Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1500 E. 2019/78 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1500 Esas
KARAR NO : 2019/78
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 08/10/2014
KARAR TARİHİ: 29/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında davalı şirketin —– fabrikasında bulunan tavan vinçlerinin emniyet sistemlerinin yapım işleri konusunda anlaşmaya varıldığını, varılan anlaşma gereği malzemelerin bir kısmının özel imal ettirildiğini, bir kısmının ise ithal edilerek satın alındığını ancak malzemelerin montaj aşamasında davalı firma hiçbir gerekçe bildirmeden anlaşmayı sona erdirerek işi yarım bıraktığını, bu malzemelerin toplam tutarının 2.307,00-€ + 415,26-€ (KDV) oimak üzere 2.722,26-€ olduğunu, yapılan toplam ödemenin 693,00-€ olduğunu, müvekkilinin 02.07.2014 tarihli yazısına cevap verilmemesi üzerine davalı firmaya 22.08.2014 tarihti TCMB döviz satış kuru üzerinden 7.918,23-TL + 1.424,92-TL (KDV) olmak üzere toptam 9.341,51-TL bedelli fatura düzenlenerek gönderildiğini, davalının malzemeleri ve faturayı haksız olarak iade ettiğini ve borcu da ödemediğini, davalıya İstanbul Anadolu 6. icra Dairesi ————-Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ancak davalının borca haksız olarak itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmeasni talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin 9.341,51-TL gibi bir borcu olmadığına dair faturayı noter kanalıyla iade ettiğini, takibe de haklı olarak itiraz ettiğini, müvekkil şirketin hiçbir gerekçe göstermediğinin doğru olmadığını, taraflar arasında tavan vinci emniyet sistemlerinin yapılması hususunda mutabakata varıldığını, davacı tarafın işini layığıyla yerine getirmediğini ve gereği gibi işine sahip çıkmadığını, bakımlar sırasında davacı taraf çalışanının ihmaline dayalı hata yapılmasının müvekkili şirketçe hoş karşılanmadığını, ahlak ve saygı seviyesinin aşağıya çekilmesi sebebiyle müvekkili şirketin sözleşmenin devam etmesine katlanamayacak duruma geldiğini, iş gereği sorulan bir takım sorulara davalı şirketin genel müdürünün muhatap olmadığını ve hakaretler savurmaya başladığını, hakaret içeren davranışlarının daha sonra e-posta yoluyla da devam ettiğini ve tehdit dolu mesaj gönderildiğini ve anlatılan bu gerekçelerle sözleşmenin müvekkil şirket tarafından haklı olarak sonlandırıldığını , davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine faturaya dayalı olarak İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü’nün ——— Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, toplam 9.341,15-TL’lik ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, bildirilen tanıklar dinlenmiş ve dosya müşavir ve makine mühendisi bilirkişilerden oluşturulan heyete tevdi edilmiştir. Tarafların defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması için inceleme günü tayin edilmiş ve mahkememizce oluşturulan ara karar doğrultusunda görevlendirilen mali müşavir bilirkişi tarafından tarafların defter ve kayıtları incelenmiş, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 10/05/2017 tarihli rapor dosyaya sununlmuştur. Sunulan raporda, davacı tarafın kendi defterlerinde dava konusu 9.341,15-TL tutarındaki faturanın kayıtlı olduğu, bu bedelin 7.341,15-TL’sinin henüz ödenmediğinin tespit edildiği, davalı tarafın defterlerinde ise dava konusu faturanın kayıtlı olmadığı, fatura içeriği incelendiğinde 7 kalem malzeme olduğu, bu malzemelerin sensörler, kablolar, pano ve şalter olduğunun görüldüğü, davacının faturadaki malzemeleri hem kullandığı hem de satışını yaptığı, bu nedenle bu malzemeleri deposunda sürekli bulundurduğu, bu malzemelerin bir kısmının ithal edildiğine dair herhangi bir belgenin dosyada mevcut olmadığı, davacının talep ettiği 7 kalem malzemenin hem vinçlerde hem de diğer konstrüksiyonlarda kullanabileceği, malzemeler depoda olduğundan davalıdan bu malzemelerin bedelini talep edemeyeceği, yönünde görüş bildirmiştlerdir. Alınan heyet raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı tarafından ithal belgeleri de sunulmak sureti ile rapora itiraz edilmesi üzerine, dosya iki makine mühendisinden oluşturulan bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Yeni atanan bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 27/08/2018 tarihli raporda, her ne kadar davacı tarafından fatura konusu malzemelerin ithal edildiği anlaşılsa da ithal edilen ürünlerin kapsamı dikkate alındığında davacı şirketin aynı üründen birden fazla sayıda ürün ithal ettiği, dava konusu vincin seri yapım vinç olduğu ithal edilen malzelmelerin özel yapım malzemeler olduğunun kabulü mümkün olmadığı, davaya konu malzemelerin vinçlerde ve diğer bir çok konstrüksiyonda kullanılabileceği ve malzemelerin davacının uhdesinde bulunduğu yönünde görüş beyan etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller, dinlenen tanıkların beyanları ve alınan bilirkişi raporları bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasında davacıya ait fabrikada bulunan tavan vinçlerinin emniyet sisteminin yapımı konusunda anlaşma bulunduğu hususunda tartışma bulunmamaktadır. Dava konusu uyuşmazlık, sözleşmenin davalı tarafından feshedilmesi nedeni ile davacı tarafından fatura tanzim edilerek davalı aleyhine icra takibine konu edilen fatura konusu malzemeler nedeniyle davacının zarar görüp görmediği, bu malzemelerin bedellerinin davalıdan tahsili şartlarının bulunup bulunmadığı noktasındadır. Alınan bilirkişi raporlarının her ikisinde de fatura konusu malzemelerin davacı tarafından taraflar arasındaki sözleşme göz önünde bulundurularak satın alınan özel malzemeler olmadığı, davacının deposunda bu malzemelerden birden fazla adet bulunduğu, davacı tarafından ithal edilen malzmelerin de sırf bu proje için ithal edilen malzemeler olmadığı, davacının fatura konusu malzemeleri kullandığı aynı zamanda da satışını yaptığı dolayısıyla sözleşmenin feshi nedeni ile bu malzemelerin bedelini davalıdan talep edemeyeceği yönünde görüş bildirmişlerdir. Davacı sözleşmenin haksız feshedildiğini iddia ederek satın almış olduğu ürünlerin bedellerinin tahsilini talep etmektedir. Davacı zarar talebini fatura konusu malzemelerin bedelleri ile sınırlandırmış, iddiasını fatura konusu malzemelerin sırf bu proje için satın alınmış olan malzemeler olduğuna, davacının feshi nedeniyle artık bu malzmelerin başka bir şekilde kullanılmasının mümkün olmadığına dayandırmıştır. Alınan ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu görülen bilirkişi raporlarında da tespit edildiği üzere, davalı ile yapmış olduğu anlaşmaya istinaden özel olarak aldığını iddia ettiği malzemeleri başka bir şekilde kullanmasının mümkün olmaması nedeni ile bedelini davalıdan talep eden davacının, fatura konusu malzemeleri sadece davalı ile yapmış olduğu anlaşma için satın almadığı, davacının aynı zamanda bu malzemelerin satışını da yapmakta olduğu ve bu malzemeleri başka şekilde de değerlendirmesinin mümkün olduğu, davacının fatura konusu malzemeler nedeni ile herhangi bir zararı oluşmadığı kanaati oluştuğundan davanın reddine, davalı tarafından her ne kadar kötüniyet tazminatı talep edilmişse de davacının takip yapmakta kötüniyetli olmadığı anlaşıldığından şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine, karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
K A R A R : Yukarıda açıklandığı üzere:
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Davalının şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 44,40-TL harcın peşin alınan 159,55-TL harçtan mahsubu ile artan 115,15-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 120,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/01/2018