Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/559 E. 2020/96 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2012/559 Esas
KARAR NO: 2020/96
DAVA TARİHİ : 07/05/2012
DAVA : İtirazın İptali
BİRLEŞEN DAVA:– ATM’nin -E. –K. Sayılı Dosyası
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/10/2012
KARAR TARİHİ: 29/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin alacağından dolayı davalı şirket aleyhine —— İcra Dairesi Müdürlüğü’nün ——— E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının itirazı sonucu takibin durdurulduğunu, taraflar arasında———— imzalanmak üzere hazırlandığını ve sözleşme hükümleri doğrultusunda davacı şirket tarafından ——– ayından———- kadar davalının depo yerleşkelerinde lojistik hizmeti verilmiş olduğunu, ancak sözleşmenin imzalanmadığını ve hükümlerinin sürekli değiştirilmeye çalışıldığını, ancak müvekkil firmanın sözleşmenin imzalanacağına dair vaatler ve davalının talepleri doğrultusunda sözleşme içeriğine göre hizmet vermeye devam ettiğini, verilen hizmetler neticesinde ———TL alacağa hak kazanmış olduğunu ve ———TL tutarında tanzim edilen —- adet faturanın iade edilerek vadesi gelmesine rağmen ödenmediğini, bu hususta başlatılan icra takibini de davalı yanın itiraz ederek durdurduğunu, her ne kadar davalı yan müvekkil ——– hizmetini tam olarak yerine getirmediğini iddia etse de süreç içinde taraflarında edimlerin tam ve eksiksiz olarak ifa edildiğini ancak davalı yanın sözleşmeyi imzalamadığını ve ödemelerini yapmadığını ifade ederek, ——- icra Dairesi Müdürlüğû’nün ——— E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, borçlunun itirazın iptali istenen alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin davalıya bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkil şirketin ——– yılında kendi alanlarında yürütmekte oldukları proje çalışmalarını ticari işbirliğine taşımak amacıyla bir araya geldiklerini, taraflar arasında yapılması gereken işlemler ve alınması gereken hizmetler konusunda yazılı ve sözlü tamamlanmış bir mutabakat bulunmadığını, tarafların yetkililerince imzalanmış bir sözleşmenin de olmadığını, dolayısıyla dava dilekçesi ekindeki ——— nolu eklerin dava dışı tutulması gerektiğini, ortada yazılı bir sözleşme bulunmadığı gibi tüm nitelikleri ve unsurları ortaya konulmuş hizmet kalemleri ve içeriği ile taraflarca mutabakat sağlanmış bir uygulama veya süre gelen bir ticari ilişki de mevcut olmadığından somut olayda likit bir alacağın varlığından söz edilemeyeceğini, müvekkil tarafından kabul edilerek kaydı yapılan ve davacıya ödenen faturalar toplamının ———-TL olduğunu, davacı taraf ile yapılan görüşmelerde anılan dönemdeki yetersizliğin defaatle dile getirilmiş olması ve faturaların iade edilmiş olmasına rağmen herhangi bir uzlaşma yolunu denemeyen davacının ayrıca icra takibi açmasının kötü niyetli bir tutum olduğunu, davalı firmanın zararının henüz tam hesaplanamamakla beraber ———–TL’ye ulaşabilmesi ihtimalinin bulunduğunu belirterek, itirazın iptali davanın esastan reddine, davacı hakkında %40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ——yılında ———— üretim tesislerinin işleyişini revize ederek geliştirmek maksadı ile sistemsel iyileştirmeleri araştırdığını, bu kapsamda sektörde uzmanlarından biri olarak tanınan davalı şirket ile ileriye dönük işbirliği hazırlık çalışmalarına başladığını, şirketler arasında söz konusu çalışmanın öncesinde ——-tarihinde akdedilmiş olan————mevcut olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirket ile ilgili ———— dönemlerinde çalışmalar yaptıklarını beyan ederek faturalar düzenlediğini, müvekkili şirketin davalı tarafından gönderilen bir kısım faturaları gerçek bir alacağa müstenit olmadıkları cihetiyle ——- tarihli ihtarname ekinde iade ettiğini, bu tarihten sonra yapılan mali değerlendirmeler neticesinde müvekkili şirketin zarara uğradığının tespit edildiğini ve tespitin iç denetim raporuna bağlandığını, davalı şirket tarafından ——- üretim hattı sisteminin iyileştirileceği vaad edilmesine rağmen üretim hattının dönemsel olarak durmasına sebep olunduğunu, davalı şirket döneminde ——- kredi maliyetlerinin arttığını, kulans maliyetlerinin ortaya çıktığını, personel servis maliyetleri, araç kiralama, ek personel, fazla mesai maliyetleri yaratıldığını, buna göre —— yılının ilgili dönemlerinde davalı —– kendi haksız fiilleri ile davacı şirketi zarara uğratmış olduğundan davanın kabulüne ve şimdilik ———-TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın —— uğradığını iddia ettiği zarar nedeni ile —– sorumluluğunu haksız fiil hükümlerine dayandırdığını, bu durumda haksız fiilin sorumluluğunun kurucu unsurlarını ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, davacı beyanlarının soyut iddialara dayalı olup somut herhangi bir kanıt ileri sürülmediğini, ——– gerekli hizmetin verildiğini, herhangi bir haksız fiilin gerçekleşmediğini, belirtilen nedenlerle haksız açılan davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Asıl dava itirzaın iptali, birleşen dava maddi tazminat davasıdır.
Asıl davada, davacı———- verdiği hizmetin karşılığı olarak düzenlenen —— tarihli — adet faturaya dayalı olarak ———– aleyhine başlattığı icra takibine itirazın iptalini talep etmiştir. Birleşen davada ise davacı ——- davalı ———-haksız fiilleriyle uğrattığı zararın tahsilini talep ettiği görülmüştür.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmasa da ——– yılının temmuz ayından ekim ayına kadar aralarında depo ve lojistik hizmetine ilişkin hizmet ilişkisi olduğu anlaşılmaktadır.
Asıl davaya konu ————İcra Müdürlüğü’nün dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davaya konu ————. İcra Müdürlüğü’nün ———–E sayılı icra dosyası incelendiğinde, ———— tarihli takip talebi ile —- adet fatura toplamı olarak ——–TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, takip tarihinden itibaren ticari faiz talep edildiği görülmüştür. Davaya konu icra dosyasında, ödeme emrinin davalıya/borçluya ——- tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ——— tarihinde, süresinde yetkiye (——— yetkilidir şeklinde), borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacının da süresi içinde, —— tarihinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır. Asıl dava, ——–tarihinde ikame edilmekle ———-ATM.nin —— E sırasına kaydedilmiş, ——— mahkemelerinin kapatılması üzerine davaya mahkememizin yukarıda yazılı esası ile devam edilmiştir.
Asıl davada bilirkişi incelemesi aşamasında, ——-ATM.nin —– E, ——-K sayılı dosyası,——–tarihli kararla dosyamızla birleştirilmiştir.
Yargılama sırasında her iki tarafın da tanıkları dinlenmiştir.
Uyuşmazlık davacı ——- bedelini istediği faturalar karşılığı davalıya bir hizmet verip vermediği, buna bağlı olarak faturalar nedeniyle alacak talebinin yerinde olup olmadığı, davacı tarafça kesilmiş olan faturaların davalı tarafça benimsenip benimsenmediği, benimsenmedi ise faturalardaki bedellerin piyasa koşullarının bulunup bulunmadığı, davacının bu faturalar nedeniyle cari hesapta bir alacağı varsa, yapılan tüm hizmetler ve davalı tarafça yapılan tüm ödemeler dikkate alınarak davacının icra takip tarihi itibariyle bakiye bir alacağı bulunup bulunmadığı, varsa tutarının ne olduğu, İcra inkar tazminatı için yasal koşulların oluşup oluşmadığı noktalarındadır. Birleşen davada ise, davacı —— davalı—– haksız fiilleri sonucu maddi zarara uğrayıp uğramadığı, davalı —- vaad ettiğinin aksine üretim hattının durmasına sebebiyet verip vermediği, maliyetlerin artmasına sebebiyet verip vermediği, haksız fiil hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, bir zarar varsa ne kadar olduğu ve istip istenemeyeceği noklarında toplanmıştır.
Tarafların ciddi ölçekli şirketler olmasına rağmen arada yazılı bir sözleşme yapılmadan sözlü olarak anlaşmaları üzerine davacı——- lojistik ve depo hizmeti sunmaya çalıştığı, bu hizmetin sağlanması sırasında davacı —— kullandığı ——- ile davalı-karşı davacı ——–kullandığı ——– sisteminin uyumlu olmaması nedeniyle sıkıntılar yaşandığı anlaşılmıştır. Davacı ——- tanık beyanlarına göre depoyala organizasyon hizmetinin verilidği, nakliye hizmetinin verildiği, nakliye bedellerinin ödendiği ancak depo hizmetinin bedelinin ödenmediği, fasladan personel çalıştırılmak zorunda kalındığı bu personellerin konaklama giderlerine katlanılmak zorunda kalındığı, programın davalı —— programı ile uyumlu hale getirildiği ileri sürülmüştür. Davalı karşı davacı — şirketinin tanıklarına göre de davac —şirketi yeterli personel getirmediği, hiç bir işi zamanında bitirmediği, stok yok diyerek yeni siariş verilmesine ve üretimin durmasına sebebiyet verdiği, sonrasında stokta mal olduğu ortaya çıktığı, araçların eksik parçalarla hattan çıktığı, mal girişleri ve malzeme çıkışlarında aksamalar olduğu, —- depo yönetim sistemleri olan ———-alt yapısını kuramadıklarını, teslimat oranı %42 iken %28 lere düştüğü ileri sürülmüştür.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması, iddia ve savunmaların teknik konulara dayanması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir.
Dosyada çok sayıda bilirkişi raporu mevcuttur. ———— tarihli (birleşen dosya gelmeden önce dosyaya giren) bilirkişi heyeti raporunda davacının — adet faturadan, üç tanesinin hizmet faturası, üç tanesinin fazla çalışma ücreti faturası, bir tanesinin de entegrasyon hizmet faturası olduğu, entegrasyon faturasının bedelinin istenemeyeceği, diğer —– faturanın da dayanak belgeleri olmadan istenemeyeceği belirtilmiştir. Aynı heyetten alınan —— tarihli ek raporda da ilk —– faturanın dayanak belgelerinin olmadığı, entegrasyon faturasının istenemeceği; birleşen davanın da ispata muhtaç olduğu belirtilmiştir.
Ek raporun —- bir yıl on ay sonra dosyaya ibraz edilmiş olması, tarafların ek rapora olan itirazlarının teknik hususlar barındırdığı görülerek tekrar bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Bu doğrultuda altı uzmandan oluşan yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmuştur. Bu bilirkişilerdan dört tanesi ayrı olarak raporlarını sunmuş, ayrıca üç imzalı bir bilirkişi raporu daha sunulmuştur. Ayrı rapor veren bilirkişi———üç imzalı—– tarihli raporu da imzalamıştır. Raporlar dosyada mevcut olup her birinin gerekçeli karar derc edilmesine gerek görülmemiştir.
Esasen raporlar ayrı ayrı kaleme alınmışsa da, içerik itibariyle çelişkili bir durum yoktur. Dosyadaki tüm bilirkişi raporlarında, gerek diğer ticari kayıtlardan, gerekse yapılan yazışmalardan davacı —– verdiği nakliye hizmetinin bedelini tahsil ettiği ve bu konuda uyuşmazlık olmadığı, öte yandan vaad ettiği depo ve lojistik hizmetini eksiksiz veremediği,——- arasında sağlaması gereken entegrasyonu sağlayamadığı, taralar arasında çok sayıda yazışma yapıldığı, davacının yazılımı hazır ve eksiksiz sunamadığı mütalaa edilmiştir. Yine tüm raporlarda davalı—- iş geliştirme, uyum, proje, kullanıcı ve personel sayısı gibi taleplerinin yazılı bir sözleşmeye, belli bir iş talimatına bağlamadan hizmeti almaya çalışarak uğradığı zararın davacı—— eylemleri sonucu olduğunu kesin bir biçimde ispatlayamadığı,—— şirketine belli bir iş tanımı yapmadan ondan hizmet almaya başladığı, davacı ——– zararını belgelendiremediği tespit edilmiştir. Bu bakımdan dosyada mevcut yedi raporda da benzer ifadelerle, aynı hususlara vurgu yapılmıştır.
Bilirkişi raporlarının usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, olayın oluşuna uygun olduğu anlaşılarak itibar edilmiş; ——-tarihli davalarda gelinen aşama itibariyle yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulması talepleri soyut ve davayı uzatmaya yönelik görülmüştür. Bilişkişi heyetinde olması gereken yazılım ve donanım uzmanı, bilgisayar mühendisi-bilişim uzmanı, nakliyat ve lojistik uzmanı, elektrik mühendisi, dış ticaret uzmanı mevcuttur. Tarafların ispat etmeleri gereken ancak edemedikleri, belgelendiremedikleri iddialara ilişkin esaslı bir itiraz olmaksızın, teknik yönden eksik olduğu ileri sürüldüğü halde, kendileri lehine olan teknik tespitlerin kabul edilerek, aleyhe olan tespitlerin ise kabul edilmeyerek yapılan itirazlar soyut nitelikte kalmıştır. Ayrı ayrı rapor sunulmuş olması takip okuma güçlüğü yaratmışsa da, bu durum tek başına raporların hükme esas alınamayacağı sonucunu çıkarmaz. İçerik itibariyle bilirkişi tespitleri arasında çelişkili bir durum yoktur.
Gerek asıl davada tahsil edilmek istenen faturalar yönünden başlatılan icra takibine itirazın iptali talebi; gerekse birleşen davadaki maddi tazminat talebinin ispatlanamaması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dava olan itirazın iptali davasının REDDİNE;
2-Kötü niyet tazminatı verilmesine yer olmadığına;
3-Birleşen maddi tazminat davasının REDDİNE;
4-ASIL DAVA YÖNÜNDEN
a-Alınması gerekli 54,40TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.647,95TL peşin harcın mahsubu ile kalan 2.593,55TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
c-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
ç- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
d-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 27.267,68TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5)BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
a-Alınması gerekli 54,40TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 6.332,20TL peşin harcın mahsubu ile kalan 6.277,80TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
c-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılmasına,
ç-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
d-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 38.298,69TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı birleşen dosya davalı vekili ile davalı birleşen dosya davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 29/01/2020