Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/497 E. 2019/144 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/497 Esas
KARAR NO : 2019/144

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2013
KARAR TARİHİ : 12/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin diğer yatırımcı … ile davalı firma ortakları ———– arasında 31.07.2012 tarihli Mutabakat Metni başlıklı anlaşma imzalandığı, daha sonra bu anlaşmayı teyit eden ve davalı firmanın 3. ve son ortağı olan ——– da taraf olduğu 10.09.2012 tarihli anlaşma imzalandığı, bu sözleşmelerle davalı ——- firmasının tüm borçlarının yatırımcı sıfatıyla müvekkili ve … tarafından ödenmesi, davalı firmanın ortaklarından ————— hisselerini devretmeleri, davalı —- ile yatırmaların ortak olacağı yeni bir ——- kurulması ve davalı —- firması mevcut menkul ve gayrimenkul malları, ruhsatları, izinleri ve müşteri portföyünün yeni kurulacak bu firmaya devredilmesi, 30.11.2012 tarihine kadar yerine getirilmesi şeklinde anlaştıkları, ancak davalı firma ve ortakları imzalanan anlaşmalardaki yükümlülüklerini yerine getirmediğinden taraflar arasında imzalanan anlaşmaların hükümsüz hale geldiğini, bu nedenle müvekkili tarafından anlaşmaya binaen yapılan tüm ödemelerin kendisine iadesinin gerektiği, yapılan ödemelerin dağılımının detayı dava dilekçesinde tablo olarak yer aldığı, ilk ödemenin 31.08.2012 ve son ödemenin 03.01.2013 tarihi olmak üzere farklı tarihlerde, farklı tutarda —– ödeme yapıldığı, bu tutamı 153.000,00-TL’sini doğrudan davalı hesabına, 26.000 TL’sini davalı bilgisi ile dava dışı —— yaptıklarını, ödenen 179.000,00-TL ile davalının sebepsiz zenginleştiğini, açıklanan nedenlerle davalı tarafından mezkur icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı firma aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masraflarının ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Mutabakat Metni ve Anlaşma isimli sözleşmeleri imzaladıklarını, 10.09.2012 tarihli Anlaşma kapsamında yatırımcıların ———— borçlarını tasfiye etmek üzere 350.000,00-TL kaynak aktaracağının belirlendiği, yatırımcıların mümkün olan en kısa sürede ———- bakiye borçlarının tamamını ——– şirketinin cari alacaklarından kapatarak şirketi tasfiyesi mümkün hale getireceği, aynı ticari isim ile yeni bir ——- kurulması ve mevcut şirketin tüm mallarını kurulacak şirkete devri konusunda mutabakata vardıklarını, bu kapsamda kurulacak şirket hakkında taslak bir ana sözleşme metninin de çıkıp müzakere edildiğini, ancak tarafların anlaşmalardaki yükümlülüklerin ifasında bir takım güçlüklerle karşılaştığı, özellikle yatırımcıların yükümlülüğü olan 350.000,00-TL kaynak aktarımı ve ———– bakiye borçlarının tamamının—— şirketinin cari alacaklarından kapatılması işleri yerine getirilmediği, yine de taraflar arasında müzakerelerin devam ettiği, icra takip tarihine kadar 10.09.2012 tarihli anlaşmanın feshedildiğine dair herhangi bir ihtarname keşide edilmediğini, tüm aksaklıklara rağmen 10.09.2012 tarihine kadar anlaşmanın icra takip tarihi ve dava tarihi itibarıyla yürürlükle olduğunu, anlaşmalar yürürlükte iken davacının ödediği paranın iadesini talep edemeyeceğini, davacının sebepsiz zenginleşme iddiasının da hukuka aykırı olduğu, BK m..78 gereği borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimsenin bunu ancak kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebileceğini ancak davacının ödediği bu parayı geri isteyebilmesi, kendisini borçlu sanarak ödenmiş olmasına bağlı olduğu, halbuki, davacının kendisinin borçlu sanması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye dayanarak müvekkili şirkete gönderilen paraların sebepsiz zenginleşme sebebiyle geri istenmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı …’ın yeni şirket kurulması sürecinde yükümlülüklerini zamanında tam ve eksiksiz olarak yerine getirmeyerek müvekkili ——- şirketinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, bu konudaki dava haklarını saklı tuttuklarını, açıklanan nedenlerle haksız açılan davanın reddine, yargılama girerlerinin ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından borç olarak verilen tutarın bakiyesinin tahsili için davalı aleyhine İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün 2013/12278 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde, takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, 179.000,00-TL tutarındaki ilamsız icra takibine davalı borçlunun itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın takibe yapılan itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Tarafların iddiaları ve savunmaları kapsamında bildirmiş oldukları deliller toplanmış, tanıklar dinlenmiş ve davacı tarafın davalının ticari defterlerine delil olarak dayanmış olması nedeniyle duruşmada oluşturulan ara kararla davalı tarafın defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmasına karar verilmiş, duruşmada hazır bulunmayan davalı vekiline duruşma zaptı ve muhtıra tebliğe çıkarılmış, belirlenen inceleme gününde davalı tarafın defterlerini hazır etmemesi nedeniyle dosyadaki mevcut belgelerle bilirkişi tarafından tanzim edilen 16/03/2017 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Tanzim edilen raporda bilirkişi, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya 153.000,00-TL’nin doğrudan gönderildiği, 26.000,00-TL’nin ise dava dışı ——–. hesabına davalının borcuna mahsuben gönderildiği, bu durumda davacının davalıdan 179.000,00-TL alacaklı olduğu ancak sözleşmenin feshedilip edilmediği, icra takibine geçilmesinin sözleşmenin feshi anlamına gelip gelmeyeceğinin takdirinin mahkemede olduğu yönünde görüş bildirmiştir.
Dosyanın incelenmesinde, davalı vekilinin vekaletnamesinin süreli olduğu ve sona erdiği, bu nedenle inceleme gününün davalı asile tebliğe çıkarıldığı ancak tebligatın yapılamayarak iade edilmiş olduğu görüldüğünden, bir sözleşme uzmanı seçilmek suretiyle heyet oluşturulmasına ve yeniden inceleme günü belirlenerek davalı defterleri üzerinde inceleme yapılmasına, davalının—————- Memurluğu’ndan bildirilen adresine inceleme gününün tebliğine karar verilmiş, belirlenen inceleme gününde davalı taraf defterlerini hazır etmemiş, dosyadaki mevcut delillerle bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 09/07/2018 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Raporda, taraflar arasındaki anlaşmaya istinaden davacı tarafından toplam 350.000,00-TL davalı şirkete kaynak aktarımında bulunulması hususunda taahhütte bulunulduğu ancak bu taahhüdün 179.000,00-TL’lik kısmının gerçekleştirildiği, davacının sözleşmeden doğan edimini tam olarak yerine getirmediği, davalının da edimini yerine getirmemiş olması nedeniyle davacıya herhangi bir yaptırım uygulamadığı ve taahhüt ettiği hisse devrini yapmadığı gibi hisselerin takip tarihinden sonra geri dönülmez olarak dava dışı şahıslara devredildiği, davalının da sözleşmeyi ayakta tutma iradesinin bulunmadığı, bu durumun kusurlu imkansızlık oluşturduğu, ayrıca her ne kadar davacı tarafından takipten önce sözleşme feshedilmese de icra takibi başlatılmasının sözleşmenin feshi anlamına geldiği, bu nedenle tarafların karşılıklı olarak verdiklerinin iadesini isteyebileceği yönünde görüş bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın imzalanan sözleşmeye istinaden davacı tarafından davalı şirkete ve onun yararına üçüncü şahsa gönderilen tutarın davalı şirketten tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali hususunda olduğu anlaşılmıştır. Taraflarca bildirilen tanıklar dinlenmiş ve davacı tarafından delil olarak davalı tarafın defterlerine dayanılmış olması nedeni ile davalı tarafın defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, inceleme günü belirlenerek davalı tarafa defter ve kayıtlarını hazır etmesi hususunda muhtıra tebliğ edilmiş, davalı tarafın belirlenen inceleme gününde defter ve kayıtlarını hazır etmemesi üzerine dosyadaki mevcut delillerle inceleme yapılarak rapor tanzim edilmiştir. Davacı ile davalı şirketin ortakları arasında “Anlaşma” ve “Mutabakat Metni” imzalandığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu anlaşmalara istinaden davacı taraf toplam 350.000,00-TL ödemeyi, davalı şirket yetkilileri de davalı şirketin hisselerinin bir kısmını davacıya devretmeyi taahhüt etmişler, davacı taraf taahhüdünün 179.000,00-TL’lik kısmını yerine getirmiş ancak davalı şirketin ortakları tarafından verilen taahhütlerin yerine getirilmediği anlaşılmıştır. Davacı taraf, imzalamış olduğu sözleşmeleri feshettiğine dair bir bildirimde bulunmadan davalı şirkete ve davalı şirketin borcuna mahsuben dava dışı şirkete gönderdiği tutarların kendisine ödenmesi amacıyla icra takibi başlatmış ve itirazın iptali davası açmıştır. Davacı tarafından davalı şirkete yapılan havalelerin açıklamalarına, “ihtiyaca binaen borç” yazılması, davalı tarafın bu konuda herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmemesi, davalı şirkete bir borca mahsuben ödeme yapılmadığı yönünde kanaat oluşturmuştur. Yapılan sözleşmeler ile davalı şirketin hisselerinin devri karşılığında şirkete ve şirketin alacaklılarına ödeme yapılması konusunda anlaşma yapıldığı, daha sonra davacı tarafından borç olarak gönderilen tutarların ve yapılan ödemelerin icra takibiyle iadesinin istendiği, itirazın iptali davasında delil olarak davalı tarafın defter ve kayıtlarına dayanılmış olması ve davalı tarafın defter ve kayıtlarını inceleme gününde hazır etmemiş olması, her ne kadar davacı tarafından sözleşmenin feshedildiğine dair ihtarname çekilmemiş olsa da icra takibine geçilmiş olması sözleşmenin devam ettirilmeyeceği yönünde bir irade beyanı olarak kabul edilmesi gerektiği, ayrıca taraflar arasında imzalanan mutabakat metninde ve anlaşmada belirli tarihler olması ve bu tarihlerde her iki tarafın da taahhütlerini yerine getirmemiş olduğunun anlaşılması nedeniyle, taraflar arasında imzalanan sözleşme fiilen yürürlükte olmadığı anlaşılmakta olup, şirkete ait hisselerin icra takibinden sonra 3. şahıslara devredilmiş olması da sözleşmenin devamı yönünde bir iradenin olmadığı, aksine hisselerin 3. şahsa devredilmesi ile birlikte fiilen yürürlükte olmayan sözleşmedeki edimin imkansız hale geldiği birlikte değerlendirildiğinde, takip tarihi itibariyle davacı tarafın davalıdan 179.000,00-TL alacaklı olduğu kanaatine varılmış, davanın kabulüne, takip talebindeki işleyecek faiz oranı talebinin yerinde olduğu anlaşıldığından takibin aynen devamına karar verilmiş, davalının takibe yapmış olduğu itiraz haksız olduğundan ve alacak likit olduğundan, davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün 2013/12278 E. sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Kabul edilen 179.000,00-TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 12.227,49-TL harçtan peşin alınan 2.161,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 10.065,59-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından harç dahil harcanan 3.131,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki esaslara göre 16.690,00-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekillerinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.