Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/156 E. 2020/474 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/156 Esas
KARAR NO : 2020/474 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/04/2014
KARAR TARİHİ: 14/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ——— yılında ——– kurulmuş olup, şirket ortaklarının meslek yaşamlarına, halen grup şirketi olarak faaliyet gösteren ve —- yılında kurulmuş olan diğer müvekkili ——– başlamış olduklarını, Müvekkil şirketlerin, ——- genelinde özel ve kamu iş sahipleri için hastane, konut alışveriş merkezi, otel ve eğitim kuramlarının yenilenmesi projelerini gerçekleştirmiş ve piyasada aranılan bilinen şirketlerden olduğunu, davalıların——— adresli ——–sitesinde, ilişikle dosyaya sunulan fatura, yapı ruhsatı, iş deneyim belgesi ve kesin kabul tutanaklarından anlaşılacağı üzere, müvekkilleri tarafından yapılmış olan projeleri, ——— adı altında yayınlayarak haksız rekabet yapmakta ve ticari kazanç sağlamakta olduğunu, Söz konusu —–sitesinde yayınlanan; ————– projelerinin müvekkillerinden ————tarafından tamamlanmış olduğunu, yine söz konusu ———sitesinde yayınlanan; ——————projelerinin müvekkillerinden ————-tarafından tamamlanmış olduğunu, Davalının ——sitesinde adres ve telefon bilgileri olarak, —————–adresinin ve telefon bilgisinin kullanılmış olduğunu,———Sulh Hukuk Mahkemesi nin ——–sayılı dosyası ile tespit yaptırmış olduklarını ve bu dosyaya ait———– tarihli Bilirkişi Raporu ile iddialarının tespit edilmiş olduğunu, Davalıların haksız rekabeti nedeniyle, müvekkillerinin maddi zararları olduğu gibi ticari itibarlarının da zedelenmiş olması sebebiyle işbu davayı açma zorunluluğunun doğmuş olduğunu belirterek, ———sitesinin yayınının durdurulmasına, fiilen haksız olduğunun tespitine, haksız rekabetin menine, yanlış ve yanıltıcı beyanların düzeltilmesine, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkillerinin herbiri için davalıların haksız rekabeti sonucunda elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığı olarak ——– toplam ————–maddi tazminatın ve müvekkillerinin her biri için, ——-toplam ———– manevi tazminatın davalılardan ticari faiziyle birlikte tahsiline, gideri davalılardan alınmak üzere, hükmün kesinleşmesinden sonra ——— ilan edilmesine, HMK md. 329 gereğince, davalıların —— disiplin cezasına ve müvekkillerle kararlaştırılan ——- vekalet ücretini davalıların ödemesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmektedir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ——- inşaat mühendisi olup, davacı şirketlerden ———– proje müdürü olarak görev yapmış olduğunu ve davacı firmaların ortağı ve yetkilisi ——– aralarında akrabalık ilişkisi bulunduğunu, Müvekkili —- tarafından ——— kurulmuş olduğunu, ——- ————– adresine taşımasını istemiş olduğunu, bununla ilgili olarak ————— arasında kira sözleşmesi yapılmış olduğunu,—————tarihinde ilan edilmiş olduğunu, dava dilekçesinde, müvekkilinin izinsiz olarak ———– adres ve telefonunu kullandığı izleniminin oluşturulmaya çalışıldığını, oysa ki yukarıda açıklandığı gibi, davacı firmaların ortağı ve yetkilisi ———– ve rızası dahilinde adres ve telefonun kullanılmış olduğunu,———— adresli —– müvekkili şirkete ait olduğunu, bu siteye ——– tarihinde davacı firmaların ortağı ve yetkilisi ————- talebi doğrultusunda davacı şirketlere ait projelerin konulduğunu,———inşaat mühendisi olarak görev yapmış olduğunu,———- tarihinde ——–sitesine konulmuş olan projelerin, müvekkilinin isteği üzerine ———– tarihinde siteden kaldırılmış olduğunu, ——-sitesinin, her iki şirketin de ———sitesini yapan ——- tarafından yapılmış olduğunu ve bu kişinin ———–olduğunu ve siteye konan verilerin ——– tarafından bilindiğini ve————— talebi doğrultusunda yapılmış olduğunu, html uzantıları silinmediği için, siteden kaldırılan verilere ulaşıldığının kendilerince de tespit dosyasında görülmüş olduğunu,————– işlerinin azalması sebebiyle ——- tarafından, müvekkili —— işine son verilmiş olduğunu, ancak —- vadedilmiş primlerin ödenmemiş olduğunu, —– gayrı faal olan ———————şimdiki adresi olan; ——————— taşınmış olduğunu, haksız davanın esas açılış sebebinin ————– ortağı ve yetkilisi ——- ile davacı her iki şirketin yetkilisi ———– arasında görülen davada, müvekkili ———yapacağı şahitliğe gölge düşürmek olduğunu, ——- manevi tazminat talep edilmişse de, müvekkilleri tarafından davacı şirketleri manevi açıdan acı ve ıstıraba uğratacak hiçbir hukuka aykırı eylem yapılmamış olup bu taleplerin reddine karar verilmesini talep ettiklerini,—————– maddi tazminat talep edilmişse de, BK gereğince maddi tazminata hükmedilmesi için müvekkilinin kusurlu olması gerektiğini, davacının ispat yükümlülüğü olduğunu, müvekkili şirketin ticari hayatı boyunca sadece 2 farklı iş yapmış olduğunu, bu işleri yaptığı akraba ve arkadaşının da ——sitesi üzerinden kendisine ulaşmamış olduklarını belirterek, Açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle; Davalı ———- diğer davalı şirket yönünden açmış olduğu ——-sitesindeki fotoğraf ve bilgileri davacı şirketlerin ortağı olan ———- onayı ile kullanıp kullanmadığı, Davalı———-hissedarı olduğu, diğer davalı şirket için kurulan ——–sitesindeki fotoğraf ve bilgilerin davacı şirketler yönünden haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı, Haksız rekabet durumu bulunması halinde davacı şirketlerin maddi ve manevi zararlarının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise, miktarının ne olduğu noktalarında toplandığı belirlendi.
Dosya konusunda uzman bilirkişilere tevdii edilerek, rapor alınmıştır————— tarihli Bilirkişi heyeti raporunda, Davalı şirkete ait ——–sitesinde yer verilen dava konusu projelerin davalı şirketçe değil davacı şirketçe tamamlandığı, davacı şirketin iş ürünleri olduğu, bu sebeple davalı şirketin, kendi ——–sitesinde bu projeleri kendi referanslarıymış gibi göstermesinin TTK m. 55/1-c hükmüne aykırı olduğu ve davalı şirketin bu eyleminin haksız rekabet teşkil ettiği, davalı şirketin davacının adres ve telefon numarasını kullanmasının, dosya içerisinde yer alan bilgilere dikkate alındığında, davacı tarafın bilgisi dahilinde gerçekleştiği ve bu sebeple eylemin haksız rekabet teşkil etmediği, davacıların maddi tazminat olarak, davalının elde etmesi muhtemel menfaatin karşılığını istedikleri, ancak mevcut dosya kapsamı dikkate alındığında, davalı şirketin bahsi geçen eylemleri nedeniyle elde etmesi muhtemel menfâatin karşılığının tespitinin olanaklı olmadığı, Manevi tazminat konusunun tamamen mahkemenin takdirinde olduğu,şeklinde raporlarını sunmuşlardır.
Mahkememiz ———- tarihli ara kararı uyarınca dosyanın bilirkişiye tevdii ile rapor alınmasına, heyete gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişinin eklenmesine, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek, rapor tanzimine karar verilmiştir. Davalı vekili —————— tarihli Dilekçesi ile, mahkeme ara kararında davacı vekilinin dilekçesinin özetlenen kısmında yeralan ifadeleri gerekçe göstererek hakimlik görüşünün belirtildiği, ihsası rey yapıldığı iddiası ile çekilme talebinde bulunmuştur. Davalı vekilinin bu talebi hakkında, Mahkememizin ——– tarihli ara kararında davacı vekilinin —————-tarihli Dilekçesinin özetlendiği, netice olarak bu yönde talepte bulunduğu şeklinde cümlenin bitirildiği söz konusu ifadenin davacı vekilinin ifadelerin özetlenmesinden ibaret olduğu hakim görüşünü yansıtmadığı görülmekle çekilme talebinin HMK 41. madde uyarınca yerinde bulunmadığı görülmekle talebin reddine, nihai kararla birlikte istinafı kabil olmak üzere karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Alınan ———– tarihli Bilirkişi heyeti raporunda; Heyete gayrimenkul değerleme uzman dahil edilerek ve bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilerek ve dairelerin satış tarihlerinde rayiç değer hesaplaması yapılarak ,dava tarihine göre bu değerler güncellenerek, davalıların yapmış oldukları inşaatlardan elde ettikleri reel karın hesaplaması taleplerinin karşılandığı, davalının davacının adres ve iletişim bilgilerini kullanma eyleminin haksız rekabet olmadığı, kök rapordaki kanaatinin korundu, davalının, davacının iş ürününü olan projeyi kendi iş ürünü olarak göstermesi eyleminin haksız rekabet oluşturduğu şeklinde raporlarını sunmuşlardır.
Mahkememiz ——— tarihinde duruşma tutanağı ara kararında , Bilirkişi heyetine bilgisayar mühendisi eklenmek suretiyle tekrardan ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir. ———- tarihli Bilirkişi heyeti raporunda; dosya ve ——–üzerinde yapılan araştırmalar bütünlük oluşturacak şekilde değerlendirildiğinde; incelemeye konu –sitesinin yayınının olmaması ve arşiv kayıtlarında incelemeye yeterli olacak kayıt bulunmaması sebepleriyle ———–üzerinden yapılan incelemelrde yeterli veri elde edilemediği, ——Sulh Hukuk Mahkemesinin ——– sayılı dosyası kapsamında hazırlanan bilirkişi raporu ekindeki görüntülerin basit düzeyde bir ——– sitesinin içeriğine denk geldiği, incelenen sayfaların silinmesi unutulmuş sayfalardan ibaret olmadığı, iletişim bilgilerinin tüm —–alt sayfalarında paylaşıldığı, bilirkişinin ———üzerinden yaptığı tespitlerde olduğu gibi diğer ——kullanıcılarının da ——-sitesi ulaşabileceği, davaya konu projelerin ———sitesine konulduğu, kaldırıldığı ve 3. kişilere erişimin engellendiği tarihlerin ———–sitesi arşiv kayıtlarında olmaması sebebiyle tespit edilemeyeceği, ——–sitesi içerik sağlayıcı tarafından elde edilecek verilerin güvenilirliğinin kontrol edilemeyeceği, Kök ve önceki ek raporlardaki gerekçelerle daha önce belirtilen kanaati muhafaza edildiği, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bilgisayar mühendisi bilirkişiden alınan ek raporda da kök rapordaki görüş korunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan kök ve ek bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde ; Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davalı ———-adına kayıtlı olup davalı şirket adına açılan ———– davacılardan ———-ilişkin iletişim ve adres bilgilerinin izinsiz kullanıldığı, bu sitede davacıların iş ürünlerinin davalı şirketin iş ürünü imiş gibi gösterilerek haksız menfaat elde edildiği iddialarına dayalı olarak davacılar iddialarının yerinde bulunup bulunmadığı, davalılar eylemlerinin haksız rekabet teşkil edip etmediği, davalıların eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğinin anlaşılması halinde bu kapsamda davacıların davalılardan maddi ve manevi tazminat talebinin yerinde bulunup bulunmadığı, ———–sitesinin yayınının durdurulması, haksız rekabetin meni, yanlış ve yanıltıcı beyanların düzeltilmesi, gideri davalılardan alınmak üzere, hükmün kesinleşmesinden sonra ——– ilan edilmesi taleplerinin yerinde olup olmadığına ilişkin bulunmaktadır.
Davacılar vekilinin ——–havale tarihli dava dilekçesi ekinde dosyaya sunmuş olduğu davalı firmanın —— alt görseller incelendiğinde; şirket adresinin: ——————– ve telefon bilgisi olarak: ——– numarasının kullanılmış olduğu, ————— Sulh Hukuk Mahkemesinin—– sayılı dosyası kapsamında alınan ———— tarihli bilirkişi raporu ve içeriğinde bulunan tespite konu ekran görüntüleri incelendiğinde; alan adının— kayıtlı olduğu, davalı şirket adresinin; ————- gösterildiği, ——alt sayfasında ———— başlık, ———-alt başlık, ———-içeriği;—————– içeriği şekilnde bilgi paylaşıldığı; iletişim internel alt sayfalarında ——————— denilmek suretiyle iletişim bilgisi paylaşıldığı anlaşılmıştır.
Davalı şirkete ait ——— adresli————– referans olarak verilmiş olan inşaat projelerinin, dosyaya sunulu belgeler ve bilirkişi tespitleri ile davacı firmalar tarafından gerçekleştirilmiş projeler olduğu görülmektedir. Esasen bu hususta bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Her ne kadar davalı ——– bilgileri davacının izni ıle paylaştığını iddia etmişse de bu iddiasını destekleyen bir delil sunamamıştır.
Davalılar vekili ——– davalı —- ———— adresine taşımasını istemiş olduğu ve bununla ilgili olarak————–arasında kira söyleşmesi yapılmış olduğunu, iddia etmiş ise de bu hususta somut bir delil getirememiştir.
TTK m 55/1-c maddesinde; Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma; özellikle; Kendisine emanet edilmiş teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak, Üçüncü kistlere ait teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden, bunların kendisine yetkisiz olarak tevdi edilmiş veya sağlanmış olduğunun bilinmesi gerektiği halde, yararlanmak, Kendisinin uygun bir katkısı olmaksızın başkasına ait pazarlanmaya hazır çalışma ürünlerini teknik çoğaltma yöntemleriyle devralıp onlardan yararlanmak. Düzenlemesi yer almaktadır. Bu hükümde bahsi geçen haksız rekabet eyleminin gerçekleşmiş olması için her şeyden önce ———— olmalıdır. Dava konusu olayda, davalı şirketin, davacı şirkete ait projelere kendi ——–sitesinde yer verdiği, kendisi tarafından yapılıp tamamlanmayan projeleri kendi projesiymiş gibi gösterdiği, öte yandan her ne kadar davalı gerçek kişinin, bahsi geçen projelerde mimar olarak görev aldığı iddia edilmiş ise de, davalı şirketin ———-sitesinde söz konusu projelerin—————– başlığı altında gösterilmesi, sadece projenin mimari boyutunda davalı gerçek kişinin yer aldığını değil, aksine projenin davalı şirketçe yapıldığını ve tamamlandığı izlenimi yaratmaktadır. Projeyi yapan ve tamamlayan davacı şirket olduğu halde, davalının bu projeleri kendi projesiymiş gibi göstermesinin üçüncü kişileri yanıltmaya yönelik olduğu açıktır. Dava konusu olayda davalı şirket, teknik incelemede de tespit edildiği üzere, davacıya ait iş ürünlerinin görsellerini kendi ———sitesinde yayınlayarak sanki kendi iş ürünüymüş gibi göstermektedir. Bu eylem, ‘ITK m 55/1-c hükmünde de belirtildiği üzere “başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma” şeklindeki haksız rekabet eyleminioluşturmaktadır.
Diğer yandan davalı şirket, davacıya ait adres ve telefon numarası bilgilerini kendi bilgileriymiş gibi göstermektedir. Her ne kadar bunun davacı tarafın bilgisi dahilinde gerçekleştiği savunulmuşsa da davalı taraf bu iddiasını somut delillerle ispat edememiştir. Bir başkasının adres ve telefon bilgilerinin kendi iletişim bilgileriymiş gibi gösterilmesi, başkası ile karıştırılmaya, yol açacak önlemler niteliğinde değerlendirilebilir. Bir başkasına ait adres ve telefon bilgilerini kendi bilgileri olarak vermesi dürüstlük kuralı uygun bulunmamaktadır. Ancak davalı taraf, davacı şirkete ait iletişim bilgilerinin kullanılmasının davacı tarafın bilgisi dahilinde, ve davacı şirket ortağı ile yapılan kira sözleşmesine dayandığını dile getirmektedir. Bununla birlikte dosyada bu yönde bir kira sözleşmesine rastlanamamış ise de gerek kira sözleşmesinin yazılı şekil şartına tabi olmaması, gerekse ve çok daha önemlisi davalı şirketin uzun bir süre boyunca davacı şirkete ait adresi kendi adresi olarak kullanması ve davacı şirketin buna ses çıkarmaması, TTK m 18/2 hükmü uyarınca basiretli bir tacirin yapabileceği bir eylem olarak nitelendirilemez. Bütün bu veriler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı şirketin davacıya ait adres ve iletişim bilgilerini kullanmasının davacı tarafin bilgisi dahilinde gerçekleştiği, aksi durumun ticaret hayatının olağan akışı ile örtüşmeyeceği kanaati hasıl olmuş olup, davalı şirketin bu eylemi haksız rekabet olarak değerlendirilmemiştir.
Bununla birlikte söz konusu ———–sitesinin, basit düzeyde bir ———sitesinin içeriğine denk geldiği, incelenen sayfaların silmesi unutulmuş sayfalardan ibaret olmadığı, iletişim bilgilerinin tüm ——-alt sayfalarında paylaşıldığı, bilirkişinin—– üzerinden yaptığı tespitlerde olduğu gibi diğer—–kullanıcılarının da ———- sitesine ulaşabileceği, davaya konu projelerin ——-sitesine konulduğu, göz önüne alınarak davalıların davacıları iş ürünlerini kendi iş ürünü içmiş gibi kullanımının haksız olduğunun tespitine, haksız rekabetin menine, Davalıların davacıların iş ürünlerini kendi iş ürünü imiş gibi kullanmasının yasaklanmasına karar verlmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Ancak sitede yayının olmaması ve arşiv kayıtlarında kayıt bulunmaması, site içeriğindeki kayıtların kaldırıldığı hususları da gözetilerek gözetilerek davacıları, ———sitesinin yayınının durdurulması, yanlış ve yanıltıcı beyanların düzeltilmesi, gideri davalılardan alınmak üzere, hükmün kesinleşmesinden sonra ———- ilan edilmesi taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Bilirkişi heyetine dahil edilen gayrimenkul değerleme uzmanınca yapılan hesaplama ile davalıların yapmış olduğu iki adet projeden davalı şirket payına düşen dairelerden ———-kar elde etiği tespit ettirilmiş ise de davalıların yapmış olduğu iki projenin davalıların davacıların iletişim bilgilerini ve davacılarının iş ürünlerini kullanması suretiyle alınmış olduğu hususu ispatlanamadığından davalıların bu proje kapsamında elde ettiği karın haksız rekabet sonucu elde edildiği kanaati oluşmamıştır. Belirtilen sebeple davacıların maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
TTK 56.maddesi uyarınca; Haksız rekabet sonucu zarara uğrayan taraf TBK 58.maddesindeki şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebilir. Türk Borçlar Kanunu 58. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ——————- gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Davalıların, eylemi sonucu, davacıların ne tür manevi zarara uğradıkları hususunda Mahkemede kanaat oluşturacak somut bir veri ortaya konulamamıştır. Tarafların dava öncesinde eskiye dayanan bir tanışıklığı oduğu ve birlikte çalıştıkları belirli bulunmaktadır. Davacı taraflarca davalıların, davacılara ait iş ürünlerinin, adres ve iletişim bilgilerini kullanmasına uzun süre sessiz kalınmış, herhangi bir girişimde bulunulmamıştır. Kaldı ki davacılarca yapılıp bitirilen bir takım işlerde davalı ——— olarak çalıştırıldığı davacı şirket yetkili tarafından da beyan edilmiştir. Ayrıca yine dosya kapsamında toplanan bilgi belgelerden anlaşılmakla davalı taraflarca söz konusu site kapatılmış ve içeriğindeki veriler, devam eden süreçte silinmiştir. Bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ticari ilişki, davacı ve davalı tarafların eylemleri ve oluşan kanaate göre davacıların manevi tazminat isteminin yerinde olmadığı ve reddine karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Davacının davasının kısmen kabulüne, davacıların maddi ve manevi taleplerinin reddine karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalıların davacıların iş ürünü olan projelerini kendi iş ürünü olarak kullanımının haksız olduğunun tespiti ile haksız rekabetin MENİNE,
Davalıların davacıların iş ürünlerini kendi iş ürünü imiş gibi kullanmasının YASAKLANMASINA,
2-Davacıların maddi tazminat isteminin REDDİNE, davacıların diğer fazlaya ilişkin istem ve taleplerinin REDDİNE,
3-Davacıların manevi tazminat istemlerinin REDDİNE,
4- Alınması gerekli 54,40- TL harçtan davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 2.390,85- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.336,45- TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5- Davacılar tarafından dava açılırken yatırılan 25,20- TL. başvurma harcı ile 54,40-TL peşin harç olmak üzere toplam 79,60-TL harcın davacılar üzerinde bırakılmasına,
6- Davacılar tarafından sarfedilen toplam 4.620,00-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan (1/2) 2.310,00-TL’ sinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davalılar tarafından yapılan 750,00-TL yargılama giderini davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen (1/2) 375,00-TL nin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
8- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
9- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacılar vekili için takdir olunan 3.400,00- TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
10- Maddi tazminat yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar vekili için takdir olunan 3.400,00- TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
11- Manevi tazminat yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar vekili için takdir olunan 3.400,00- TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/07/2020