Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/174 E. 2020/897 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/174 Esas
KARAR NO : 2020/897

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/04/2014
KARAR TARİHİ : 10/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, …’in,———— tamamlamayı müteakip saat 14:30 sıralarında hastaneden ayrılmak üzere hastane otopark içinden yürüyerek hastane çıkış kapısına doğru ilerlerken, aniden bir aracın kendisine çarpması sonucu yere düştüğünü, ayağa kalktığında kendisine çarpan aracın, geri manevra yapan, daha sonra sürücüsünün davalı … olduğu öğrenilen —– plaka numaralı araç olduğunu gördüğünü, müvekkilinin aracın kendisine çarpmasının ve bu çarpmanın etkisiyle yere düşmüş olmasının sonucunda sağ el bileğinde ve vücudunun diğer yerlerinde bir takım ağrılar hissettiğini, tekrar aynı hastaneye müracaat ettiğini, yapılan muayene sonucunda müvekkilinin sağ el bileğinde parçalı kırık ve kalça bölgesinde ağrının tespit edildiğini, sağ bileğindeki parçalı kırık için redüksiyon yapılarak kolun alçıya alındığını, müvekkilinin kalça ağrısı şikayetiyle 20/08/2013 tarihinde —- Hastanesine giderek muayene olduğunu, yapılan inceleme sonucunda travmatik ödem ve multipl küçük lezyonlar tespit edildiğini gösterir rapor düzenlendiğini, söz konusu trafik kazasına aracın maliki ve sürücüsü olan …’nun kusurlu davranışının sebep olduğunu, kazaya sebep olan — üzerine kayıtlı —– plakalı aracın … tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalanmış olup kazanın sigorta poliçesinin geçerlilik süresi içinde meydana geldiğini, talep ettikleri maddi tazminat kalemlerinin tamamının sigorta kapsamında olup, araç işleteni davalı … ile aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan diğer davalı …nin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek, davalılardan …’nun sebep olduğu trafik kazası sonucu yaralanan müvekkilinin maddi zararını gidermek maksadıyla 500,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen, müvekkilinin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi ve bu sebeple duyduğu elem ve ızdırabın karşılanması maksadıyla 10.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı ..— tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya konu —-plaka sayılı aracın müvekkili … nezdinde karayolu motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu, poliçe gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olup, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının, sigortalısı araç sürücüsünün kusuru ve zararın kanıtlaması gerektiğini, zararın kanıtlanamaması halinde müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını, kaza nedeniyle yapılmış hastane masraflarından müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiş, duruşmalarda alınan beyanında, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle, 19/08/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının tedavi gideri ve manevi tazminat talebi ile davalılar aleyhine açmış olduğu tazminat davasıdır.
Tarafların iddiaları, savunmaları ve toplanan deliller çerçevesinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere dosya trafik kazalarında kusur konusunda uzman bilirkişi ve hesap bilirkişisinden oluşturulan heyete tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 28/03/2016 tarihli raporda, davalı … şirketi tarafından sigortalanan davalı ….—– —plaka numaralı aracın sürücüsünün meskun mahaldeki hastane otoparkında, otoparktaki araç ve yoğun hasta trafiğini göze almadan, kontrolsüzce geri geri manevra yapmak suretiyle, arkasında hastaneden çıkış için yürüyen yayaya çarparak kazaya neden olması nedeniyle, kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olduğu, davacının ise otoparktaki araç trafiğini dikkate almadan dalgın şekilde yürümesi, hatalı geri manevra yapan aracı önceden görerek yeterli tedbir almaması nedeniyle kazanın oluşumunda %25 oranında kusurlu olduğu, talebin tedavi giderlerine ilişkin olması nedeniyle uzmanlık alanlarına girmediğinden bir değerlendirme yapılamadığı, yönünde görüş bildirilmiştir.
Tedavi giderlerinin tespit edilmesi amacıyla dosya doktor bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 26/07/2016 tarihli raporda, toplam 124,57-TL tedavi giderinin —- tarafından ödenmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.
28/03/2016 tarihli rapordaki kusur oranlarına itiraz edilmiş olması nedeniyle dosya rapor tanzim edilmek üzere — Dairesi’ne gönderilmiş, tanzim edilen 20/10/2017 tarihli raporda, meydana gelen kazada, kontrolsüzce geri manevra yapan …’nun %75 oranında, geri manevra yapan aracın hareket alanı dahilinde bulunan ve tedbir almayan davacının %25 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Dava konusu trafik kazası sonucu davacıda geçici veya kalıcı maluliyet oluşup oluşmadığının tespit edilmesi için dosya —– gönderilmiş, ATK tarafından tanzim edilen 03/07/2019 tarihli raporda, dava konusu kaza nedeniyle davacıda kalıcı maluliyet oluşmadığı, geçici maluliyet süresinin 4 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Daha önce doktor bilirkişiden alınan raporun denetime ve hüküm vermeye elverişli olmadığı görüldüğünden, dosya tedavi giderlerinin hesaplanabilmesi için doktor bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 29/06/2020 tarihli raporda, davacı tarafından ödenen ve —– tarafından karşılanmayan, kemik —— giderleri bedelleri toplamı olan 1.117,05-TL tedavi giderinin davalılardan talep edebileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, benzer tespitlerin yapıldığı kusur raporlarında belirtildiği üzere, meydana gelen kazada, davacının %25 oranında, davalı …’nun %75 oranında kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır. Her ne kadar davalı … şirketi tarafından, kazanın otoparkta meydana gelmiş olması nedeniyle, zararın sigorta teminatı kapsamına girmediği iddia edilmişse de, Yargıtay —- Sayılı içtihadı ve benzer içtihatları göz önünde bulundurulduğunda, otoparkın kara yoluna bağlantısı olması nedeniyle, meydana gelen kaza sonucu oluşan zararın sigorta teminatı kapsamında olduğu sonucuna varılmıştır. Kaza sonucu davacı tarafından,— tarafından karşılanmayan toplam 1.117,05-TL tedavi gideri harcaması yapıldığı anlaşıldığından, kusur oranı dikkate alınarak, davacı vekilinin 10/11/2020 tarihli duruşmadaki beyanı göz önünde bulundurularak ve taleple bağlı kalınarak, davacının davalılardan 500,00-TL tedavi gideri talep edebileceği sonucuna varılmış ve davanın maddi tazminat talebi yönünden kabulüne, 500,00-TL tedavi gideri nedeniyle maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede ise, manevi tazminat ile ilgili istikrar kazanmış Yargıtay İçtihatları ve doktrindeki görüşler dikkate alındığında, hükmedilecek manevi tazminat, duyulan elem ve ızdırabın tam karşılığı olmayıp mağdurda kısmen teskin duygusu yaratmaya yönelik olmalıdır. Manevi tazminat bir zenginleşme aracı değildir. Acıya özendirir şekilde mağdura o tarihe kadar eline geçmemiş bir paranın manevi tazminat olarak hükmedilmesi de mümkün değildir. Manevi tazminatın miktarının takdirinde olayın ağırlığının göz önüne alınmasının yanı sıra tarafların sosyal ekonomik durumlarının değerlendirilmesi ve olayın meydana geldiği tarihteki şartların göz önünde bulundurulması gerekir. Diğer yandan manevi tazminat sorumlu olana verilen bir ceza da değildir, bu nedenle sorumluyu zaruret haline sokacak bir miktara da hükmedilmemelidir. Dava konusu kaza sonucu, davacıda kalıcı maluliyet oluşmadığı, 4 ay süre ile geçici maluliyet oluştuğu ve davacının kaza nedeniyle yaşadığı korku ve üzüntü göz önünde bulundurularak, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 3.500,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/08/2013’ten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ….—— alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın maddi tazminat talebi yönünden KABULÜNE, 500,00-TL tedavi gideri nedeniyle maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Manevi tazminat talebi yönünden davanın KISMEN KABULÜNE, 3.500,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan —- itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …—- alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
3-Alınması gerekli 273,24-TL harcın peşin alınan 179,35-TL harçtan mahsubu ile bakiye 93,89-TL harcın (davalı …nin 54,40-TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 24,30-TL başvurma harcı, 179,35-TL peşin harç toplamı olan 203,65-TL’nin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 2.239,81-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Maddi tazminat talebi yönünden —- Tarifesindeki esaslara göre belirlenen 500,00-TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Manevi tazminat talebi yönünden —- Tarifesindeki esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL avukatlık ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
8-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.