Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/313 E. 2020/332 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/313 Esas
KARAR NO : 2020/332

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2013
KARAR TARİHİ : 16/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı/karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle, ————————yılından itibaren devam ettiğini, bu süre zarfında sayısız alış-veriş gerçekleştiğini, bayilik anlaşması gereği malzeme alışını nakit, müşteri çekleri ve müşteri senetleri ile ödemelerde bulunarak malzeme alımının 4 yıl boyunca sürekli yapıldığını,—–avukatlığını yaptığını, müşterilerine ait çek ve senetleri şirket adına işleme koymayarak, — adına işleme koyarak ayrıca senet sahibi müşterileri rahatsız ederek şirketi zarara uğrattığını, —— müşterileri tarafından—- firmasına verilmiş olan senetlerine fahiş gecikme zammı ve masraf çıkartarak tefecilikle müşterileri zor durumda bıraktığını, bu müşterileri—-aleyhinde kışkırtarak ve aleyhlerine yönlendirerek kasıtlı çalışmalarda bulunduğunu, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile Üsküdar—-. İcra Müdürlüğünün —-. sayılı takip dosyasından dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, davalı haksız ve kötü niyetli olduğundan inkar tazminatına mahkûm edilmesine, masraf ve avukatlık ücretinin davalıya tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalılar/karşı davacı —– cevap dilekçesindeki savunmasında özetle, dava dilekçesinde davacı olarak görünen——– tüzel kişisi tarafından kaşesi veya ünvanı üzerine imza yetkilisi tarafından dava dilekçesi imzalanmadığını, yalnızca davacı ——tarafından imzalandığını, bu durumda ——- ——-yılından itibaren ödeme güçlüğüne düştüğünü, açık cari hesap borcunu ödemediğini, mal alımlarına karşılık ciro ederek verdiği müşteri çek veya senetlerin ödenmediğini, karşılıksız olanların ise “ben ödeyemem siz asıl borçlulardan yasal takip yaparak tahsil edin” diyerek borçtan kurtulmaya çalıştığını, bu tür karşılıksız müşteri evraklarının asıl borçlularından tahsilatının müvekkilini ayrıca bir zorluk arz ettiğini bazılarıyla davalık olduğunu, yani iddia edildiği gibi müşterilerini davacıya karşı kışkırtmasının —–daha önceden müvekkili tarafına verilen karşılıksız müşteri çek ve senetleri hariç olmak üzere, açık cari hesap ve—— bedelli karşılıksız şahsi senet borcuna mahsuben toplam ——- açısından dava dilekçesi şirket kaşesi veya ünvanı üzerine imza yetkilisi tarafından imzalanmadığını, dilekçede imzası bulunan —- yalnızca şirket hissedarı olduğunu, — sayfasından alınan sicil bilgilerine göre de imza yetkilerinin farklı kişiler olduğunu, davacı tarafın iddiasının— tarihli sözleşmeden kaynaklanan hukuki ilişkiye dair olması gerektiğini, —- ile davacıya karşı birlik olarak işlem yapmalarının ve müşterilerini kışkırtmanın pratik olarak mümkün olmadığını, —– vekalet tarihinin 17.07.2007 olduğunu, dava dilekçesinde bahsi geçen evrakların bu tarihten önce olduğunu, dolayısı ile karşılıksız evrak sorunlarının daha önceden yaşanmaya başladığını, dava dilekçesinde müvekkili tarafına ödeme olarak iddia edilen çek, senet ve diğer ödemeler ile ilgili davanın —-. tarafından reddi gerektiğini, —- dava dilekçesinde ifade edilen ve müvekkilinin taraf olduğu ödemelerden yalnızca ikisinde taraf durumda olduğunu, bunlardan——- karşılıksız çekine mahsuben alınan —– tarihinden başlayan —- senetleri olduğunu, bu senetlerin asıl borçlusu durumunda olan —- senetlerin de hiçbirini ödemediğinden 27.12.2008 tarihinde kendisine iade edilen 27.12.2008 tarihli sözleşme ile yeni senetleri sözleşme şartlarında alındığını, tarafı olduğu ikinci ödemenin ise, 27.12.2008 tarihli sözleşme ve bu sözleşme ile alınan 31 adet toplam — senetleri olduğunu, ancak davacının bu senetleri de ödemediğini, davacıya tanınan birçok erteleme ve evrak değiştirme fırsatının kötü niyetle kullanan davacıya karşı yasal takipten başka yol kalmadığını— senetleri, sözleşme şartlarının tanındığı bir kısım hak ile yasal takip açıldığını, Üsküdar —. İcra Dairesi —– dosyasına gelen tahsilatlar, icra müdürlüğü kayıtlarında mevcut olduğunu belirterek, açıklanan nedenlerle davacı borçlulardan—- davanın usul ve esastan reddine, diğer davacı borçlu —– yönünden davanın usul ve esastan reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —–tarihinden taşınmazın satıldığı 20.06.2013 tarihine kadar, —–tarihli sözleşmedeki akdi faiz ile Üsküdar —-. İcra Müdürlüğü —- sayılı icra dosyasındaki reeskont faiz farkına istinaden şimdilik 31.000 TL’nin diğer davacı borçlu—ve bu tutarda borçlu olduğunun tespitine, davada kötü niyetli ve borcun tahsilini geciktirmeye yönelik olması sebebiyle takip konusu alacağın %40’dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :Asıl davanın, davacı tarafından davalılar aleyhine İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğü’nün —- Sayılı dosyası) nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemi ile açılan menfi tespit davası, karşı davanın ise davalı/karşı davacı tarafından davacı/karşı davalı —- aleyhine, Üsküdar — İcra Müdürlüğü’nün —. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi nedeniyle, — tarihinden taşınmazın satıldığı 20/06/2013 tarihine kadar işlemiş sözleşmedeki akdi faiz ile reeskont faizi farkının tahsiline karar verilmesi talebi ile açılan alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirkete ait ticaret sicil kayıtları incelendiğinde, davacı şirketin —- davacı şirketin yetkilisi olmadığı, ayrıca davacı şirketin sicilden 18/02/2015 tarihinde re’sen terkin edilmiş olduğu, dava konusu icra takibinde borçlu olarak da gösterilmediği anlaşıldığından,— Esasına kaydedilen dosyada, dava şartlarının düzenlendiği HMK. m. 114/1-d maddesinde yer alan; “Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları, kanuni temsilin söz konusu olduğu hallerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması” dava şartının davanın açıldığı sırada mevcut olmadığı, dava devam ederken davacı şirketin sicilden terkin edilmiş olması nedeni ile bu dava şartının tamamlanmasının da mümkün olmadığı anlaşıldığından, davanın HMK. m. 114/1-d ve 115/2 maddeleri gereği, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Tarafların iddiaları, savunmaları ve toplanan deliller çerçevesinde inceleme yapılmak suretiyle rapor tanzim edilmek üzere dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda,— davacı arasında 27/12/2008 tarihinde akdedilen sözleşmeyle, davacının borcuna karşılık davacı tarafından davalıya toplam 45.000,00-TL bedelli bonolar verildiği, bu bonoların davalı/karşı davacı tarafından icra takibine konu edildiği, dosya kapsamında davacı/karşı davalının icra dosyası nedeniyle borçlu olmadığını gösterir mahiyette herhangi bir belge olmadığı, taraflar arasında 27/12/2008 tarihinde imzalanan sözleşmede aylık %4 oranında faiz kararlaştırıldığı, buna göre davalı/karşı davacının ————tarihleri arasındaki dönem için toplam 31.065,94-TL ek faiz alacağı talep edebileceği yönünde görüş bildirilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı/karşı davalı vekili tarafından rapora itiraz edilerek ek rapor alınması talep edilmiş, ancak ileri sürülen itirazların mahkememizce değerlendirilebilecek hususlar olduğu anlaşıldığından ek rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, ———- olan borcu nedeniyle, “borçlu tarafından borcuna karşılık alacaklıya verilmiş olup ödenmemiş durumda olan ——- tarihine kadar çeşitli vadelerde ve tutarlarda toplam 31 adet ve toplam—–tutarındaki senetle ödenmesi” konusunda anlaştıkları hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu sözleşmeyi imzalayan davacı/karşı davalı ——————-davacıya olan borçlarını ödemeyi üstlenmiş olduğu ve bu kapsamda, borcun imzalanan sözleşme ile tasfiye edilmiş olduğu, tarafların bonolardan herhangi birisinin vadesinde ödenmemesi halinde müteakip bonoların da muaccel hale geleceği hususunda ve ödenmeyen bono bedellerine takip tarihinden itibaren aylık %4 faiz uygulanması hususunda anlaştığı görülmüştür.
Sözleşme konusu toplam 45.000,00-TL bedelli bono, ödenmediği iddiasıyla davalı/karşı davacı tarafından Üsküdar —-. İcra Müdürlüğü’nün——-. Sayılı dosyasıyla icra takibine konu edilmiş, dosya daha sonra yenilenerek İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —-. Sayılı dosyası olmuştur. Dava konusu somut olayda, davacı/karşı davalı bu icra dosyası nedeniyle davalı/karşı davacıya borçlu olmadığını, sözleşmede iade edileceği taahhüt edilen bonoların kendisine iade edilmediğini iddia etmiştir.
Davacı tarafın, sözleşmede kendisine iade edileceğinin taahhüt edildiğini ancak iade edilmediğini iddia ettiği bonolar ile ilgili, aleyhine icra takibi yapıldığı hususunda dosya kapsamında bir delil bulunmamakla birlikte, imzalanan borç tasfiyesi niteliğindeki sözleşmeden sonra davacı/karşı davalı tarafından davalı/karşı davacıya tarafından ödeme yapıldığına dair bir belge de dosyaya sunulmamıştır. Önceki borcun tasfiyesi mahiyetindeki sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte, borcun kaynağı olarak davalı/karşı davacı tarafın elinde bulunduğu belirtilen bonoların davacı/karşı davalıya iade edildiği karine olarak kabul edilmelidir, sözleşme imzalanmadan önce davalı/karşı davacının elinde bulunan sözleşme konusu bonoların bedelinin, sözleşme imzalandıktan sonra davacı/karşı davalıdan talep edildiği ve davacı/karşı davalının bu bonoların bedellerini ödemek durumunda kaldığı hususunun davacı/karşı davalı tarafından ispatlanması gerekmektedir. Ancak davacı/karşı davalı tarafından bu hususu ispata yarar bir ödeme belgesi dosyaya sunulmamıştır.
Taraflar arasında imzalanan —–mahiyetindeki — tarihli sözleşme ile taraflar arasındaki borç yapılandırılmış ve sözleşme konusu borç davacı tarafından kabul edilmiştir. Davacı/karşı davalının, sözleşme tarihinden sonra artık sözleşmeden önceki tarihlerde yaptığı ödemeleri ileri sürerek, sözleşme konusu bonolar nedeniyle borçlu olmadığını iddia edebilmesi mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle asıl davada, icra takibi nedeniyle borçlu olmadığını iddia eden davacı/karşı davalı tarafından, taraflar arasında imzalanan—-tarihli sözleşmeden sonra ya da sözleşmeye konu bonolara mahsuben davalı/karşı davacıya ödeme yapıldığına dair bir belge sunulmadığından asıl davanın reddine, mahkememizce her ne kadar tedbir kararı verilmişse de, verilen tedbir kararının mahkemeden alınarak infaz edilmediği anlaşıldığından davalı/karşı davacının şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı/karşı davacı tarafından, Üsküdar –. İcra Müdürlüğü’nün —-. sayılı dosyası ile reestkont faizi talep etmiş oldukları, ancak taraflar arasında imzalanan sözleşmede aylık %4 oranında faiz kararlaştırıldığı iddia edilerek faiz farkına mahsuben 31.000,00-TL’nin tahsili talep edilen karşı davada ise, yapılan bilirkişi incelemesinde davalı/karşı davacının, davacı/karşı davalıdan faiz farkı olarak toplam — edebileceği tespit edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3-c maddesinde, davalı/karşı davacının, davacı/karşı davalıdan takip tarihinden itibaren aylık %4 oranında faiz talep edebileceğinin kararlaştırıldığı göz önünde bulundurulduğunda, yapılan hesaplama ve tanzim edilen raporun denetime elverişli ve dosya kapsamıyla uyumlu olduğu anlaşılmış, taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne, 31.000,00-TL’nin davacı/karşı davalıdan alınarak davalı/karşı davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
K A R A R : Yukarıda açıklandığı üzere:
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 54,40-TL harcın peşin alınan 768,50-TL harçtan mahsubu ile bakiye 714,10-TL harcın talep halinde davacı/karşı davalıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı/karşı davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı/karşı davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden —– vekalet ücretinin davacı/karşı davalıdan alınarak davalı/karşı davacıya verilmesine,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN
1-Davanın KABULÜNE, 31.000,00-TL’nin davacı/karşı davalıdan alınarak davalı/karşı davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 2.117,61-TL harcın peşin alınan 529,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.588,21-TL harcın davacı/karşı davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davalı/karşı davacı tarafından dava açılırken yatırılan 24,30-TL başvurma harcı, 529,40-TL peşin harcın toplamından oluşan 553,70-TL’nin davacı/karşı davalıdan alınarak davalı/karşı davacıya verilmesine,
4-Davalı/karşı davacı tarafından harç dışında harcanan 468,00-TL yargılama giderinin davacı/karşı davalıdan alınarak davalı/karşı davacıya verilmesine,
5——- esaslara göre 4.650,00-TL avukatlık ücretinin davacı/karşı davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı/karşı davalı vekili, davalı/karşı davacı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.