Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/1519 E. 2019/944 K. 18.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2012/1519 Esas
KARAR NO: 2019/944
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 12/12/2012
KARAR TARİHİ: 18/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde sürücüsü —– plakalı ——-arasında meydana gelen kaza sonucunda ——-plakalı minibüste yolcu olarak bulunan davacılardan——- sakatlandığını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğunu, davacılardan ——- eşi, diğer davacılar ——– ise davacı ———— çocuğu olduğunu, —- eşinin yaralanması nedeniyle çalışamadığını, eşine bakmak zorunda kaldığını beyanla, fazlaya dair hakkı saklı kalmak kaydıyla, Davacı —- bakımından— maddi —- manevi, davacı —- bakımından—maddi —- manevi, Davacı —- bakımından —- manevi tazminat ve Davacı—- bakımından ———– manevi tazminatın maddi tazminatın bütüm davalılardan müştereken ve müteselsilen —- kaza tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, manevi tazminatın ise kaza tarihinden itibaren ———– müştereken ve müteselsilen tahsiline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yanlış mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin kazada kusurunun olmadığını, sigota poliçe teminat kapsamında ———-şirketine davanın ihbarını, kaza tespit tutanağının davalının yokluğunda tutulduğunu belirterek, açılan davanın reddini, davanın———- ihbarını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı ————– vekili cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu tazminat talebinde müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitleriyle sınırlı olduğunu, müvekkilinin manevi tazminattan sorumlu tutulamayacağını, davacının daha önce müvekkiline kazadan dolayı bir başvurusunun olmadığını kusur ve maluliyet için bilirkişi raporu alınması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle işleten ve zorunlu sigortacıdan talep edilen maddi ve manevi tazminat davasıdır.
—- tarihinde sürücüsü ———— plakalı ——— hattında çalışan minibüs ile —– plakalı kamyonet arasında meydana gelen kaza sonucunda ——- plakalı minibüste yolcu olarak bulunan davacılardan —-sakatlanmış, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davacılardan ———– eşi, diğer davacılar ——-ise davacı —- çocuğudur. ——— eşinin yaralanması nedeniyle çalışamadığını, eşine bakmak zorunda kaldığını beyanla maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş; çocukları için de bablarının yaralanmasından ötürü manevi tazminat talebinde bulunulmuştur.
Davalılardan —— plakalı minibüsün zorunlu trafik sigortacısı olup bu sıfatı ile doğan zarardan, davalı sürücünün kusur oranında ve poliçe limiti içinde kalmak şartı ile sorumludur. Davalılardan———– ise minibüsün iştirak halindeki malikleri ve işletenleridir. İşleten de sürücünün kusuru oranında sorumlu olacaktır.
Bu çerçevede, öncelikle davacının tedavi evrakları toplanmış; ——- yaralanmanın derecesi ve sonuçları yönünden rapor alınmış olup; ——— tarihli raporuna göre %73 oranında kalıcı maluliyetinin oluştuğu, ayrıca —–ay iyişelme sürecinin olacağı mütalaa edilmiştir.
Bir kusur bir aktüer uzmandan oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alınmış, bilirkişiler, kazada davalı minibüs sürücüsü —, (karşı şeride geçerek) kazada %100 oranında kusurlu olduğunu mütalaa etmişlerdir.
İst. Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin ——K sayılı (Kapatılan Tuzla 3. Asliye Ceza Mahkemesinin —– E) ceza dosyasında da sanık olanak———— kazada tam ve asli kusurlu kabul edilmiş, taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermekten, — K sayılı mahkumiyetine karar verilmiştir. ———–
Gerek maluliyete ilişkin gerekse kusura ilişkin raporlar olayın oluş şekline, dosyadaki evraklara, ceza dosyasındaki tespitlere uygun görülerek mahkememizce hükme esas alınmıştır. Davacı —– yolcu olarak kazada müterafik kusuru olduğunu gösteren hiç bir delil ve iddia olmadığından davacının da kusursuz olduğu kabul edilmiştir.
Maddi tazminat kalemleri yönünden uzman aktüer, aynı raporda davacı ——- TL geçici iş göremezlik, ——– kalıcı iş göremezlik zararının olduğunu, bunun —- sinden sigorta şirketinin sorumlu olacağını, dava —- iş ve güçten kalarak —- maddi zararının olduğunu mütalaa etmiştir.
Davacı vekilinin —- tarihli ıslah dilekçesi ile mevcut manevi tazminat talebinin yanı sıra davacılardan — ———– maddi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalılardan sigorta şirketi, maddi taleplerin öncelikle zorunlu taşımacılık sigortacısından , yapılmamış ise güvence hesabından karşılanması gerektiğini ileri sürmüştür.
Ne var ki, Şoförler odasına yazılan yazı cevabından da anlaşılacağı üzere, —– hattının 100 km den eksik bir güzergah olup şehir içi toplu taşıma hattı olmakla çalışma belgelerinin —- tarafından verildiği, 4925 sayılı Karayolu Taşımacılık Kanunu kapsamında zorunlu karayolu mali mesuliyet sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı sigortanın bu yöndeki itirazlarına itibar edilmeiştir.
Davacı ——-geçici ve sürekli sakatlık tazminat alacağının kaza tarihine göre —- tablosuna göre yapılan hesabı, mahkememizce denetime elverişli, usul, yasaya uygun, olayın oluş şekline uygun bulunmuştur.
Davacılardan—-kazada yaralanmamış, ancak eşinin yaralanmış olması nedeniyle ona baktığını, bu dönemde çalışamaz hale geldiğini ileri sürerek maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Davacı Kadriye’nin maddi zararı geçici iş göremezlik gibi talep edilmişse de, davacının kazada bir yaralanması yoktur. Esasen talebi iş göremezlikten ziyade kazanç kaybına ilişkindir. Ne var ki somut bir kazanç kaybı da, çalışmasına engel bir durum da yoktur. Hiç kuşkusuz eşinin bakımı ile ilgilenmek mesai gerektirirse de bu bakım davacı için aynı zamanda aile hukukundan doğan bir görevdir. Ayrıca ——- hizmet dömükü celp edilmiş, davacı —— yılları arasında çalışmadığı anlaşılmıştır. Kazanın —— tarihinde olduğu düşünülürse kaza nedeniyle çalışmadığı da söylenemez. Bu nedenle davacı —— için talep edilen ——— maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. (Eldeki davada bakıcı ücreti talep edilmediğinden bu yönden bir değerlendirme yapılmamıştır)
Manevi tazimant talebi yönünden de inceleme yapılmış, tarafların sosyal mali durumları gerek uyap kayıtlarından (Takbis, malvarlığı vs), ceza dosyasından gerekse kolluğa müzekkere yazılarak araştırılmıştır.
6098 sayılı TBK. md. 56. maddesine göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Eldeki davada, davacıların hiç kusurunun olmaması, tüm kusurun dava dışı sürücü —— olduğu ve davacı ——-olayda %73 oranında malul kaldığı anlaşılmıştır. Davalıların mahkememizce yaptırılan araştırma ile tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları da göz önüne alınarak takdiren davacı — davacı ——TL, davacı——- için —-TL, davacı ———TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
Davalılardan işletenler için faizin haksız fiil hükümlerine göre kaza tarihinden başlayacağı hususunda bir tereddü yoktur. Kazadan sonra davadan önce sigortaya usulünce yapılmış bir başvuru ortaya konamadığından sigorta şirketi yönünden temerrüdün dava tarihi ile oluşacağı kabul edilmiştir.
Faizin türü bakımından, Yargıtay – Hukuk Dairesinin ———-K, aynı dairenin ——- K tarihli (“Davalının işleteni/sürücüsü olduğu araç, kullanım amacı yük nakli olan ticari araç olup, davalının ticari faaliyetinin icrası sırasında kaza yaptığı da dosya kapsamıyla sabittir. Olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TTK’nun 3. maddesi uyarınca, bir müesseseyi ilgilendiren fiil ve işlerin ticari iş sayılması ve ayrıca 3095 sayılı Yasa’nın 2. maddesinin 2. fıkrasında; ”arada sözleşme olmasa bile, ticari işlerde temerrüt faizi, ————— kısa vadeli avanslar için öngördüğü faiz oranına göre istenebileceği” belirtilmiş olmasına göre; temerrüt faizi olarak, istem gibi avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi yerinde görülmemiştir.”) güncel kararları ışığında davacı Sedat’ın yolcu olduğu, davalıların işleteni, sigortacısı olan aracın ticari amaçla kullanılan minibüs olması göz önüne alınarak talep gibi avans faizine hükmedilmiştir.
Açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Maddi tazminat talebi yönünden,
a-Davacı——– için maddi tazimnat talebinin kabulü ile 6.891,95 TL geçici iş göremezlik, 234.381,88 TL kalıcı iş göremezlik olmak üzere 241.273,83 TL maddi zararının, davalı sigorta şirketi 225.000 TLsinden sorumlu olmak kaydıyla, davalılar ———– yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 12.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline;
b-Davacı —— için maddi tazminat talebinin reddine;
2-Manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne;
a-Davacı ———– için 35.000 TL,
b-Davacı ———–TL,
c-Davacı ———- TL,
d-Davacı ———TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar ——- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine; fazlaya ilişkin kısmın reddine;
3- Alınması gerekli —- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.296,20 TL peşin ve ıslah harcı toplamının mahsubu ile bakiye 20.308,47 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 21,15 TL. başvurma harcı, 1.296,20 TL peşin ve ıslah harcı toplamı olan 1.317,35 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacıya verilmesine,
b-)Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.677,20 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%79,43kabul %20,57 ret oranında ) olmak üzere 1.332,25 TL ‘nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı ——- tarafından sarfedilen toplam 150,00 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%79,43kabul %20,57 ret oranında) olmak üzere 30,85 TL ‘nin davacıdan alınarak davalı —- verilmesine, kalan kısmın davalı ——– üzerinde bırakılmasına
6-Diğer davalı ———— tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre kabul edilen maddi tazminat yönünden davacı vekili için takdir olunan 20.426,43 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat yönünden reddedilen miktar üzerinden davalılar vekili için takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat yönünden davacı vekili için takdir olunan 8.600,00 TL vekalet ücretinin davalılar ———– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine
11- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre reddedilen manevi tazminat yönünden davalı ——- vekili için takdir olunan ——– vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalı ———verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 18/09/2019