Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/382 E. 2018/155 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/382 Esas
KARAR NO : 2018/155
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2014
KARAR TARİHİ : 22/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin uzun yıllardır yurt içinde ve yurt dışında yapı malzemeleri v.s. satışı ihracatı ve ithalatı işiyle iştigal ettiğini, tarafların uzun yıllardır ticari ilişki içerisinde bulunduğunu, davalının zamanla borçlarını ödemeyi aksattığını, 2010 yılından devreden 8.209,93 TL alacak bulunduğunu, 13/04/2011 tarihli 14.160,00-TL fatura düzenlendiğini ve fatura bedelinin ödenmediğini, davalı aleyhinde İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğünün …………. E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına, karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü’nün ………… Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü’nün ……E. sayılı dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, toplam 9.857,35-TL’lik ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Bildirilen deliller toplanmış, tarafların defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması için inceleme günü tayin edilmiş ve mahkememizce oluşturulan ara karar doğrultusunda görevlendirilen mali müşavir bilirkişi tarafından tarafların defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir.
Belirlenen inceleme gününde davacı tarafın defterlerini hazır ettiği ancak davalı tarafın defter ve kayıtlarını hazır etmediği görülmüştür. Bilirkişi tarafından defter ve kayıtlarını hazır eden davacının defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmış ve tanzim edilen 06/05/2016 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi, davacı defterleri üzerinde yaptığı inceleme sonucu tanzim ettiği raporda, davacının ibraz edilen 2010-2011 yıllarına ait yevmiye defterlerinin açılış tasdiklerinin süresi içinde yaptırılmış olduğu ancak kapanış tasdiklerinin yaptırılmamış olduğu, bu yıllara ait defteri kebir ve envanter defterlerinin ibraz edilmemiş olduğu, davacı ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil vasfına haiz olmadığı bildirilmiştir. Bilirkişi tarafından yapılan incelemede 2012-2013-2014 yıllarına ait defterler ibraz edilmediğinden davacının davalıdan alcaklı olup olmadığının tespit edilemediği yönünde rapor tanzim edilmiş, rapor taraflara tebliğ edilmiş, itirazlar üzerine alınan 01/11/2017 tarihli ek raporda kök rapordaki görüş tekrarlanmış, ek rapora olan itirazlar üzerine, kök rapor alınmadan önce davalıya inceleme gününü bildirir muhtıra tebliğ edilemediği de göz önünde bulunudurularak dosya yeniden ek rapor alınmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş ve 2010-2014 yılları arasındaki defterlerin incelenerek rapor tanzim edilmesine karar verilmiş ve inceleme günü tayin edilmiştir. Tayin edilen inceleme gününde defterlerini hazır etmesi için davalıya muhtıra tebliğ edilmiş ancak davalı belirlenen inceleme gününde defterlerini hazır etmemiştir. Bilirkişi tarafından tanzim edilen 12/06/2017 tarihli ek raporda, davacının defterlerine göre davacı tarafından 28/02/2011 tarihinde alacak kaydedilmiş dört adet bono tutarının 15.000-TL olduğu bu bonolardan iki adet bono aslının davacının elinde olduğunun inceleme sırasında görüldüğü, iki adedinin ise 2011 yılında Kadıköy 8. İcra Müdürlüğü’nün ………… E. sayılı dosyasından takibe konu edildiği, mahkemece dört adet bono aslının davacının elinde olduğu kanaatine varılması halinde davalının itirazının 7.368,93-TL üzerinden iptali ve işlemiş faiz talebinin reddi gerekeceği görüşü bildirilmiştir. Bilirkişi raporlarının incelenmesinde 4 adet bononun alacak kaydedildiği daha sonra borç olarak kaydedildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağına dayalı olarak icra takibi yapılmış olduğu, dava konusu edilen fatura konusu mal veya hizmetin davalı tarafa teslim edildiğine ilişkin herhangi bir kaydın dosyaya sunulmamış olduğu, davalıdan borca mahsuben alındığı davacı vekili tarafından bildirilen bonolardan 01/03/2011 tanzim tarihli 10/05/2011 vade tarihli 2.000-TL bedelli ve 01/03/2011 tanzim tarihli 30/05/2011 vade tarihli 5.000-TL bedelli bonoların tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğü’nün…….E. sayılı dosyası ile toplam 7.337,22-TL tutarlı icra takibi yapıldığı, faturaların tahsili amacıyla da İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü’nün………… E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, dosyanın incelenmesinde bu takipte dava konusu faturalara mahsuben alındığı beyan edilen bonolara ilişkin takip ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla gibi bir şerhin bulunmadığı ve davacı tarafın iddia ettiği gibi dosyanın işlemden kaldırıldığına dair bir kaydın da olmadığı anlaşılmıştır.
Yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre, fatura düzenlenmiş olması ve davacının defterlerine göre davacının davalıdan alacaklı görünmesi, davacının alacaklı olduğunun ispatı için tek başına yeterli değildir. Alacağın ispatı için faturaya konu mal ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğinin ispat edilmesi veya davacı tarafın münhasıran davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına delil olarak dayanması gerekmektedir. Dava konusu somut olayda davacı tarafından fatura konusu mal veya hizmetin davalı tarafa teslim edildiğine dair bir kayıt bulunmamaktadır. Atanan bilirkişi tarafından davacı tarafın ilgili döneme ait defterlerin tasdiklerinin yaptırılmamış olduğu tespit edilmiş olup bu nedenle davacı tarafın defterleri kendisi lehine delil niteliğine de haiz değildir. Davacı taraf dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmamıştır. Davacı tarafın borca mahsuben alındığı beyan ettiği bonolar için devam eden bir icra takibi mevcut olup itirazın iptali istenen takip açılırken daha önce bonoların tahsili için açılan takipten bahsedilmemiştir. Tüm dosya kapsamı toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalıdan alacaklı olduğu hususu ispatlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
K A R A R : Yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90-TL harcın peşin alınan 119,15-TL harçtan mahsubu ile artan 83,25 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 11,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içinde istinaf yolu kabil olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/02/2018