Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/535 E. 2019/1039 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2013/535 Esas
KARAR NO: 2019/1039
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 18/12/2013
KARAR TARİHİ: 08/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, —– günü — istikametinden —- istikametine doğru kardeşinin kullandığı———plaka nolu araç içerisinde yolcu olarak seyahat ettiğini, aracın lastiğinin patladığını, lastik değişimi için gelen —- plakalı araç ile kendi araçlarının arasında iken —- plakalı —– kullandığı aracın kendisine çarparak araçların arasında sıkıştığını, ömür boyu sakat kalacak şekilde yaralandığını,— maliki olduğu —- kullandığı ——plaka nolu aracın — poliçesinin—- tarafından yapıldığını, kazadan sonra bir kısım ödeme yapıldığını,——–hakkında Anadolu 7. Sulh Ceza Mahkemesi’nin —– nolu dosyasında yapılan bilirkişi incelemesinde tam kusurlu bulunduğunu ve ceza aldığını, bütün bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle şimdilik ——TL maddi tazminat,—–TL manevi tazminat talep ettiklerini, aracın üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı ——– vekili —- tarihli cevap dilekçesinde özetle, davacının davadan önce yaptığı başvuru üzerine hasar dosyası açıldığı ve aktüerya raporu hazırlandığını, buna göre de davacıya——TL ödendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun bakiye poliçe limiti kadar olduğunu, kaza tarihi itibari ile poliçe teminatının —TL olduğunu, ödenen miktar düştükten sonra bakiye teminatlarının ———TL ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın sigortalının kusurunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, davacının kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, müvekkili şirketin faizden dava tarihinden itibaren sorumlu olduğunu, bütün bu nedenlerle, aleyhlerine haksız olarak açılan davanın reddini, davacının delillerinin taraflarına tebliğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretini davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Davalılar ——– tebligat yapıldığı halde duruşmaya gelmedikleri gibi yazılı yanıt da vermemişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE:İncelenen tüm dosya kapsamına göre dava, ——— tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacının malul kaldığı iddiası ile açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış ve dava konusu kaza sonucu davacıda maluliyet oluşup oluşmadığının tespiti hususunda rapor düzenlenmek üzere dosya—- gönderilmiştir. Düzenlenen——– tarihli raporda, dava konusu kaza nedeniyle davacının E cetveline göre %8 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, davacının iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Meydana gelen kazadaki kusur oranlarının ve davacının davalıdan talep edebileceği maddi tazminat tutarının belirlenmesi amacıyla dosya, aktüerya konusunda uzman bilirkişi ve trafik kazalarında kusur konusunda uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen—— tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Raporun aktüerya konusunda uzman bilirkişi tarafından tanzim edilen kısmında, davacı tarafından her ne kadar gelirinin ——- olduğu beyan edilmişse de bu hususta delil sunulmadığından asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamada kaza tarihi itibariyle —yaşında olan davacının— yaşına kadar aktif devresinin — yıl olduğu, —yaşına kadar olan pasif devresinin ise -yıl olduğu, buna göre yapılan hesaplamada davacının ———TL talep edebileceği, davalı sigorta tarafından ——- tarihinde yapılan ——- ödemenin güncel değerinin — olduğu, buna göre davacının talep edebileceği maddi tazminat bulunmadığı yönünde görüş bildirmiştir. Raporda kusur oranları yönünden yapılan incelemede, dava konusu kazanın ——— plaka numaralı aracın sürücüsünün, geceleyin yağmurlu havada, meskun mahalde, tek yönlü yolda, hava ve yol durumunu dikkate almadan oldukça hızlı seyrettiği, olay yerine geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybettiği, sağa doğrultu değiştirip cep içerisinde park halinde bulunan araca arkadan çarptığının sabit olduğu, meskun mahalde hız kuralını ve doğrultu değiştirme kuralını ihlal etmesi, dikkatsiz ve tedbirsiz davranması nedeniyle kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, rapora davacı vekili tarafından itiraz edilerek davacının ücretinin asgari ücretten daha fazla olduğu beyan edilmiş, buna göre rapor alınması talep edilmiştir.
Davacı tarafa —— tarihli duruşmada, emsal ücret hususunda müzekkere yazılabilecek kurumları bildirmesi için süre verilmiş, davacı tarafından bildirilen—– müzekkere yazılarak davacının kaza tarihi itibariyle ücretinin ne olduğu sorulmuş, ancak bildirilen derneğin bildirilen adreslerine -kez müzekkere yazılmış olmasına rağmen derneğe gönderilen müzekkereler, adreste bulunmaması nedeniyle iade edilmiştir. Davacı tarafa —— tarihli celsede emsal ücret konusunda müzekkere yazılabilecek kurum bildirmesi için kesin süre verilerek bildirilmemesi halinde mevcut dosya durumuna göre karar verileceği ihtar edilmiş, ancak davacı vekili tarafından kurum bildirilmemiştir.
Dava devam ederken — tarihinde davacı —– vefat etmiş, davaya mirasçıları tarafından devam edilmiştir.
Maddi tazminat hususunda ——- tarihli duruşmadan itibaren davacı tarafından bildirilen derneğe yazılan müzekkerelerin tebliğ edilmemesi, kendisine emsal ücret konusunda müzekkere yazılabilecek kurumları bildirmesi için verilen ihtarlı kesin süreye rağmen davacı tarafın beyanda bulunmamış olması birlikte değerlendirildiğinde, asgari ücret üzerinden hesaplama yapılan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, davalı sigorta şirketi tarafından dava açılmadan önce yapılan ödeme güncellendiğinde, davacının talep edebileceği maddi tazminatın bulunmadığı anlaşılmıştır. Manevi tazminat ile ilgili istikrar kazanmış Yargıtay İçtihatları ve doktrindeki görüşler dikkate alındığında, hükmedilecek manevi tazminat, duyulan elem ve ızdırabın tam karşılığı olmayıp mağdurda kısmen teskin duygusu yaratmaya yönelik olmalıdır. Manevi tazminat bir zenginleşme aracı değildir. Acıya özendirir şekilde mağdura o tarihe kadar eline geçmemiş bir paranın manevi tazminat olarak hükmedilmesi de mümkün değildir. Manevi tazminatın miktarının takdirinde olayın ağırlığının göz önüne alınmasının yanı sıra tarafların sosyal ekonomik durumlarının değerlendirilmesi ve olayın meydana geldiği tarihteki şartların göz önünde bulundurulması gerekir. Diğer yandan manevi tazminat sorumlu olana verilen bir ceza da değildir, bu nedenle sorumluyu zaruret haline sokacak bir miktara da hükmedilmemelidir. Davacının maluliyet durumu ile ilgili alınan rapor ve dava konusu kazadaki kusur oranları ile ilgili tanzim edilen ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşılan rapor birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı ——— %100 oranında kusurlu olduğu, davacının kusursuz olduğu kanaati oluşmuş, dava konusu kaza nedeniyle davacıda %8 oranında kalıcı maluliyet meydana geldiği anlaşılmıştır.
Yargıtay — Hukuk Dairesi ———K. sayılı kararında ve benzer kararlarında belirtildiği üzere dava açıldıktan sonra davacının vefat etmesi halinde manevi tazminat talep etme hakkı davacının mirasçılarına geçmektedir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları bir bütünlük içerisinde değerlendirildiğinde, davalı sigorta tarafından dava açılmadan önce yapılan ödeme göz önünde bulundurulduğunda, davacının talep edebileceği maddi tazminat bulunmadığı anlaşıldığından, maddi tazminat talebi yönünden davanın reddine karar verilmiş, manevi tazminat talebi yönünden, davacının ve davalı sürücünün kusur durumu, işleten olan davalı —– davacıya karşı sürücünün kusuru oranında sorumlu olması, tarafların sosyal, ekonomik durumları ve dava konusu kaza tarihi dikkate alınarak, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile takdiren —- manevi tazminatın kaza tarihi olan —–tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —— müştereken ve müteselsilen alınarak, dava açıldıktan sonra vefat eden davacı———-mirasçıları olan davacılara verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
K A R A R:Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın maddi tazminat talebi yönünden REDDİNE,
2-Davanın manevi tazminat talebi yönünden KISMEN KABULÜNE, 8.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14/02/2012’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ———müştereken ve müteselsilen alınarak, dava açıldıktan sonra vefat eden davacı—— mirasçıları olan davacılara verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
3-Alınması gerekli 546,48-TL harcın peşin yatırılan 375,75-TL harçtan mahsubu ile bakiye 170,73-TL harcın davalılar————- müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacılar tarafından yapılan 375,75-TL peşin harç, 24,30-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 400,05-TL harç giderinin davalılar ———- müştereken ve müteselsilen alınarak, dava açıldıktan sonra vefat eden davacı ——- mirasçıları olan davacılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından harç dışında harcanan 1.406,60-TL yargılama gideri, 500 TL ATK rapor ücreti toplamından oluşan 1.906,60 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan (% 8 kabul % 92,00 ret) 152,52-TL’sinin davalılar- —-müştereken ve müteselsilen alınarak, dava açıldıktan sonra vefat eden davacı ——- mirasçıları olan davacılara verilmesine,bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılar ——– müştereken ve müteselsilen alınarak, dava açıldıktan sonra vefat eden davacı —– mirasçıları olan davacılara verilmesine,
8-Davalı ——-kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —— verilmesine,
9-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/10/2019