Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/347 E. 2022/699 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/347 Esas
KARAR NO : 2022/699

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 07/08/2014
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile davacı şirket arasında 19/08/2011 tarihinde—— sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında mün’akid —– sözleşmesi 23/07/2014 tarihinde feshedildiğini, yapılan incelemeler soncunda davalı şirketin davacı şirkete 72.713,18 TL ile 187.530,86 USD borcunun bulunduğunun tespit edildiğini davalı taraftan sulhen tahsilat yapma imkanı bulunmadığından 72.713,18 TL nin 23/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile, 187.530,86 USD ‘nin fesih tarihinden itibaren işleyecek bankaların USD ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek USD faizi ile fiili ödeme günündeki USD kuru üzerinden davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin davalı şirketin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri olan——- ilindeki Asliye Ticaret Mahkemelerinin olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde delil olarak acentelik sözleşmesini belirttiği ancak dosyaya fiziki olarak sunmadığını, davacı tarafça——- sözleşmesine göre davalı şirkete ödenmesi gereken komisyon bedeli 66.931,77 TL eksik hesap edilerek ödendiğini, sözleşmeye göre davalı şirket tarafından tahsil edilen poliçe primleri davacı şirkete ödeneceğini, ancak davacı tarafça davalı şirket tarafından tahsil edilmeyen 28.283,31 TL poliçe primi de davalı şirketten tahsil edildiğini, davalı şirket tarafından sigortalı taraf olan—— poliçe bedeli olarak 30/12/2013 keşide tarihli 70.500,00 TL bedelli çek sigortalı tarafından poliçe ödemesi için davalı şirkete verdiğini ancak sigortalı tarafından söz konusu çeki ödemediğini, bunun üzerine davalı şirket tarafından davacı taraftan poliçenin iptalinin istendiğini, ancak davacı tarafça poliçenin tamamı iptal edilmeyip sadece poliçenin 47.733,03 TL bedelli kısmının iptal edildiğini, buna karşın davacı tarafça 8.998,09 TL ——komisyonu mahsup edilerek davalı şirketin tahsil etmediği 28.283,21 TL davacı tarafça tahsil edildiğini, davalı şirket tarafından tahsilatı sağlanamamış olan ancak davacı tarafça davalı şirketten tahsil edilen 28.283,21 TL miktarlı bedelinden davacı tarafın alacağından düşülmesinin gerektiğini, taraflar arasındaki yapılmış olan 01/01/2013-31/12/2013 tarihleri arasını kapsayan ek komisyon sözleşmesine göre davacı tarafça davalı şirkete ödenmesi gereken komisyon bedelleri de eksik hesap edilerek davalı şirketin davacı tarafa ödemesi gereken poliçe bedellerinden düşüldüğünü, taraflar arasındaki 01/01/2014-31/12/2014 tarihlerini kapsayan ek komisyon sözleşmesine göre davacı tarafa ödenmesi gereken miktar davalı tarafa hiç ödenmediğini, davalı şirket tarafından 28/02/2014 tarihinde 25.000,00 TL nakit, 31/03/2014 tarihinde 25.000,00 TL ——- ait kredi kartı ile ödeme, 31/03/2014 tarihinde 10.000,00 TL yine aynı kişinin kredi kartına, 30/04/2014 tarihinde tarihinde 25.000,00 TL nakit ödeme yapıldığı halde bu poliçelere ilişkin olarak cari hesap ekstresinde davalı şirket borçlu olarak gösterildiğini, davacı tarafça yukarıda ödemelere ilişkin olarak——-nolu poliçe borçlarının kapatılmasının gerektiğini, aynı şeklide ödeme yapılmasına rağmen—— poliçe nolu poliçenin de kapatılmasının gerektiği, davacı tarafın dava dilekçesinde talep ettiği miktar ile dava dosyasına sunduğu cari hesap ekstresindeki miktarların birbirini tutmadığını, açıklanan nedenlerden dolayı davaya karşı cevaplarının kabulü ile davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
BİRLEŞEN ——ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN —— KARAR SAYILI DOSYASINDA;
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı şirketle 19/08/2011 tarihinde süresiz bir ——sözleşmesi imzalayarak——Bölgesinde çalışmaya başladığını, tarafların 01/01/2013-01/01/2014 tarihleri arasındaki çalışma dönemini kapsayacak şekilde 15/03/2013 tarihinde ek komisyon sözleşmesini ve 01/01/2014-31/12/2014 tarihleri arasındaki çalışma dönemini kapsayacak şekilde 2. ek komisyon sözleşmesini imzalayarak acentalık sözleşmesindeki komisyon oranlarını değiştirdiklerini, sözleşmeyle kararlaştırılan tarihlerde mutakabın yapılmamış olması bir yana davacı şirkete ödenmesi gereken komisyon, ek komisyon ücretlerinin de eksik ödendiğini, bu kadarla da kalmayıp davalı şirket iflas eden bir sigortalının—— ödenmeyen çek bedeli olan 28.283,21 TL’yi hiçbir hukuki sorumluluğu bulunmayan davacı hesabından kestiğini, davalı sigorta şirketinin davacı acentaya 19/08/2011 tarihli—— sözleşmesinden kaynaklanan ve 20/01/2012-16/07/2014 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan zaman dilimi içerisinde tahakkuk etmiş toplam 66.931,77 TL —— komisyon bedeli borcunun bulunduğunu, davalı sigorta şirketinin davacı —— 15/03/2013 tarihli ek komisyon sözleşmesinden kaynaklanan ve 11/04/2013-20/12/2013 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan zaman dilimi içerisinde tahakkuk etmiş 16.499,00 TL ek komisyon borcu bulunduğunu, aynı şekilde, davalı sigorta şirketinin 01/01/2014 tarihli ek komisyon sözleşmesinden kaynaklanan ve 06/01/2014-02/05/2014 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan zaman dilimi içerisinde davacı——- 118.426,99 TL ek komisyon borcu tahakkuk ettiğini, davacı şirketin davalı sigorta şirketine yukarıdaki durumu defalarca aktarıp hak ettiği komisyon ücretlerinin ödenmesini talep etmiş olmasına rağmen davalı şirketin kayıtsız kaldığını ve davacı şirketin ödemeler dengesinin bozulmasına neden olduğunu, ayrıca davacı şirketin bu durum karşısında sözleşmenin 8. maddesi çercevesinde tahsil ettiği primlerden daha önce hak etmiş olduğu komisyon miktarlarını düşmek zorunda bırakıldığını, davalı şirketin de bu durum üzerine ——- sözleşmesini feshettiğini, davacı şirketi azlettiğini, ayrıca abartılı ve gerçek dışı itamlarla davacı şirket yetkililerini suçladığını ve haklarında suç duyurusunda bulunduğunu, davalı sigorta şirketinin bir taraftan —— esas sayılı dosyasında davacıdan 72.713,18 TL ve 187.530,86 USD talep ettiğini, diğer yandan da davacı şirketin cirolayarak vermiş olduğu bonoların ——- sayılı dosyası ile takibe koyarak mükerrer olarak tahsilini talep ettiğini, belirtilen nedenlerle iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, dava ile maddi ve hukuki bağlantı içerisinde bulunan—— esas sayılı dosyasının birleştirilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak davalı şirketten şimdilik 66.931,77 TL ——komisyon bedeli, 16.499,00 TL ek komisyon, 28.283,21 TL davalı adına yapılan ödeme, 118.426,99 TL ek komisyon bedeli olmak üzere toplam 230.130,97 TL’nin her birine muaccel oldukları tarihten itibaren işleyecek ticari işlere uygulanan faiziyle birlikte davalı şirketten alınarak davacı şirkete verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekil tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, yetkili mahkemenin—– mahkemeleri olduğunu, tarafları ve konusu aynı olan —— Sayılı dosyasında davacının taleplerinin reddine karar verildiğini, bu kararın kesin hüküm niteliği taşıdığını, davacının 2014 tarihinden itibaren yapmış olduğu tahsilatları yasaya ve sözleşmeye aykırı olarak davalıya intikal ettirmediğini, bu nedenle suç duyurusunda bulunulduğunu, davacı şirket yetkilisi hakkında emniyeti suiistimalden dolayı ——-Asliye Ceza Mahkemesi’nde ceza davası açıldığını, davacının davalıya olan borcuna karşılık verdiği bonoların ödenmemesi nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiğini, davacının bu davayı açmakla ceza yargılamasını uzatmak amacında olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava olan Mahkeme’mizin——Esas sayılı dosyası yönünden; dava, acentalık sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olup, yargılama devam ederken 09/03/2016 tarihli duruşmada asıl dava yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, 05/10/2016 tarihli celsede asıl dava yönünden tefrik kararı verilerek 14/10/2016 tarihinde tefrik edilen dosyasında ——- Sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bu nedenle eldeki davada sadece birleşen dosya yönünden değerlendirme yapılmıştır.Birleşen——Karar Sayılı Dosyası yönünden; dava, ——- sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; acentalık ve ek komisyon sözleşmelerine istinaden, davacının davalıdan ——- komisyonu ve ek komisyon bedeli alacağının olup olmadığı ve davacı tarafından davalı adına yapılan ödemenin davalıdan tahsili koşullarının oluşup oluşmadığı ilişkindir——Sayılı dosyasının bir suretinin dosya içerisine alındığı, yapılan incelemede, davacısının——- Sayılı takibe konu bonoların teminat senedi olması ve davalıya ödemlerin yapıldığına ilişkin borca itiraz davası olduğu, söz konusu senetlerin teminat senedi olduğunun ispatlanamamasından dolayı davanın reddine karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Her ne kadar eldeki davada davacı / birleşen dosya davalı vekili ——-Sayılı kararın kesin hüküm oluşturduğunu iddia etmiş mise de; icra mahkemesinin dar yetkili mahkeme olması, verilen kararın maddi hukuk anlamında kesin hüküm teşkil etmemesi, icra mahkemesine konu dava ile eldeki davanın konularının bir kısmının birbirleri ile farklı olması nedeniyle davacı / birleşen dosya davalı vekilinin kesin hüküm itirazı dikkate alınmamıştır.Davalı / birleşen dosya davacısı ——- defterlerinin incelenmesi için——Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış, talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda özetle; “——-Davacı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içinde yaptırılmış olduğu, davacı şirketin, davalı şirket —— olması nedeniyle düzenlemiş olduğu sigorta poliçeleri nedeniyle tahakkuk etmiş olan primler ile lehine tahakkuk eden kamisyon tutarlarını davalı bildirimlerine göre ticari defterlere intikal ettirilmiş olduğu, davacı defterlerinin lehe delil niteliği taşıyacağı kanısına varılmış olmakla birlikte bu hususun Sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu, Davalı yanca davacı lehine eksik tahakkuk ettirilmiş olan —— komisyon tutarının toplam 206.648,28 TL olacağı, davacı alacağına dava tarihinden itibaren avans faiz oranları üzerinden faiz tahakkuk ettirilmesi gerekeceği.” şeklinde rapor sunulmuştur.
Davacı / bileşen dosya davalısı —— ticari defterlerinin incelenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, alınan bilirkişi raporunda özetle; “.—-.İncelenen davacı şirket (birleşen dava davalısı) ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan fesih ve dava tarihi itibari ile 72.713,18 TL ve 187.530,86 USD tutarında alacaklı gözüktüğü, davalı şirket (birleşen dava davacısı) ticari defter kayıtlarına göre davalının davacıya dava tarihi itibari ile 251.360,10 TL borçlu gözüktüğü.” şeklinde rapor edilmiştir.
Dosyanın——uzmanından oluşan heyete tevdi edilerek tarafların tüm iddia ve savunmaları doğrultusunda rapor düzenlenmesi istenilmiş olup, bilirkişi heyetince sunulan raporda özetle; ” .İncelenen davacı şirket (birleşen dava davalısı ) ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan fesih ve dava tarihi itibari ile 72.713,18 TL ve 187 530,86 USD tutarında alacaklı gözüktüğü, İncelenen davalı şirket ( birleşen dava davacısı ) ticari defter kayıtlarına göre davalının davacıya dava tarihi ilibari ile 251.360.10 TI borçlu gözüktüğü, Taraflar arasında yapılan——Sözleşmelerinde yer alan veriler ışığında, komisyon oranlarının hesaplanmasında hukuki bir hata bulunmadığı sonucuna varılmıştır.——- sözleşmesinin 8. maddesinden komisyonun —— tahsil ettiği primlerden alabileceğinin açıkça anlaşılması nedeniyle ——tahsil ettiği primlerden komisyon alacağını almasında hukuka aykırılık söz konusu değildir. Bununla birlikte, —— ilgili dönem komisyon miktarını aşan bir kullanımı var ise bu durum yukarıda belirtilen Sözleşme hükümlerine göre hukuka aykırılık teşkil eder. İptal edilen poliçeye ilişkin iddia Serbest Muhasebeci tarafından yapılan bilirkişi incelemesinde, davacı tarafından sunulan —– seri nolu poliçe nedeniyle 28.283,21 TL fazla kesinti yapılmadığının tespit edilmiş olması nedeniyle hukuki olarak değerlendirilmemiştir. …”
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 19/08/2011 tarihli—— sözleşmesi ve ayrıca taraflar arasında 01/01/2014 ile 31/12/2014 tarihleri arasını kapsayan ek komisyon sözleşmesinin akdedildiği, bu sözleşmeler kapsamında——- ilişkisinden kaynaklı hukuki ilişkinin mevcut olduğu, davalı / birleşen dosya davacısı tarafından tahsil ettiği paraları davacı / birleşen dosya davalısına göndermemiş olduğu gerekçesi ile ——sözleşmesinin feshedildiği, davalı / birleşen davacı tarafından komisyon – ek komisyon bedellerinin eksik ödendiği ve davalı adına yapılan ödeme iddiasında bulunarak bileşen davayı açtığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen ek komisyon sözleşmesinin 3.2 maddesi gereğince acentenin muaccel borcunun olması halinde ek komisyon talep edemeyeceği düzenlenmiş olup, ——- muaccel borcunun bulunması nedeniyle ve ayrıca hukuki ilişki devam ettiği süre boyunca——tarafından komisyon hesaplamalarına itiraz edilmemiş ve kabul edilmiş olması da dikkate alınarak ek komisyon talep edemeyeceği kanaatine varılmıştır. Davalı / Birleşen dosya davacısı tarafından, iflas etmiş sigortalı olan ——-. tarafından ödenmemiş çek bedeli olan 28 283.21 TL’nin hukuki sorumlulukları olmadığı halde şirket hesabından kesildiği belirtilmiş ise de; bu konuda yapılan bilirkişi incelemesinde, davalı / Birleşen davacı tarafından sunulan——- seri nolu poliçe nedeniyle 28 283,21 TL fazla kesinti yapılmadığı tespit edilmiş olması nedeniyle davalı / birlşen dosya davacısın bu kısım yönünden de herhangi bir alacağının olmadığı anlaşılmış birleşen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dava yönünden mahkememizin—— Karar sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olmakla, bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Birleşen —— Esas sayılı dosyası yönünden davanın REDDİNE,
Birleşen——-Esas sayılı dosyası yönünden;
3-Alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.930,07 TL harçtan mahsubu ile artan 3.849,37 TL ‘nin davacıya iadesine,
4- Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Artan gider avansı bulunması ve talep etmesi halinde gider avansının yatıran tarafa iadesine,
7-Davalı kendini vekil ile temsil ettiğinden ——- davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.