Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1882 E. 2022/97 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1882 Esas
KARAR NO: 2022/97Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 31/12/2014
KARAR TARİHİ: 08/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sürücü —- sıralarında, sevk ve idaresindeki — plakalı araç seyir —- parkın önünde ezmesi sonucu ölümüne neden olduğunu, kazanın parkın çıkışındaki —- —-kullanılmayan —- gerçekleştiğini, —— dosyasındaki davada bilirkişi incelemesiyle kusur oranları belli oluncaya kadar fazlaya dair hakkının saklı tutacağını, — tarihinde trafik kazasında davacıların ölen oğlunun —-yaşında olduğunu, ailesine destek olabilecek en güzel, en verimli yaşında vefat ettiğini, davacıların bu olay nedeniyle tarifi mümkün olmayan evlat acısı çektiklerini, kaza yapan sürücüsü kusurlu olan — plakalı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli —– davalı sigorta tarafından yapıldığından sigortadan sorumluluk sınırı içerisindeki maddi tazminat istendiğini, davalı belediyenin çocuklar için güvenli oyun alanları yapmakla yükümlü olmasına rağmen müvekkil davacıların müteveffa çocukları —–olması gereken standartlarda yapmayarak —-oluşmasına ve çocukların güvenli olmayan bir parkta oynamasına sebep olarak kusur işlendiğini, kazanın çıkışında meydana geldiği oyun parkının, olması gereken standarttaki güvenlik ve koruma önemlerine sahip olmadığı, davalı ——kusurlu olduğunu, davalı şirketin, çalışanının müvekkil davacıların oğlunun ölümüne neden olan kazayı gerçekleştirmesi nedeniyle adam çalıştıranın sorumluluğu hükümlerine göre sorumlu olduğunu, ayrıca kazaya neden olan davalı —- davalı şirket bünyesinde şoför değil fırın ustası olmasından dolayı uzman birini görevlendirmeyerek ihmal ve kusuru olduğunu, davalı şiketin davalı sürücü ile birlikte davacıların uğramış olduğu maddi ve manevi zararlardan sorumlu olduğunu, bu sebeple 6100 sayılı Kanunun 107.maddesi uyarınca belirlenecek ve ilerde arttırılmak üzere — destekten yoksun kalmaya dayalı maddi tazminat ve —manevi tazminat olmak üzere toplam —- tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, davacılara verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar —- vekili cevap dilekçesinde özetle; Davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, müvekkillerinin kazanın oluşumunda kusurları bulunmadığını, aracı kullanan herkim olursa olsun kazanın olmasına engel olunamayacağını, davalı sürücünün —- tecrübesiyle meskun mahalde dikkatli ve yavaş seyrettiğini, yolda yaya kaldırımı ya da yaya geçidinin bulunmadığını, olayda müvekkillerinin sorumluğu bulunmadığını, ceza dosyasında davalı sürücünün tali, yaya—- asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin kusuru bulunmadığından ve nedensellik bağı olmadığından kararı temyiz ettiklerini, manevi tazminat isteminin fahiş olduğunu, manevi tazminat davasının belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, bu nedenle manevi zararın tespitine yönelik davanın hukuki yarar yokluğunda usulden reddine karar verilmesini, davalı —-ait olan aracın —- tarafından — olduğu, bu sebeple davanın —- ihbar edilmesini, belirtilen sebeplerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; Davada, yargı yolunun caiz olmadığını, davada idare mahkemesi görevli olduğundan davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiği, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, husumetin —– yönlendirilmesi gerektiğini, kazanın parkın çıkışındaki asfalt dökülmüş fakat trafik için kullanılmayan—– gerçekleştiğini, kazanın tamamen davalı araç sürücüsünün kusurundan ileri geldiğini, davalı idareye kusur yüklenemeyeceğini, davalı idare yönünden hukuki ve maddi koşulları oluşmayan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen —plakalı aracın müvekkili şirket tarafından — tarihleri arasında geçerli olmak üzere — sigortalandığını, davacılara —– ödendiğini, anılan ödeme ile müvekkilinin sorumluluğunun sona erdiğinden ve davacının zararı karşılandığından davanın reddini talep ettiklerini, —- gereği ek tazminat talebinin ancak hesaplama yöntemi vb. nedenlerden kaynaklanmayan açık şekilde eksik ödeme bulunduğu durumlarda mümkün olabileceğini, açık şekilde eksik ödemenin ise —- kararlarında ödenen tutarın bir tutarı veya ona yakın bir miktar olarak açıklandığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, meydana gelen kazada kusur durumunun tespiti için dosyanın bu konuda uzman öğretim görevlilerinden oluşacak bir bilirkişi heyetine; yahut —-sevk edilmesini, faiz bakımından müvekkilin sorumluluğunun kaza tarihinden itibaren olamayacağını temerrütün oluştuğu tarihten itibaren faiz işletilebileceğini, ticari faiz talep edilemeyeceğini, dolayısıyla müvekkil şirket tarafından yapılan ödeme gereği davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, destekten yoksun kalmaya dayalı maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkin bulunmaktadır.
Davada öncelikle görev itirazının değerlendirilmesi gerekmiştir. Dava, davalılar yanında davalı sigortaya da yöneltildiğinden TTK 4/1-a.maddesi uyarınca davada mahkememizin görevli bulunduğu sonucuna varılmıştır.
—- dosyasının bir sureti getirtilerek dosya içerisine alınmıştır. Söz konusu kayıtların incelenmesinde dosya kapsamından alınan—-tarihli Bilirkişi Raporunda; yaya —- asli kusurlu olduğu, araç sürücüsü — tali kusurlu olduğu belirlenmiş, —-Raporda; aynı yönde görüş bildirilmesi üzerine, Mahkemenin —- sayılı kararı ile davalı ——- hükmü uyarınca mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece dosyanın aktüer bilirkişiye verilerek rapor alınmasına karar vetlimiş. Bilirkişi —-tarihli Raporunda, davacıların talep edebileceği bakiye zararının —- olduğu tespit edilmiştir.
Davacılar vekili, davalı —-davalı sigorta vekili verdikleri dilekçeler ile bilirkişi raporuna itirazda bulunmuşlardır. Mahkemece tarafların aynı bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişi —- tarihli Raporu ile bu kez davacıların bakiye zararını — olarak belirlemiştir.
Mahkemece davacılar vekilinin ve davalı sigorta vekilinin kusura yönelik itirazları da gözönüne alınarak dosyanın —-tevdii ile kusur raporu alınmasına karar verilmiştir. —- Raporunda özetle; olayda, davalı Sürücü — %15 oranında kusurlu olduğu, yaya —– %85 oranında kusurlu olduğu, mütalaa edilmiştir.
Mahkemece davacılar vekilinin kusur tespitine yönelik itirazları da dikkate alınarak kazanın meydana geldiği yerde keşif yapılması suretiyle trafik kazalarında uzman makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, yapılan inceleme sonucu sunulan —– tarihli Bilirkişi Raporunda özetle kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsü — %15 oranında, yaya —- %85 oranında kusurlu olduğu, tespit edilmiştir. Akabinde gelen itirazların değerlendirilmesi sonucunda alınan —tarihli Bilirkişi Raporunda ve —tarihli bilirkişi —– da görüşün benimsendiği belirtilmiştir.
Mahkemenin —tarihli ara kararı ile davalar vekilinin yeniden kusur raporu alınması talebi reddedilerek, dosyanın dosyaya rapor sunan aktüer bilirkişiye verilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir. — tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; davacılar zararının —olduğu, bu tutardan davalı sigorta tarafından yapılan —–düşülmesiyle bakiye zararın —– olduğu belirtilmiştir.
Tarafların itirazları da değerlendirilmek suretiyle dosyanın farlı bir aktüer bilirkişiye verilerek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli Raporda özetle; davacıların talep edebileceği bakiye zararının —-olduğu, yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkemece bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, — tarihli Bilirkişi Ek Raporu alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda; — tarihinde trafik kazasında —- vefatı nedeniyle — hesap tarihi itibarıyla; — %15 oranında, —– %85 oranında kusurlu ve — kusursuz olduğu kabul edildiğinde; davacı — tazminatının;—- tazminatının %15’i olan —- kısmını talep edebileceği, ödenen güncel değer — düşümü ile talep edebileceği tazminatın —olduğu, davacı — tazminatının %15’i olan — kısmını talep edebileceği, ödenen güncel değer —düşümü ile talep edebileceği tazminatın — olduğu, davacıların——toplam tazminat talebinde bulunabileceği, yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacılar vekili —-tarihli Dilekçesi ile; her iki davacı için dava değerini — arttırdığını belirterek toplam — maddi tazminatın ve —- manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiş, —-tarihinde harcını yatırmıştır.
Tüm dosya kapsamı toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, Dosya kapsamında alınan kusur tespitine ilişkin raporlar ve——- tarihli Bilirkişi Ek Raporu yerinde tespitler içermekle Mahkememizce de hükme esas alınmıştır.
Dosyada alınan kusur raporlarının tamamı birbiriyle ve Ceza Mahkemesinden alınan raporlarla uyumlu bulunmakla davacılar vekilince dosyaya sunulan uzman görüşündeki tespitin esas alınması yönündeki talebi yerinde bulunmamaktadır.
Dava konusu uyuşmazlık — tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıların muhtemel destekliği ——- hayatını kaybetmesine bağlı olarak destek şahsının yitirilmesi dolayısıyla oluşan maddi zararlarının kaza dönemini kapsayan —-davalı sigortadan ve olayda sorumluluğu bulunan diğer davalılardan tazmin edilmesine ilişkin bulunmaktadır. Davalı sigorta tarafından düzenlenen ve kaza dönemini kapsayan —–bulunmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan kusur raporlarında davacılar destekliğinin kazanın oluşumunda %85 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü —-%15 oranında kusurlu bulunduğu değerlendirilmiştir.
Davalı sigorta tarafından dava öncesinde davacılara —- ödeme yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan ödemenin güncel değeri bulunarak davacıların talep edebileceği toplam zarardan düşülmesi ile ile davacıların talep edebileceği bakiye zararlarının davacı —-olarak hesaplanmıştır.
Davacıların bu zararından davalı —-kaza tarihinde yürürlükte bulunan——uyarınca haksız fiil hükümleri çerçevesinde, diğer davalı—— uyarınca araç işleteni ve maliki olarak, davalı sigorta ise aynı—— hükümleri uyarınca kaza dönemini kapsayan —–kapsamında poliçe teminat limitiyle sorumlu bulunmaktadır.
Belirtilen sebeplerle davacıların destekten yoksun kalmaya dayalı maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile; davacı —- olmak üzere toplam — maddi tazminatın davalı —sigortanın temerrütünün olşutuğu — tarihinden diğer davalılar ——- tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsiline, davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar vermek gerekmiştir.
Davalı taraflarca işletilen ve sigortalanan araç ticari şekilde işletildiğinden davacılar alacağına temerrüt tarihlerinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Davalı —-meydana gelen olayda bir kusuru ya da sorumluluğunu gerektirir bir husus saptanamadığından davalı —- karşı açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili tarafından dava konusu kazada oğulları — ölümü nedeniyle davacı anne ve baba için toplam —- manevi tazminat talebinde bulunulmuştur.
TBK 56.maddeinde; bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özellikleri göz önünde tutularak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verilebileceği, ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınların da manevi tazminat talep edebileceği düzenlenmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ——– gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektmektedir. —– Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, —–kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda dava konusu trafik kazasının oluşumunda davacılar yakınının %85 oranında kusurunun bulunduğu, davalı sürücü — %15 oranında kusurlu olduğu, davalılar —— haksız fiil faili ve araç işleteni olarak davacılar zararından sorumlu bulunduğu anlaşılmıştır. Kaza neticesinde davacılar oğlunu kaybetmiştir. Netice olarak tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihi, kazanın oluş şekli, tarafların kusur durumu, meydana gelen zararın ağırlığı da gözönüne alınarak Davacı anne —-davacı baba —olmak üzere toplam — manevi tazminata hükmedilmiş, belirlenen bu tutarın davalılar —- kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline, davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, davalı sigortaya karşı açılan manevi tazminat davasının sigorta poliçesinin manevi tazminatı kapsamaması sebebiyle reddine, yine az yukarıda belirtilen sebeple davalı —— karşı açılan davanın reddine karar verilmiş, davalı belediye yönünden maddi ve manevi tazminat davası ve davalı sigorta yönünden manevi tazminat davası tümden reddedildiğinden avukatlık asgari ücret tarifesine göre ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların destekten yoksun kalmaya dayalı maddi tazminat davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE; davacı — davacı — olmak üzere toplam — maddi tazminatın davalı — tarihinden diğer davalılar —- kaza tarihi olan—— tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline, davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacıların manevi tazminat davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE; davacı — ve davacı baba — olmak üzere toplam — manevi tazminatın davalılar —– kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline, davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
3-Davalı —– karşı açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine,
4- Alınması gerekli 7.154,07-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.024,24-TL peşin harcın(tamamlama harcı dahil ) mahsubu ile bakiye 6.129,83‬-TL ‘nin tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan 2.032,72-TL ‘sinin davalı —–, bakiye 4.097,11‬-TL ‘sinin davalılar —– tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 25,20- TL. başvurma harcı, 1.024,24- TL peşin harcın (tamamlama harcı dahil ) toplamı olan 1.049,44-TL’nin, tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan 348,00-TL ‘sinin davalı —-, bakiye 676,24 ‬-TL ‘sinin davalılar ——- alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 7.850,40-TL yargılama gideri ile 253,80-TL keşif harcı olmak üzere toplam 8.104,20-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.830,31-TL yargılama giderinin yine tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan 949,85-TL ‘sinin davalı —- davalılar —— alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı —– tarafından yapılan toplam 178,50-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 158,86-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, bakiye kısmının davalı üzerinde bırakılmasına,
8- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
9- Maddi tazminat davası yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.210,93-TL nispi vekalet ücretinin davalılar ——- alınarak davacıya verilmesine,
10-Maddi tazminat davası yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar vekili için takdir olunan 5.210,93-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar —— verilmesine,
11-Maddi tazminat davası yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı ——-vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
12-Manevi tazminat davası yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılar —– alınarak davacıya verilmesine,
13-Manevi tazminat davası yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar vekili için takdir olunan 9.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar —–verilmesine,
14-Manevi tazminat davası yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı ———- vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalılara verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalılar vekilinin yüzüne karşı, davalı sigorta vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/02/202