Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1592 E. 2021/435 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1592 Esas
KARAR NO: 2021/435
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 31/10/2014
KARAR TARİHİ: 18/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —— plakalı araç ile —- plakalı—- sonucu yaralandığını, trafik kazası tespit tutanaklarına göre —- plakalı aracın —— plakalı aracın ise tali kusurlu olduğunu,—– yolcu olarak bulunan müvekkilinin ise kusurunun bulunmadığını, davacının yaşamının tehlikeye sokulduğunu, basit bir müdahale ile giderilemeyecek zararlar olduğunu, vücudunda kemik kırıklarının olduğunu ve kalıcı şekilde yaralanmaların meydana geldiğini, davacının güç kaybı tazminatı adı altında bir tazminat isteme hakkının bulunduğunu belirterek şimdilik ——— maddi tazminatın ve işletilecek ticari faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——vekili cevap dilekçesinde özetle; taşımacılığın poliçe teminatında olması için aracın taşımacı yetki belgesine sahip olmasının gerektiğini davacı tarafın araçta yolcu olarak bulunduğunu ve yolcu biletinin olması gerektiğini, sigortalısının kusurunu ve davacı tarafın maluliyeti halinde zararını ispat etmesinin gerektiğini, müvekkili şirkete davadan önce başvuru yapılmadığını, söz konusu olayın haksız fiilden kaynaklandığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe sebebiyle değil haksız fiil sebebiyle olduğunu, taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunmadığını, kazaya karışan ——- plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, trafik kazası nedeni ile uğranılan zararda iki ayrı zarar görenin olduğunu, proporsiyon yapılarak teminatın paylaştırılmasının gerektiğini belirterek davacının davasının ispatı halinde müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Davalı ——— vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tarihini kapsayan poliçenin müvekkili şirket nezdinde olmadığının tespit edildiğini, dolayısıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddine, müvekkili şirketin davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların poliçeden yararlanması için —–yolcu listesinde koltuk numarasında kayıtlı olmasının, —– biletinin ve davacıların hangi koltukta kayıtlı olduğunun tespit edilmesinin gerektiğini müvekkili şirket tarafından poliçede belirtilen teminatların koltuk başına verildiğini davacının hangi koltukta yolcu olduğunun tespit edilmesini ayakta seyahat halinde ise koltuk başına teminat içerisine girmediğinin tespitinin gerektiğini belirterek davanın reddine, davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden temerrüdünün söz konusu olmadığından aleyhine masraf, faiz ve avukatlık ücretine hükmolunmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazsı nedeniyle davacının geçici – kalıcı maluliyeti ve tedavi masrafı kapsamında tazminat talebine ilişkin dava olduğu anlaşılmıştır. Davalı —— karşı koltuk ferdi sigortasından kaynaklı diğer davalılara karşı ise karayolları zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında dava açıldığı tespit edilmiştir.
Kazaya karışan —- plakalı araçlara ait trafik kayıtları, —- plakalı araca ait ———– poliçe örnekleri ile hasar dosyaları, davacı—– tutanağı, davacıya ait ——— tarafından ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin yazı cevabı, kaza tespit tutanağı, —–ceza dosya örneği vs. tüm belgeler dosya içerisine alınmıştır.
Davacının maluliyetinin belirlenmesi için —— talimat yazılmış, talimat mahkemesi tarafından ——— tarafından alınan maluliyet raporunda davacının geçici ve kalıcı maluliyetinin olmadığı rapor edilmiştir.
——— tarihli 15. Celsenin 8. nolu ara karar uyarınca davacı vekiline tedavi giderleri hususunda beyanda bulunması için süre verilmiş olmasına rağmen davacı vekili tarafından herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.
——- yazılan müzekkere cevabında; dava konusu trafik kazasına karışan aracın kaza tarihi itibariyle poliçesinin mevcut olmadığı bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından — tarihli duruşmada davalı ————- yönünden davadan feragat ettiğini beyan etmiş ve imzası alınmıştır.
6100 Sayılı HMK.’nın 309. maddesinde “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu itibarla, davacı tarafından davalı ——– yönünden açılan davadan feragat edilmiş olduğundan, yukarıda açıklanan hüküm nedeniyle davanın bu davalı yönünden feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacının maluliyet tazminatı yönünden yapılan incelemede; ———————– tarafından alınan maluliyet raporunda davacının geçici ve kalıcı maluliyetinin olmadığı rapor edildiği anlaşıldığından, davacının maluliyetini ispat edemediği anlaşılmış bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiştir. Davacının maluliyetinin olmadığı anlaşıldığından usul ekonomisi gereğince dosya kusur ve hesap bilirkişisine tevdi edilmemiştir.
Tedavi giderleri yönünden ise; davacı tarafından hangi tedavi için hangi masrafların yapıldığı hususunda beyanda bulunulmamış ve buna ilişkin deliller dosyaya sunulmamıştır. Bu nedenle davacı tedavi giderleri yaptığını da ispat edememiş olduğundan bu talep yönünden de talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın——- yönünden feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davanın diğer davalılar yönünden REDDİNE,
3-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan 25,20-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 34,10-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar yönünden KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/03/2021