Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1027 E. 2018/845 K. 07.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1027 Esas
KARAR NO : 2018/845
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İİK m.142, İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
DAVA TARİHİ : 27/08/2013
KARAR TARİHİ : 07/11/2018
YAZIM TARİHİ : 05/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin meyve/sebze ticareti ile uğraştığını ve üreticiden aldığı malları toptan bir şekilde diğer firmalara pazarladığını, bu kapsamda————— yaş meyve/sebze —— vadeli —— TL bedelli bir adet bonoyu ciro yoluyla aldığını, senedin vadesinde ödenmemesi üzerine senet borçluları————–şirketleri aleyhine İstanbul Anadolu 5. icra Müdürlüğünün ——- – tarihinde haciz konulduğunu, —– tarafından verilen cevaba göre haciz tarihi itibariyle 1. Sırada olduklarını öğrendiklerini, ancak tarafına tebliğ edilen derece kararı ve sıra cetveli tarihinin 26.01.2013 olarak gösterildiğini, dosya alacağının ve haczinin 9. Sıraya atıldığını, sıra cetvelinde 1. Sırada olan davalının dosya alacağının gerçek mevcut olmayan suni alacak olduğunu, sıra cetvelinde l. Sırada olan davalının, borçlu ——- aleyhine İstanbul Anadolu 2. icra Müdürlüğünün——- E. Sayılı dosyası ile takip başlattığını, takibin dayanağının çek ve bono olduğunu, yapılan araştırmalar neticesinde davalı ile borçlu ——- arasında dosya alacağına neden olacak herhangi bir ticari İlişkinin bulunmadığını, haricen öğreniği üzere davalı ile borçlu şirket yetkilisi —— arkadaş olduğu, borçlarını ödeyemez hale gelen borçlunun hak ve alacaklarını kaçırmak amacıyla düzenlenen kambiyo evraklan ile —–aleyhine borç mevcut olmamasına rağmen icra takibi yapıldığını ve borçlu alacaklarına haciz koydurarak gerçek alacakların alacaklarını tahsilini önlediğini, bu durumun borçlu —– ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile ortaya çıkacağını, sonuç olarak bu miktarda bir alacağın varlık nedeni ve neyin karşılığı kambiyo evrakı aldığının ispat yükünün davalıda olduğunu, dava konusu sıra cetvelinde haciz tarihinin 26.01.2013 olarak gösterilmesi ve alacağının 9. Sıraya alınmasının hukuka aykırı olduğunu, dosyasının haczinin ilk ve kesin haciz olduğunun gözetilerek sıra cetvelinde 1, Sıraya alınması gerektiğini, sıra cetveline ilk ve kesin haczi koyanın icra dairesi olduğunu, sıra cetvelinin paylaşımı konusunda paraya ilk haciz koyanın İstanbul Anadolu 5 İcra Müdürlüğünün—— E sayılı dosyası tarafından yapılması gerektiğini, ancak İstanbul Anadolu 2. İcra Müdürlüğünün——E. sayılı dosyası ile yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle müvekkilinin 9. Sıraya konulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek; İstanbul Anadolu 2. İcra Müdürlüğünün —– E. Sayılı dosyasına yazı yazılarak icra dosyasındaki —– tarihli sıra cetveline itiraz davası açıldığının bildirilmesine ve bu hususta derkenar verilmesini, İstanbul Anadolu 2, İcra Müdürlüğünün —- E. Sayılı icra dosyasında hazırlanan —– tarihli derece kenarı ve sıra cetvelinin 1. Sırada bulunan …’ ın bu dosyadaki alacağının muvazaalı olduğunun tespitine ve sıra cetveline yapılan itirâzın kabulü ile davalı …’ın sıra cetvelinden çıkarılmasına dava konusu sıra cetveli uyarınca davalıya isabet eden payın öncelikle müvekkiline tahsisine ve ödenmesine, bu talep kabule şayan görülmez ise müvekkilinin alacaklısı bulunduğu İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğünün ——–E. Sayılı dosyasının —– tarihli kesin ve icra haciz 1. sıra olduğundan davalının sırasının ve mevcut sıra cetvelinin bu bakımdan iptali ile dosyalarının 1. sırada kabul edilerek —- tarihli sıra cetveli uyarınca 1. sıra gösterilen davalıya isabet eden paranın müvekkiline ödenmesine, vekalet ücreti ile yargılama harç ve giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, —– olan alacağı sebebiyle Kadıköy 1. ATM’ne ihtiyati haciz kararı almak amacıyla başvuruda bulunduğunu talebinin—– D,iş sayılı dosyası ile kabul edildiğini, Kadıköy 1. ATM’den aldığı ihtiyati haciz kararının Kadıköy 2, İcra Müdürlüğü (İstanbul Anadolu 2. İcra Müdürlüğünün)—– Esas dosyası ile takibe geçildiğini, müvekkilinin haklı alacağının tahsili amacıyla Kadıköy 2. İcra Müdürlüğü (İstanbul Anadolu 2.İcra Müdürlüğünün) ——Esas dosyasından borçlu — —-çalıştığı tüm banka ve ticari ilişkisi olan tüm firmaların TTK’nın 89 mad. gereğince 1. Haciz İhbarnamesi gönderildiğini, alacağın muvazaalı olduğunun doğru olmadığını, müvekkilinin alacağının gerçek alacak olduğunu, muvazaa iddiasının da gerçek dışı olduğunu, müvekkiline ait banka hesap hareketleri incelendiğinde müvekkili ile borçlu şirket arasında ticari bir faaliyet olduğunun açıkça görüleceğini, müvekkilince sunulan çek örneklerinin de bazılarım ödemek durumunda kaldıklarını belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava; hukuki niteliği itibari ile; muvazaa nedenine dayalı sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir.
HMK.nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır.HMK.nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. — tarihli —- sayılı Yasanın 2.maddesiyle değiştirilen TTK.5.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Bir dava mutlak veya nisbi ticari dava olmadıkça ticaret mahkemelerinin görev alanı kalmayacaktır.
Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava söz konusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır veya her iki tarafın tacir olması halinde davanın konusuna bakılmaksızın dava nispi ticari dava olarak yine mahkememizin görevi alanında olacaktır.
İİK’nın 142/1. maddesinde “Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu hükümde belirtilen mahal mahkemesinin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 04.06.2013 tarih ve 3440 E., 3763 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; HMK’nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkeme (alacağın sıra cetveline göre düşen hissenin miktarına bakılmaksızın ) HMK’nın 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir.——- (Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 11/01/2016 tarih 2015/8597 esas 2016/13 karar sayılı kararı ve yerleşik içtihatları- İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi 27/03/2017 tarih 2017/326 esas 2017/315 karar sayılı kararı)
Somut olayda da davacı ve davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki yoktur. Uyuşmazlık dava dışı takip alacaklısı ile takip borçlusu arasındaki takibe konu edilen alacağın muvazaalı olup olmadığı hususudur.
Haciz yolu ile yapılan takiplerde düzenlenen sıra cetvelinde yer alan bir alacağın esas ve miktarına yapılan itirazlar asliye hukuk mahkemesinde, sadece sırasına yöneltilen şikayetler ise İcra Mahkemelerinde görülür. ( İİK’nın 142/I ve III maddeleri) İİK’nın 235. Maddesine göre; “sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde, iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesinde dava açmaya mecburdurlar.”
İstanbul BAM 37. HD.nin 2018/160 E, 2018/647 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi, muvazaa nedenine dayalı İİK’nın 142. maddesi uyarınca sıra cetveline itiraz söz konusu olup, iflas sıra cetveline ilişkin itiraz olmadığından uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Açıklanan sebeplerle davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle reddine karar verilmiştir. HMK.2/1 maddesi uyarınca görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu anlaşılmış, HMK.nun 114,115 maddeleri gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
[ Birleşen İstanbul Anadolu 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin —- Esas sayılı dosyası (Davacısı ————— olan dava), iş bu dava içinde görülmekte iken 19. Celsede tefrik edilmiş, mahkememizin 2018/849 Esas sırasına kaydedilmiştir. ]
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde başvuru halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin HMK 331/2 md. gereğince görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.07/11/2018