Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1371 E. 2018/443 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1371 Esas
KARAR NO : 2018/443
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 22/08/2014
KARAR TARİHİ : 15/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı …. A.Ş’ tarafından….. yerleşik ….firmasından 29/11/2012 tarih ve …. numaralı fatura muhteviyatı olarak ithal edilen muhtelif mutfak dolabı cinsi emtiaların, davalı borçlu sorumluluğunda Almanya-Türkiye seferli olarak taşınması/tahliye edilmesi sırasında hasarlanması nedeniyle davacının dava dışı firmaya 26/06/2013 tarihinde ödenen 2.212,91€ hasar tazminatından doğan rücuen tazminat alacağının tahsili için 20/07/2013 tarihli davalıya rücu yazısına olumlu yanıt verilmediğinden alacağın tahsili için İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımından dolayı davanın reddi gerektiğini, alici şirketin mallarını çekince koymadan aldığını, taşıma esnasında emtianın hasarsız ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, dava dışı şirkete yapılan ödemenin lütuf ödemesi olup olmadığının araştırılması gerektiğini, hasar bedelinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini davacının kötüniyetli olması nedeniyle %20 kötüniyet tazminatı ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Dava; Hukuki niteliği itibariyle İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğünün …… E sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğünün …… E sayılı dosyası dosyamıza getirtilmiş olup, nakliyat sigorta poliçesi, hasar tespit tutanağı, nakliyat hasarı ekspertiz raporu, faturalar, ihtarname, ibraname, fotoğraflar, nakliyat tazminat makbuzu, dilekçe ekinde mevcut olup, cevap dilekçesindeki tüm deliller toplanmış, dosya borçlar hukukçusu ticaret hukukçıusu ve taşıma sigortasından anlayan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, emitanın Almanya’dan Türkiye’ye nakliyesi işlemi davalı tarafında gerçekleştirilmiş, navlun faturasında ise dava dışı şirkete karşı taşıma işi organizatörlüğü üstlenen ……… A.Ş.” tarafından tespit edilmiş, reysaş bir nolu deposuna araç üzerinden tahliye edilmesi sırasında yapılan kontrolde, iki adet mutfak dolabının hasarlandığı tespit edilmiş, tutanak düzenlenmiş olduğu raporda tespit edilmiş, sigorta eksperi tarafından, değerlendirme yapılmış ise de, davacı … sigortanın hasarlanbma olayı sonucunda, sigortalısı dava dışı ……A.Ş’ye 2.212,91€ hasar tazminatı ödediği, ve rücüen davayı açtığı raporda tartışılmış, CMR konvansiyonunun 25. Maddesi gereği halefiyet şartlarının oluştuğu ve 3. Kişilere karşı talep hakkının doğduğu anlaşılmış olup, dosyada ve eksper raporunda emtianın ağırlığı belirtilmediğinden SDR bedelinin hesaplanamadığı rapor halinde sunulmuştur.
CMR 8 ve 9 hükümleri uyarınca taşıyıcı yükü teslim alırken sevk mektubuna bir itirazı kayıt düşmemişse yükü hasarsız teslim almış demektir. Bu dosyadaki delillerde itirazi kayıt varlığına dair bir belgeye raslanmamıştır.
CMR madde 17/1 hükmü uyarınca ” taşıyıcıyı eşyayı taşımak üzere teslim aldığı andan teslim edeceği ana kadar meydana gelecek hasardan sorumlu olduğu” CMR madde 17/4 te ” ispat yükünün özel risklerden doğduğunun” ispatı taşıyıcıya ait olmakla dosyamızda böyle bir delil bulunmamaktadır.
Sonuç itibariyle fatura ve yapılan tespitler gereğince asıl alacak miktarı olan 2.212,91€ tutarlı sigortalı zararı, davacı şirket tararfından tazmin edilmiş olup TTK ve poliçe hükümleri ve ibraname gereğince halefiyet ve temlik esasına göre sigortalının haklarını devralan davacı şirketin rücu hakkına sahip olduğu, icra takibi ile talep ettiği 2.212,91€ asıl alacağın isteminin yasal olduğu, CMR madde 27 ve TBK 117. Maddesi kapsamında davacının hak sahibi sigortalısına ödediği bedel için davalıya gönderdiği ihtarname içeriği uyarınca 02/07/2013 tarihli ihtarın davalıya tebliğini takip eden 10. Günün sonunda oluşan temerrüt nedeniyle direnim faizi isteğinde bulunabileceği ancak 02/07/2013 tarihli ihtarın davalıya tebliğ edildiğ itarih dosyadaki bilgi ve belgelerle saptanamadığından bu dönem için bir hesaplamanın yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, sigortalı yetkilileri tarafından düzenlenen ve nakliye araç sürücüsü tarafından da imzalanan hasar tespit tutanğı ile hasarlı emtianın kayıt altına alınması işleminin ayıp ihbarı olarak kabulünün gerektiği bu nedenle CMR 30. Maddesinde belirtilen ihbar mükellefiyetinin oluştuğu, ayıp ihbarının zamanaşımına uğramadığı davacının taşıma esnasında hasarlanan emtia nedeniyle hak sahibi sigortalısına ödeyip halefiyet ilkesi gereğince talep ettiği zarardan davalının sorumlu olduğu, mahkememizce sunulan raporda görüş olarak bildirilmiştir.
Davalı bilirkişi raporuna itiraz ederek değerlendirmeleri kabul etmemiş, ihbarın yapılmadığını, yazılı olarak kendilerine ihbar edilmesi gerektiğini beyan olarak sunmuş, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu dışında tüm deliller değerlendirilmiş, sadece birikmiş direnim faizi yönünden değerlendirme yapılmamış ve sovtaj değeri tam olaak tespit edilememiş, yapılan ödeme de düşünüldüğünde burada CMR hükümlerine göre ihbar mükellefiyertinin gerçekleştiği ve zamanaşımı söz konusu olmadığı halefiyet şartlarının oluştuğu ve raporda belirtilen CMR hükümleri gereği, anlaşılmış olmakla sunulan raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilmiş, davalının beyanlarında da zamanaşımı dışında tüm ileri sürdükleri hususlar fiili olarak yerine getirilmiş olduğundan yedi günlük sürenin ileri sürülmesinin yetersiz itiraz olduğu, tahliye sırasında kontrol yapıldığında hasar tespiti yapılarak ödeme gerçekleştirilmiş ise bu hususta davalının haksız durumda olduğu, kendine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği anlaşılmış olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
Asıl alacak yönünden talebin KABULÜNE,
Talep edilen faiz miktarı yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizin hesaplanarak davalıdan tahsiline, bu yönden davanın KISMEN KABULÜNE,
2- Alınması gerekli 444,88 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 111,25 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 333,63TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 25,20 TL. başvurma harcı, 111,25 TL peşin harcın toplamı olan 136,45 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.397,50TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılmasına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı 15/05/2018