Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/132 E. 2022/241 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/132 Esas
KARAR NO: 2022/241Karar
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 09/05/2012
KARAR TARİHİ: 15/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalıya ait —- —- tarihinde yapılan — —-elverişli raporu verildiği, bu rapora dayanarak —- olarak— başladığı, — —- —tamamladıktan —- tamamladığı, toplam—- tarihinde —-yapılan muayene sırasında —- konulduğu, bu teşhisin bilahare —– tarihli muayene ve tetkikler sonrasında teyit edildiği, bunun üzerine —- tarafından düzenlenen —iptal edildiği, mevzuata göre —— kalmadığından —— ilişiğinin kesildiği, — iade etmediği ücret kısmının —olduğu, belirtilen eğitim ücretini karşılamak için aydığı kredi ve buna bağlı faizler sebebiyle—- döneminde yaptığı —- harcamaları sebebiyle —bu dönemde çalışamadığı için gelir kaybının — olduğu, ayrıca belirtilen sebeplerle üzüntüye uğradığını, bu sebeple — manevi tazminat talebinde bulunduklarını, davalı tarafın hatalı teşhisi ve raporu sebebiyle verdiği —zarardan şimdilik —- maddi ve — manevi tazminat olmak üzere——- temerrüt tarihinden itibaren yasal faizleri, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; — bulunduklarını, davaya bakma görevinin ———-Asliye Ticaret Mahkemelerinde olduğu, bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, kısmi dava açma olanağının bulunmadığını, davalının bir kusurunun bulunmadığı, davalının —– bulunan bir kuruluş olduğu, davalının———olduğuna ilişkin adli tıp kurumundan rapor alınması gerektiği, davacının aynı zamanda sürücü belgesinin bulunduğunu, bu belgeyi alabilmesi için —– olmaması gerektiğini, ehliyet alan bir kimsenin doğuştan —– olamayacağını, davacının ikinci muayeneyi neden yaptırdığını izah edemediğini, —- ——- arasında çıktığının kabul edilmesi gerektiğini, ——–sonradan ortaya çıkabileceğinin belirtildiğini, muayenede hata yapıldığının ispat edilmesi gerktiğini, davalının nitelikli——-istihdam ederek kendisine düşen yükümlülüğü yerine getirdiği, talep edilen tazminatın fahiş olduğu, davacının karşı kusuru bulunduğunu, bu sebeple tazminatta indirim yapılması gerektiğini belirtilerek davanın usul ve esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, hatalı teşhise dayalı olarak oluşan maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin bulunmaktadır.
Dosyada —— sayılı kararı ile; işbölümü itirazının kabulüne, dosyanın talep halinde görevli —- gönderilmesine karar verilmiştir. Davacı vekilinin talebi üzerine dosya — kaydı yapılmış, Mahkemenin —– sayılı kararı ile; davacı vekili talebinin HMK 20.maddede öngörülen sürede olmadığı gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı vekilince mahkemece verilen kararın temyizi üzerine —— sayılı kararı il davacı vekilinin dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinin süresinde olduğundan bahisle mahkemece verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir. —- dosyanın Mahkemenin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı tarafça verilen raporun hatalı olduğu hususu davacının —-yapılan muayenesi sonucunda —- anlaşılmış, davacının —– — tarihinde kesilmiş, dava — tarihinde açılmış, davanın kısmen ıslahı —- tarihinde yapılmıştır. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmaktadır. Dolayısıyla davalı vekilinin davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığı savunması yerinde bulunmamaktadır.
Davacı vekili verdiği Dilekçe ile; Dava değerini —- kadar verilen eğitim karşılığı olarak, sözleşme gereğince alıkonulup iade edilmeyen —- ödenmesi için — alınan —— ödemek zorunda kalınan faiz ve diğer masraflara karşılık —- bir yıl boyunca okula devam için yapılan ——– edilen bir yıl boyunca işletme fakültesi mezunu olarak mahrum kalınan gelir kaybına karşılık — artırdıklarını ve dava değerini — üzerinden ıslah ettiklerini belirtmiş, — tarihinden harcını tamamlamıştır.
Tarafların gösterdikleri deliler toplanmış, tanıklar dinlenmiş ve dosya — gönderilerek edilerek— tarihli rapor alınmıştır. —- özetle; davacıda kısmi —-olduğu, mevcut bulgulara —– —- olduğu, yönünde görüş bildirilmiştir.
—-davalı vekili ve ihbar olunan vekili verdikleri dilekçeler ile itiraz etmişlerdir. Mahkemece, davalı ve ihbar olunanın itirazları da değerlendirilerek dosyanın —- oluşan heyete verilerek rapor alınmasına karar verilmiştir. —- tarihli Bilirkişi raporunda özetle; Gelişen durumda ilk rapordaki —– için yazılan ‘’sağlam’’ ifadesiyle diğer sağlık muayenelerinin birbirini tutmadığı, ileri tetkikler ve detaylı muayene sonucu — tespit edilen davacının —— iptal edildiği,———— ve raporlara göre —– alma şansı bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmede davacının kontrol muayenesi sonucu davacının —– uygunluğuna dair —-olmaması/iptali halinde — tamamının iade edileceğine dair hüküm bulunması halinde davacının —– nedeniyle maddi zararının —– olduğu, şeklinde görüş bildirilmiştir. Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ——- tarihli Ek Raporda özetle; ilk rapordaki —- yazılan “sağlam” ifadesiyle diğer sağlık muayenelerinin birbirini tutmadığı, ileri tetkikler ve detaylı muayene sonucu —- tespit edilen davacının — iptal edildiğini, —- ve raporlara göre —–alma şansı bulunmadığını, davacının —– nedeniyle zararının —- olduğu, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Mahkemece bilirkişi raporu yeterli ve denetime uygun bulunmayarak dosyanın bir nitelikli hesap uzmanı, bir sözleşme uzmanı ve bir doktor bilirkişiden oluşturulacak heyete verilerek rapor alınmasına karar verilmiş ve —- tarihli Bilirkişi Raporu alınmıştır. Anılan bilirkişi raporunda; Davacının davalıdan, —– —- tutarında tazminat alacağının bulunduğu; davacının bu alacaklarının, ıslah dilekçesindeki talebi gibi, zararlandırıcı olayın, yani sözleşmeye aykırı davranışın gerçekleştiği —-tarihinden itibaren işleyecek —ile birlikte tahsili gerektiği; davacının davalıdan, — çalışamamasından kaynaklanan — tutarında gelir kaybı zararı —- alacağının bulunduğu; davacının şimdilik bu zararının — kısmının tahsilini talep ettiğinden bu talebi ile bağlı olduğu; davacının bu alacağının, ıslah dilekçesindeki talebi gibi, zararlandırıcı olayın, yani sözleşmeye aykırı davranışın gerçekleştiği —– tarihinden itibaren işleyecek, yasal faizi ile birlikte tahsili gerektiği, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıda —— bulunup bulunmadığı, eğer —— varsa bu hastalığın davalıya ait hastanede yapılan muayene sırasında mevcut olup olmadığı, sonradan oluşup oluşmadığı, davacının davalı—- sırasında —— mevcut ise, davacının böyle bir hastalığının olduğunu daha önce bilip bilmediği, bilmesinin kendisinden beklenip beklenmeyeceği, —- muayene sırasında gizleyip gizlemediği, davalıya ait hastanede yapılan muayene sırasında ——- elverişli olduğuna dair rapor verilmesinde, — —göre davalıya yüklenecek bir kusur bulunup bulunmadığı, muayene sırasında bu hastalık varsa tespit edilememesinin—- açısından mümkün olup olmadığı, böyle bir hatanın —– ilkelerine göre kabul edilebilir bir hata olup olmadığı, buna göre davacının iddia ettiği zararlardan davalının sorumlu olup olmadığı, davacının maddi tazminat talebinin yerinde olup olmadığı, zararlarının hangi kalemlerden oluştuğu ve miktarının ne olduğu, manevi tazminat için yasal koşulların oluşup oluşmadığı noktalarına ilişkin bulunmaktadır.
Mahkemece alınan —— tarihli Bilirkişi raporu oluşa ve denetime uygun bulunmakla Mahkemece de benimsenmiştir.
Davalının —– tarafından yapılan muayene sonucu — tarihin —- hitaben davacı hakkında verilen —–elverişlilik kararının bildirildiği , —– tarihli yazıyla davacı hakkında —-elverişlilik raporu verildiği ve rapor ekinde muayene ve tetkik dosyasının sunulduğunun belirtildiği, —-tarafından hazırlanan ve —hitaben kaleme alınan raporda; —- tarihinde — sonucu davacı — saptandığı, — yaptırması önerildiği, —- tarafından hazırlanan raporda, davacıya yapılan — sonucu —– açısından emin değil olarak değerlendirildiği, tespit edilmektedir.
—- tarafından hazırlanan — tarihli yazıda, davacının — tarihinde —-tarafından —-elverişli raporu üzerine kaydının yapıldığı, — tarihinde başladığı eğitimleri sonucu ———– başarı ile tamamladığı ve — aldığı, devamla —- tamamladığı, toplam—- yaptığı, —tarihinde—- yapılan muayenesinde —– iptal edildiği, sağlık sorunu nedeniyle —– bağlantısının kesildiği belirtilmektedir.
—– tarihli cevabi yazısında, davacıdan tahsil edilen ücret ve —- kaydı silinmesinin ardından kendisine iade edilen kısım belirtilerek —–bakiye kaldığı ve bu bakiyenin davacının eğitim aldığı süreye ilişkin ücretin mahsubu neticesi kalan miktar olduğu belirtilmektedir.
Davacı tarafından davalıya hitaben keşide edilen —- yevmiye numaralı İhtarname ile;—- maddi —- manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
— tarafından hazırlanan —- tarihli raporda, davacının yapılan muayenesinde, kısmi ——— bulunduğu, mevcut bulgulara göre doğuştan —- olduğunun kabul edilmesi gerektiği bildirilmiştir.
—- hasta arasındaki ilişki vekalet akdi mahiyetinde olup, Borçlar Kanunu’nun vekalet akdini düzenleyen 386 vd (6098 sayılı TBK 502 vd ) maddeleri uyarınca, vekil vekâlet görevine konu işi görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışların özenli olmayışından doğan zararlardan dolayı sorumludur. Vekilin sorumluluğu, genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin kurallara bağlıdır. Vekil işçi gibi özenle davranmak zorunda olup, en hafif kusurundan bile sorumludur ( TBK.nun 396/1 md.). O nedenle, doktorun meslek alanı içinde olan bütün kusurları, hafif de olsa, sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir.—- hastasının zarar görmemesi için, mesleki tüm şartları yerine getirmek, hastanın durumunu tıbbi açıdan zamanında ve gecikmeksizin saptayıp, somut durumun gerektirdiği önlemleri eksiksiz biçimde almak, uygun tedaviyi de yine gecikmeden belirleyip uygulamak zorundadır. Asgari düzeyde dahi olsa, bir tereddüt doğuran durumlarda bu tereddüdünü ortadan kaldıracak araştırmalar yapmak ve bu arada da koruyucu tedbirleri almakla yükümlüdür. Gerçekten de müvekkil (hasta) mesleki bir iş gören doktor olan vekilden tedavinin bütün aşamalarında titiz bir ihtimam ve dikkat göstermesini beklemek hakkına sahiptir. Gereken özeni göstermeyen vekil, BK.nun 394/1. (TBK 510/1.) maddesi hükmü uyarınca vekaleti gereği gibi ifa etmemiş sayılmalıdır.
Somut olayda davacının, muayene için davalı şirkete —— başvurması ve davacının muayene olma isteğinin hastane tarafından kabul edilmesi ile birlikte, davalı şirket ile davacı arasında, maddi fiillere ilişkin vekalet sözleşmesi akdedilmiştir. Vekil üstlendiği işi özenle yapmadığı takdirde, özen borcuna aykırı davranmış olur; dolayısıyla da iş yapma borcunu gereği gibi ifa etmemiş, kötü ifa etmiştir. Bundan dolayı vekalet veren zarara uğramış ise, vekil bu zararı tazmin etme yükümlülüğü altına girer. Davalı şirket, vekalet sözleşmesi ile üstlenmiş olduğu iş yapma borcunun ifasında özen borcuna aykırı davranmış ve dolayısıyla da iş yapma borcunu gereği gibi ifa etmemiştir. Bu nedenle de, bu yüzden davacının uğramış olduğu zararları tazmin etme yükümlülüğü altındadır.
Netice olarak; bilirkişi hesaplaması ile davacı zararının —— davacının —devam ettiği dönem bakımından gelir kaybından kaynaklı— tutarında olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla davacının bu dönem için mahrum kaldığı gelir nedeniyle uğradığı zararın tutarın—– olduğu, çalışmanın yapılabilmesi için gereken yol ve yemek giderlerinin de bu miktar içinde olması gerektiği, —– ödenmesi için alınan kredinin davacı tarafından değil, davacının babası tarafından alındığı, söz konusu zararın dolaylı zarar niteliğinde olduğu, —– ödenmesi için kredi çekilmesi gibi bir zorunluluğun bulunmadığı, bu kapsamdaki giderlerin davacı zararı olarak davalıdan tahsiline karar verilemeyeceği, değerlendirilmiştir. Davacının dava dilekçe ile —- üzerinden maddi tazminat talebinde bulunduğu, ıslah dilekçe ile de —— talep ettiği, görülmekle taleple bağlı kalınarak — ücretinden kaynaklı davacı zararının ve —– bu dönemde çalışılamamasından kaynaklı kazanç kaybının davalıdan kursun durdurulduğu ve davacı zararının oluştuğu —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline davacıya verilmesine, davacının diğer taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı davalının özensiz eylemi neticesi başladığı kursun iptal edilmesi neticesinde üzüntüye uğradığını ve manen zarar gördüğünü belirterek davalıdan —— manevi tazminat talebinde bulunmuştur. 6098 sayılı TBK 58. maddesi (BK 49.madde) uyarınca, kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören , uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar paranın ödenmesini isteyebilir. Somut olayda davacının davalının kötü ve kusurlu uygulaması neticesinde manevi zarara uğradığı, neticede tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tıbbi kötü uygulama neticesi davacının hayatında oluşan durum, zarar, ve paranın satın alma gücü dikkate alınarak davacının manevi tazminat davasının kabulü ile takdiren — manevi tazminatın zararın oluştuğu —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE; ———–durdurulduğu ve zararın oluştuğu ——– tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Kredi, faiz ve masraflarına ilişkin yol ve yemek masraflarına ilişkin ve fazlaya dair davacı taleplerin reddine,
Davacının fazlaya dair ve —–farkına ilişkin maddi tazminat istemleri hakkında ek dava açma hususunda muhtariyetine,
2-Davacının manevi tazminat davasının KABULÜNE;——- manevi tazminatın —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 8.511,59TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.668,85‬- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.842,74‬- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafından sarfedilen toplam 3.864,30-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.028,31-TL ‘sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Maddi tazminat davası yönünden ;Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 13.887,23- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Maddi tazminat davası yönünden ;Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 5.159,63- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Manevi tazminat davası yönünden ;Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin, Davalı Vekilinin ve İhbar Olunan vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/03/2022