Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1337 E. 2020/372 K. 24.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1337 Esas
KARAR NO: 2020/372
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 18/07/2014
KARAR TARİHİ: 24/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin hissedarı olduğunu, ——— tarihinde davalı şirketin genel kurulunun yapıldığını, yapılan ————- toplantıda alınan kararların usulsüz olduğunu, bu nedenle iptalinin gerektiğini, her şeyden önce, bütün hissedarlar usulüne uygun şekilde toplantıya çağırılmadığını, ——— listesi gerçek hisse durumunu yansıtmadığını, şirket hisse oranlarının tespitine yönelik olarak müvekkil ——— Asliye Ticaret Mahkemesinde——— sayı ile açıldığını, bu davanın ——–Asliye Ticaret Mahkemesinde———- sayı ile derdest olduğunu, bu dava sonuçlandığında, şirketteki hisse çoğunluğu müvekkillere ait olacağından, şirketin yönetimi de yeni pay durumuna göre yeniden belirleneceğini, bu durum karşısında, eldeki dava bakımından ——– Asliye Ticaret Mahkemesinin ——– sayılı davası bekletici mesele yapılmasının gerektiğini, nitekim ——- yılından bu yana yapılan ———- iptaline dair açılan çok sayıda dava da bu davanın neticesini beklenmekte olduğunu, ——- listesinin gerçek hisse miktarlarını yansıtmaması nedeniyle gerek ———- gerek toplantıda alınan kararlar batıl olup. iptalinin gerektiğini, diğer yandan, şirket son derece kötü şekilde yönetilmekte olduğunu, şirketin kendisine ait büyük bir taşınmaz ve üzerinde büyük bir fırın kurulu olduğu halde, şirket ekmek fabrikasını kendisi işletmek yerine, piyasa koşullarına göre komik denecek ölçüde düşük bîr bedelle kiraya verildiğini, gereği gibi çalışması halinde günlük———ekmek üretme kapasitesine sahip olan bir fabrikaya sahip şirketin, uzun yıllar boyunca ve ——— yılında da zarar açıklaması, yıllardır istikrarlı ve bilinçli biçimde zarar ettirilmesine rağmen çoğunluk hisse sahipleri tarafından ibra edilmesi açıkça hukuka aykırı olduğunu belirterek ———————– ve toplantıda alınan kararların tamamının iptaline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtildiği üzere Davalı ———- iptali istenen ———- tarihinde yapıldığını, davalı şirketin ——— usulsüz alınmış bir kararın bulunmadığını, müvekkili şirketin ——— sadece şirketin ———- seçildiğini, —— davacılar aleyhine bir kararın alınmadığını, şirket paylarının bir kısmının davalı olduğu ——– Asliye Ticaret Mahkemesinin —— Esas sayılı dosyasının halen devam ettiğini, ancak bu dava sonucunda şirket paylarının büyük bir kısmı değil ———- etki etmeyecek cüzi bir kısmı el değiştirebileceğini, davalı hisselerin tamamına yakını zaten————katılmadığı için ———- iptalini gerektiren bir durum olmadığını, ——– alınan kararların —— iyi niyet kurallarına aykırı olmadığını beyan etmiştir.
Dava; ——— iptali istemlidir.
6102 sayılı TTK’nın “İptal sebepleri” başlıklı 445. maddesine göre “446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan ———- aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” Aynı kanunun “İptal davası açabilecek kişiler” başlıklı 446. maddesi ise genel kurul kararlarının iptalinin şartlarını ve usulünü düzenlemiş olup, anılan maddede toplantıda hazır bulunup karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirten pay sahibinin iptal davası açabileceği belirtilmiş olup, bu husus dava şartıdır. Ayrıca bir karara muhalefet olunması ve muhalefetin tutanağa geçirilmesi yolundaki dava şartının gerçekleşebilmesi için muhalefetin alınan karardan sonra tutanağa geçirilmesi gerekmektedir.
Dava tarihi —— olup, üç aylık hak düşürücü süre içinde iptal davasının açıldığı, dava ve karar tarihi itibariyle davacının, davalı şirketin ortağı olarak aktif husumetinin olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı, ———- yazılı hisselerin gerçek hisse durumun yansıtmadığını, buna ilişkin açtığı davaların bekletici mesele yapılmasını taleple, genel kurulda alınan kararların nisap yönünden sakat olduğunu ileri sürmüştür.
—— ATM.nin ———– sayılı dosyası celp edilerek incelenmiş, uzun bir süre bekletici mesele yapılmıştır. Gelinen aşama itibariyle anılan dosyanın karara çıkması ile bilirkişi incelemesine karar verilmiş, bilirkişi —- tarihli raporunda,——–ATM————–sayılı kararla netleşen hisse durumuna göre iptal veya butlan sebebi olmadığını ileri sürmüştür.
Gerçekten de ——-incelemesinden geçerek kesinleşen —— ATM———- sayılı kararla toplamda ——-devredildiğinin tesipitnie karar verilmiştir. (Bu karar ——– Hukuk Dairesi’nin —————— tarihli ilamı ile onanmış, onama ilamına karşı karar düzeltme talebinde bulunulmuş, karar düzeltme talebi aynı dairenin ———–tarihli kararı ile reddedilmiş, bu şekilde karar ———tarihinde kesinleşmiştir.)
Davaya konu —— yılına ait —– tarihinde yapılan ——— hisse sahibinin toplantıda hazır bulunduğu, red oyu kullananların hissesinin toplamda ——- olduğu ve — yönünden bir iptal sebebinin mevcut olmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan sebeplerle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2- Alınması gerekli 54,40TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 25,20TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 29,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 9 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 3.400,00TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 24/06/2020