Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/319 E. 2018/507 K. 30.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2011/319
KARAR NO : 2018/507
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 11/04/2011
KARAR TARİHİ : 30/05/2018
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2003 yılına kadar yönetim kurulu üyesi olduğu, dava dışı ……….. San. ve Tic. AŞ de %7,293 oranında hissedar olduğunu, 2004 yılında yönetim kurulundan çıkarıldıktan sonra kurul üyesi olarak görev almadığını, müvekkilinin şirket yönetiminin ayrıldığı günden itibaren şirketin faaliyetlerini izlemesi ve mali durumu hakkında bilgi sahibi olmasının dolaylı yollarla engellendiğini, dava dışı şirkette müvekkilinin kardeşleri olan davalılar …….. ve …’nun da yönetim kurulu üyeleri olduğu, müvekkilinin ortağı olduğu dava dışı şirketin, edindiği kârı diğer ortaklardan kaçırmak amacıyla dava dışı şirketi de hissedar yapmak sureti ile 2003 yılında dava dışı …….. Denizcilik ve Tic. AŞ yi kurduğu bu sayede dava dışı ……. AŞ tarafından yapılan gemilerin dava dışı…… AŞ ye çok düşük bir karla satılmakta, fakat dava dışı …… AŞ nin bu gemileri 3. şahıslara daha yüksek bedelle satarak ciddi anlamda kazanç elde ettiğini, bu suretle…..’nin muhtemel elde etmesi gereken karları engellediğini, dava dışı …..AŞ Yönetim Kurulu Üyelerinin şirket menfaatlerine aykırı olarak Kadıköy 1. ATM de…….. E. ile iflas erteleme kararı alındığını, borçlarının ödeyememesi nedeniyle çeşitli bankalar tarafından şirket hakkında takip başlatıldığı, rekabet yasağını da ihlal etmeleri ve şirketi kötü yönetmeleri nedeniyle uğranılan zarardan yönetim kurulu üyelerinin TTK 336 md. gereğince müştereken müteselsilen sorumlu olacaklarından, yönetim kurulunun usulsüz iş ve işlemleri nedeniyle kasten zarara uğratılmasından dolayı TTK 336, 340 ve 309. md. ri uyarınca eşdeğer tazminat miktarının bilirkişilere hesaplattırılmak sureti ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile şirkete ödenmesine karar verilmesini, ihtiyati tedbir talepli olarak talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili 13/07/2011 günlü cevap dilekçesinde özetle; davanın şirket ortakları hakkında genel kurulu izleyen 3 aylık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açılmış olması nedeniyle esasa girilmeden zamanaşımından reddini, ayrıca anonim şirketler genel kurulları hakkında 5 yıllık genel zamanaşımı bulunduğu, davacının hangi yıllara ilişkin iddiada bulunduğu da belli olmamakla birlikte, 5 yıldan öncesine ilişkin isteminin de zamanaşımı nedeniyle dinlenmesinin mümkün olmadığını, ayrıca yine usuli itiraz olarak davacının iddiasını dayandırdığı vakıaları sırayla ve bunlarla ilgili delillerin nelerden ibaret olduğunu bildirmediğini, bizzat davacının da, dava dışı …….. San. ve Tic. AŞ nin yönetim kurulu üyesi bulunduğu 2003 yılında yapıldığı, dava dilekçesine göre davacının da kâr kaçırma operasyonunun bir parçası durumunda olduğunu, ayrıca genel kurula katılmayan şirketle ilgisi sadece kendisine sağlanan ekonomik imkanları kullanmaktan ibaret olan ve gerçek durum ve bilgilerden bihaber olan davacının …… AŞ tarafından …..AŞ ye düşük karlarla gemi satıldığını, iddia ettiği, oysa …… AŞ tarafından birkaç istisna dışında kendi adına gemi inşaa etmemiş ve ……AŞ ye asla herhangi bir gemi satmadığını, ….. AŞ nin büyük oranda yurtdışı müşterilerine gemi inşaa ettiğinden dünya ekonomisindeki krizlerin şirketi direkt etkilediğini, bundan dolayı 2008 yılındaki ekonomik kriz nedeniyle portföyündeki 17 gemi siparişinden 12 tanesi iptal edilen şirketin ekonomik yapısının büyük çapta sarsıntıya uğradığı, ….. AŞ yönetim kurulu üyeleri olan davalıların Kadıköy 1. ATM ye müracaatla iflas erteleme talebinde bulunduklarını, mahkemece 03/03/2011 tarihinde 1 yıl süreyle iflas erteleme kararı verildiğini, davacının açmış olduğu bu davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olması nedeniyle reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, hukuki mahiyeti itibarı ile dava dışı olan ve tarafların ortağı oldukları şirketin yönetim kurulu üyeleri olan davalıların şirketi zarara uğrattıkları iddiasıyla şirket yöneticilerinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davasından ibarettir. Davacı vekili 20/06/2011 tarihli dilekçe ile delillerini bildirmiş, sunmuş olduğu deliller dışında delil listesinde bildirilen diğer tüm deliller ve dava dışı …… San. Tic. AŞ nin şirketin ve ……. AŞ nin sicil dosyaları getirtilmiştir. Davalılar vekili 14/07/2011 günlü dilekçe ile karşı delillerini bildirmiştir.
Davalıların yönetim kurulu başkan ve üyesi ve temsilcileri oldukları dava dışı ….. San. Tic. AŞ de davacı da şirket hissedarı olduğu celp edilen sicil kayıtları ile yine dava dışı …… AŞ nin ticari defterleri incelettirilmiş, dava dışı ….. şirketin 2006 yılından dava tarihi olan 2011 yılına kadar ki ortaklık pay-karar defterleri ile tüm ticari -mali defterleri üzerinde oluşturulan SMMM, hukukçu ve ekonomist bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti 08/11/2013 günlü raporunda, davadan önceki 5 yıllık faaliyet dönemi içerisinde, dava dışı ….. AŞ nin toplamda 289.014.962,88 TL tutarında satış gerçekleştirdiği, bu tutarın 253.463.478,76 TL lik kısmının diğer firmalara yapılan gemi satışları olup, bu satışlardan 1.849.661,15 TL kazanç elde etmiş iken, ….AŞ ye yapılan gemi satışlarından 35.551.484,12 TL nin şirket kasasına girdiği, ancak ….AŞ nin 48.186.868,35 TL olan gemi değeri itibarı ile davacı ….. AŞ nin aradaki fark tutarı olan (-)12.635.384,23 TL brüt satış zararı gözüktüğü, yönetim kurulu üyeleri aleyhine açılacak sorumluluk davalarında asıl dava hakkında AŞ ye verilmiş olmakla birlikte, yönetim kurulunun anonim şirketin malvarlığını kötüleştiren davranışlarının ortakları ve şirket alacaklılarının dolayısı ile zarar görmesine yol açması nedeniyle kanun koyucunun ortalara ve alacaklılara da dolayısıyla gördükleri zararın tazmini için sorumluluk davası açma hakkı tanıdığını, ancak açılacak davada elde edilen tazminatın şirkete ödeneceğini, şirketin yönetim kurulu üyeleri olan davalıların şirketin uğradığı bu zarardan dolayı yönetim kurulu üyelerinin sadakat ve özen borcunu ihlal sayılabileceğini, davacı şirket ortağının da bu suretle dava açma hakkı olduğunu ve davacının zarar doğurucu olay için zamanaşımı süresi içinde dava açtığı rapor edilmiştir.
Davacı vekili 10. celsede davalı tarafın kesin süre içerisinde belge sunmadığını, bu nedenle sorumluluk yönünden davacı iddialarını kabul etmiş sayılması gerektiğini belirterek gemi mühendisi bilirkişinin heyete dahil edilerek ek rapor alınmasını talep etmiş, 12. celsede davacı tarafın itiraz ve talepleri doğrultusunda bilirkişi heyetine gemi mühendisi ……..dahil edilerek dava dışı ….. San. Tic. AŞ, …… ve Tic. AŞ, …….. San. ve Tic. AŞ ile …. … AŞ ye ait 2006-2007-2008-2009-2010-2011 yıllarına ait tüm ticari defterler üzerinde gün tayini sureti ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve gemi inşaa ve makine mühendisi dahil edilerek alınan 15/10/2015 günlü ek raporda, dava dışı bilirkişi heyetinden alınan ….. ve Tic. AŞ, ……….. San. ve Tic. AŞ ile ……….. AŞ firmalarının ortaklarla ilgili hesaplarının da incelendiği ve bu firmalarca ortaklarına kaynak aktarıldığının söylenmesinin mümkün olmadığı belirtilerek dava dışı ….. firmasının dava dışı ….firmasına yaptığı işler nedeniyle ….. ve …………. firması faaliyetlerinin tekrar karşılıklı olarak incelenmesi sonucu dava dışı ….. firmasının …firmasına yaptığı işler nedeniyle elde ettiği faaliyet sonuçları 10.635.384,23 TL düzeyinde brüt zararı yansıtırken aynı gemilerle ilgili olarak dava dışı ,…..firmasında raporlanan brüt satış karının 11.093.595,15 TL düzeyinde olduğu tespit edildiği rapor edilmiştir.
18. celseye katılan davalılar vekili, dava dışı ….. San. Tic. AŞ nin, müvekkilleri tarafından zarara uğratıldığı iddiasını kabul etmediklerini ancak İst. Anadolu 1. ATM ce şirketin iflasına karar verildiğini bildirmiş, her 2 tarafın rapora itirazları üzerine itirazları karşılayacak şekilde aynı heyetten yeniden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyetinden alınan 26/07/2016 günlü 2. ek raporda, bilirkişiler sonuç olarak dava dışı …..ve ….. Şirketlerinin tüm ödemeleri tam ve eksiksiz yaptığı tespit edildiği, ….. Şirketinin ….ve ……. şirketleri adına işçilik karşılığı inşaa ettiği gemilerden zarar açıklamasını gerektirecek herhangi bir durumun var olmadığı, dolayısı ile 10.586.785,22 TL zararın üretim süreçlerinin teknik doğasına aykırı bulunduğu, diğer bir ifade ile ….. Şirketinin salt gemi işçiliğinden en az brüt 8.632.150 USD kâr elde etmesi gerektiği halde 10.586.785,22 TL brüt zarara uğramasının teknik yönden makul bulunmadığı, her 2 şirket arasındaki ticari faaliyetin üretim-ticaret yapısı dikkate alındığında, dava dışı …….ye yapılan gemi satışları nedeniyle dava dışı ….. nezdinde 10.635.384,23 TL tutarında zarar oluştuğu, bu zararın nedeninin davalı tarafça hukuka uygun bir şekilde izah edilemediği, bu durumun yönetim kurulu üyelerinin özen ve sadakat borcunun ihlali ile meydana geldiği rapor edilmiştir.
Davacı taraf alınan 2. ek rapora göre, 10.000 TL üzerinden açtığı tazminat davasını 19/08/2016 günlü dilekçe ile 2.000.000 TL artırmak sureti ile 2.010.000 TL ye yükselterek bu tutarın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini ıslah yoluyla talep etmiş, davanın kabulünü istemiş, davalı vekili de 22. celsede ek rapora gerek görülmediği taktirde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dışı ….. San. ve Tic. AŞ nin iflasına karar verildiği davalı tarafça beyan edilmekle, bu durum davanın görüldüğü İst. Anadolu 1. ATM ye yazılan yazı ile anlaşılmış, şirket hakkında İst. Anadolu İflas Md. ce …………sayılı iflas dosyası açıldığı anlaşılmış, 24. celse ara kararı ile iflas idare memurlarına dava ihbar olunmuş, müflis şirketin iflasına karar verilmeden önce işbu tazminat davasının açıldığı anlaşılmakla, iflasın aşaması, davacının masaya alacağını kaydettirip ettirmediği hususu araştırılmış, 14/02/2018 günlü celse ara kararı ile “Davacı taraf, davacının da ortağı olduğu şirketin yöneticileri olan davalılarının dava dışı şirketi zarara uğrattıkları iddiasıyla açtıkları ve fazlaya ilişkin hakları saklı tuttukları davada şirketin uğratıldığı zararın tespiti ile şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ettiği, yargılama safahatı içerisinde bilirkişi heyetinden rapor ve takiben itiraz ve talepler üzerine 2 kez ek rapor alınmış olup, alınan 26/06/2016 tarihli 2. ek rapordan sonra davacı tarafın 19/08/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile şirketin uğratıldığı zararlarda bilirkişi raporu ile tespit edilen TL-USD üzerinden davacının dava dışı ….. … AŞ de ki hissesine karşılık olmak üzere davasını 2.000.000 TL ye ıslah ettiği ve bu tutarın davalılardan tahsil ile müvekkiline ödenmesini istediği ancak ıslahtan önce dava dışı …. … AŞ nin iflasına karar verilerek iflas masası oluşturulmuş bulunduğu gözetilmekle: Gerek 6762 sayılı eski TTK 332. md. de ve gerekse dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK 553 md. de “…. Yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları kanunda ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurları ile ihlal ettikleri taktirde, kusurlarının bulunmadığını ispatlamadıkça hem şirkete hem pay sahiplerine hemde şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.” denilmekle, davalılar olan ve dava dışı şirketin zarara uğratıldığı iddia edilen tarihlerdeki yöneticilerinin vermiş oldukları kusurlu eylemleri nedeniyle zararlardan dolayı davacının uğramış olduğu şahsi zarar bulunup bulunmadığı ve varsa bunun tutarı ile ilgili olmak üzere (esasa ilişkin noksanlık olarak görülmekle) dosyanın daha önce rapor ve 2 ek rapor alınmış olan bilirkişi heyetine TEVDİİ İLE bu konularda ek rapor alınmasına, davalı tarafın 07/02/2018 günlü dilekçesinde talep ettiği “şirket zararının hangi maliyet unsurlarından oluştuğu” yönündeki inceleme talebinin alınmış olan ek raporlarda tespit edilmekle bu konuda tekrar ek rapor alınmasına gerek bulunmadığına, bu husustaki davalı talebinin reddine, ” karar verilmiş, davacı taraf 27/02/2018 günlü dilekçe ile ara karardan rücu talep etmiş, rücu talebi reddedilmiş ve bilahare davacı tarafın kesin süre içerisinde gider yatırmadığı görülmüş, sözlü yargılamaya geçilmiş, davacı vekili, davanın kabulünü, talep etmiş, davalılar vekili reddini savunmuştur.
Heyetimizce davanın reddine karar verilmiştir.
Delillerin taktiri ve davanın reddi gerekçesi : Davacı ortağı olduğu dava dışı ….. San. ve Tic. AŞ de yönetim kurulu üyesi iken 2003 yılında yapılan genel kuruldan sonra yönetim kurulundaki görevinden ayrılmış ve bu tarihten sonra ve aynı zamanda davaya konu olan dönemde davalılardan …….şirketin yönetim kurulu başkanı ve diğer davalılarda yönetim kurulu üyesidir. Davacı davalıların şirketi zarara uğrattıklarını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı tutmak sureti ile 10.000 TL için tazminat talebinde bulunmuştur.
Şirket yöneticilerinin sorumluluğundan kaynaklanan davalar, davadan önceki 5 yıllık dönemle sınırlı olup, davalı tarafın 3 aylık zamanaşımı dolduğu yönündeki itirazları yerinde görülmediği gibi hem vakıaların hangi delillerle kanıtlanacağı yönündeki usulü itirazı da dava dilekçesindeki açıklama itibarı ile yerinde görülmemiştir. Davacı, dava dilekçesinde ortağı bulunduğu şirkette yönetim kurulu üyesi olan şirket yöneticilerinin şirketi ne şekilde ve surette zarara uğrattıklarını açıklamıştır. Yaptırılan bilirkişi incelemeleri ile davalıların 2006-2011 (dava tarihi) arasında şirketi zarara uğrattıkları hakkında kök raporda, şirketin 12.635.384,23 TL brüt satış zararına uğratıldığı, itiraz üzerine alınan 15/10/2015 günlü 1. ek raporda, şirket brüt zararının 10.635.384,23 TL ve itiraz üzerine alınan 26/07/2016 tarihli ek raporda 1. ek rapor teyit edilerek şirket zararının yönetim kurulu üyelerinin özen ve sadakat borcunu ihlali ile meydana geldiği tespit edilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde, şirketin davalıların basiretli bir tacir gibi hareket etmeyerek kasten zarara uğratıldığı iddiasıyla şimdilik kaydı ile 10.000 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil ile şirkete ödenmesini talep etmiştir. Alınan 2. ek rapordan sonra davacı taraf 19/08/2016 günlü dilekçe ile davalılar tarafından dava dışı ……k San. ve Tic. AŞ nin zarara uğratıldığının sabit olduğunu belirterek, müvekkilinin şirketteki %7,3 hisse payına karşılık davasını müvekkilinin uğradığı doğrudan zarar olarak 2.000.000 TL ıslah ederek 2.010.000 TL nin zararlandırıcı faaliyet tutarı olarak işlemiş ve işleyecek ticari faizle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil ile müvekkiline ödenmesini talep etmiş ve 27/02/2018 günlü dilekçe ile bu talebini tekrarlamıştır.
Gerek, davanın açıldığı 6762 sayılı eski TTK da ve gerekse davanın açılmasından sonra 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı yeni TTK 555/1 md. de “şirketin uğradığı zararın tazminini şirket ve her pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler.” denilmektedir. Davacı, dava dilekçesinde yasanın amir hükmüne uygun olarak şirketin uğratıldığı zararın tespiti ile şirkete ödenmesini talep etmiş, bu konuda alınan raporlarla şirketin yöneticileri olan davalıların 2006-2011 dava tarihi arasında eylemleri ile şirketi zarara uğrattıkları rapor edilmiştir. Ancak dava dışı …… San. ve Tic. AŞ hakkında şirket yöneticileri olan davalılar tarafından alınan yönetim kurulu kararı ile İst. Anadolu 1. ATM ye ……….. E. ile iflasın ertelenmesi davası açıldığı ve neticede şirketin iflasına karar verildiği ve İst. Anadolu İflas Müdürlüğünde 2013/39 sayılı iflas dosyası açıldığı anlaşılmıştır.
İflas dosyası açılmakla, dava Müflis …… San. ve Tic. AŞ iflas İdaresi memurlarına ihbar olunmuştur. Davacı ıslah ile dava dışı şirketin uğratıldığı zarardan kendi hissesine düşen tutara karşılık 2.010.000 TL nin kendisine ödenmesini talep etmektedir. HMK 176 md. vd. uyarınca davacı yargılama safahatı içerisinde bir kez ıslah talebinde bulunabilir. Davacı, ıslah talebi ile bu hakkını kullanarak, dava dışı şirketin uğratıldığı zarardan davacı payına düşen tutarın ıslah ile kendisine ödenmesini talep etmiş ise de; şirketin uğradığı zarar hakkında iflas kararı verilen şirket iflas masasına ödenmesi gerekir.
Davacı tarafın ıslah talebinden sonra verilen 28. celse ara kararı ile “davalılar olan ve dava dışı şirketin zarara uğratıldığı iddia edilen tarihlerdeki yöneticilerinin vermiş oldukları kusurlu eylemleri nedeniyle zararlardan dolayı davacının uğramış olduğu şahsi zarar bulunup bulunmadığı ve varsa bunun tutarı ile ilgili bilirkişi heyetinden ek rapor alınması” hakkındaki ara kararına karşın davacı tarafın ara karardan rücu talebi reddedilmiş, red kararına rağmen davacı gerekli gideri yatırmamış ve davacının şahsi zararı bulunduğu kanıtlanamamıştır.
Bu durumda davacının, zarara uğratıldığı iddia edilen ve tarafların ortak olduğu müflis …….. San. ve Tic. AŞ iflas masasına alacağını yazdırması halinde, davalıların eylemleri sonucu uğradığı zarardan iflas masasından alacağını talep edebileceğinden, hakkında iflas kararı verilmiş olan şirketin davalılar tarafından uğratıldığı iddia olunan zararı ıslah yoluyla davalılardan talep etme hakkı bulunmadığından açıklanan nedenler karşısında yerinde görülmeyen ıslah talepli davanın reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-Davacı tarafından, davalı şirket yöneticileri aleyhine mahkememize açılan 10.000 TL lik dava, davacı tarafından 19/08/2016 tarihinde 2.010.000 TL ye yükseltilmiş olup, davacı taraf dava dilekçesinde 10.000 TL şirket zararını davalı şirket yöneticilerinden tahsili ile şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ettiği ancak şirketin yargılama devam ederken iflas etmesi üzerine ve ıslahla ıslah ettiği tutarın müvekkili zararı olduğunu belirterek müvekkiline ödenmesi yönündeki davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan 148,50 TL harç ve ıslahta alınan 34.326,00 TL ki cem’an 34.474,50 TL harçtan alınması gerekli 35,90 TL Harcın mahsubu ile 34.438,60 TL fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettiklerinden 2018 yılı AAÜT tarifesi uyarınca davalılar yararına taktir olunan 80.350,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalıların yatırdığı 100,00 TL den 28,00 TL si tebligat gideri olarak kullanılmakla ve davanın reddine karar verilmekle, 28,00 TL nin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
6-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından artan tutarların hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzlerine karşı hükmün tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. . 30/05/2018