Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1118 E. 2018/478 K. 23.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1118
KARAR NO : 2018/478
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2013
KARAR TARİHİ : 23/05/2018
Davacı tarafından davalılar aleyhine İst. Anadolu 18. ATM ye açılan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının heyet olarak mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;…… Sic. Md. de ….. sicil noda kayıtlı bulunan müvekkili şirketin 600.000 TL tutarlı sermayesinin 599.825,00 TL lik kısmının …… uyruklu …..Ad firmasına, 100,00 TL lik kısmının ………’na 25,00 TL lik kısmının …’ye, 25,00 TL lik kısmının….a, 25,00 TL lik kısmının ise …’a ait olduğunu, davacı şirketin 04/11/2011 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında davalıların şirketin yönetim kurulu üyeliklerine seçildiklerini ayrıca …’nin yönetim kurulu başkan yardımcısı ve genel müdürü olarak atandığı, Yönetim Kurulu üyeliğine seçilen …’a şirketi temsil yetkisi verilmediği, Yönetim Kurulu Başkanı seçilen …’un ise … ikamet ettiği için şirketin işlerine nezaret etmediğini, …’nin müvekkili şirketi Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdür sıfatı ile 04/11/2011- 18/02/2013 tarihleri arasında yönettiğini, 18/04/2013 tarihinde şirketin 2011-2012 yıllarına ait genel kurul toplantısında gündemin 6. maddesinin müzakeresinde gündemin 5. md. si görüşülürken yönetim kurulu üyelerinin görevlerini layıkı ile yapmadıkları, şirketi 2012 yılı ile 2013 yılının ilk 2 ayında yönetmiş olan …’nin görevini su istimal ettiği, şaibeli harcamalar yaptığı ve şirketi zarara uğratacak sözleşmelere imza attığı anlaşıldığı, 2011 yılı faaliyetlerinin oybirliği ile ibra edildiği, 2012 yılı ile 2013 yılı ilk 2 ayında şirkete verdikleri zarar nedeniyle …’nin cezalandırılması için İstanbul C. Başsavcılığına şikayette bulunulmasına ve zararların tazmini için dava açılmasına karar verildiğini, …’nin şirkete verdiği zarardan dolayı mali sorumluluk davası açılabilmesi ve ayrıca hizmet nedeniyle emniyeti su istimalden dolayı savcılığa şikayette bulunulması için YMM Ali …….’den bu konuda özel denetim raporu alındığı, alınan rapora göre yetki sınırının üzerinde kavanoz ve bardak aldığı, şirket avukatına 2012 yılında 146.528,00 TL danışmanlık ücreti ödediği, şirketin kapak satışlarının talimata rağmen zararına yapıldığı, sadece ……..kapaklardan 709.527,00 TL zarar edildiği, kapak satışlarında şirketin kurallara aykırı olarak uzun vadeli çeklerle mal satıldığı, şirketin …… ‘ya ödediği 53.100,00 TL kira ve 31.856,00 TL fuara katılım bedelinin davacı şirketle ilgisinin bulunmadığı, davalı … ve …’a SGK primi ve projeler dahil 220.502,00 TL ödendiği, hukuki dayanağı olmadığı halde 30.000 TL jestiyon primi, …’ye 190.420,00 TL, …’a 112.494,00 TL maaş ve prim farkı ödemesi yapıldığı, belgeye dayanmayan 14.794,00 TL harcama yapıldığı, mevzuat gereği … ve …’a ait olan 28.236,23 TL tutarında Bağkur primlerinin şirket tarafından ödetildiği, yemek ve nakil vasıta giderlerinin şirketin iş hacmi ve kapasitesi ile örtüşmediği, şirkete ait …… ve . tip üründe sırası ile 5.383.670 adet ve 231.300 adet eksik olduğu, …….stokları 6.510,49 TL, 043 RTS ürün stokları ise 88.514,00 TL değerlendirilerek şirket kayıtlarında şirket zararının azatılmaya çalışıldığı, …………. AŞ den olan tahsili şüpheli alacaklar olduğu bunun 31/12/2012 tarihi itibarı ile 473.053,45 TL olduğu, …’nin de ortağı bulunduğu, ……… AŞ ye davacı ….Şirketinin imkanları kullanılarak …. zararına olarak mal temin edilmiş olduğu, 31/12/2012 tarihi itibarı ile 101 Alınan Çekler hesabında kayıtlı toplam tutarı 126.523,01 TL olan 4 adet çekin bankaya ibraz edilmediği, … tarafından şirkete de teslim edilmediği, dolayısı ile …’nin zimmetinde kaldığı açıklanmış olduğu belirtilerek şirketin uğradığı zarardan dolayı fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak üzere şimdilik 100.000 TL lik şirket zararının, zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek faizle birlikte davalılardan sorumlulukları oranında müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili 22/11/2013 tarihli cevap dilekçesinde özetle; her türlü kapak satışlarının pazar payını genişletme açısından uygun olduğu, stoklarla ilgili sorumluluğu bulunmadığı, önceki yönetimden hiçbir stok devralmadığı, FMA Ambalaj ürünlerinin satışının uygun olduğu, ayrıca avukatlık, SGK, maaş farkı, jestiyon vs. harcamalarında uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … 13/11/2013 günlü cevap dilekçesinde, şirketi zarara uğratının kendisi olmadığını, şirketi tek başına …’nin yönettiğini, uğranılan zarar varsa sorumlusunun … olduğunu, şirketin kendisi adına 03/01/2013 tarihinde kendisine 64.145,40 TL Bağkur prim farkı ödediğini kabul ederek, kendi adına 48.348,60 TL maaş farkı ödemesi için muhasebeye … tarafından talimat verilmiş olmasına rağmen kendisinin bunu kabul etmemesinden dolayı, kendisine böyle bir ödeme yapılmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı …, Bulgaristan’da ikamet ettiğini, davalı şirketin yönetim kurulu toplantısı yapılacağı zaman İstanbul’a geldiğini, toplantı bitince Bulgaristan’a döndüğünü, bu nedenle davacı şirketi yönetim kurulu başkanı ve aynı zamanda genel müdürü olan …’nin yönettiğini, iddia edilmişse bir zarar oluşmuşsa bundan …’nin sorumlu olduğunu, şirketi temsilen ve münferiden ve müştereken herhangi bir imza atmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, hukuki mahiyeti itibarı ile davacı şirketin Yönetim Kurulu Başkanı, Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü ile temsil yetkisi bulunduğu belirtilen yönetim kurulu üyesi olan davalıların davacı şirketi zarara uğrattıkları iddisıyla şirket yöneticilerinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemi ile davalılar aleyhine açılmış tazminat davasından ibarettir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik kaydı ile 100.000 TL talep etmiş ve dava dilekçesi ekinde 18/02/2013 tarihli hazırun listesi 04/11/2011 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağı, imza sirküleri 18/02/2013 tarihli olağanüstü genel kurul ve 18/04/2013 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanakları 29/01/2013 tarihinde davalı …’ye keşide olunan ihtarname 04/03/2013 tarihli vekiller Av…. ve Av. …… azline dair azilname, Av…. adına İstanbul Baro Başkanlığına yapılan şikayet bildirimi, YMM …….l tarafından hazırlanmış özel amaçlı denetim raporunu sunmuş, bilirkişi inceleme talebinde bulunmuştur.
Davalılar cevap dilekçeleri ile davanın reddini savunmuşlardır.İstanbul Tic. Sic. Md. den davacı şirketin sicil dosyası getirtilmiş, davacının İst. Anadolu 14. Sulh Hukuk Mahkemesinde yaptırdığı tespite ilişkin…….D. İş sayılı tespit dosyası celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış, oluşturulan mali, hukukçu ve işletme-ekonomist uzmanı bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişi vermiş olduğu 25/01/2016 günlü raporda, “Davacı ile davalılar arasındaki ilişkinin anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu hükümlerine tabi olduğu” belirtilerek …… ile olan ilişkiler kapsamında ileri sürülen diğer hiçbir talebin yeterli şekilde ispat edilemediği, buna karşılık……’e yapılan 38.360,40 TL ücret ödemesinin iadesi gerektiği, davalılar … ve … için yapılan ücret ve feri ödemelerinin haksız olduğu …’a yapıldığı ileri sürelen 48.348,60 TL maaş farkından daha sonra vazgeçildiği, buna göre 220.502,07 TL + 190.420,54 TL +64.145,40 TL +28.236,23 TL +30.000,00 TL muhtelif kalem ödemelerinin iadesi gerektiği, Av. …’ye 2013 yılı için yapılan 93.114,42 TL ödemenin haksız olduğu ve iadesi gerektiği, 2012 yılı için yapılan ödemeler arasında fahiş ve haksız görülen çeşitli kalemler bulunduğu ancak bunların teknik bilirkişiye sorulması gerektiği, diğer kalemlerden ise sadece … üzerinde görülen 4 adet çekin iadesi gerektiği, bunlardan 1 tanesinin Av. …’ye verilen ve iadesi gereken tutar içinde olduğu anlaşılmakla, geri kalan 3 çekin toplam bedelinin 76.523,01 TL olduğu rapor edilmiştir.
Davacı vekili 15/02/2016 günlü dilekçe ile raporu kabulle birlikte eksik hususlar ve hesaplamalar ile ilgili teknik bilirkişiden görüş alınması ve yeni heyetten rapor alınmasını talep etmiş, davalı … vekili 04/02/2016 günlü dilekçe ile cevap dilekçesindeki savunma ve itirazlarını tekrar ve teyitle avukatlık ücretinin yetki sınırı aşılmadan ödendiğini ve ödemelerin kanuna uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili ve……. raporu karşı yazılı beyanda bulunmamışlardır.
Bilirkişi heyetinden alınan kök rapor ve itirazlar üzerine alınan 22/03/2017 tarihli ek raporda bilirkişi heyeti raporun DEĞERLENDİRME başlığı altındaki 3. sayfada “… Raporda bahsi geçen cam mamülleri ve kapaklar konusunda heyetimizde uzman teknik bilirkişi bulunmadığından bu hususta heyetimizce bir hesaplama yapılması mümkün değildir. Konunun gözden kaçırılmış olması söz konusu değildir. Bu hususta nihai taktir mahkemeye aittir.” denildiği, raporun aynı sayfada SONUÇ başlığı altında ilk paragrafta “Davacının iddia ettiği 709.527,38 TL kapak zararı ile Av…. ‘ye yapılan 93.314,42 TL ödemenin dışında kalan ve davacı tarafından talep edilen tutarın gerçekçi olup olmadığının tespiti uzmanlık alanımız dışındadır.” denilerek bu konuda inceleme yapılmadığı ve buna rağmen raporun son sayfa son cümlede bu tutarları dahil ederek toplam 741.502,07 TL tespit ettiği görülmüş olup, 02/11/2017 tarihinde 13. celsede davacının davasını 100.000 TL üzerinden açtığı ve rapora göre 642.502,07 TL için de ıslah etmiş, yukarıdan beri açıklandığı üzere bilirkişi heyetinde Cam Mamülleri Eşya konusunda inceleme yapıp rapor verecek bilirkişi bulunmadığı görülmekle; bu konuda ek rapor alınması ve bilirkişi heyetine cam mamülleri eşya bilirkişisi dahil edilmesi gerektiği hakkında celse kararı verilmiştir.
Davacı tarafın 16/03/2018 günlü dilekçe ile rapor ve ek rapora karşı yazılı beyanda bulunarak “Bilirkişi heyetinin tespit ettiği 741.502,07 TL tutara 709.527,38 TL lik kapak zararı dahil edilmediği, bilirkişilerce inceleme yapılarak dahil edilen tutar sadece 93.314,42 TL dir. Buda Av….’ye yapılan ödeme olup, gerek kök raporun 25. sayfa 37 ile 45. md. rinde gerekse ek raporun 4. sayfasında 3. md. de Av. …’ye ödenen bu tutarın iadesi gerektiği belirtilmiştir. Yani ek raporun sonuç kısmının ilk paragrafında, bahsi geçen 93.314,42 TL nin iadesi gereken tutara dahil olması gerekirken ara kararınızda 93.314,42 TL nin de 741.502,07 TL nin dışında kalacak şekilde anlaşılması ve duruşma zaptına bu şekilde kaydedilmesi yanlış olmuştur. ….” denilerek kapak zararı ile ilgili talepleri bulunmadığı anlaşılmakla; “İncelenen bilirkişi heyetinin 22/03/2017 günlü raporunda dava konusu zarar kalemleri arasında kapak zararı ve cam eşyayla ilgili bir değerlendirme olmaksızın bilirkişi heyetinin hesaplamasını Av. …’ye yapılan 93.314,42 TL, …..’e yapılan 38.360,40 TL ücret ödemesi, davalı … ve …’a yapılan 220.502,07 TL, 190.420,54 TL, 64.145,40 TL, 28.236,23 TL ve 30.000,00 TL muhtelif kalemler ile ilgili ödemelerin iadesi gerektiği, yine (bir tanesi Av. …’ye verilen ve iadesi gereken tutar içerisinde kalmakla, bu çek dışında kalan) … üzerinde görülen 4 adet çek tutarı olan 76.523,01 TL dahil olmak üzere toplam 741.502,07 TL üzerinden dava ıslah edilmiş bulunduğundan ıslah edilen bu tutarlar içerisinde cam eşya kapak ile ilgili bir talep bulunmadığı cihetle, bu konuda bilirkişi incelemesi yapılması ve rapor alınmasına gerek bulunmadığına karar verilmesi gerekmiştir. “denilerek 20/03/2018 günlü ARA KARAR ile 14. celse kararı ile bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına ilişkin karardan dönülmesine ve 31/01/2018 tarihli ara karar ile sözlü yargılamaya geçilmesine karar verilmiştir.
Sözlü yargılama yapılması kararlaştırılan son celsede, davacı vekili ıslah talepli dilekçelerini ve 16/03/2018 günlü dilekçesini tekrarla, ıslah talepli davasının kabulünü talep etmiş, davalı … vekili son celse için 18/04/2018 tarihli dilekçe ile önceki savunmalarını tekrarla 23/05/2018 tarihli duruşma için mazeret bildirimi beyanı ile davanın reddine, karar verilmesini talep etmiş, davalı vekilinin duruşma gününden 1 ay 5 gün önce vermiş olduğu dilekçesi ekinde mazeretini haklı kılacak hiçbir belge eklemediği ve sözlü yargılama tebligatı da yapılmış olmakla; yerinde görülmeyen mazeretin reddine, karar verilerek diğer davalıların yokluğunda davacının ıslah talepli davasının kabulüne, karar verilmiştir.
Delillerin takdiri ve kabul gerekçesi :Mahkememize açılmış olan iş bu davada Uyuşmazlık konusu 04/01/2011-18/02/2013 tarihleri arasında Anonim Şirket olan davacı şirketin Yönetim Kurulu Üyeleri olan davalıların özel işlemlerle şirketi zarara sokup sokmadıkları ve zarar var ise bu zarardan sorumlu olmadıkları noktasında toplanmaktadır. Davalıların, davacı şirketle arasındaki ilişkinin niteliği yönünden, Türk Ticaret Kanunu kapsamında şirket yöneticilerinin sorumluluğu hükümlerine tabi olduğu tartışmasızdır.
İst. Anadolu 18. ATM ye işbu sorumluluk nedeniyle tazminat davasının açılmasından önce davacı şirket vekili olarak Av. …’nin 13/12/2012 tarihli dilekçe ile davacı şirketin 2009-2010-2011 yıllarına ait ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması talebi üzerine İst. Anadolu 14. Sulh Huk. Mah…… D. İş sayılı dosyası üzerinden tespit yapıldığı, rapor alındığı, bilahare davacı şirket tarafından Av. … ve Av. …..’nin …. Noterliği … gün ….. y. sayılı azilname ile davacı şirket adına şirket yönetim kurulu başkanı … ve Yönetim Kurulu Başkan vekili Mariyana Stefanova Nikolova tarafından “Yönetim Kurulu Başkan vekili … ile muhataplardan …’nin birlikte hareket ederek şirketi zarara uğrattıkları” gerekçesi ile davacı şirket vekilliğinden azledildikleri görülmüştür.
İstanbul Tic. Sic. Md. den gelen sicil kayıtları ve davacı şirketin ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesine göre ……’nin 11/12/2008 tarihli yönetim kurulu kararına göre kar ortaklığı ön görülerek ….. %15,…. %12, …. %4,… %4 oranında kar ortaklığı öngörüldüğü, ….ile davacı şirket arasındaki ilişkide ise; 30/01/2009 tarihinde kurulan davacı ….. AŞ nin %99.825 nin … ye ait olduğu ve davalıların da cüz’i hisselerle ortak oldukları ve yönetim kurulu üyesi olup, şirketin 600.000 TL tutarlı sermayesinin 599.825,00 TL lik kısmının… uyruklu …. firmasına, 100,00 TL lik kısmının …lu’na 25,00 TL lik kısmının …’ye, 25,00 TL lik kısmının …..a, 25,00 TL lik kısmının ise …’a ait olduğu görülmektedir.
Davacı şirketin 04/11/2011 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında davalıların şirketin yönetim kurulu üyeliklerine seçildikleri, …’nin yönetim kurulu başkan yardımcısı ve genel müdür olarak atandığı, Yönetim Kurulu üyeliğine seçilen …’a şirketi temsil yetkisi verilmediği, Yönetim Kurulu Başkanı seçilen …’un ise Bulgaristan’da ikamet ettiği, savunmasında belirttiği üzere şirketin yönetim kurulu başkanı olarak toplantılarına katıldığı ve yönetim kurulu olarak kararlar aldıkları, alınan kararlar nedeni ile de, tüm davalıların şirkete verilen zararlardan “Şirket yöneticilerinin sorumluluğu gereğince” müştereken müteselsilen sorumlu oldukları tartışmasızdır.
…’nin Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdür sıfatı ile 04/11/2011- 18/02/2013 tarihleri arasında yönettiği, 18/04/2013 tarihinde şirketin 2011-2012 yıllarına ait genel kurul toplantısında gündemin 6. maddesinin müzakeresinde gündemin 5. md. si görüşülürken yönetim kurulu üyelerinin görevlerini layıkı ile yapmadıkları, şirketi 2012 yılı ile 2013 yılının ilk 2 ayında yönetmiş olan …’nin görevini su istimal ettiği, şaibeli harcamalar yaptığı ve şirketi zarara uğratacak sözleşmelere imza attığı, bilirkişi heyetinin tespitleri ile anlaşılmış olup, şirketin 2011 yılı faaliyetlerinin oybirliği ile ibra edildiği, 2012 yılı ile 2013 yılı ilk 2 ayında şirkete verdikleri zarar nedeniyle …’nin cezalandırılması için davacı tarafından İstanbul C. Başsavcılığına şikayette bulunulduğu ve zararların tazmini için dava açılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı şirketin vekillerinin azil tarihi olan 04/03/2013 tarihine kadar davalılar, davacı şirketin yöneticileridir. Alınan kararlara imza attıkları ve şirketin uğratıldığı zarar var ise bunlardan sorumlu olduklarının da kabulüne karar verilmesi gerekir. Nitekim davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan inceleme ve alınan rapor ve ek rapor esas alınmış, dava konusu zarar kalemleri arasında kapak zararı ve cam eşyayla ilgili bir değerlendirme olmaksızın rapor verilmiş olmakla; bu konuda 14. celse kararı ile cam eşya -kapak yönünden ek rapor alınmasına ilişkin talep hakkında davacının dava ve talebi bulunmadığı, 16/03/2018 günlü dilekçesi üzerine bu konuda verilen 20/03/2018 günlü ara kararla dönülmekle, reddini gerektirir bir neden bulunmayan, denetlemeye imkan veren ve benimsenen bilirkişi heyet raporu esas alınarak : Av. …’ye yapılan 93.314,42 TL,…. yapılan 38.360,40 TL ücret ödemesi, davalı … ve …’a yapılan 220.502,07 TL, 190.420,54 TL, 64.145,40 TL, 28.236,23 TL ve 30.000,00 TL muhtelif kalemler ile ilgili ödemelerin iadesi gerektiği, yine (bir tanesi Av. …’ye verilen ve iadesi gereken tutar içerisinde kalmakla, bu çek dışında kalan) … üzerinde görülen 3 adet çek tutarı olan 76.523,01 TL dahil olmak üzere toplam 741.502,07 TL üzerinden davanın kabulü gerekmiş olmakla; açıklanan nedenler ve tüm dosya kapsamı karşısında Davacının ıslah talepli davasının 741.502,07 TL üzerinden kabulüne, (davadan önce davalılardan …’ye keşide olunan 29/01/2013 tarihli ihtarnamede iadesi gereken zarar tutarı açıklanmadığından ve diğer davalılara da ihtar gönderilmediği gibi davalılar yönünden davadan önce temerrüt gerçekleşmediğinden) bu tutarın 100.000 TL sine dava tarihinden itibaren, 641.502,07 TL sine ıslah tarihi olan 02/11/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine ve davalılardan müştereken -müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-Davacının ıslah talepli davasının 741.502,07 TL üzerinden KABULÜNE, bu tutarın 100.000 TL sine dava tarihinden itibaren, 641.502,07 TL sine ıslah tarihi olan 02/11/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil ile davacıya ödenmesine,
2-Kabule göre alınması gerekli 50.652,00 TL harçtan peşin alınan 1.707,75 TL harcın ve ıslahta alınan 10.096,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 38.848,25 TL harcın davalılardan tahsil ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre 2018 yılı AAÜT uyarınca davacı yararına taktir olunan 43.610,08 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak 28,05 TL başvurma-vekalet harcı, 527,70 TL tebligat-yazışma posta giderleri, 5.700,00 TL bilirkişi ücretleri, 1.707,75 TL peşin nispi harç, 10.096,00 TL ıslah harcı ki cem’an 18.059,50 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı …’nin yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından artan tutarların hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda hükmün tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. . 23/05/2018