Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/181 E. 2023/224 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/181
KARAR NO : 2023/224

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2023
KARAR TARİHİ : 17/10/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davalı adına tescilli —- numaralı —-numaralı —– ve —-numaralı —- ibareli markaların hükümsüzlüğüne, davacı şirket’in—– ibareli tanınmış markasına vaki tecavüzün ve haksız rekabetin 6102 sayılı ttk ve 6769 sayılı smk uyarınca tespitine, markaya tecavüz ile haksız rekabetin önlenmesine ve ortadan kaldırılmasına, davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı bir şekilde kullanılan, davacı şirket’in tescilli tanınmış markasına tecavüz niteliğinde olan,—- ibareli marka, işletme adı ve unvanlarının kullanıldığı tüm araç ve gereçlere el konulması,—–marka, logo ve unvanına tek başına veya başka unsurlarla yer verilen tabela, etiket, broşür ve her türlü belge ve doküman ile sair dijital, görsel, işitsel ve yazılı reklam-tanıtım materyallerinin sosyal medya ve genel olarak internet üzerinde kullanımının durdurulması; içinde —-ibaresi, unvanı, işletme adı, logosu ve markası geçen tüm içeriklerin/yönlendirici kodların/anahtar sözcüklerin kaldırılması; bunların toplatılıp, muhafaza altına alınması hususlarını kapsar şekilde, hmk.md.390/2 uyarınca davalıya tebligat yapılmaksızın (karşı taraf dinlenilmeksizin) ihtiyati tedbir kararı verilmesine, mevcut durumun korunması ve davanın etkinliğini sağlamak amacıyla, —– numaralı—– numaralı —- numaralı —– ibareli markaların nihai kararın kesinleşmesine kadar 3. kişilere olası devrinin ve veya marka üzerindeki hmk.md.390/2 uyarınca davalıya tebligat yapılmaksızın (karşı taraf dinlenilmeksizin) ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davamızın kabulü halinde, sayın mahkeme’nin huzurdaki dava sonucunda verilecek kararının, gideri davalı tarafça karşılanmak üzere, ulusal çapta yayın yapan ve tirajı en yüksek 3 gazetede yayınlanmasına, yayının resmi internet sitesinde ve —–gibi sosyal medya uygulamalarındaki resmi hesaplarında yayınlanmasına yargılama gideri ve avukatlık masraflarının davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşıldı.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davalı firma tamamen boya ve boya türevleri üzerinde faaliyette bulunmakta olup, sahip olduğu—–, kalite belgeleri, onlarca marka tescilleri ile gerek yurt içinde gerekse de yurt dışında yıllara dayanan tecrübesi ve ulusal/uluslararası pek çok firma ile kurduğu ticari bağlar ile ticaretine onlarca markası ile yine sadece boya konusunda devam ettiğini, davalı firma ana markası olan —– ulusal kanallarda mütemadiyen reklamları yapılan herkesçe tanınan, tanıtımı ve pazarlaması için yüksek bütçeli yatırımlar yapılan bir marka olduğunu, davacı tarafın tecavüz/haksız rekabet iddiaları tamamen gerçek dışı olduğunu, öncelikle her iki taraf markasının linguistik açıdan incelenmesi zaruret arz etmektedir. Nitekim davacı taraf markası—- (—-) kelimelerinin birleşiminden oluşan bir marka olup, müvekkil markası ise —-) kelimelerinin birleşiminden oluşmaktadır. Her iki markada bulunan—-veya —kelimeleri yaklaşık olarak aynı anlama yani —– veya dilimize de geçen—– anlamına geldiğini, esasen —–ibaresi ayırt edici kriterden yoksun, tanımlayıcı nitelikte bir cins ismi/tanımlayıcı/doğrudan bir ürüne işarettir dolayısıyla tek başına/esas unsur olarak nitelediği ürünler için tescil edilemeyeceğini, —- kelimesi de eski anlamına gelen bir kelime olup, o da İngilizce kökenli olduğunu, —–kelimesine eklenen —– kelimesi söz konusu markaya hiçbir ayırdedicilik katmadığını, davalının markasında kullandığı “—–” kelimesi —– mineralinden gelmekte olup, —–minerali katkılı boya üretimi konusunda uzun yıllardır müvekkil firma tarafından yapılan Ar-Ge çalışmaları sebebiyle tercih edildiğini, tanımlayıcı bir cins ismi olan —-” ibaresinin tek başına usul ve yasaya aykırı olarak davacı yan adına tescil edilmiş olması davacı yana —– ibaresi üzerinde tek başına markasal koruma hakkı ve bu ibare üzerinde tekel hakkı sağlamayacağını, dolayısıyla, davacı yanın söz konusu tescile dayanarak bir tanımlayıcı ve nitelik belirtici cins isim olan —–kelimesi üzerinde münhasır hak talep etmesi ve bu kelimenin 3. kişilerce kullanımını engellemeye çalışması, gerek hukuki düzenlemelere ve yargıtay kararlarına gerekse kamu yararına aykırı olduğunu, davalı şirketlerin—–ibareleri üzerinde münhasır bir hak iddiası kesinlikle bulunmadığını, nitekim söz konusu —– ibaresi markamızda tali unsur olarak kullanıldığını, kısaca toparlamak gerekirse davalı markası ile davacı markası tamamen birbirinden farklı olup, daha ilk bakışta bu farklılık anlaşıldığını, davalı şirketin satışa sunduğu ürünler üzerindeki—- ibaresini kullanım ve yazım şekli ile ve karşı yanın —–ibaresini kullanım ve yazım şekli birbirlerinden tamamen farklı olduğunu, markalar arasında karıştırılma ihtimali yoktur ve haksız rekabet de söz konusu olmadığını, açılan işbu haksız ve mesnetsiz davanın reddine, ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazımızın kabulü ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin Davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşıldı.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E :
Dava, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesi ve ortadan kaldırılmasına ilişkin davadır.
Mahkememizde aldırılan 20/09/2023 tarihli bilirkişi raporunda; Davalıya ait olduğu belirtilen —– alan adlı web sitesinde yapılan incelemede; Site alan adında ve site içeriğinde—– ibaresinin yer aldığı, Site içeriğinde ve logolarının yer aldığı, Sitede —– firmasının, dekoratif boyalar alanında ürünlere sahip olduğunun belirtildiği, firma iletişim bilgilerinde; Firma adresinin “—– Firma iletişim numaralarının —–, Firma email adresinin —- olduğu, Sitede firmanın iç cephe boya uygulamaları, dış cephe boya uygulamaları, dış cephe—– boyası, yol çizgi boyası, — boyası, —–boyası, üretim tesisleri ve —-hizmetleri verdiği, Sitede ——adresinde yer alan İç Cephe Boya ürünlerinin yer aldığı—— adresinde yer alan Dış Cephe Boya ürünlerinin yer aldığı, Sitede —-adresinde yer alan —- ürünlerinin yer aldığı, Sitede —-adresinde yer alan Yol Çizgi Boyaları ürünlerinin yer aldığı,—–adresinde yer alan Vernik ürünlerinin yer aldığı, Sitede —– adresinde yer alan Sentetik ve Sanayi Boyaları ürünlerinin yer aldığı, Site tescil bilgilerinde; alan adının —– firması tarafından —–adına kayıt edildiği, alan adının 18.01.2021 tarihinde kayıt edildiği ve kayıt süresinin 17.01.2027 tarihinde son bulacağı, Site erişim ve yer sağlayıcısının —–firma bilgilerinde; Adresinin “—– İletişim numarasının—– olduğu tespit edildiğini, Marka Hukuku Yönünden yapılan incelemede; davacı markalarının tescilli olduğu Nice 19. Sınıfa dahil “İnşaat, yol yapımı, tamirat, kaplama amaçlarıyla kullanılan kum, çakıl, mıcır, asfalt, zift, çimento, alçı gibi malzemeler. Beton, alçı, toprak, kil, doğal ve yapay taş, ahşap, plastik veya sentetik malzemelerden imal edilmiş ve şekil almış yapı / inşaat / yol yapımı ve benzer amaçlı malzemeler, yapı elemanları, taşınabilir bu malzemelerden yapılar, direkler, bariyerler ( ahşap ve sentetik malzemeden kapı ve pencereler dahil). Yollar için metal, mekanik ve aydınlatmalı olmayan trafik işaretleri. Beton, taş veya mermerden yapılmış anıtlar, heykeller. Tabaka veya şerit halinde tabii veya sentetik yüzey kaplamaları, ısı ile yapıştırılabilen sentetik kaplamalar; çatılar için ziftli kartonlar; ziftli kaplamalar. İnşaatlar için cam ürünleri. Metalden olmayan prefabrik yüzme havuzları. Akvaryum kumları.” Mal ve hizmetleri ile ilişkilendirilmesine ve bu nedenle markaların karıştırılmasına neden olabilecek davalının markasının tescilli olduğu Nice 02. Sınıfa dahil “Boyalar, vernikler, laklar, pas önleyiciler, ahşabı koruyucu maddeler, boyalar için bağlayıcı ve inceltici maddeler, boya pigmentleri, metali koruyucu maddeler, ayakkabı boyaları; matbaa boyaları ve mürekkepleri, tonerler (dolu halde toner kartuşları dahil); besin maddelerini, ispençiyari ürünleri ve içecekleri boyamaya mahsus maddeler. İşlenmemiş doğal reçineler. Boyacılar, dekoratörler, matbaacılar ve sanatçılar için metal levhalar ve toz halde metaller.” Mal ve hizmetleri yönünden marka kullanımlarının Smk 29/1 Maddesi Gereğince Marka Hakkına Tecavüz Oluşturacağı, Dava konusu marka kullanımın tüketici gözünde davacı ile davalılar arasında ticari ilişki var olduğu algısını yaratabileceği, markalar arasındaki kelime unsuru benzerliği nedeniyle son tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunması karşısında iki marka arasında yukarıda benzer olduğu belirtilmiş mal ve hizmetler yönünden TTK 55/1-A-4 maddesi anlamında haksız rekabet oluşturacağı, davalı adına tescilli —- tescil numaralı “—– tescil numaralı —– tescil numaralı “—– markalarının Nice 02. Sınıfa dahil “Boyalar, vernikler, laklar, pas önleyiciler, ahşabı koruyucu maddeler boyalar için bağlayıcı ve inceltici maddeler, boya pigmentleri, metali koruyucu maddeler, ayakkabı boyaları; matbaa boyaları ve mürekkepleri, tonerler (dolu halde toner kartuşları dahil); besin maddelerini, ispençiyari ürünleri ve içecekleri boyamaya mahsus maddeler İşlenmemiş doğal reçineler. Boyacılar, dekoratörler, matbaacılar ve sanatçılar için metal levhalar ve toz halde metaller.” Mal ve hizmetleri yönünden SMK 6/1 maddesi gereğince hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, davalının —-tescil numaralı “—– tescil numaralı —— tescil numaralı “—– ibareli markalarının yukarıda Nice 19. Sınıfa dahil mal ve hizmetler ile bağlantılı olduğu belirtilen mal ve hizmetler yönünden SMK 6/6 maddesi gereğince hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, davacı markasının tanınmış marka olduğuna ilişkin yeterli veri bulunmadığı, SMK 6/5 maddesi gereğince hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı, Davalının —- tescil numaralı —– tescil numaralı —– tescil numaralı—– ibareli markalarının kötü niyetli tescil edildiğine ilişkin herhangi bir belge yahut buna ilişkin başkaca bir delile rastlanmadığı için smk 6/9 maddesi gereğince hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı şeklinde rapor sunulduğu görüldü.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından mahkememizin—–esas sayılı dosyası ile davalıya ait —–sayılı markaların hükümsüzlüğüne ve davalının —– ibareli kullanımlarının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini ve önlenmesini talep ettiği davacı tarafından—– Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin—– esas sayılı dosyası ile davamıza konu edilmeyen yine davalı adına tescilli —–esas unsurlu markaların hükümsüzlüğü ve —– ibareli kullanımların marka hakkına tecavüz teşkil ettiğinin tespiti ve önlenmesi talebinde bulunduğu mahkememiz dava dilekçesi ve işbu—– Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin —–esas sayılı dosyasının dava dilekçeleri incelendiğinde Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabete ilişkin olarak iddiaların ve taleplerin aynı olduğu sunulan delillerinde yine aynı olduğu esas itibariyle davacı tarafından davalının —— ibaresi kullanımlarının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil edip etmediğinin talep edildiği, davalı tarafından kullanılan —– ibaresi eyleminin esasen tek bir eylem olduğu, buna ilişkin olarak zaten yukarıda bahsedilen n —- Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin —– esas sayılı dosyası ile dava açıldığı o davada davacı lehine verilecek olumlu karar olması halinde zaten davacının işbu mahkememizdeki davada alacağı karara ihtiyacı kalmayacağı, bu sebeple mahkememizce HMK nun 114/1 ı maddesi uyarınca derdestlik nedeniyle usulden reddine karar vermek gerektiği yönünde kanaat oluşmuş her ne kadar davacı vekilince hükümsüzlüğü talep edilen markaların kullanımının ayrı tecavüz teşkil edeceği yönünde beyanda bulunulmuş ise de davalıya isnat edilen eylemin davacının —–esas unsurlu markalarına benzer olduğu iddia edilen —— esas unsurlu kullanımların tecavüz teşkil edip etmediği özünde tek bir iddiadan ibaret olduğu, her bir marka tescili için ayrı ayrı marka hakkına tecavüz iddiası ileri sürülmesinde hukuki yarar olmadığı gibi dava dilekçesi incelendiğinde hükümsüzlüğü talep edilen marka kullanımlarını markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği iddiasının değil genel olarak davalının —–ibareli davacı markasına benzer olduğu iddia edilen kullanımlarının ve haksız rekabet teşkil ettiği ileri sürüldüğünden derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Davanın derdestlik nedeniyle USULDEN REDDİNE,
1-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, takdir olunan 12.750 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.