Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1511 E. 2020/1073 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1511 Esas
KARAR NO : 2020/1073
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/10/2014
KARAR TARİHİ: 15/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı—- numaralı —- plakalı araç, — tarihinde sürücü—- sevk ve idaresinde iken direksiyon hakimiyetine kaybederek kaza yaptığı, meydana gelen kaza neticesinde — araçta yolcu olarak bulunan davacı — sakat kaldığı, kazadan sonra uzun süre tedavi gören davacı — boyunca çalışmadığı, davacı şahsın geçirdiği kaza neticesinde sakat kaldığını beyan ile, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacı —- sürekli sakatlık tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsilini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davalı —- şirketine yüklenmesine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu — plakalı araç davalı —-tarafından —–nolu trafik sigorta poliçesi ile —– arasında sigortalandığı, davalı şirket ———– poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olduğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber masrafa, vekalet ücreti sorumluluğu da bu miktara isabet eden oranda olacağı, poliçe limiti maktuen ödenecek rakam olmadığı,——- sigortası, sorumluluk sigortası olduğu, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilerin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı karayolları trafik kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitine kadar temin edeceği, böyle bir halde zorunlu trafik sigortasında, sigortacının karşılamakla yükümlü olduğu zararlar, işletme halinde motorlu aracın neden olduğu kazalarda üçüncü kişilerin zararına neden olacak bir kazanın meydana gelmesi ve bu kazada araç işletenin sorumlu bulunması gerektiği, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmadan kazanın meydana geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulacağını, bu nedenle davacı şahsın kazaya sebep olan olayda kusur durumunun tespitinin gerektiği, davacı şahsın davalı şirkete araç sürücüsüne raci kusur ve zararı kanıtlaması gerektiği, davacının sürekli sakatlığının kabul edilemeyeceği, tedavinin ardından —ay boyunca stabil ve kalıcı olması gerektiği, davacı — kaza sırasında —– plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunduğu, dava konusu olayda hatır taşımasının olup olmadğı hususu mahkemece araştırılması gerektiği ve tespiti halinde hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği, davacının davalı şirketten olay tarihinden itibaren avans faizi talebinin haksız olduğu ve hukuka aykırı olduğunu beyan ettiği görüldü.
Davacı vekilinin —- tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; Kaza sebebiyle gerçekleşen yaralanma sonucunda davacı şahsın sürekli olarak sakat kaldığı, ——ikamet eden davacı şahsın maluliyet oranının tespiti açısından ———sevkini istediği, hatır taşıması iddialarının kabul edilemeyecek nitelikte olduğu, davalı vekili tarafından davacının hatır için taşındığı iddiaları tazminat miktarından bu nedenle indirim yapılması gerektiğini ileri sürdüğünü, davalı tarafın bu iddialarını ispat etmesi gerektiği, meydana gelen trafik kazasında davalı —- poliçesi ile sigortalı araç sürücü—- kusurlu olduğu, — plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı şahsa kusur izafe edilmesi mümkün olmadığı, —— herhangi bir kusuru tutanaklardan açıkça görüldüğü, davalı vekilinin kötü niyetli olarak davayı uzatma peşinde olduğu, davalı —— kazadan dolayı ve sorumluluğu devam ettiği, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; davacının yolcu konumunda olduğu tek taraflı trafik kazası nedeniyle davacıda iş görmezlik oluşup oluşmadığının tespiti ile iş görmezliğin oluştuğunun kabulü halinde türünün, oranının ve tedavi süresinin tespiti, iş görmezlik nedeni ile uğranıldığı iddia edilen maddi zarar miktarının tespiti, davacının iddiası ve davalı tarafça yapılan uyuşmazlık konusu olmayan ödeme dikkate alındığında ibrarnamenin iptali talebinin yerinde olup olmadığının tespiti, faiz başlangıç tarihi ve türünün tespiti, davalı iddiasına göre müterafik kusur yönünden kusur incelemesinin yapılmasının gerekli olup olmadığının tespiti, hatır taşıması bulunup bulunmadığı, bu yönde tazminatta indirim yapılıp yapılmayacağına ilişkindir.
Tarafların bildirmiş olduğu tüm deliller toplanmış, —– kayıtları, davacı sosyal ve mali durum araştırması, poliçe, hasar dosyası, ceza dosyası, hastane kayıtları vs. Dosya içerisine alınmıştır.
Dosya —– gönderilerek davacının maluliyet durumu hakkında rapor alınmıştır. —— tarihli 1. raporda ve —- tarihli 2. raporda; davacının —- oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği, kaza ile maluliyet arasında illiyet bağının bulunduğu mütalaa edilmiştir.
—- tarihli bilirkişi raporunda; dava dışı araç sürücüsü — %100 kusurlu olduğu, davacı yolcu —– kusursuz olduğu mütalaa edilmiş, hukuka ve olayın oluşuna uygun belirlenen bu kusur durumu mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas aılnmıştır.
Dosya konusunda uzman bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda; davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının —– hesaplandığı, hatır taşımasının bulunduğu, mahkemenin hatır taşıması indirimi yapması halinde zararın —olacağı şeklinde raporunu sunmuştur.
Davacı vekili — tarihli ıslah dilekçesi vererek, tazminat talebini— attırdıklarını —- tahsilini talep etmiştir. Davacı tarafın ıslah harcını yatırdığı görülmüş ve davacı vekilinin ıslah dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Dava,—- tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanmasına bağlı iş gücü ve kazanç kaybına dayalı maddi tazminat istemine ilişkin bulunmaktadır. — davacının içinde yolcu konumunda olduğu araç davalı sigortaya —- ile sigortalı bulunmaktadır. Trafik kazasının meydana gelmesinde davalı Sigortaya sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Mahkememizce de bilirkişi raporundaki bu tespitine itibar edilmiştir.
Davacının meydana gelen kazada yaralanmasına bağlı olarak %5 oranında malul kaldığı, geçici iş göremezliğinin 3 ay olduğu teknik bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir.
Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın usulüne uygun düzenlendiği, davacının gerçek zararının —- olduğu, davalı vekilinin süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini belirttiği, somut olayda hatır taşımasının mevcut olduğu, yargıtay kararlarına göre %20 indirim yapılması gerektiği, bu nedenle %20 indirim yapıldığı ve zararın ——– olarak belirlendiği, dava konusu kazayı yapan aracın ticari olmadığı, bu nedenle davacının ticari faiz talebinin yerinde olmadığı, davacı her ne kadar kaza tarihinden itibaren faiz talep etmiş ise de, davalı —– davadan önce temerrüte düşürülmediği anlaşıldığından faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olduğu, yine davacı vekili tarafından dava açılırken belirsiz alacak davası açılmadığı, ıslah dilekçesinde dahi belirsiz alacak davası olduğuna dair herhangi bir beyanda bulunulmadığı ve açıkça ıslah dilekçesi olduğunun belirtilerek dava değerinin ıslah ile artırıldığının belirtildiği, bu durumda dava dilekçesinde belirtilen kısım için dava tarihinden itibaren, ıslah edilen kısım için ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının sürekli sakatlığa dayalı maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile;
—- dava tarihi olan — tarihinden,— ıslah tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam —– davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebi ile avans faiz ve faizin başlama tarihine ilişkin talebinin reddine,
2-Alınması gerekli 2.095,40-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 25,20-TL peşin harç ile 113,88 TL Islah harcın toplamı olan 139,08 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.956,32-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 25,20-TL peşin harç, 25,20-TL başvuru harcı ve 113,88-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 164,28-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.653,75-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre hesaplanan (%86,79 kabul %13,21 ret) 1.435,28-TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından harç dışında harcanan 6,50-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre hesaplanan (%86,79 kabul %13,21 ret) 0,86-TL’nin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.601,23-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/12/2020