Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1265 E. 2021/35 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1265 Esas
KARAR NO : 2021/35
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/05/2014
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin —– olduğunu, işinde kullandığı —- ithal ettiğini, ithal edilen —- taşımacılığını ise davalı şirkete yaptırdığını, davalı şirketin taşımacılığını üstlendiğini — tarihinde —- adet olmak üzere toplam—- teslim ettiğini, ancak davalı şirketin —- hukuk mevzuatına göre araçların ithalatının tamamlanması için gerekli olan belgelerinin asıllarını veya onaylı örneklerini uzun süre müvekkili şirkete teslim etmediğini, çekicilerin uzun süre ——- kaldığını, bu sebeple müvekkilinin haddinden fazla antreposuna ücreti fatura karşılığı ödenerek mağdur edildiğini, davalı şirketin sebep olduğu bu gecikme sebebi ile — çekicilerinin bulunduğu ——— yapan dava dışı —- keşide ettiğini ve alacağını talep ettiğini, müvekkili talep edilen — ödemek zorunda kaldığını, davalı şirketin çekici tırların taşımacılığı için hak ettiği meblağı talep ettiğini, konu müzakere aşamasındayken vekili aracılığı ile —- takipte bulunduğunu, takipte vekili görülen —- —–yevmiye numaralı ihtarı ile —–için gerekli belgelerin teslimi ve antrepo bedelinin ödenmesi için bildirimde bulunulduğunu, vekilin yetkisi olmadığından bahisle ihtarnameyi iade ettiğini, davalı şirketin kusuru nedeniyle ödemek zorunda kaldığı antrepo bedelinin davalı şirketten tahsili için —– takibe geçildiğini, takip kesinleştikten sonra davalı şirket tebligat adresinin yanlış olduğu adreslerinin yurt dışı olduğundan bahisle itiraz ettiğini, yapılan yargılama sonucunda tebligatın usulsüzlüğüne karar verildiğini yapılan temyiz başvurularının da ret edilerek kararın kesinleştiğini, davalı firma tarafından ihtilafa konu olan taşımacılık işi ile ilgili müvekkili davacı aleyhine —– dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak bu takibe müvekkili davacı tarafça itiraz edildiğini, davalı tarafça müvekkili davacı aleyhine bu kere ———- dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, bu davada alınan bilirkişi raporunda davalı şirketin takibe esas tuttuğu faturaları usule uygun şekilde müvekkiline tebliğ etmediğinin ispatlandığını, davalı firmanın üzerine düşen edimlerini ifa etmemesi sebebiyle müvekkilini zarara soktuğunu bu nedenle davanın kabulü ile davalının vaki itirazının iptaline ve takibin devamına, haksız itiraz sebebiyle davalı borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacının talebi üzerine davacının ithal etmiş olduğu —- tarihinde——– getirip ——- teslim ettiğini, nakliye faturası ile nakliye esnasında kullanılan sigorta poliçesi davacı şirkete mail yolu ile gönderildiğini arkasında da kargo marifeti ile gerekli belgelerin davacı şirkete gönderildiğini, davacının nakliye faturası ve nakliye esnasında kullanılan sigorta poliçesi sureti ile işlem yapması ithal ettiği malları antrepodan alması mümkün iken teslimden imtina etmesi kötüniyetli tacir olarak hareket ettiğini gösterdiğini, davacı vekilinin dava dilekçesinde gönderilmediğini iddia ettiği faturaların nakliye faturası olarak anlaşılması gerektiğini, kaldı ki taşınan mala ilişkin faturaların zaten ithalatçı firma olan davacıda olduğunu, nakliye faturalarının müvekkili firma tarafından fotokopiler ya da mail ortamında suretleri gönderildiğini, bu faturaların asıllarının müvekkili firma uhdesinde olmasının mümkün olmadığını, davacı bu davayı haksız bir husumete dayanarak açıldığını, kaldı ki davaya esas icra dosyasından davalı müvekkilinin alacaklı olduğu —- dosyasındaki alacağına haciz koydurarak ——- dosyasından tahsilat yapıldığını, hal böyle iken davacının mükerrer tahsilat yoluna giderek ikinci kez alacağı tahsil etme arzusunda olduğunu, bu nedenlerle dava miktarının %20’si oranında davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı ile davalı arasında akdedilen taşımacılık ilişkisi kapsamında davacının yurt dışından satın aldığı ve davalı tarafın taşımacılığının üstlenildiği tırlara ilişkin navlun poliçe asılları ve fatura asıllarının davalı tarafça davacıya verilmediği ve bu kapsamda eksik evraklar nedeniyle davalının kusuru neticesinde ürünlerin antrepoda uzun süre kalarak antrepo bedeli ödendiğinden bahisle ödenen antrepo bedelinin davalıdan rücuen tahsili istemli başlatılan —— icra dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce ——- istenilmiş, icra müdürlüklerinden icra dosyası celp edilmiş, davacının defter ve kayıtlarının incelenmesi için —– talimat yazılmıştır. Alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin —- ticari defterlerinin delil vasfını haiz olduğunu,—-icra takip tarihi itibariyle davacı şirketin dava dışı şirkete dava ve takip konusu —- bedelli fatura miktarı kadar borçlanıldığı ve ödendiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır. Davalının rapora itirazları ve uyuşmazlığın çözülebilmesi için teknik bilirkişiden rapor alınması gerektiğinden dosya sektör bilirkişisine tevdi edilmiştir. Bilirkişinin — tarihli raporunda özetle:—– —- olduğundan, bu rejim altında kaldığı sürece antrepo işleticisinin —— kaldığı sürece ilgilisinden ardiye ücreti talep edebilmesinin mümkün olduğu,—- gümrükte bekleme süresi sınırsız hale gelen dava konusu römorkların —– nezdinde davacı adına tescili —– —- beyannamesine kayden peşin ödeme ile tamamlandığı, —- belgelere göre davalı tarafın taşıyıcı olarak beyannamenin tescil ettirilmesine veya vergilerinin beyannamesinin tescilinden yaklaşık bir ay sonra ödenmesine etkili olabilecek herhangi bir kusurlu eyleminin olmadığı, davacı tarafın dava konusu —- ithalatını yukarıda tarih ve tescil sıra numaraları kayıtlı —–beyannamelerine kayden elindeki evraklar ile tamamladığı, navlun faturalarını ise ——– tamamlanması için değil, karşılıklarını ödeyebilmek için davalıdan talep ettiği belirlendiğinden, davalı tarafın davacı karşısında işbu davanın dayandığı icra takibine konu edilen asıl alacak ve işlemiş faizden sorumlu tutulmasının takdiri —— ait olması kaydıyla yerinde olmayacağı sonucuna ulaşıldığı” kanaati ile raporunu mahkememize ibraz etmiştir.
Bilirkişiden davacının rapora itirazları ve Mahkememizce raporun yeterince açık bulunmaması sebebiyle ek rapor alınmıştır. Bilirkişinin —- tarihli ek raporunda özetle: “Bedeli ihracatçıya ödenmiş ithal eşyanın gümrük —- ithalatçı adına tescilli —-beyannamesine kayden tamamlanmasının ardından ithal malın antrepodan çıkarılması için her halükarda beyannamenin tahakkuk tablosundaki vergilerini ithalatçının ödemesi gerektiği, bir başka ifadeyle bedeli ihracatçıya ödenen ve —–formaliteleri de tamamlanan eşyanın tahakkuk ettirilen vergileri ödeninceye kadar antrepoda bekleyeceğini, —-işlemlerinde navlun faturasının veya navlun makbuzunun ya da sigorta poliçesinin tasdikli sureti veya fotokopisinin malın—- belirlenmesi için yeterli olduğundan aslının eklenmesinin zorunlu olmadığı, bu bağlamda —– nezdinde davacı şirket adına tescilli römorkların peşin ödeme şekli ile tescil ettirildiği, beyannamenin ———– belgelerinin gümrükçüye verilen vekaletin, ithal eşya kıymet bildirim formunun, nakliyat sigorta poliçesi sureti ile navlun fatura suretinin beyannameye eklendiğine dair kayıtlar olduğu, tahakkuk ettirilen damga vergisinin —–saymanlığına fiilen ödendiği, böylelikle römork işlemlerinin tamamlandığının sabit olduğu, bu belgelerde herhangi bir düzeltme yapılmadan veya eksiklik saptanmadan tahakkuk ettirilen vergilerin ödenmiş olmasına ve dolayısıyla da vergileri ödeninceye kadar antrepoda beklemesine davalı tarafın herhangi bir etkisinin olduğunu veya bu süreye ilişkin —–antrepo ücretinden davalı taşıyıcının sorumlu olduğunu söyleyebilmenin dosya mündericatına göre mümkün olmadığı, beyannamelere ekli olan belgelerde herhangi bir düzeltme yapılmadan hata veya eksiklik saptanmadan tamamlandığı, davacının öne sürdüğü gibi navlun faturasının aksamalara sebep olduğuna ilişkin soyut iddialardan öte denetime elverişli herhangi bir bilgiye dava dosyasında rastlanılmadığı gibi, dava dosyasına intikal eden —–beyannamelerinin tasdikli suretleri ve eklerinde de bu yönde bir kaydın yer almadığı, kök rapora vaki itirazları içerisinde görüşte değişikliğe gidilmesini gerektirecek herhangi bir hususun bulunmadığı” içeriğiyle raporunu ibraz etmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı taraf rapora itiraz etmiş ise de rapor dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunduğundan rapora itirazları yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık tırların antrepodan çıkarılması için poliçe ve fatura fotokopilerinin yeterli olup olmadığı, davalının fatura ve poliçe asıllarını davacıya göndermeyerek eşyanın daha çok antrepoda kalmasına sebebiyet verip vermediği noktasında toplanmaktadır. Mahkememizce celp edilen —–belgelerinde her üç beyannamenin içeriğinde; sigorta poliçe fotokopisi, navlun makbuzu fotokopisi bulunmakta olup ——– yeni bir beyanname düzenlenmeden sunulan belgeler yeterli görülerek vergilendirme yapıldığı, vergi tahsilatlarının da ilgili beyannamelere atıf yapılarak düzenlendiği, —– işlemlerinin beyannamelerde değişiklik olmaksızın tamamlandığı, bilirkişi raporunda da değinildiği gibi eşyaların antrepodan çıkması için evrak asıllarının gerekmediği, —– ekli fotokopi şeklindeki belgelerin de aynen kabul edildiği, davalının evrak asıllarını davacı tarafa vermemesinin —– tamamlanmasına etkili olmadığı zira fotokopiler üzerinden ———işlemlerinin tamamlandığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça her ne kadar özel izinle evrak fotokopileri üzerinden beyanname düzenlenildiği iddia edilmiş ise de, dosyaya gelinen aşama itibariyle bu hususta bir delil sunulamamıştır. Celp edilen kayıtlarda da bu iddiasını ispatlayacak bir belge bulunmamaktadır. —–de evrak asıllarının sunulmasına ilişkin bir düzenleme olmadığı kanaatine varılmıştır. Hal böyle olunca eşyanın antrepoda kalmasında davalının fatura ve poliçe asıllarını sunmamasının etkili olmadığı, antrepo ücretinden sorumlu olmayacağı anlaşılmakla rapor doğrultusunda davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan peşin alınan 708,25-TL harcın mahsubu ile artan 648,95-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen 39,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.191,13-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.12/01/2021