Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/339 E. 2020/7 K. 07.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2013/339 Esas
KARAR NO: 2020/7
DAVA : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ: 24/05/2013
KARAR TARİHİ: 07/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin — arsası bulunan davalı kooperatife — tarihli — gereğince ortak kaydedildiğini, —- arsasına müvekkillerinde arasında bulunduğu – ortak için – işyeri ve – konut yapılarak — yılında hak sahiplerine teslim edildiğini, müvekkillerinin daha sonra yapımına başlanan —- konutlarının hak sahipleri arasına alınmadığını, — konutlarının – konutu bulunan müvekkiller dışındaki – ortağa birer adet,– konutlarını bekleyen — ortağa ikişer adet tahsis edildiğini, müvekkiller dışlanarak kura çekimi yapıldığını, müvekkillerin arsa bedel farkı olarak ödediği paraların iade edildiğini, diğer ortaklara genel kurul kararları ve aidatlar hakkında bilgi yazıları gönderilirken müvekkillere gönderilmediğini, itirazlarına rağmen – yılından — ayına kadar müvekkillerinde aidat istenmediğini, aidatların ödenmemesinden ya da eksik ödenmesinden kooperatifin sorumlu olduğunu, buna rağmen genel kurul kararı olmadan mevzuat hükümlerine, hakkaniyete ve eşitlik ilkesine aykırı şekilde müvekkillerden bugüne kadar istenmeyen aidatların gecikme cezası ile birlikte ödenmesinin istediğini, haklarında ihraç prosedürü başlatıldığını, kooperatifin genel kurulunun haksız kararlan ve yönetim kurulunun eylem ve işlemleri hakkında bir çok dava açıldığını bunlardan birinin kura çekiminin iptali için açılan ve iptalle sonuçlanan dava olduğunu iddia ederek; kura çekiminin yenilenmesinin kaosa ve yeni anlaşmazlıklara sebep olacağını, bu sebeple şimdilik her bir davacı için ayrı ayrı olmak üzere 10.000 Tl, tazminat talep ettiklerini belirtmiş ve tazminatın, müvekkillerin — dairelerden birinin sahibi olma imkanın ellerinden alınmasıyla uğradıkları zarar ile diğer ortakların konutlarında oturarak ya da kiralayarak elde ettikleri ayda 700-1000 TL arasındaki yararlanmanın dikkate alınarak Yargıtay’ın —H.D.- tarihli —-E. sayılı kararı doğrultusunda hesaplanmasını, tazminata dava tarihinden itibaren banka reeskont faizinin uygulanmasını, davalıdan alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesini, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalıya yüklenmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların konul tahsis edilmemesi yüzünden uğradıkları zararın miktarı ile konutların kullanılmamasından dolayı uğradıkları kira geliri kaybının miktarım belirtmeden toplamda 10.000 TL’nin tahsilini istediğini, 21.08.2008 tarihli genel kurulda “— konut edinemeyen – ortağa Yargıtay -. Hukuk Dairesinin — tarihli — E — K. sayılı kararına göre hesaplanacak tazminatın ödenmesine” karar verildiğini, davacıların bu kararın iptali için —-. Ticaret Mahkemesinde açtıkları — E. sayılı davanın devam ettiğini, her iki davanın birleştirilmesi gerektiğini, davacıların — için ortak kaydedilmesi ve konutlarının teslim edilmiş olması sebebiyle — ayrı tipte inşa edilen — konutun davacılar dışındaki ( — konutu bulunan)— ortağın birer adet, — tcrcih eden — ortağa ikişer adet olarak tahsis edildiğini, kurasının 18.06.2005 tarihinde çekildiğini, kura çekiminin iptali için – Ticaret Mahkemesinde açılan (-E, — K) davanın kura çekiminin iptaliyle sonuçlandığını, ancak kararının kesinleşerek -yılında tebliğ edilmesi sebebiyle davacılara tahsis edilccek konut kalmadığını, davacıların konutsuz kalmasında kooperatifin kusurunun olmadığını, davacıların – yılından bu yana kooperatife hiçbir ödeme yapmadığını, aidat ödemekten muaf olmaları konusunda alınmış genel kurul karan bulunmadığını, parasal yükümlülüklerini yerine getirmeleri için — Noterliği aracılığıyla gönderilen ihtarnamelere rağmen ödeme yapılmadıklarını, yönetim kurulunun gerekti işlemleri yaparak haklarında ihraç kararı verdiğini, davacıların ödemedikleri aidat tutarının güncellenmesi suretiyle tazminat ödenmesi yönündeki isteklerinin kabul edilemeycceğini belirterek, davacının haksız ve hukuka aykırı olarak açtığı davanın reddine, vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davalı kooperatife karşı, yapılan ve tahsis edilen konutlarla ilgili kura dışında bırakıldıkları iddiası ile talep edilen alacak davasıdır.
Davalı kooperatifin — yılında kurulduğu, – yılında davacıların kopeeratif üyesi oldukları,-yılında – yılında – ilçelerinde birer adet konut yapmak amacıyla arsa satın alındığı sabittir.
Kooperatif – yılında — ilçesindeki arsaya — konut ve – işyeri yapmış ve aralarında davacıların da bulunduğu – ortağa birer adet konut tahsis işlemi yapılmıştır. Kooperatifçe ayrıca — alınan arsaya — yılında inşaata başlanmış, bu konutlar davacılar dışında bir kısım ortaklara kura yoluyla dağıtılarak tahsis edilmiştir.
Davacılar işte — ilçesinde yapılan bu tahsis işleminde, kendilerinin kuraya katılmalarına imkan tanınmadığını, bu nedenle konut sahibi olamadıklarını, — yılından bu yana aidat talep edilmeyerek kooperatifin kötüniyetli olduğunu, arsa bedel farkı olarak alının bedellerin kendilerine iade edildiğini, eşitlik ilkesine aykırı hareket edilidğini, kira gelerinden mahrum kaldıklarını ileri sürmüşlerdir.
Davalı kooperatif ise davacıların —– yılından bu yana hiç aidat yatırmadıklarını, —konutlarında hak sahibi olamayacaklarını, kaldı ki davacıların münhasıran ve sadece —konut sahibi olmak amacıyla kooperatife üye olan — kişilik gruptan olduğunu, parasal yükümlülüklerini yerine getirmeleri için —-. noterliğinden ihtar da çekildiğini ancak yerine getirilmediğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davacılar ile davalı kooperatif arasında süregelen davalar celp edilerek incelenmiştir.
Davalı kooperatifin — tarihli genel kurulunda davacıların — konutlarında hak sahibi olmadıklarına dair verilen karara karşı iptal davası aaaçılmış, — ATM.nin — E,— K sayılı kararıyla genel kurul kararı iptal edilmiş, karar, Yargıtay incelemesi sonucu onanarak kesinleşmiştir.
Davalı kooperatifin yönetim kurulu kararı ile davacıların borçlarnı ödemediği gerekçesiyle verilen ihraç kararı, — ATM.nin — E— K sayılı kararı ile ihtarnamelerin usulsüz olması nedeniyle iptal edilmiştir.Bu karar istinaf incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Davalı kooperatifin yönetim kurulunun — tarihli kararıyla yine (davacılardan … hakkında verilen) ihraç kararı verilmişse de, anadolu — ATM.nin : – E,—- K sayılı kararıyla iptal edilmiş, bu karar da Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Özetle davacıların hali hazırda kopeeratif üyesi oldukları sabittir.
Toplanan bilgi ve belgeler, sunulan genel kurul kararları, celp edilen belgeler ışığında üç kişilik kooperatif bilirkişisinden oluşturulan heyetten rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti, 05/11/2019 tarihli raporunda özetle, davacıların— inşaatı yapılan konutlarla ilgili olarak hiç aidat yatırmadıklarını, Yargıtay – ve — HD.nin kararlarına göre kısmi dahi olsa aidat yatırmayan davacıların konut veya kira kaybı tazminatı haklarının olmadığı mütalaa edilmiştir.
Davacılar, 24/12/2019 tarihinde bilirkişi raporuna itiraz ederek, 20/12/2013 tarihli özel hukuki mütalaa sunmuş, ek rapor alınmasını talep etmişlerdir.
Eldeki davada uyuşmazlık davacıların —konutlarda hak sahibi olup olmadıkları, hakları varsa ne kadar olduğundar. Davacıların — konut için aidak ödemedikleri sabit olduğuna göre, konut ve kira kaybı talep edemeyecekleri de açıktır. Zira ortağa ödenecek tazminat, ortağın yaptığı ödentilerin güncellenmesi, normal ödeme yapan ortakların yaptığı ödentilerle karşılaştırılması yoluyla bulunur. Tazminat hesabında davacıların eylemli ve gerçek ödeme miktarları baz alınacaktır. Davacıların kısmi ödeme dahi yapmadıkları anlaşılmıştır. Hatta davacıların yaptığı arsa ve bedel farkı ödemeleri kooperatif tarafından davacılara iade edilmiştir. Dolayısıyla bu konutlar için ödenmiş bir bedel yoktur. Hiç ödeme olmadan aradaki farkın hesaplanarak davacılara verilmesi mümkün değildir. Bedel farkının iadesini ilişkin karara karşı da iptal davası açılmamış, iade edilmesine karar verilen tutarlar, ihtirazi kayıt olmaksızın davacılarca iade alınmıştır.
– konut sahibi olan kimi ortakların -kura çekilişine katılmaları, ancak davacıların – konut sahibi oldukları gerekçesiyle -konutlar için kuraya dahil edilmemiş olmaları iddiası ayrı bir husustur. Davacılar bu durumun üyeler arasında eşit işlem uygulamasına aykırı olduğunu, davalı kooperatif ise eşitliğin eşit şartlara tabi ortaklar için geçerli olduğunu ileri sürmüşlerdir. Ne var ki davacıların bu iddiası, kuraya kimin katılacağının belirlenmesine ilişkin genel kurul kararlarının iptali veya genel kurul kararının iptaline rağmen yöneticilerin aldıkları kararlara karşı gidilecek sorumluluk davalarına konu olabilir. Davacıların – konutları için tazminat talep etmeleri, ancak- konutları için kısmi de olsa ödeme yapmış olmaları ile mümkündür. -yılından – yılına kadar hiç aidat istenmemiş ve yatırılmamış, bir yerde de depo ettirilmemiş olduğu halde, Yargıtay’ın 6 aşamalı formülüne göre eksik ödemenin tamamlatılarak bakiye zararın ödenmesi talebi isabetli değildir.
Açıklanan sebeplerle, bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, olayın oluşuna uygun olduğu anlaşılarak itibar edilmiş, aşağıdaki şekilde davanın redidne karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2- Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 5.806,35 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 5.751,95 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 176,20 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 32.250,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 07/01/2020