Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1494 E. 2020/166 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1494 Esas
KARAR NO: 2020/166 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/10/2014
KARAR TARİHİ: 13/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalının birim fiyatı———- merdane yapımı ve en geç — tarihinde teslim edilmesi konusunda anlaştıklarını, davalının işe başlamadan — avans istediğini ancak müvekkilinin ——- verebileceğini belirterek sözleşme altına şer düşüldüğünü, sözleşmede teslim tarihinin —- olarak gösterildiği ve davalıya sözleşmeye göre ödenmesi gereken avans ve peşinatlar ödendiği halde, davalının aradan uzun zaman geçmesine rağmen merdaneleri teslim etmediğini, hatta haricen öğrenildiğine göre yapımına bile başlamadığı gibi, hem de aldığı bedeli de iade etmediğini, davalı ile yapılan görüşmelerde malın imalatına başlamayan ve sözleşmedeki —— tarihinde de teslim etmediği gibi alınan bedelleri de iade etmeyen davalı aleyhine ——- İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ancak davalının borca ve yetkiye itiraz etmesi neticesinde icra takibinin durduğunu, davalının yetki itirazı kabul edilerek icra dosyasının —— İcra Müdürlüğünün ——— Esasına kaydedildiğini, davalının borcum yoktur itirazını kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin ürünleri daha yüksek bir bedelle başka bir firmaya yaptırmak zorunda kaldığını beyanla itirazın iptaline karar verilmesini, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, müvekkilinin uğradığı menfi zararlara ilişkin haklarının saklı tutulmasını ve yargılama giderleri ile vekaletin ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddialarının aksine müvekkilinin sözleşmeye uygun olarak davacı şirket tarafından sipariş edilen merdaneleri şartlarına uygun olarak yapmış ve teslime hazır hale getirmiş olduğunu fakat davacının teslim sırasında sözleşme şartlarına uymayan türlü türlü bahanelerle teslime hazır merdaneleri teslim almadığını, halen merdanelerin şirketlerinde ve teslime hazır olduğunu beyanla davanın reddine, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle——- İcra Müdürlüğünün ——— Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dava dosyası içerisine alınan cra dosyası incelendiğinde; davacı tarafından, davalı aleyhine —–TL asıl alacak,—-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam — TL tutarındaki alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek —— avans oranı üzerinden hesaplanacak faizi tahsilinin talep edildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından — tarihli Dilekçe ile “…icra takibine konu müvekkilim şirketin borcu yoktur. Alacaklı tarafından alacağa konu hiçbir belge dosyaya ibraz edilmediği gibi, borcun dayanağı da belirtilmemiştir, bu nedenlerle takip konusu borca, faiz ve faiz oranına itiraz ederiz,…” açıklaması ile itiraz edildiği ve takibin durduğu, neticesinde duran takibin devamını sağlamak üzere alacaklı tarafından yukarıda özeti verilen itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça çekle ödeme yapıldığı iddia edildiğinden yapıldığı iddia edilen ödemelere ilişkin kayıtların celbi için ————Şubeye müzekkerelere yazılmış, davacı tarafın gösterdiği tanıkları dinlenmiştir.
Dosya ——- konusunda uzman bilirkişi ve mali müşavir bilirkişiden oluşturulan heyete verilerek rapor alınmıştır. Bila tarihli Raporda; davalı şirketin kapalı olmasından dolayı mali ve teknik yönden inceleme yapılamadığı yönünde rapor sunulmuştur.
Davalının ilgili döneme ilişkin Ba-Bs formları ilgili vergi dairesinden getirtilerek talimat Mahkemesi kanalı ile davacı tarafın ticari defterleri incelenmek suretiyle ——- tarihli Bilirkişi Raporu alınmıştır. Bilirkişi Raporunda; Davacıya ait ——- yılı ticari defterlerinde, yapılan incelemede muhasebe kayıtlarında davalı taraf cari hesabına ait dava dilekçesindeki belgelerin kaydına rastlanmadığı, ——- yılına ilişkin ticari defterlerde yapılan incelemede, muhasebe kayıtlarında davalının davacıya ——-borçlu gözüktüğü, ancak borca esas olan ve mahsup fişi ekinde bulunması zorunlu banka dekontlarının bulunmadığı, zamanaşımı nedeniyle imha edildiğinin bildirildiği şeklinde görüş tespitte bulunulmuştur. Bilirkişi raporunun metin kısmında davacının davalıdan — alacaklı olduğu belirtilmekle birlikte sonuç kısmında sehven ——- yazıldığı anlaşılmaktadır.
Bankalara yazılan müzekkereler çek bilgileri yazılmak suretiyle tekit edilmiş gelen cevabi yazılardan davacı tarafça davalıya verilen çeklerin ödendiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu aradaki sözleşme gereğince davalının sözleşme konusu poliüretam merdanelerin davalı tarafça sözleşmeye uygun ifa edilmediğine ilişkin olup davacı taraf sözleşme bedeline ilişkin olarak ———TL ödeme yaptığını ancak merdanelerin kendisine teslim edilmediğini iddia etmektedir. Buna karşılık davalı taraf, davacının ödeme iddiasına bir itiraz getirmemekte, sipariş edilen merdanelerin sözleşme şartlarına uygun olarak hazır edildiği ancak davacı tarafın ürünleri teslime yanaşmadığını ileri sürmektedir.
Taraflar arasında — tarihli adi yazılı Sözleşme bulunmaktadır. Anılan Sözleşmede; merdanelerin yapımı için adet fiyatının ——— olduğu, işe başlamada —– anansın nakit olarak ———- Şubesinde bulunan davalı hesabına havale edileceği, geri kalan tutarın çekle ödeneceği kararlaştırılmış, davacı tarafça sözleşmeye ——— teslim tarihi en geç ———- şeklinde şerh düşüldüğü görülmektedir.
Her iki taraf tanık deliline dayanmakla birlikte davalı taraf tanık bildirmemiş, davacı taraf ise iki tanık bildirmiştir. Dinlenen tanık ifadelerinden davalının sözleşme ile yüklendiği işi sözleşme altına şerh düşülen sürede ve sonrasında hazır edemediği, ürettiği ———— hatalı olduğu belirtilmiştir. Mahkemece oluşturulan bilirkişi heyeti tarafından davalının teslime hazır olduğunu bildirdiği —- incelenmesi suretiyle rapor alınmasına karar verilmiş ise de davalı şirketin kapalı olması sebebiyle bu inceleme yapılamamış olup eldeki tanık ifadeleri doğrultusunda değerlendirme yapılması yoluna gidilmiştir. Davacı tarafça yapılan ödemeler banka kayıtları ile teyit edilmiştir. Esasen davalı tarafın kendisine ödeme yapılmadığı yönünde bir iddiası da bulunmamaktadır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları, toplanan deliller, celp edilen banka kayıtları ve dinlenen tanık ifadelerine göre davacı tarafça davalıya taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden —–TL ödeme yapıldığı, davalının üzerine düşen ifa yükümlülüğünü sözleşmeye şerh düşülen sürede ya da imalatı ve teslimi üstlenilen işin teslimi için öngörülebilecek makul bir sürede teslim etmediği ve temerrüte düştüğü değerlendirilmiştir.
TBK 117.maddesi gereğince borcun ifa edileceği gün birlikte belirlenmiş ise bu günün geçmesi ile temerrüt oluşur. Aynı Kanunun 123.maddesinde; karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan biri temerrüte düştüğü takdirde diğeri, borcun ifa edilmesi için uygun bir süre verebilir veya uygun bir süre verilmesini hakimden isteyebilir. Ancak yine aynı Kanunun 124.maddesi gereğince, borçlunun içinde bulunduğu durum veya tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağı veya borçlunun temerrütü sonucunda borcun ifası alacaklı için yararsız kalmış ise, veya da borcun belirli bir zamanda veya süre içerisinde gerçekleşmemesi üzerine ifanın artık kabul edilemeyeceği sözleşmeden anlaşılıyor ise süre verilmeyeceği düzenlenmiştir. Davalı tarafça borç icra takip tarihine kadar yaklaşık — aylık süre boyunca gerçekleştirilmemiştir. Ticari hayatın olağan akışı gereği davacının davalıyı beklemesi düşünülemez.
Belirtilen sebeplerle, davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının———–İcra Müdürlüğü —- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin —— TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına, davacı tarafın takip öncesi işlemiş faiz isteminin davacının davalıyı takip öncesinde temerrüte düşürdüğüne ilişkin bir kayıt bulunmadığından reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Alacak takip öncesinde belirli bulunduğundan kabul edilen tutarın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, davalının —–.İcra müdürlüğü — Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin ——- TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına,
Kabul edilen tutarın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli 3.791,21- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 686,95- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.104,26- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 25,20- TL. başvurma harcı, 686,95-TL peşin harcın toplamı olan 712,15-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.648,53-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 2.483,01-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 8.015,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 3.400,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne ve Davalı Vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
13/02/2020