Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1191 E. 2020/247 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1191 Esas
KARAR NO: 2020/247
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/03/2014
KARAR TARİHİ: 04/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde davacının ———– istikametinde seyir halinde, havanın hafif yağmurlu olduğu —- sıralarında plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen ———– marka aracın hızla ve ——– yaparak seyri nedeni ile davacının aracının ön kısmına geldiği, davacının araca çarpmamak için direksiyonu kırması ile plakası tespit edilemeyen aracın sağ on kısmına çarpması sonucu kontrolden çıkarak ——– yaklaşık ——– kadar ilerisinde yolun kenarındaki direğe çarpması sonucu kazanın meydana geldiğini, itfaiye yardımı ile araçtan çıkarılabilen davacmm ağır yaralandığını ve malul kaldığını, hayatını devam ettirebilmek için devamlı bakıma muhtaç olduğunu, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 14. Maddesi kapsamında —— işgücü kaybı ve bakıcı giderleri tazminatından sorumluluğunun bulunduğunu belirterek, şimdilik; —TL işgücii kaybı ve —– bakıcı gideri olmak üzere toplam ——- maddi tazminat alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olayın iki motorlu aracın karıştığı gerçek bir trafik kazası neticesinde meydana geldiğinin somut deliller ile ispatlanması gerektiğini, davacının kullandığı araca çarptığı iddia edilen aracın cinsinin hiçbir şüpheye mahal vermeyecek şekilde belli olmasının gerektiğini, kazaya karıştığı iddia edilen motorlu aracın olaydaki dahli somut deliller ile tespit edilmemesi durumunda kurum aleyhine hüküm kurulmaması gerektiğini, dava dilekçesinde yer alan işgücü kaybı ve bakıcı/bakım giderleri ——- gidermek zorunda olduğu tazminat kalemlerinden olmadığını, —— yönetmeliği düzenlemesi içerisinde kazanç kaybı, geçici iş göremezlik, bakım giderleri gibi teminatların kapsam dahilinde olduğuna dair hiçbir düzenlemenin bulunmadığını belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle güvence hesabına karşı açılan maddi tazminat davasıdır.
Davacı, ——– tarihinde plakası tespit edilemeyen bir aracın makas atarak önüne geçtiğini, araca çarpmamak için direksiyonu kırdığını ancak plakası belli olmayan aracın sağ ön tamponuna çarparak yoldan çıktığını ve direğe çarptığını, kaza sonucu ağır derecede yaralandığını ileri sürerek işgücü kaybı ve bakıcı ücreti talebinde bulunmuştur.
Davalı güvence bedeli, mahkememizini yetkisiz olduğunu, kendi yerleşim yeri olan ——mahkemelerinin yetkili olduğunu, kaza tespit tutanağında başka bir araçtan söz edilmediğini, davacının tek taraflı kaza yapmış olduğunu bu nedenle de sorumlu olmadıklarını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Kazanın meydana geldiği yerin———- olduğu nazara alınarak ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık tespit edilirken davalının yetki itirazının HMK.nun 16. maddesi uyarınca reddine karar verilmiş, yargılamanın esasına geçilmiştir.
Olayla ilgili soruşturma dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır. —CBS.nun —— soruşturma sayılı dosyasında, müştekinin soyut iddiası dışında delil olmadığından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür. Davacının bu soruşturma dosyasında kolluk tarafından hastanede alınan — tarihli beyanında ———- plakalı bir aracın makas atarak aniden önüne geçtiğini, çarpmamak isterken aracın hakimiyetini kaybedip takla attığını beyan etmiştir.
Öncelikle davalının savunmaları, davacının iddiaları üzerinde durarak, olayda plakası belirsiz bir aracın kazanın oluşumuna etki edip etmediğinin aydınlatılması gerekmiştir.
Davacının iddiaları bakımından delil olarak dayandığı iki tanık mahkememizde dinlenmiştir. Tanık ——— bir aracın makas atarak ilerlediğini, fren sesi duyup aracın yanına koştuklarını ve davacıyı araçtan çıkarmaya çalıştıklarını, kaza anını görmediğini ancak yolda zigzag yapan aracın davacının aracına makas attığını gördüğünü beyan etmiş; tanık ———- ise, koyu renkli muhtemelen siyah renkli ve lüks bir aracın makas atarak yoldan geçtiğini, davacının kaza yaptığı anı tam olarak görmediklerini ancak etrafta çok araç olmadığını beyan etmiştir.
Davacının yargılamanın başından bu yana siyah renkli —— marka araçtan bahsettiği, tanık beyanlarının davacının davacının iddialarını desteklediği görülmüştür.
Kusur değerlendirmesi bakımından bir makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi —— tarihli raporunda olayın oluş şekli itibariyle davacının en sağ şeritte saatte ———- seyretitği, başka bir aracın dahili olmasa kazanın oluşamayacağı, davacının kanında alkol veya uyuşturucuya rastlanmadığına dair soruşturma sırasında alınan ——— da nazara alındığında, kazada kimliği belli olmayan sürücünün asli kusurlu olduğunu mütalaa etmiştir.————–gönderilmiş, gelen ———– tarihli raporda, özetle, plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın varlığı kabul edilirse davacının ve kimliği belirsiz sürücünün %50 şer kusurlu olduğunu; bu aracın varlığı kabul edilmezse davacının kazanın oluşumunda tam(%100) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mevcut deliller ve gündüz vakti davacının takla atarak——sürüklendiği kazanın oluşum şekli nazara alınarak davacının kaza yapmasında bu aracın etkisinin olduğu kabul edilmiştir.
Davacı vekili de ————- tarihli dilekçesi ile————kimliği belirsiz sürücünün varlığı halinde davacının ——- kusurlu olduğuna dair tespitini kabul ettiklerini beyan etmiştir. Gerçekten de davacının hızını ayarlamadan araç sevk ettiği için önüne makas atan araç kadar kusur olabileceği mahkememizce de benimsenmiştir.
Davacının yaralanmasına ilişkin tedavi evrakları dosyaya celp edilmiş, maluliyetinin tespiti için —— müzekkere yazılmıştır. Gelen —— tarihli rapora göre, davacının olay nedeniyle %100 oranında malul olduğu, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç olduğu belirtilmiştir. Kaza tarihi itibariyle geçerli yönetmeliği uygun, dosyadaki tedavi evraklarına uygun düzenlenen maluliyet raporu usul ve yasaya uygun bulunmuştur.
Davacının maddi zararının hesaplanması için dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi —— tarihli raporunda davacının— kusur durumuna göre sürekli iş gücü kaybından doğan zararının — olduğunu, bakıcı gideri zararının —— olduğunu; ancak güvence bedelinin sakatlık teminatının —- tedavi gideri teminatının ——TL olduğunu, davalının teminat limitleri kadar sorumlu olduğunu mütalaa etmiştir. Davalının rapora itirazları, davacının bakıcı yardımı aldığını ispatlanması gerektiği şeklindeki rapora itirazları, maluliyet raporunda açıkça davacının yüzde yüz malul olduğu ve sürekli bakıma muhtaç olduğu tespiti karşısında yerinde görülmemiş; aktüer bilirkişinin raporu da usul ve yasaya uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Davacının —– tarihli bedel artırım dilekçesi ile talebinin ——–TL olduğunu beyan etmesi ve buna göre nisbi harcı tamamlaması üzerine, miktar itibariyle davanın heyetlik olduğu anlaşılmış, yargılamaya heyet olarak devam edilmiştir.
Davacının iddialarını heyetimizde vicdani kanaat oluşturmaya yeter derecede ispatlayarak ortaya koyduğu, davalı güvence hesabının kaza nedeniyle teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğu anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE;
1—- TL işgücü kaybı,— TL tedavi gideri olmak üzere toplamda—- TL maddi zararın dava tarihi olan —– itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline davacıya verilmesine;
2- Alınması gerekli 30.739,50TL harçtan davacı tarafından peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan 1.559,20TL harcın mahsubu ile bakiye 29.180,30TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 25,20TL başvurma harcı, 1.559,20TL peşin harcın toplamı olan 1.584,40TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.336,10TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılmasına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 39.550,00TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 04/03/2020