Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/385 E. 2019/972 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2013/385 Esas
KARAR NO : 2019/972 Karar
DAVA : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/06/2013
KARAR TARİHİ : 24/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;——— konutun davalıya tahsis ve teslim edildiğini, diğer davalı …’ında bu konutu …ten satın aldığını, kooperatifin ———— tarihlerinde genel kurullarını yaptığını ve aidat belirlediğini, bazı üyelerin aidat ödemesi yapmadığını, davalının da bu üyelerden olduğunu, davalı …’in kooperatif üyesi olduğunu ve bu sebeple menfaat elde etmiş olduğunu, kendisine teslim edilen konutu da diğer davalı …’a satmış olduğunu, bu suretle haksız kazanç elde ettiğini, davalının kooperatif üyeliği devam ettiği sürece genel kurullarda belirlenen aidatları ödeme yükümlülüğünde olduğunu, aidatların tasfiye ve iskan işlemlerine ait olduğunu, yapılan genel kurul kararları sebebi ile ————- TL aidat borcu olduğunu, bu miktarı genel kurulda belirlenen faiz oranları ve tahsil tarihinden itibaren uygulanacak vade farkıyla beraber tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; —- bağımsız bölümü dava dışı ——- isimli şahıstan ——— tarihinde satın aldığını,———- taşınmazın ilk maliki olmadığını, taşınmazı satarken kooperatif üyeliğini devretmediğini, kendisinin de kooperatif üyeliğini devir almadığını, kooperatif yetkili organlarının da bir üyeliğe kabul kararının olmadığını, hatta ———–de taşınmazı satın alırken kooperatif üyeliğini devralmadığını kooperatif üyesi olmadığı için üyeliğin devrinin de hukuken söz konusu olamayacağını, ortada herhangi bir devir sözleşmesi, taahhütname gibi belge imzalanmadığını, kendisinin kooperatif aidat borcundan sorumlu olması için kooperatif üyesi olması gerektiğini, kooperatif üyesi olmadığı için kooperatifin borçlarından sorumlu olmadığını, Yargıtay uygulamalarının da bu yönde olduğunu, taşınmazı – yılında———–adlı kişiye sattığını, satıştan sonraki borçlardan da sorumlu olmadığını, taşınmaz satışından kâr elde etmediğini, davacının kötüniyetli olduğunu ve manevi olarak yıprandığını, sonuç olarak açılmış bulunan davanın haksız olduğunu ve reddi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalı .——— tarihli cevap dilekçesi ile; dava konusu ile bir ilgisinin olmadığını, davacı kooperatifle bir üyeliğinin bulunmadığını, —— tarihinde söz konusu daireyi …’ten satın aldığını, bu davada taraf olmadığını bildirmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, her iki davalının kooperatif üyesi olup olmadıkları ve buna göre davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı, alacak varsa miktarının ne olduğu, davalıların temerrüt tarihlerinin ve uygulanacak faiz oranlarının ne olduğu noktalarına ilişkindir.
Dosya konusunda uzman bilirkişi heyetine gönderilerek rapor alınmıştır. Bilirkişi Heyeti ———- tarihli Raporunda; davacı kooperatif davalı …’in bu daireyi başka bir şahıstan almış olduğunu kabul etmediği, davalı …’in kooperatif ortağı olabilmesi için daireyi satın aldığı kişinin de kooperatif ortağı olması ve daire satışı ile birlikte kooperatif ortaklığını da devretmiş olması gerektiği, davalı … daireyi ——— isimli şahıstan —-tarihinde satın aldığı, böyle olunca——- davacı kooperatifin ortağı olması ve bu ortaklığını da daire ile birlikte …’e devretmiş olması gerektiği, oysa incelenen —— tarihi öncesi genel kurul hazirun listelerinden hiç birisinde———- ismine rastlanmadığı, kooperatif ortağı olmayan birisinin kooperatif ortaklığını devretmiş olmasının da mümkün bulunmadığı, davacı kooperatif …’in ne şekilde ortak olduğuna dair bir kanıt sunmadığı, …’in daireyi satın aldıktan sonra yani —— tarihinden sonra kooperatife müracaat edip bir ortaklık tesisini talep edebilirse de böyle bir durumun ancak kooperatifin yetkili organlarının vereceği bir kararla mümkün olacağı, ortada ne bir ortaklık müracaatı ne de bir kooperatif yönetim kurulu kararı bulunmadığı, mevcut durumda davalı … geçerli ve kabul edilebilir bir şekilde kooperatif ortaklığının olmadığı, dolayısı ile kooperatif genel kurullarında alınmış bulunan aidat ödeme kararlarından da sorumlu bulunmadığı, diğer davalı …’ın ise herhangi bir şekilde kooperatif ortağı olduğu veya ortaklığı devir aldığına dair bir kayıt ve belgenin mevcut bulunmadığını, davacı kooperatifin, davalıların ortak olduğuna ve bu sebeple —— TL. aidat ödemeleri gerektiğine dair iddia ve taleplerinin haklı olmadığı şeklinde mütalaa sunmuşlardır.
Bilirkişi Raporuna yönelik itirazlar değerlendirilmek suretiyle Mahkemece yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmuş, ve bu heyetten rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda; davacının, davalının dava konusu meskeni bir başka kooperatiften devir aldığını, ellerinde devir sözleşmesi veya ortaklığı delil edecek belgelerin bulunmadığını kabul ettiği, davalının genel kurul hazirun cetvelinde imzası bulunmasının kooperatif üyesi olduğu anlamına gelmediğini, davacı şirketin davalıların üye olduğunu somut belgelerle ispatlaması gerektiğini, bunun ispatı davacı kooperatif ticari defterleri, üye kayıt defteri, karar defteri, ortaklık cetveli, dava evvelki genel kurul hazirun cetvelleri, daha evvel kooperatife üye sıfatı ile ödeme yaptı ise ödeme belgeleri ve dekontlar vs. belgeler incelenerek davalının kooperatif üyelik için müracaat dilekçesi, kooperatife verdiği dilekçeler, üye kayıt defteri üyelikle ilgili sayfası ve üye olup olmadığı, üyeliğe kabul edildiğine dair yönetim kurulu kararı, herhangi bir şekilde davalının yaptığı ödeme makbuzları, davalılara konut tahsisi yapılmışsa tahsis belgeleri incelenerek davalıların kooperatif üyesi olup olmadığının tespiti gerektiğini, davalı … geçerli ve kabul edilebilir kooperatif ortaklığının bulunmadığını, dolayısı ile kooperatif genel kurullarında alınmış bulunan aldat ödeme kararlarından da sorumlu bulunmadığını, diğer davalı …’ın ise herhangi bir şekilde kooperatif ortağı olduğu veya ortaklığı devir aldığına dair bir kayıt ve belge mevcut bulunmadığını, bu sebeple ——– TL. aidat ödemeleri gerektiğine dair taleplerinin haklı olmadığına dair görüş bildirilmiştir.
Dava dosyasına getirtilmiş olan tapu kaydına göre bu bağımsız bölüm başlangıçta —- adlı şahsa aittir. Daha sonra — adına, daha sonra—- adına daha sonra … adına, daha sonra —— adına daha sonra … adına (davalı), daha sonra — adına daha sonra —— adına tedavül görmüştür. İncelenen kooperatif kayıtlarına göre söz konusu dairenin yukarıda yazılı bulunan malikler tarafından kooperatife tahsis edilmiş olduğuna dair herhangi bir belgede mevcut olmadığı gibi bu şahıslarla yapılmış bir inşaat sözleşmesi veya paylaşım sözleşmesi ve planı da mevcut değildir. Davacı kooperatif davalı …’in bu daireyi başka bir şahıstan almış olduğunu kabul etmektedir. Ancak davalı …’in kooperatif ortağı olabilmesi için daireyi satın aldığı kişinin de kooperatif ortağı olması ve daire satışı ile birlikte kooperatif ortaklığını da devretmiş olması gerekmektedir. Davalı … daireyi —-isimli şahıstan ——- tarihinde satın almıştır. Böyle olunca —– davacı kooperatifin ortağı olması ve bu ortaklığını da daire ile birlikte …’e devretmiş olması gereklidir. İncelenen —- tarihi öncesi genel kurul hazirun listelerinden hiç ——– ismine rastlanmadığı bilirkişi tespiti ile belirlenmiştir. Kooperatif ortağı olmayan birisinin kooperatif ortaklığını devretmiş olması da mümkün bulunmamaktadır. Davacı kooperatif, …’in ne şekilde ortak olduğuna dair bir kanıt sunamamış,
Mahkemece ——— tarihli celsede, incelemeye sunulamayan kooperatif defterlerinin zayi olması halinde bunların zayii olduğuna ilişkin karar sunması istenmiş, bunun üzerine davacı vekili —- tarihli Dilekçesi ile kooperatif defterlerinin zayii olmadığı kooperatif eski yönetimi tarafından yeni yönetime teslim edilmediği, kooperatifin dava konusu geçmiş defterlerinin mevcut olmadığı, bu hususta istirdat davası açtıklarını davanın neticelendiğini, ancak mahkeme kararına rağmen defterlerin taraflarına teslim edilmediğini, bu nedenle kooperatif defterleri üzerinde değil dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre bilirkişi incelemesi talep etmiştir.
Davacı vekili ——— tarihli Dilekçesinde, kooperatif defterlerinin eski yönetim tarafından yeni yönetime iade edilmediği, davalının genel kurula çağrılmamasının sebebinin kooperatifin eski yönetim tarafından terk edilmesi ve genel kurul toplantısı yapılmamasından kaynaklandığını, genel kurulların -komiserinin gözetimde yapıldığını beyan ederek açtıkları davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davacı kooperatifin tüm kayıtlarının gönderilmesi için ——– yazılan müzekkereye İl müdürlüğünce, belge sayısının çokluğu ve ödenek bulunmaması sebebiyle kooperatif dosyasının tümünün gönderilmesinin istenilmesi veya yetkilendirilecek bir kişi tarafından belgelerin örneklerinin alınabileceği yönünde cevap verilmesi üzerine, mahkememizce son Bilirkişi Heyetinden ek rapor alınmasına bilirkişi heyetine, ———– Müdürlüğünün davacı kooperatife ait kayıtları üzerinde inceleme yetkisi verilmiş ve ek bilirkişi ücretini yatırması için davacı tarafa iki haftalık süre verilmiştir. Davacı tarafça belirlenen sürede bilirkişi ücreti yatırılmamıştır. Bir sonraki celse ise davacı tarafça duruşmaya katılınmamış olup dosyanın mevcut durumuna göre; davalıların geçerli bir koopertif üyeliğinin bulunduğunun ispat edilemediği, davalı …’ın dava konusu dairenin hiç bir zaman sahibi olmadığı, buna göre davalı … yönünden pasif husumet yokluğundan, diğer davalı … yönünden ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 44,40-TL harçtan peşin alınan 245,06- TL’nin mahsubu ile kalan 22,66- TL harcın karar kesinleşince ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-Davalılar taraflarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Davalı … kendini vekille temsil ettirdiğinden, avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı taraf için takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
Dair, Davalı Vekilinin yüzüne, davacı vekili ve diğer davalı …’ın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/09/2019