Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/4 E. 2023/71 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/4 Esas
KARAR NO: 2023/71
DAVA: Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
DAVA TARİHİ: 19/12/2018
KARAR TARİHİ: 30/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı —– arasında, bu —— sahibi bulunduğu ——–arsa üzerinde yapılacak —— buna bağlı—–/— tüm altyapı ve üstyapısına ait, ——- sayılı ——- tarihinde imzalandığını, bu tarihi takiben tüm bu hizmetler ——— olarak davacı ———— tarafından hazırlanmış ve ihale dosyaları da hazırlanıp ihaleler yapılarak uygulamaya geçildiğini, proje kapsamındaki davacıya ait müelliflik hakları, ——- nezdinde, bugüne kadar yasal olarak hiç kimseye devredilmediğini, geçen uygulama süresi içinde, niteliksiz idari ve teknik kadrolar eliyle davacı tarafından hazırlanmış eserin özgün mimarisi bozulmuş ve halen de bozulmaya devam edildiğini, son olarak zamanının en büyük—–olan bu büyük projenin ——değiştirildiğini, söz konusu proje kapsamındaki —– tabi tutulmuş, ancak yapılan çalışmalar sonucu——– olarak kendilerine tevdi edildiğini, şimdi, yasalar çerçevesinde müelliflik hakları davacıya ait proje kapsamındaki tüm yerleşimin önce ruhsata, sonra kat mülkiyetine ve nihayetinde iskâna kavuşturarak üyelerin mağduriyetinin sona erdirilme programı yürürlükte olduğunu, buna paralel olarak yerleşimin ciddi bir rehabilitasyonunun da bu program içinde ele alınma zorunluluğu olduğunu, davacının, —– konutlarına yönelik hazırlamış olduğu proje, özgün bir nitelik taşıyıp——— kapsamında ilmi ve edebi bir eser niteliğinde olduğunu ve bu Kanunun himayesi altında olduğunu, ayrıca, bu proje doğrultusunda ortaya çıkmış yapılar da estetik niteliğe sahip olup güzel sanat eseri sayılabilecek mimari yapılar olduğunu, bu proje kapsamında inşası gerçekleştirilmiş olan, yapımı eksik kalan veya yapılacak olan konutlarda, bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da müvekkilinin müellif hakları söz konusudur ve bu haklarımız devam etmekte olduğunu, davacının hazırlamış olduğu projeler kapsamında gerçekleştirilmiş olan bu sitedeki yapılar üzerinde, zaman içerisinde, eserin mahiyet ve hususiyetini bozan ve davacıdan izin alınmadan yapılan esaslı değişiklik içeren eylemlerde bulunulduğunu, yapılan bu değişiklikler ve tahribatlar sebebiyle, davacının fikriyatından ve emeğinden sadır olmuş bu özgün eserde, aslıyla uyuşmayan aykırılıklar meydana geldiğini, ancak, davacının sahibi olduğu bu eserde, onun rızası dışında herhangi bir değişiklik yapılamayacağını, dolayısıyla davalı ——–, davacının kanunda belirtilmiş olan mali ve manevi haklarını ihlal etmiş durumda olduğunu, davacının ———- nezdinde yapılmış bulunan tüm bina ve tamamlayıcı yapılara ilişkin olarak, mimari proje müellifliği kapsamında fiili emek ve fikri mülkiyetten doğan yasal haklarının bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenecek rapor kapsamında tespiti ile davacının bu haklarına yönelik ihlal ve tecavüzlerin refi, meni ve tazminine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşıldı. Davacı maddi ve manevi tazminat taleplerine yönelik kesin sürede harçlar tamamlanmadığından işlemden kaldırılması ile ayrı esasa kaydının yapılmasına karar verilmiş ve mahkememizde —- numarasına kayıt edilmiştir. Mahkememizin —– tarihli karar ile Mahkememizin ——– esas sayılı davası ile bu dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan HMK’nun 166/1 maddesi uyarınca her iki davanın birleştirilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davalı —– tahsisi amacıyla kurulmuş konut —-olup kuruluş sonrası —– parselde ——-tarafından tapudan bedeli mukabil—– satıldığını, ——– tapudan devir suretiyle satın alınan —–konut ile ilgili——–kullanılan kredi ile inşaatlara başlanmış ve —–yılında inşaatlar tamamlanarak konutlar ortaklara tahsisi edilerek oturuma açıldığını, —- tarafından —– karşı açılan——–sayılı Tapu iptal ve tescil davası kararı ile —–yargılama sırasında ki ifrazı sonucu ortaya çıkan —- sayılı taşınmazların —–adına tesciline karar verildiğini, ——–kapsamında ——- bedelsiz iadesi için ——- resmi başvurularını yapılmış olduğunu, —– sonrası——- yüzölçümlü taşınmazın eski kayıt maliki ——- sayılı kanunun ———- göre iadesine karar verilmiştir..——– yılında iptal edilen tapu —- tarihinde —– iade edildiğini, bu aşamadan sonraki süreç ——- gereğince inşaatları tamamlanan ve arazinin tapusuna kavuşan—– imar-iskan sürecinin tamamlanması, —— konutlarının yasalaştırılması, ortakların tapularının verilmesi ve ferdileşme sürecinin tamamlanması olup —– bu konuda gerekli çalışmalar başlatıldığını, davalı—— edilen konutların tekrar ruhsata bağlanmak suretiyle ferdileşmesine yani ——— alımına giden yolda Bulunduğu ——- nezdinde bir takım yasal işlemlerin yapılması gerekmekte iken tüm ülkemiz açısından —– yayımlanan ve kamuoyunda —– olarak anılan yasa ve uygulaması devreye girmesi davalı —- açısından çok büyük bir fırsat oluşturmuş davalı —— Tarihli —– tertip edilerek ortaklara çağrı mektubu gönderildiğini, davalı —— toplanmış ve iş bu toplantıda —- ferdileşme sürecine giden yolda iki yol bulunduğu, bunlardan bir tanesinin —– yolu olduğu , diğerinin —— nezdinde yapılacak işlemler olduğu açıklıkla belirtildiğini, davacının iddia ettiği veya olası hak kayıplarını doğuracak herhangi bir eylem veya müdahale bulunmadığını,—-tarafından yapılan çalışma, konutların ruhsatlarının alınabilmesi, ferdileşmeye geçilerek ortaklarına bireysel tapularının verilebilmesi için yapılan başvurulardan ibaret olduğunu, Fikri hakları ihlal eder nitelikte yeni bir mimari proje, tadilat projesi üretilmesi, uygulanması bahis konusu dahi değildir. Davacının müellifiliğini üstlendiği proje üzerinden yürüyen çalışmadan ibaret olup aksinin düşünülemeyeceğini, zira müvekkili ——– ortaklarının yeni projeler, ek/tadil projeler çizilmesi suretiyle artı maliyet kalemlerine katlanmaları gelinen aşama itibarıyla zaten mümkün ve söz konusu olmadığını, davacının fikri haklar çerçevesinde ileri sürebileceği bir hak veya iddiası söz konusu olmadığını, bu itibarla mahkememiz görevine itiraz etmekte, davacının ortaya koymaya çalıştığı bir ihtilaf gerçekten varsa ancak asliye hukuk mahkemelerinde muhakeme edilmesi gerektiğini, davacının ileri sürdüğü soyut iddialar, ihtilafı fikri haklar kapsamına sokma gayreti, talep konusu ettiği alacak ihtimal veya rakamları somut durumu çerçevesinde bütünüyle dinlenebilir, muhakeme edilebilir olmaktan uzak olduğunu, bu itibarla usul ve yasaya aykırı açılan davanın reddini talep ettiği anlaşıldı.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E : Dava,davacının mimari projesi ve uygulanan eseri davalının tecavüz mahiyetindeki eylemlerinin varlığı iddiası ile tecavüzün durdurulması, meni , maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizde aldırılan—– tarihli bilirkişi raporunda; Mahkemenin ——- tarihli tensip tutanağında, ———-maddesinde; ——- taşınmazın tapu kaydının tüm evveliyatını gösterir şekilde tapu kaydının ——– miktarlı taşınmazın tapu kaydının tüm evveliyatını gösterir şekilde tapu kaydının ——celbinin; —– celbinin; —– mimari projesinin —- celbinin; ———- kaydının ve —- olup olmadığının —– celbinin; istendiği talep edilen belgelerin ve taraflar arasında akdedilen sözleşme B) maddesinde tanımlanan (B)——-) ve Sözleşme 3.maddede işin tanımının —— B)——C)—— projelendirileceği ve inşa edileceği olduğundan, tüm mimarlık üst yapı projelerinin dava konusu kapsamında Kök Raporumuzun düzenlenmesi ve arz edilmesi açısından dosyaya sunulması ve incelenmesi gerekmekte olup,———- bulunduğu adreste muhtelif tipte çok sayıda blok ve konut yer aldığı tespit olunmakla, b ilirkişi Kurulumuzca eksikliği tespit edilen belge ve bilgilerin dosyaya sunulması sonucunda; yerinde incelemenin kapsamının da – incelemeye değerlendirmeye esas blok ve konut sayısının çokluğu, incelenecek cephe sayısı, ön incelemede tespiti yapılan proje hilafına ilave alan kapatmalar da dikkate alınarak, dava dilekçesi kapsamının netleştirilmesi gerekmekte olup , Yerinde inceleme yapabilmesi ve dava konusu kapsamında nihai Bilirkişi Raporu düzenleyebilmeleri için tüm sayılı eksiklerin tamamlanması gerekmekte olup ön tüm sayılı eksiklerin tamamlanması gerektiğinden, ancak bu belgelerin dosyaya sunulması üzerine Rapor düzenlenebileceğini belirtmiştir. Mahkememizden verilen ———-Karar sayılı sayılı ilamıyla kaldırıldığı anlaşıldı.Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Dava, davacı ile davalı —– arasında düzenlenen sözleşme kapsamında———– kayıtlı taşınmaz üzerine yapılacak toplu konut yerleşkesinin mimari projesine davalı tarafından izin alınmadan değişiklik yapıldığı iddiası ve bu değişikliklerin eserin mahiyet ve hususiyetini bozduğu, bu nedenle tecavüzün ve ihlallerin men’i ile birleşen 100.000,00 TL manevi tazminata ilişkin olduğu, davacı tarafından mimari projeye yönelik tecavüzde bulunulduğu iddiasıyla iş bu dava açılmış ise de dava dilekçesi incelendiğinde, bu ihlallerin hangi yapılarda ve ne şekilde olduğuna ilişkin herhangi bir açıklamada bulunulmadığı, mahkememizce davacıya davasını somutlaştırması için ——- tarihli duruşmada iki haftalık kesin süre verildiği yine ———- tarihli duruşmada da dava dilekçesini somutlaştırması bakımından 2 hafta süre verildiği, davacı vekilince buna ilişkin dilekçeler verilmiş ise de dilekçelerin dava dilekçesi benzeri mahiyette olduğu, dava dilekçesinin somutlaştırılmadığı dosya kapsamı bakımından davaya konu taşınmazların bulunduğu tapu kayıtları celp edilmiş tapu kayıtlarının incelenmesi neticesinde davaya konu taşınmazın ifraz sonucu çeşitli yeni parsel numaraları aldığı bu parsel sayılı taşınmazlar üzerinde çok sayıda konut bulunduğu ve bu konutların ferdileşme işlemleri yapılarak kat malikleri adına tapularının tescil edildiği, yine de mahkememizce davaya konu taşınmazın görülmesi bakımından bilirkişi heyeti görevlendirilmiş, bilirkişi heyetince davaya konu taşınmazların çok sayıda bulunması sebebiyle eksik belge ve bilgiler olması sebebiyle raporun düzenlenemediğinin anlaşıldığı, davaya konu edilen mimari projenin uygulandığı taşınmazın ifraz sonucu çeşitli parsellere ayrıldığı, bu parseller üzerinde binlerce bağımsız konut bulunduğu, davacı tarafından bu yapıların hangilerinde değişiklik yapıldığı ve bu değişikliklerin ne şekilde olup hangi yönüyle mimari projeye aykırı olduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, bu tespitin mahkememizce yapılmasının ve ihlalin varlığının bu şekilde tespitinin talep edildiği, mahkemelerin asli görevi taraf ve iddia ve savunmalarının sunulan deliller kapsamında değerlendirmek ve neticesinde bir hüküm vermek olup, delil toplama yeri olmadığı bu şekilde davanın sonuca ulaştırılmasının mümkün olmadığı, davacıya verilen yasal süreler ve davayı somutlaştırması bakımından getirtilen tapu kayıtları ve diğer belgelere rağmen davanın somutlaştırılmadığı anlaşıldığından davacı tarafından davasını ispata yarar yeterli derecede bir bilgi belge ve delil sunulamadığından ispatlanamayan davanın reddine, yine birleşen manevi tazminat talepli mahkememizin —— sayılı dosya yönünden de asıl davadaki tecavüz iddiaları ispatlanamadığından birleşen manevi tazminata ilişkin dava yönünden de davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
HÜKÜM:
1-Asıl dava ve birleşen davanın REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden alınması gereken 179,90 TL harçtan yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 144,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Ret edilen asıl dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Birleşen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Birleşen dava yönünden alınması gereken 179,90 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 1.527,85‬ TL harcın davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafına verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının talebi halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/03/2023