Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1178 E. 2022/471 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1178 Esas
KARAR NO : 2022/471Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 16/09/2014
KARAR TARİHİ: 24/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı — sevk ve yönetimindeki —- plaka nolu araç ile müvekkili —–adına kayıtlı ve müvekkili sevk ve yönetimindeki —- plaka nolu —-trafik kazasına karıştıklarını, kaza nedeniyle müvekkilinin sol ayağı, sol dizi ve sol kalçasında ve sol kalça ve dizi arasında çoklu kırıklar meydana geldiğini, müvekkilinin ilk tedavisinden sonra hazırlanan—– meydana gelen bedeni hasarların müvekkilinin hayat fonksiyonlarına etkisinin —- derecede olduğunun belirtildiğini, müvekkilinin—– doğumlu, evli ve — çocuğu olduğunu, çelik kostrüksiyon inşaatlarında çalıştığını, aylık net —ücret aldığını, kazadan sonra –ay hiç çalışamadığını, ayrıca — satın aldığı ——– kullanılamaz hale geldiğini, kazaya karışan —- davalı sigorta tarafından sigortalandığını, dava öncesinde davalı sigortaya başvuru yapıldığını netice alınamadığını, bütün bu nedenlerle, davalı tarafa ait —- üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, fazlaya ilişikin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik —-maddi tazminatın davalılardan işleyecek faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, davalı —-yönünden olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini, davalı sigorta şirketin yönünden — tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesini, müvekkiline ait —- kullanılamaz hale gelmesinden dolayı maddi kayıplarının şimdilik —olduğunu ve tüm davalılardan, davalı — yönünden olay tarihinden itibaren yasal faiz ile, davalı sigorta şirketinden —- tarihinden itibaren ticari faiz müştereken ve müteselsilen tahsiline,—-manevi tazminatın davalı sigorta hariç diğer davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar —- vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili —- günü karanlık havada — sağ şeritte seyrettiğini, —- sonra sola —- yaparken karşı yönden gelen davacı — sevk ve yönetimindeki — plaka nolu —– müvekkilinin aracının sol tarafına çarptığını, kazada —-ve araçta hasar meydana geldiğini, davacının yaralandığını, müvekkilinin paniğe kapılarak olay yerinden ayrıldığını, olayda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, yapılacak incelemede kusur durumunun anlaşılacağını, müvekkili —-işlettiğini, müvekkili tarafından aracın —– harici satış sözleşmesi ile satıldığını, müvekkili —- her ne kadar ruhsat sahibi ise de araç satıldığından sorumluluktan ari tutulması gerektiğini, talep edilen tazminata ve araç hasar bedeline itiraz ettiklerini, davacının çeşitli işlerde çalıştığının göründüğünü, çalışamadığı ve iş gücü kaybına uğradığı iddiaları ile işteki vasfına ilişkin iddialarının doğru olmadığını, —-hasarı için kısmi dava açılamayacağını, davacının kaza nedeniyle elde ettiği gelirlerin belirlenecek tazminattan düşülmesi gerektiğini, müvekkili —- bir elektrik firmasında çalıştığını, ailesi ile birlikte kirada oturduğunu, —-yaşında olduğunu, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olacağını, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; —– plaka nolu aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından trafik sigortasının bulunduğunu, davaya konu talebin zamanaşımına uğradığını, davacının avans faizi talebinin yerinde olmadığını, davacının zararlarını ispat etmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitleri ve sigortalının kusuru oranında olcağını, kazada sigortalı araç sürücüsünün kusurunun olmadığını, davacının kask ve diğer koruyucu malzeme takmayarak zarara oluşmasına sebebiyet verdiğini, kazayla illiyeti bulunan maluliyet durumunun tespiti için —- rapor alınmasını, araç hasarının tespiti ve zarar hesabına ilişkin bilirkişilerden rapor alınmasını,—- rücuya esas bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasını, açılan davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, —- tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanmasına bağlı bedensel ve maddi kayba uğradığı iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davalı —-vekilinin husumet itirazı, kazaya karışan —- plakalı araç kaza tarihi itibariyle davalı adına kayıtlı bulunduğundan ve davalının araç işleteni olarak sorumluluğu devam ettiğinden yerinde bulunmamıştır.
Dava konusu kaza —- tarihinde gerçekleşmiş olup, dava —- tarihinde açılmıştır. Konuya ilişkin TBK’nun 72.maddesinde ve —–, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve herhalde olay tarihinden itibaren —- yıllık zamamaşımı süresi öngörülmüş olup davalı sigortanın zamanaşımı defii yerinde bulunmamaktadır.
Dava konusu kazaya karışan —- plakalı araç davalı sigorta nezdinde —- poliçesiyle sigortalı bulunmaktadır. Davalı —-sürücüsü, davalı —–kaza tarihinde resmi kayıtlarda araç sahibi ve işleteni konumunda bulunmakta olup her üç davalının da davada pasif husumeti(taraf sıfatı) bulunmaktadır.
Davalı —- dava konusu olay nedeniyle—- sayılı dosyasında yargılanmış, bu Mahkemenin —– Karar sayılı kararı ile davalı hakkında —- uyarınca adli para cezasına karar verilmiş, verilen kararın kesinleşmiş olduğu gelen kayıtlardan anlaşılmıştır. Ceza dosyasında alınan kusur raporunda olayın meydana gelmesinde, davalı —— asli kusurlu olduğu, davacının tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacının maluliyet durumunun tespiti için dosya —– tevdii edilmiş, —– tarihli Raporda özetle;—- doğumlu —— tarihinde geçirmiş olduğu kazaya bağlı uyluk kemik kırığı geliştiği ve kurul muayenesinde her iki alt ekstremite eklem hareket açıklıklarının doğal sınırlar içerisinde olduğu, alt ekstremite kırığa bağlı kişide sekel mahiyetinde —- saptandığı, söz konusu kısalığa bağlı ——– oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin ——- tarihinden itibaren—–aya kadar uzayabileceği, kişide mevcut——–dava konusu trafik kazası arasında illiyet bağı bulunmadığından hesaplamaya dahil edilmediği,
şeklinde mütalaada bulunulmuştur.
Mahkemece, davacı vekili itirazları da değerlendirilerek —- rapor alınmasına karar verilmiştir. —- tarihli raporunda; tekrar değerlendirme neticesinde,—- tarihinde geçirmiş olduğu kazaya bağlı uyluk kemik kırığı arızasının ——– yararlanılarak ve meslek grubu bildirilmemekle—— oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin —- tarihinden itibaren —— aya kadar uzayabileceği, kişide mevcut el parmak amputasyonu ile dava konusu trafik kazası arasında illiyet bağı bulunmadığından maluliyetinde dikkate alınmadığı, özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Dosya —- gönderilerek dava konusu trafik kazasında tarafların kusur durumlarının belirlenmesi istenmiştir.— tarihli —- olayda, davalı sürücü —– %75(yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü—— %25(yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, belirtilmiştir.
Dosya hesaplama yapılması için aktüer bilirkişiye verilerek —- tarihli Bilirkişi raporu alınmıştır. Alınan bilirkişi raporunda özetle; araç hasarından dolayı talep edilebilecek tutarın — olduğunu, işlemiş dönem maddi zararının —, işleyecek dönem maddi zararının ——olduğu, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tarafların itirazları ve sunulan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmaması sebebiyle defaten ek rapor alınması yoluna gidilmiş, ancak bilirkişi tarafından sunulan raporlar tarafların itirazlarını karşılamadığı gibi mahkemece hüküm kurmaya elverişli bulunmadığından dosyanın makine mühendisi ve farklı bir aktüerya bilirkişiden oluşturulan heyetine verilerek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi Heyeti tarafından sunulan —- tarihli raporda özetle; Davalı sürücü —- olayda birinci derecede kusurlu (%75 oranında) olduğu, davacı sürücü —- ikinci derecede %25 oranında kusurlu olduğu, davacı tarafa ait —- plaka nolu,— marka motosikletin hasarı ile ilgi dosyada hiç bir belge, bilgi ve fotoğrafın mevcut olmadığı, bu nedenle motosikletin hasarının tespit edilemediği, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik zararının —- olduğu, sürekli iş göremezlik maddi zararının —- olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden —- tarihi, sürücü ve işleten yönünden —- olan kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu, şeklinde görüş bildirilmiştir
Mahkemece tarafların itirazları da dikkate alınmak suretiyle dosya aktüerya bilirkişiye tekrar tevdii edilerek, güncel veriler üzerinden rapor alınmıştır. Aktüerya bilirkişi —- tarihli Ek Raporunda; Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik zararının —- olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının —- olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden— (dava tarihi) tarihi, sürücü ve işleten yönünden —- kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu, belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacının —— tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu yaralanmasına bağlı olarak davacının efor kaybı ve çalışılamayan günlere yönelik olarak zararlarının oluşup oluşmadığı ve oluşmuş ise davacı zararlarının davalılardan tazmini şartlarının bulunup bulunmadığı, araç hasarına ilişkin davacı talebinin yerinde bulunup bulunmadığı, hesaplanacak tazminatta müterafik kusur indirimi yapılması gerekip gerekmediği ve manevi tazminat isteminin şartlarının bulunup bulunmadığı, bu kapsamda maluliyet ve kusur durumlarının tespiti ve zarar hesabına ilişkin bulunmaktadır.
Dosya kapsamında alınan ve —- düzenlenen maluliyet ve kusur tespitine ilişkin raporlar ve —- tarihli Bilirkişi Ek Raporu oluşa ve denetime uygun bulunmakla mahkemece de hükme esas alınmıştır. Buna göre kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre düzenlenen maluliyet raporunda davacının kazaya bağlı meslekte kazanma gücü kaybının %2,2 olduğu, iyileşme süresinin — ay olacağı tespit edilmiştir. Yine yapılan inceleme sonucunda davalı tarafça kaza dönemini kapsar şekilde —- sigortalı bulunan —- plakalı araç sürücüsü davalı —-yaralanmalı ve maddi hasarlı kazanın meydana gelmesinde asli ve % 75 oranında kusurlu olduğu, davacı kazanın meydana gelmesinde tali ve %25 oranında kusurunun bulunduğu belirlenmiş durumdadır. Bu çerçevece davacı zararlarından davalı araç sürücüsü —- haksız faili olarak, diğer davalı—– araç işleteni olarak ve davalı sigorta ise — kapsamında —- sorumlu bulunmaktadır.
Mahkemece davacının ücretinin araştırılması yoluna gidilerek ilgili yerlere yazılmış ve tanık dinlenmiş ise de —– gelen kayıtlar esas alınmak suretiyle yapılan bilirkişi hesaplaması yerinde bulunmuştur.
Davacının kazaya bağlı olarak geçici iş göremezlik zararının—- olduğu, sürekli iş göremezlikten kaynaklı zararının—– olduğu hesaplanmıştır.
Bununla birlikte davacının kaza esnasında ehliyetsiz araç kullandığı kolluk görevlilerine verdiği —- tarihli ifadesinde kendi beyanıyla ortadadır. —– uyarınca, zarar gören zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise tazminatın indirilebileceği veya tamamen kaldırılabileceği, öngörülmüştür. Davacının ehliyetsiz olarak araç kullanmasını müterafik kusur kapsamında değerlendirmek gerekmiş olup bu kapsamda hesaplanan tazminatta indirim yapılması yoluna gidilmiştir.—— konuya ilişkin kararlarında müterafik kusur durumunda hesaplanan tazminatta %20 oranında indirim yapılması yolunda içtihat oluşmuştur. Mahkememizce de bu oranda indirim yapılmasına karar verilmiştir.
Ayrıca davalı tarafça davacının kask ve benzeri koruyucu malzeme takmadığından tazminatta indirim yapılması gerektiği ileri sürülmüş ise de kaza sonucunda davacının uyluk kemiği kırığı dolayısıyla maluliyet hesaplanmış olup, davacının kask ve koruyucu malzeme kullanmamasının sonuca etkili olmayacağı değerlendirilmekle davalı sigorta vekilinin bu talebi yerinde görülmemiştir.
Belirtilen sebeplerle davacı yararına hesaplanan tazminatta %20 oranında indirim yapılarak geçici iş göremezlik için —-sürekli iş göremezlik için—– olmak üzere toplam — maddi tazminat talebinde bulunabileceği, davacının bu zararının davalılardan, davalı sigortadan temerrütünün oluştuğu —-3 tarihinde, diğer davalılardan kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilinin gerektiği değerlendirilmiştir.
Davacı davalı sigorta yönünden avans faizi işletilmesini talep etmiş ise de sigortalı araç hususi olup, olayda avans faizi işletilmesini gerektirir bir husus bulunmadığından davacının bu talebi yerinde görülmemiştir.
Bununla birlikte davacı tarafça, kendisi adına kayıtlı olan motosikletin kazada hasarlandığına işilkin somut bir delil ortaya konulamadığından davacının araç hasarına ilişkin maddi tazminat isteminin ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
Davacı kazada yaralanması sebebiyle davalılar —— manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. —- gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektmektedir. —– Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda dava konusu trafik kazasında Davalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olduğu, kaza sonucu davacının yaralandığı ve davacıda %2,2 oranında kalıcı maluliyet oluştuğu, kaza sonrası belli bir süre tedavi gördüğü, —– tarafından iyileşme süresinin —–) aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir. Belirtilen sebeplerle tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihi, kazanın oluş şekli, tarafların kusur durumu, meydana gelen zararın ağırlığı da gözönüne alınarak davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, —-manevi tazminatın davalılar —–kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-A) Davacının iş gücü kaybı ve çalışmaya süreye ilişkin maddi tazminat talebinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; —- geçici iş göremezlik ve — sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam —-maddi tazminatın davalı sigortadan —- tarihinden diğer davalılardan kaza tarihi olan —- tarihiden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilde tekerrür olmamak üzere tahsili ile davacıya verilmesine,
B) Davacının kendisine ait motosiklet hasar bedeline ilişkin açtığı maddi tazminat davasının ispatlamadığından reddine,
2-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile; —– manevi tazminatın davalılar—–kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden; alınması gerekli 1.941,03-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 274.95-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.666,08-TL’nin tüm davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Manevi tazminat davası yönünden; alınması gerekli 1.024,65 -TL harcın davalılar ——– müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irad kaydına,
5- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 25,20-TL. başvurma harcı, 274,95-TL peşin harcın toplamı olan 300,15-TL’nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından sarfedilen toplam 3.966,15-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.139,00-TL’sinin yine tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan 1.400,00-TL sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, kalan 739,00-TL’sinin davalı ——- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalı —– tarafından sarfedilen toplam 350,00-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 185,61-TL ‘nin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8- Davalı — tarafından sarfedilen toplam 150,00-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 69,10-TL ‘nin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
10-Maddi tazminat davası yönünden; avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
11-Maddi tazminat davası yönünden; avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
12-Manevi tazminat davası yönünden ;avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar —— müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
13-Manevi tazminat davası yönünden ;avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar—– vekili için takdir olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalılar Vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/05/2022