiş, faks mesajları, yazışmalar ve çekler-faturalar ile ayrıca lenslerin kaplama olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde lenslerin sözleşme konusu lensler olduğu hidrofobik kaplama lens olmadığı iddialarının asılsız olduğunu ileri sürmüş ve cevap dilekçesinde davacının dayandığı taraflar arasında yapılmış yetkili satıcılık sözleşmesi, Sivas 2. İcra Md……. E. sayılı takip dosyası Sivas 1. İcra Md. …….. E. sayılı takip dosyası, Sivas İcra Huk. Mah. ……… E. sayılı dosyası, Sivas 1. Asl. Ceza Mah. ……E. sayılı ve ……. E. sayılı dosyaları delil olarak göstermiş, bilirkişi incelemesi talep etmiştir.
Davalı tarafından davacıya satılan, davaya konu edilen lenslerin fatura bedelleri davalı tarafından ödenmemesi üzerine davalı, davacı hakkında 2 ayrı icra takibine geçmiştir. Davacının, davalı hakkında takip nedeniyle çeklerin teminat çeki olduğu, çeklerin kısmen sonradan doldurulduğu, mükerrer ve usulsüz olarak takibe konulduğu, ciro silsilesinin usul ve yasaya aykırı olmadığı, kambiyo takibi yapılamayacağı, iddiası yönünde Sivas İcra Hukuk Mahkemesine açtığı……E. sayılı davanın kanıtlanamadığından reddine karar verildiği görülmüştür.
Davalıya, davacının satın aldığı lensler karşılığı verilen çeklerin karşılıksız olmasından dolayı davalının şikayeti üzerine davacı hakkında Sivas 1. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davaları açıldığı da dosyaya sunulan belgeler ve davalının cevap dilekçesi ve sair dilekçelerdeki tevilli ikrarları ile anlaşılmaktadır. Davacı çek bedellerini ödememe gerekçesi olarak dava dilekçesinde “lenslerin son kullanma tarihinin geçiyor olması, davalının teklif taahhüdüne rağmen geri almamaya yanaşmaması müvekkili hakkında icra takipleri yapılması ve 89/1 haciz ihbarnameleri gönderilmeye başlanması, piyasadaki güvenirliliğinin ve ticari itibarının zedelenmesine” neden olunduğu gibi gerekçeler yanı sıra lenslerin kaplama ve düşük kalitede lens olduğu iddiasında bulunmuştur.
Davalı tarafından davacıya satılan lenslerin düşük kalitede ve kaplama lens olduğu davacı iddiası dışındaki diğer iddialar somut delil ve belgelerle kanıtlanamamıştır. Lenslerin kaplama ve düşük kaliteli olduğu iddiası yönünden bilirkişi incelemeleri yaptırılmış, ancak bu konuda davacı iddiası da alınan raporlarla sübuta varmadığı için davanın reddine karar verilmiştir.
Delillerin takdiri ve davanın reddi gerekçesi : Davacı, dava dilekçesinde, davanın gerekçesi olarak, davalıya sözleşme ilişkisi devam ederken zaman zaman ödemeleri geciktirdiğini, ancak bu durumun sözleşmenin devamına engel olmadığını belirterek davalıdan satın aldığı lenslerle ilgili gecikmeli ödeme yaptığını kabul ve ikrar ile sözleşmede kararlaştırılmış olan ödeme gününün zımnen değiştirildiğini ve vadenin uzatıldığını iddia etmiş, bu konuda somut bir delil ve belge sunmamıştır.
Davacı yine dava dilekçesinde, davanın gerekçesi olarak satamadığı lensleri davalının geri almadığını, lenslerin son kullanma tarihinin de geçiyor olması nedeniyle satması mümkün olmadığından iyiniyet kurallarına aykırı olarak lensleri geri almayı davalının kabul etmemesini gerekçe göstermiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 14. md. de ürün iadesi başlığı altında “yetkili satıcıya satılan ürünlerin iadesi şartları” 9 bent halinde açıklanmıştır. Bu şartlar davacıya yüklenen vecibeler ve bununla ilgili kriterlerin gerçekleşmesi halinde ürün iadesi mümkün olacaktır. Davacının, davalı satıcıya ürünlerin iadesi ile ilgili haklı ve geçerli hiçbir neden ve belge göstermeden dava dilekçesinde bunu davanın sebebi olarak açıklaması lenslerin iadesi için haklı ve geçerli sebep oluşturmaz.
Yargılama safahatı içerisinde katarakt göz hastalıkları ile ilgili ameliyatlarda kullanılmak üzere zorunlu olan ve davaya konu edilen göziçi lensler ile ilgili bilirkişi araştırmaları uzun zaman almış, bu işin uzmanı ve lensler üzerinde kaplama olup olmadığı ve sözleşmeye uygun lensler olup olmadığı yönünde test ve analiz yapılması için Ankara Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölüm Başkanlığına gönderilerek yaptırılan analiz sonucu 16/05/2014 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda kesin kanaat edinilememiş ve itiraz üzerine uzman öğretim üyelerinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Yine kaldı ki; davacı, dava dilekçesinde, hidrofolik olması gereken lenslerin kaplama, düşük kalitede lensler olduğu yönünde iddialarına karşılık gerek Ankara Gazi Üniversitesinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan raporla birlikte değerlendirilmek üzere Mahkememizce 25/08/2017 günlü ara kararla, 3 kişilik uzman bilirkişi heyeti oluşturmak sureti ile İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Anabilim Dalında seçilen 3 kişilik bilirkişi heyeti tayini ile alınan 17/01/2018 tarihli müşterek raporda, inceleme günü teslim aldıkları ve davaya konu olan lenslerin 08/10/2007 tarihli sözleşmede yazılı Zaraccom F 260 Modeli göziçi lensler olduğu, bu lenslerin katlanabilir, hidrofobik, akrilik lensler olup, bu lenslerin CE 1011 belgeli olduğu kutunun üzerinde belirtildiği, Gazi Üniv. Fen Fak. Kimya Mühendisliği bölümünün raporunda tespit edilen temas açıları geniş bir aralıkta olsa bile, lens yüzeyinin hidrofobikliği açısından kabul edilebilir değerler içinde olduğunu, ayrıca bu yöntemle sadece yüzey hidrofobikliğinin tespit edildiği, yöntem yüzey pürüzlülüğü ve kimyasal bilişimi hakkında bilgi vermeyeceği, dolayısı ile kaplama olup olmadığı sorusunu yanıtlayamayacağı ancak lensin ambalajında hidrofob olduğu ifadesi yer aldığı, kalitesinin düşük olduğu kanaatine varılmadığı, davaya konu inceledikleri göziçi lenslerin taraflar arasında yapılmış sözleşmedeki lensler olduğu, düşük kalitede olmadığı rapor edildiği görülmekle; raporun reddini gerektirir haklı ve gerektirici hiçbir neden bulunmadığından davacı tarafın yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması hakkındaki talebi yerinde görülmemiş, yeniden bilirkişi inceleme talebi reddedilerek benimsenen bilirkişi heyet raporu ve tüm dosya kapsamı karşısında kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-Kanıtlanamayan ve yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan 118,80 TL harçtan alınması gerekli 35,90 TL harcın mahsubu ile 82,90 TL fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden 2018 yılı AAÜT tarifesi uyarınca davalı yararına taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı şirket yetkilisi ve davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı hükmün tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/05/2018