Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/140 E. 2018/811 K. 24.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/140 Esas
KARAR NO : 2018/811
DAVA : Kayıt Kabul ( İİK m.235 vd )
DAVA TARİHİ : 28/03/2014
KARAR TARİHİ : 24/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı müflis şirket hakkında İstanbul Anadolu 16. Asliye Ticaret Mahkemesince—— E. —— K. Sayılı ilamı ile iflasına karar verildiğini, müvekkilinin müflis şirketten mutabakat mektubuna göre alacağı olduğunu, ancak iflas idaresince alacağın tamamının reddedildiğini, bu ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili adına karara itiraz ettiklerini belirterek, müflisten alacağının kabulü ile sıra cetvelindeki reddin kaldırılarak sıra cetvelinin düzeltilmesine, müvekkilinin alacağının kayıt edilmesine, müvekkilinin 2. Alacaklılar toplantısına katılmasına karar verilmesine ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; usulüne uygun tebligata rağmen dava dilekçesine karşı cevap vermemiştir.
İstanbul Anadolu 3.İcra ve İflas Müdürlüğü’nün —— İflas sayılı dosyasına başvuru evrakları, dayanakları, masa red kararı ve tebliğ evraklarının gönderilmesi için müzekkere yazılmış, gelen cevap dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının bağlı bulunduğu Haliç Kurumlar Vergi Dairesine ve müflisin bağlı bulunduğu ——Mükellefler Vergi Dairesine müzekkereler yazılarak BA ve BS formları celp edilmiştir.
———Bank —,——i Bankası AŞ, ——-AŞ, —— AŞ, ——Bankası AŞ, ——- Bankası AŞ’ye müzekkereler yazılmış, gelen cevaplar ve hesap özetleri dosyamız içine alınmıştır.
Dava, davacı tarafından faturaya dayalı bakiye alacak nedeniyle açılan kayıt kabul davasıdır.
Davacı, müflis şirketi ile aralarında ticari alım satım ilişkisinin olduğu, ödenmeyen faturalar nedeniyle alacağının olduğunu iddia ettiği ve masaya kaydedilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Müflis şirketin Anadolu 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin —– Esas, —–Karar sayılı 16/07/2013 tarihli kararıyla, aynı tarih itibariyle şirketin iflasına karar verildiği, bu kararın Yargıtay 23. HD nin 2014/5641 Esas, 2015/1012 Karar sayılı kararıyla onanarak 20/04/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı, müflis ile 2012 yılı sonu itibariyle 2.273.638,77 TL borç üzerinden mutabakat yaptıklarını iddia ederek bu tutar üzerinden masaya kayıt talebinde bulunmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olan ilk husus iş bu dava için dava şartı olan davanın süresinde açılıp açılmadığı hususudur. 2004 sayılı İİK.nun 235. maddesine göre sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Aynı kanunun 223/3 maddesine göre de “İflâs idaresi toplantıları, idare memurlarının veya herhangi bir alacaklının gündem belirlemek suretiyle yapacağı talep üzerine iflâs dairesi müdürünün toplantı gününden en az yedi gün önce göndereceği çağrı üzerine yapılır. İflâs idaresi, kararlarını çoğunlukla alır; ancak toplantıya her üç iflâs idare memurunun da katılmaması hâlinde iflâs dairesi müdürü iflâs idaresinin görevini yüklenir ve iflâs idaresi adına tek başına karar alır. Toplantıya iflâs idaresi memurlarından birinin veya ikisinin iştiraki hâlinde iflâs dairesi müdürü de bu toplantıya katılır. Karar alınamaması hâlinde iflâs dairesi müdürünün oyu doğrultusunda işlem yapılır. İflâs masasına alacaklı olarak müracaat eden alacaklılar, tebligata elverişli adres göstermek ve Adalet Bakanlığınca çıkarılacak tarifede gösterilecek yazı ve tebliğ masrafları için avans vermek suretiyle iflâs idaresince alınacak kararların kendilerine tebliğini isteyebilirler. Bu muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında iflâs idare memurunun kararlarına karşı kanun yolları kendilerine tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar”.
Somut olayda, iflas müdürlüğüne yazılan müzekkereye göre gelen cevaptan, davacının, iflas masasına 01/10/2013 tarihinde 274 kayıt sıra numarası ile 2.273.638,77 TL alacak üzerinden masaya kayıt talebinde bulunduğu, bu sırada tebliğ için de masraf yatırdığı anlaşılmıştır. Masa red kararı, davacı vekiline 09/04/2014 tarihinde tebliğ edilmiş, ayrıca sıra cetveli 26/03/2014 tarihinde ilan edilmiştir.
Bu bakımdan iş bu kayıt kabul davasının (on beş günlük hakdüşürücü sürede) 28/03/2014 tarihinde süresi içinde açıldığı sabittir.
Davacının süresinde dava açtığı anlaşıldıktan sonra açıklığa kavuşturulması gereken bir diğer husus davacının gerçekten alacağının olup olmadığına ilişkindir. Bu bakımdan inceleme yapılması için dosya önce bir muhasip bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 05/02/2015 tarihinde davacı şirket ile müflis arasında akdi bir ilişki olduğunu, davacının ibraz ettiği ve ileri sürdüğü faturalara ve mutabakat metnine göre 2.386.042,34 TL tutarında alacaklı olduğunu, ancak taleple bağlı kalınarak masaya yapılan başvuru kadar alacaklı olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Faturaların fazlalığı, rapora itirazlar, dosyanın yaklaşık 20 klasörden oluşarak kapsamlı olması nazara alınarak iki mali müşavir bir finans uzmanından oluşan bilirkişi heyeti oluşturulmuş, bu heyetten rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti 20/10/2015 tarihli raporunda örnekleme yoluyla seçilen faturaların davalı şirketin yevmiye defterine kayıtlı olduğunu tespit ettiklerini belirterek davacının haklı olduğunu mütalaa etmiştir. 05/04/2016 tarihli 1. Ek raporda da yine faturaların örtüştüğü belirtilmiş; BA/BS formları celp edildikten sonra alınan 15/02/2017 tarihli 2. Ek raporda da yine fatura ve belgelerin, BA/BS formları ile de uyumlu olduğu, davacının düzenlediği faturaların davalı kayıtlarında olduğu mütalaa edilmiştir.
Alınan raporlar, ek raporlar, fatura ve sevk irsaliyeleri, mutabakat metni incelendiğinde, bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, olayın oluşuna uygun olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar müflis adına iflas idare vekilinin raporlara karşı itirazda bulunmuşlarsa da bilirkişi heyetince bir kaç kez tespit edildiği üzere, müflis ————– defter ve kayıtlarının sağlıklı olmadığı, müflisin tüm alışları toplu olarak tek bir hesapta toplamış olduğu, faturaların tamamının davalı defterlerine kaydedilmiş olduğu, ancak faturaların tebliğine ilişkin kargo, nakliye belgelerinin %29 una ulaşılabildiği, 23/01/2013 tarihli mutabakat yazısının müflis şirketin yetkilisince usulüne uygun şekilde düzenlenerek imzalanmış olduğu, müflis şirket kayıtlarından da aksi bir durumun tespit edilemediği, aksine davalının BA formlarının da davacının defterleri ile uyumlu olduğu, bu aşamadan sonra karineten teslimin ispatlandığı, aksini davalı tarafın ispatlaması gerektiği, davalı tarafın talebi üzerine bankalara müzekkereler yazılmışsa da, müflisin ödeme yaptığını gösterir bir belgenin de sunulamadığı, davacının ancak bu ölçüde davasını ispatlayabileceği, müflisin kayıtlarının düzensiz ve karışık olmasının davacı aleyhine yorumlanamayacağı nazara alınarak davalının itirazlarına itibar edilmemiş, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
İstanbul Anadolu 3. İcra ve İflas Müdürlüğü’nün ——– İflas sayılı dosyasında davacının 2.273.638,77 TL alacağının masaya KAYIT ve KABULÜNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin alınan 25,20 TL ‘den mahsubu ile bakiye 10,70 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 5.180,00 TL yargılama giderlerin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-A.A.Ü.T.’deki esaslara göre 2.180 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bakiyesi bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine dair,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 24/10/2018