Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/336 E. 2019/782 K. 09.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/336 Esas
KARAR NO : 2019/782

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2013
KARAR TARİHİ : 09/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin alacağının tahsilinin sağlanması için davalı aleyhine İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün 2012/1987 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, davalı ile müvekkili arasında yapılan iş çerçevesinde müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini ancak davalının yapılan işlerin bedeli olan 30/11/2011 tarih ve —- tarihli fatura bedellerini ödemediğini, müvekkilinin Bakırköy —- Noterliğinin 02/02/2012 tarih ve —- yevmiye nolu ihtarnamesi ile yapılan işlerin bedeli olan 117.811,20-TL’lik faturanın ödemesinin istendiğini ancak davalının herhangi bir cevap vermediği gibi ödeme de yapmadığını, açıklanan nedenlerle haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının müvekkili adına düzenlediği bazı faturalar sözleşmeye aykırı olarak fahiş bedel üzerinden tanzim edildiğini, davacı tarafından takibe konu edilen —- tarih ve —- bedelli fatura karşılığında herhangi bir hizmet de verilmediğini, davacının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiğini ve özellikle de faturalara konu hizmetlerini teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini, faturada yazılı işin yapılıp teslim edildiğinin yüklenici tarafından usulüne uygun biçimde kanıtlanması gerektiğini, davacının sözleşmeye aykırı olarak fahiş birim fiyattan fatura düzenlediğini, müvekkilinin davacının verdiği hizmetlerin tamamının bedelinin ödendiğini, açıklanan nedenlerle haksız ve yersiz davanın reddine, müvekkili aleyhine haksız ve kötü niyeti olarak icra takibi başlatan davacının, takip tutarının %20 sinden az olmamak üzere haksız takip tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından fatura ve cari hesaba dayalı olarak davalı aleyhine İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün 2012/19871 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde, takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, 148.000,00-TL asıl alacak üzerinden yapılan ilamsız icra takibine davalı borçlunun itiraz ettiği, takibin durduğu, davanın takibe yapılan itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Tarafların tacir olması nedeniyle, duruşmada oluşturulan ara kararla tarafların defter ve kayıtları üzerinde bir mali müşavir, bir hukukçu bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından tarafların defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak tanzim edilen —-tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi raporunda, davacı tarafın defterlerinin kendisi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davalı tarafın 2011 yılı defterlerinin kendi lehine olma vasfına haiz olmadığı, 2012 ve2013 yıllarına ait defterlerinin lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davacı tarafından düzenlenen 30/11/2011 tarihli, 413.000,00-TL bedelli faturanın taraflar arasında imzalanan sözleşmede belirlenen birim fiyatlara uygun düzenlenmediği, ancak bu faturanın davalı kayıtlarında yer aldığı, davalı tarafından itiraz edilmeyerek faturanın büyük bir kısmının ödendiği anlaşıldığından davalının söz konusu faturaya itiraz edebilemesinin mümkün olmadığı, takip ve dava konusu 20/12/2011 tarihli, —– sıra no’lu —bedelli faturanın davalıya tebliğ edildiğine dair bir kayıt bulunmadığı, ayrıca fatura konusu işin ifa edilip edilmediğinin ispat edilmediği, davacının cari hesap bakiyesi olarak davalıdan 31.0000,-TL alacaklı olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı itiraz ve beyan dilekçeleri sunulmuş, rapora karşı ileri sürülen itirazlar karşılanmak sureti ile ek rapor tanzim edilmesi için dosya kök raporu tanzim eden heyete tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 30/03/2015 tarihli ek raporda itirazlar değerlendirilmiş, davalı tarafın ——– dönemleri —-formlarından dava konusu alacağın dayanağı faturaların vergi dairesine bildirildiğinin anlaşıldığı, ancak fatura konusu hizmetin ifa edildiğine ilişkin bir kayıt bulunmadığı, bu kapsamda davacı tarafın alacağını ispatlayamadığı, kök rapordaki görüşlerinde bir değişiklik olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir. Ek rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca ek rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
Mahkememizce yapılan 24/11/2015 tarihli duruşmada verilen ara kararla dosyanın mali müşavir, borçlar hukukçusu ve inşaat mühendisinden oluışturulan bilirkişi heyetine tevdi edilmesine karar verilmiş, inşaat mühendisi bilirkişi tarafından sunulan 20/01/2016 tarihli ön raporla, davacıdan —– yol çalışmasını hangi kilometrelerinde hafriyat yaptığının sorularak — Genel Müdürlüğü’nden bildirilecek kilometreler arasındaki yolun boy kesiti ve en kesitinin sorulması gerektiği beyan edilmiştir. Davacı tarafından sunulan beyan dilekçesine istinaden — arasındaki ————- arasındaki 7 km’lik kısımda yapılan dolgu işleminin boy ve en kesitleri istenmiş, gelen belgeler ile birlikte dosya rapor tanzim edilmek üzere daha önce seçilen bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 11/03/2019 tarihli raporda, davacı tarafından verilen bilgilere göre——- istenen belgeler çerçevesinde yapılan değerlendirme ve hesaplamaya göre, taraflar arasında 15/08/2011 tarihinde imzalanan Taşeron Sözleşmesinde M.3 Hafriyat ve —- İşinin bedeli metreküpü 2,40 + KDV olarak belirlendiği, buna göre 413.000,00-TL olarak tanzim edilen faturanın sözleşmeye göre düzenlenmesi durumunda KDV dahil tutarın 311.520,00-TL olması gerekeceği, aradaki farkın 101.480,00-TL olduğu davacının davalıdan faturaya dayalı alacağının 148.811,20-TL olarak belirlendiği, bu durumda farkın 47.331,20-TL olduğu, davacının 30/11/2011 tarihinde tanzim ettiği fatura tutarının taraflar arasında imzalanan sözleşme ile uyumlu olmadığı, davacıdan davalıdan 47.311,20-TL talep edebileceği yönünde görüş bildirmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı taraflarca itiraz ve beyan dilekçeleri sunularak ek rapor alınması talep edilmiş ancak alınan raporların yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu görüldüğünden ek rapor talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf bilirkişi raporuna karşı sunduğu itiraz dilekçesinde, davaya konu taşeron sözleşmesi altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmüştür. Dava 23/05/2013 tarihinde açılmış olup bu tarihten beri yargılamanın devam ettiği, ön inceleme duruşmasındaki uyuşmazlık tespiti sırasında tarafların anlaştığı ve anlaşamadığı hususların tespit edildiği, taraflar arasında 15/08/2011 tarihli ——- imzalandığı hususu tarafların anlaştığı hususlar arasında gösterildiği, hatta davacı tarafın bu hususu 04/05/2015 tarihli beyan dilekçesinde de belirttiği, hal böyle olunca, tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespit edildiği ön inceleme aşamasında ve sonraki aşamalarda hiçbir şekilde bu hususta beyanda bulunmayan, hatta dilekçelerinde anlaşılan ve anlaşılamayan hususlara atıf yapan davacı tarafın, 2013 yılında açılan davada 27/03/2019 tarihinde sunmuş olduğu bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde sözleşmedeki imzaya itiraz etmekte iyiniyetli olmadığı kanaati oluştuğundan, iddianın ve savunmanın genişletilmesi yasağı, dosyanın geldiği aşama ve usul ekonomisi ilkesi göz önünde bulundurularak bu hususta inceleme yapılmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller ve alınan raporlar bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve 15/08/2011 tarihli taşeron sözleşme imzalanmış olduğu, davacı tarafından tanzim edilen faturalar her ne kadar davalı tarafın defterlerinde kayıtlı olmasa da davalı tarafın 2011 yılı defterleri usulüne uygun tutulmadığından sahibi lehine delil niteliğine haiz olmadığı, davalının kayıtlı olduğu vergi dairesine yazılan müzekkereye verilen cevapta davacı tarafından tanzim edilen faturaların davalı tarafından vergi dairesine bildirildiği, bu durumda ispat yükünün fatura konusu mal veya hizmeti almadığını iddia eden davalıya geçtiği,——- Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye verilen cevap çerçevesinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu, davacı tarafından davalıya taraflar arasında yapılan anlaşmadan daha fazla birim fiyat üzerinden fatura tanzim edildiğinin tespit edildiği, yapılan inceleme ve tespitin dosya kapsamı ve toplanan delillerle uyumlu olduğu birlikte değerlendirilerek davacının davalıdan 47.311,00-TL talep edebileceği kanaati oluşmuş, davanın kısmen kabulüne, icra takibine yapılan itirazın 47.311,00-TL’lik kısım yönünden iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına, alacak likit olmadığından yargılama sonucu belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —–. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 47.311,00-TL asıl alacak üzerinden icra takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca ve yıllık %9’u geçmemek kaydıyla değişen-azalan oranlarda ticari avans faizi yürütülmek sureti ile devamına,
2-Alacak likit olmadığından ve yargılama neticesinde belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davalı tarafın şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine
5-Alınması gerekli 3.231,81-TL harcın peşin alınan 1.787,50-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.444,31-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 1.787,50-TL peşin harç, 24,30-TL başvuru harcı, olmak üzere toplam 1.811,80-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından harç dışında harcanan 3.084,30-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan (% 31,97 Kabul, % 68,03 Red) 986,05-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından harcanan 18,00-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan (% 31,97 Kabul, % 68,03 Red) 12,24-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden — Tarifesi’ne göre hesaplanan 5.554,21 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden—– göre hesaplanan 10.805,12-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.