Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/235 E. 2019/175 K. 19.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/235 Esas
KARAR NO : 2019/175
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/05/2014
KARAR TARİHİ: 19/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde açılan ———- Esas sayılı menfi tespit davasının takip edilmediği için açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davalı ile —- tarihinde ———-TL şirketin borcuna, ortalama 6 aylık olmak üzere istedikleri yıllık %27, altı aylık için %54 oranındaki faizi eklenerek 11 takside bölünmesi hususunda yanıltıcı ve aldatıcı protokol yapıldığını, yapılan ödemeler sonucunda faizleriyle birlikte ———TL şirket borcunun kaldığını, bu protokol işlemi için ayrıca ———TL tutarında teminat senedi olarak boş bir belgenin aynı gün imzalatıldığını, davalı şirket sahibi ve yetkilisi ———- kendisini davalı şirket yerine alacaklı gösterdiğini, ——– tarihinde ciro ederek tüzel kişilik adına icra takibine koymak suretiyle hileli ihtilaf yarattığını, böylelikle 8 ay geriye dönük ———-TL fazla tahsilat ile %27 oranında faiz de mükerrer şekilde uygulandığını, —–TL tutarındaki gerçek dışı alacağın icra yoluyla tahsile koyulduktan sonra aynı şekilde protokol ile alınan senetlerinde mükerrer şekilde tahsil etmek istediklerini, bu nedenle uğradıkları ve telafisi olmayan maddi ve manevi zararlar için tazminat hakkı saklı kalmak kaydıyla ayrıca ———TL haksız takip ve talepler hakkında %40 oranında imza inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiğini belirterek açıklanan nedenlerle, davanın kabulüne, dava masrafları ve avukatlık ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ——— tarihli ıslah dilekçesinde özetle, Bedelsiz olarak yetkisiz icra Müdürlüğü’nde usul ve yasaya aykırı şekilde takibe konulan ——–TL tutarındaki teminat senedinin iptali ve % 50 oranındaki imza inkar tazminatlı menfi tespit davasının kabulü ile dava masrafı ve avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının icra takibinde talep edilen bedele ilişkin tüm hesaplamaların gerçek değerlere dayanmadığından kabul edilebilir olmadığını, davacının müvekkiline ait borcunu ve borcun dayanağını kabul ettiğini, davacının müşteri çekleri ve senetleri ile ödendiğini iddia ettiği bedellerin ise bahsi geçen kıymetli evrakların karşılıksız çıktığı için tahsil edilebilir olmadığını, davacının sözleşme hükümlerine riayet etmediğini, davaya konu Pendik 1. İcra Müdürlüğünün ———- Esas sayılı icra dosyasının davacı ile takipte gösterilen borçlu şahıslar arasında akdedilen sözleşmeye uygun olarak başlatıldığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, dava harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibariyle, davalı tarafından davacı aleyhine İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü’nün (Kapatılan Pendik 2. İcra Müdürlüğü) ——– E. Sayılı dosyası ile yapılan icra takibine dayanak ——TL bedelli ——– vade tarihli bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti talebi ile açılan menfi tespit davasıdır.
Tarafların iddiaları, savunmaları ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında ——– tarihinde protokol başlıklı anlaşmanın yapıldığı, bu anlaşmanın müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla ——— tarafından da imzalandığı, yapılan protokolle davacı tarafından davalıya ——–den başlamak üzere vade tarihleri arasında birer ay olan toplam ——–TL bedelli 11 adet bononun verildiği, bu bonoların vadesinde ödenmemesi halinde teminat olmak üzere davalı şirket yetkilisi ——-lehine ——–TL bedelli bir adet bono daha tanzim edilerek davalı şirkete verildiği, protokolün 5. maddesinde, borçlu tarafından protokol şartlarına mutabık kalınmadığı, borç ödenmediği takdirde, borçlu tarafından daha önce alacaklı şirket ortağı ——– adına verilen ——–TL tutarlı teminat senedi de muaccel hale gelecek ve borçlular hakkında alacaklı tarafından yasal yollara başvurulup icra takibi başlatılacağı, şeklinde düzenleme bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, tarafların defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir ve sözleşme uzmanı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyeti aracılığıyla inceleme yapılması için inceleme günü tayin edilmiş ve mahkememizce oluşturulan ara karar doğrultusunda atanan bilirkişi heyeti tarafından yapılan inceleme sonucu tanzim edilen rapor dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi raporunda özetle, davacı tarafın defterlerinin 2008-2009 yıllarında kapanış tasdikinin yapılmadığı, davacı tarafın kayıtlarında davalı tarafa borçlu olduğunda dair bir kaydın bulunmadığı, davalı tarafın defterlerinin incelenmesinde defterlerin kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, taraflar arasında yapılan protokole istinaden verilen ———–TL bedelli bonoların cari hesaba işlendiği, bu bonoların bedelleri düşüldükten sonra davalı lehine ——-TL borç tahakkuk ettiğinin görüldüğü, her ne kadar davalı tarafından 7 adet senede karşılık ——TL ödendiği beyan edilse de bu ödemelerin bir kısmının taraflar arasında imzalanan ———– tarihli protokolden önce yapıldığı, toplam —-TL bedelli iki adet çekin vade tarihinin protokolden sonraki tarihler olduğu, protokolde bu çeklerden bahsedilmediği, taraflar arasında imzalanan protokolden sonra protokoldeki —–ve ———-vadeli bonolara istinaden toplam—-TL ödeme yapıldığının tespit ediliği, davacının davalıya bakiye ———-TL borçlu olduğu yönünde görüş bildirmişlerdir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı tarafından rapora itiraz edilmiş ancak alınan rapor dosya kapsamı ile uyumlu ve yeterli olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları ve toplanan deliller bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasında ticari ilişki olduğu ve yine taraflar arasında ——– tarihinde borç yapılandırma maksadı ile bir protokol imzalanmış olduğu hususunda tartışma bulunmamaktadır. İmzalanan protokol ile davacının davalıya olan borcu davacının müşterilerinden aldığı ve davalıya verdiği anlaşılan bonolar ile vadelere yayılmış, bonoların teminatı olarak da ——–TL bedelli bir adet teminat senedi —– lehine davacı şirket tarafından düzenlenerek, müşterek ve müteselsil kefiller ——–tarafından kefil sıfatı ile imzalanarak davalı şirkete verilmiştir. Protokoldeki bonoların vadesinde ödenmediği iddiası ile teminat senedi olarak verilen bono ——— tarafından davalı şirkete ciro edilmiş ve davalı şirket tarafından İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü’nün (Kapatılan Pendik 2. İcra Müdürlüğü) —-E. Sayılı dosyası ile icra takibine konu edilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesinden ve dosyaya sunulan delillerden anlaşıldığı üzere, ispat yükü kendisinde olan davacı taraf, taraflar arasında imzalanan protokolde yer alan bonolara istinaden ödeme yaptığını ispatlayamamış, imzalanan protokole istinaden, davalı tarafın protokolün teminatı olarak aldığı bononun tahsili amacıyla icra takibine başladığı anlaşılmıştır. Davacı taraf her ne kadar ödeme iddiasında bulunsa da taraflar arasında imzalanan protokol tarihi olan ——— tarihinden önce yapılan veya protokolde bahsedilmeyen çeklere istinaden yapılan ödemelerin borç tasfiyesi niteliğinde olan protokole mahsuben yapılan ödemeler olmadığı anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamından, dava tarihine kadar taraflar arasında imzalanan protokole mahsuben davacı tarafından davalıya toplam ——–L ödeme yapıldığı, protokolde belirtilen bonolar nedeniyle davacı aleyhine herhangi bir icra takibi yapılmamış olduğunun davacı tarafından da duruşmada beyan edildiği, protokol tarihinde ———-TL borcun yapılandırıldığı, ancak——–TL tutarında teminat senedi verildiği birlikte değerlendirildiğinde, fazla teminat verilen ——-TL ve davacı tarafından davalıya ödenen ———–TL olmak üzere toplam —————TL’lik kısım yönünden davacının davalıya borçlu olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü’nün (Kapatılan Pendik 2. İcra Müdürlüğü)——–E. Sayılı dosyası ile yapılan icra takibine dayanak —-TL bedelli —-vade tarihli bononun ———-TL’lik kısmı için davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatı şartları oluşmadığı da dikkate alınarak fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü’nün (Kapatılan Pendik 2. İcra Müdürlüğü) ——-E. Sayılı dosyası ile yapılan icra takibine dayanak —–TL bedelli ——vade tarihli bononun———-TL’lik kısmı için davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair talebin reddine,
2-Alınması gerekli 572,03-TL harcın 454,35-TL peşin harç, 399,60-TL ıslah harcından mahsubu ile artan 281,92-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 572,03-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.350,00-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan (% 17 kabul % 83 ret) 229,50-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından harcanan 131,10-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan (% 17 kabul % 83 ret) 108,81-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.928,86 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı şirket yetkilisinin, feri müdahilin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/02/2019