Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/83 E. 2023/221 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/83
KARAR NO 2023/221

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2023
KARAR TARİHİ : 12/10/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

Davacı dava dilekçesinde özetle;
Müvekkilinin —–1993 yılında kurulmuş, kurulduğu günden bu yana gerçekleştirdiği faaliyet neticesinde, —– markasını sektöründe meşhur ve maruf hale getirdiğini, müvekkilinin faaliyeti, referansları ile ilgili ayrıntılı bilgi —-adresinde yer almakta olduğunu,—-müvekkili şirketin ticaret unvanı olduğu gibi Türk Patent Enstitüsünün —–kod no.su ile “Dişçilik, ebelik hizmetleri, eczacılık, fizik tedavi, fizikoterapi, hastaneler, hemşirelik (tıbbi), kan bankası hizmetleri, masajla tedavi hizmetleri, optik hizmetler, piskolojik testler, plastik cerrahi, sağlık amaçlı hamamlar, sağlık bakımı, sanatoryumlar, tıbbi klinikler, tıbbi yardım.” açısından müvekkilimiz adına tescilli olduğunu, Davalı müvekkilinin ifade ettiği emek ve çabası neticesinde elde ettiği birikimden faydalanmaya çalışmış, müvekkili adına tescilli —–markası ile ayırt iltibas yaratacak derecede benzer olan —– ibaresini marka olarak tescil ettirdiğini, Davalı, müvekkiline ait —– markasını birebir kullanmış müvekkili adına tescilli markanın sonuna aynı zamanda büyükşehir olan ve gerek bu özelliği gerekse Turistik açıdan ülkemizin en yüksek nüfusuna sahip ve çok ziyeret alan, bu özelliği gereği popüler yerleşim yerlerinden birisi olan —- ilini eklemiş, böylece marka ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olan—– ibaresinin TPE nezdinde —-kod no.su ile tıbbi hizmetler açısından tescilini sağladığını, müvekkili marka vekilinin uyarmaması nedeniyle bahsi geçen tescilden haberdar olamamış ve tescilden haberdar olur olmaz iş bu davayı açmak zorunda kaldığını, öncelikle davalı adına kayıtlı markanın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi konusunda teminatsız olarak tedbir kararı verilmesine, —–kod no.lu markanın hükümsüzlüğüne, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ederiz.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:

Müvekkili şirketin —– numaralı MARKA Hakkı sahibi olması ve davacının da bu marka hakkı karşısında marka hakkı sahibi olsa da üçüncü kişi sıfatı bulunması nedeniyle yetkili mahkemenin davalı müvekkilin ikametgahında olan —— Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olması sebebiyle davanın esasa girilmeksizin yetki yönünden reddine esas yönünden de haksız açılan davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Markaların korunmasına dair usul ve esaslar, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda düzenlenmiş olup Kanun’un 156/5.maddesine göre; “Üçüncü kişiler tarafından sınai mülkiyet hakkı sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir”. Dava dosyası incelendiğinde, davanın, davalı adına tescilli —–kod no.lu markanın hükümsüzlüğüne ilişkin olduğu 6769 sayılı yasanın 156/5 maddesi uyarınca yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri olduğu, davalının dosya içerisindeki tebligat ve diğer belgelerden yerleşim yerinin —– olduğu buna göre de yetkili mahkemenin —- Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi) bu sebeple davalı vekilinin süresinde yapılan usule uygun yetki itirazının kabulüne karar vermek gerekmiş her ne kadar davacı tarafından tescilli marka sahibi olduğu iddia edilerek davanın davacının ikametgahında da açılabileceği belirtilmiş ise de davanın sadece hükümsüzlük talebine ilişkin olduğu, davacının davalı markasına benzer markanın tescilli sahibi olmasının yetkili mahkemeyi değiştirmeyeceği bu yöndeki itirazların reddi ile neticeden davanın yetkisizlik itirazı nedeniyle usulden reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın HMK’ nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca yetki yönünden USULDEN REDDİNE,
HMK 20. Madde uyarınca dosyanın süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleşme tarihinden, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize müracaat edilmesi halinde dosyanın yetkili ve görevli—–NÖBETÇİ FİKRİ SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’ ne gönderilmesine,Aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağına,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.