Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/92 E. 2023/309 K. 28.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/92 Esas
KARAR NO:2023/309

DAVA:Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/04/2022
KARAR TARİHİ:28/11/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı şirketin —– kaydolduğu; —- markasının ise şirket kaydından çok daha öncesinde—– şirket kurucuları tarafından —–sınıftaki kara taşımacılığı hizmetlerinde kullanıldığı; davacının önce,—-aşvurusunu yaptığı — no.lu —-esas unsurlu markasını, ertesinde ise—- esas unsurlu markasını tescil ettirdiği; Davacının —– sınıftaki kara taşımacılığı hizmetlerinde ve tescile tabi diğer emtiada hem eskiye dayalı kullanımdan hem de tescilden kaynaklanan hak sahipliğinin olduğu; davalının davacının yatırımlar yaptığı markasının tanınırlığını artırmak için attığı adımlardan haksız yere istifade edebilmek amacıyla —– yılında dava konusu markanın tescil başvurusunda bulunduğu; taraflara ait markalardaki —- ibarelerinin karıştırılma ihtimaline yol açtığı; davacının——– yılından beri ticaret unvanında kök unsur olarak kullandığı; davalının buna rağmen söz konusu ibareyi kullanımının iyiniyetli olmadığını, davalı kullanımlarının davacının tescilsiz dönemden kaynaklanan marka hakkı dolayısıyla SMK m. 6/3’e; tescilli dönemden kaynaklanan marka hakkı dolayısıyla SMK m. 6/1’e; ticaret unvanından kaynaklanan haklar dolayısıyla SMK m. 6/6’ya ve TTK m. 18/2 hükmü gereğince basiretli tacir gibi davranması gereken davalının sektörde bilinen bir markayı tescil ettirmeye çalışmasıyla aşikâr olan kötü niyeti dolayısıyla SMK m. 6/9’a aykırılık oluşturduğu ifade edilerek; davalıya ait —- no.lu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi talep ve dava ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının ——- no. ile tescilli markası ile aile bireylerinin başlattığı taşıma/nakliyat faaliyetlerini sürdürdüğü; davalının davacıların iddia ettiği gibi —-sınıfta tescilli —- diye bir markasının olmadığı; davacı yanın—— ibarelerini içeren münhasır bir kullanma hakkının bulunmadığı; markaların bütününe ve hizmet sınıflarına bakıldığında davalının tescilli markası ile davacı markaları arasında bir benzerliğin bulunmadığı ifade edilerek davanın reddine karar verilmesi talep ettiği şeklinde cevap dilekçesi sunduğu görüldü.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E :
Dava, Davalı adına tescilli —- numaralı——markanın davacı ile benzer olarak —– Sınıfta tescilli olduğunu. Bu marka tescilinin SMK. 6/1,6/3,6/6 ve 6/9 maddesi uyarınca hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin davadır.
Mahkememizde aldırılan —– tarihli bilirkişi raporunda; Her ne kadar marka ve sınıflar arasında karıştırılma ihtimaline yol açabilecek düzeyde benzerlik mevcut olsa da davacılarından —– markasının tescil başvuru tarihi, davalının —— nakliyat—– since —— markasının başvuru tarihinden sonra olması sebebiyle bu davacının davalıya karşı SMK m. 6/1 hükmüne dayanması mümkün olamayacağı; Buna karşılık, davalıya ait —– markasının, diğer davacı yan olan ———— markasından sonra tescil edildiği; bu davacının söz konusu markası üzerinde davalıya kıyasen başvuru önceliğine sahip olduğu; bu davacının markası ile davalının markasının işaretsel yönden benzeştiği; ayrıca söz konusu markaların tescil sınıflarındaki hizmetlerin ——–benzerlik, birbirlerine yakınlık ve birbirlerini tamamlayıcı mahiyet taşıdığı; bu gerekçelerle taraf markaları arasında SMK m. 6/1 uyarınca karıştırılma ihtimalinin oluştuğu; dolayısıyla davalının ——markasının tescilli olduğu———- sınıftaki tüm hizmetler yönünden hükümsüz kılınabileceği, Davanın taraflarının iştigal konularının örtüşmesi; —-bilgilere göre, davacıların ———– ibaresini ticaret unvanı vasfı ile davalıya kıyasen çok daha önce kullanmaya başlamış olmaları; ——— nakliye kamyonları üzerinde yer alan telefon numaraları ile———– davacılara ait tescilsiz marka/ticaret unvanı olan —– ibaresine ilişkin telefon numaralarının aynı olması; Bu örtüşmenin ——— ibaresini davalıdan çok daha önceki bir tarihte tescilsiz marka/ticaret unvanı olarak kullandığını göstermesi; Dosyaya sunulan———- ibaresinin unvansal vasıf taşıması ve bu kullanımların davalının tescil başvurusundan öncesine işaret etmesi olguları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, her iki davacının ——ibaresine yönelik davalıdan önceki unvansal ve tescilsiz markasal kullanımları sayesinde ——– statüsüne ulaştıkları; bu gerekçelerle SMK m. 6/3 ve 6/6 hükümlerine uyarınca davalı markasının tescilli olduğu —– sınıftaki tüm hizmetler yönünden hükümsüz kılınabileceği; Her iki tarafın markalarının da—————ibaresi üzerinde taşımacılık sektöründe unvansal kullanım nedeniyle öncelik hakkı sahibi olduğu, söz konusu ibare bakımından seçim serbestisi mevcutken davalının aynı sektörde, aynı hizmetler bakımından davalı markasına benzer bir marka tescilinde bulunmuş olması, davalı markasının tescil tarihi ile davacıların önceki unvansal kullanımı ve ———- yılından bu yana marka tescillerinin bulunduğu hususları da göz önünde bulundurulduğunda tarafların uzun süredir aynı sektörde olduklarından birbirlerinden haberdar olmalarının hayatın olağan akışı çerçevesinde beklenebileceği; davalı markasının bu kadar yüksek derecede benzer olan davacıların markalarından habersiz olarak aynı hizmetlerde tescil edilmiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olabileceği hususları bütünsel olarak ele alındığında uyuşmazlık konusu davalı markasının SMK m. 6/9 uyarınca kötüniyetli olarak tescil edilmiş olabileceği şeklinde rapor sunulduğu görüldü.Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir. İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava davalı adına tescilli —– numaralı —– ibareli markanın SMK 6/1, 6/3, 6/6 ve 6/9 maddeleri uyarınca hükümsüzlüğüne ilişkin olduğu, davacılardan ——- Yılında kurulduğu ve bu ticari unvanla taşımacılık ve nakliyat alanında faaliyette bulunduğu, davalının da davacı ile aynı sektörde nakliye ve taşımacılık alanında faaliyette bulunduğu, davacı——- tescilli sahibi olduğu, davalının ise davaya konu —- markanın tescilli sahibi olduğu, deliller toplandıktan sonra dosyanın bilirkişiye verildiği bilirkişi tarafından sunulan —- tarihli bilirkişi raporunda davacılara ait markaların ve ticaret unvanının esas unsurunun —— ibaresi olduğu, davalının marka ve kullanımlarının esas unsurunun ise ——– ibaresi olduğu, markaların benzer olduğu ve karıştırılma ihtimali olduğu yönünde görüş bildirildiği, buna göre tüm dosya kapsamı birarada değerlendirildiğinde taraf markalarının esas unsurunun bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere benzer olduğu, davacı markasındaki —– ibaresinin davalı markasında ——şeklinde yazıldığı, fakat bu şekilde çoğul kullanımın markayı farklılaştırmadığı, yine taraf markaları incelendiğinde davacıların —- ibaresinin yanında yer alan ———— verilen hizmetin ve şirketin nevini belirtmesi açısından tanımlayıcı mahiyette olduğu, davalı markasında yer alan ——-de tarih ve verilen hizmetin niteliğini belirtmesi sebebiyle ayrıca markalardaki baskın unsurun davacı markasında —- davalı markasında ise ——- olduğu, bu iki markaya göre ortalama tüketicinin markaların aynı kaynaktan doğmuş olabileceği veya birbirlerinin temsilcisi olarak algılayabileceği, bunun da karışıklığa sebebiyet vereceği, zira tarafların ortak olarak ——— faaliyette bulunduğu bu sebeple 6/1 maddesi uyarınca hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, davacılara ait markanın tescil tarihinin —–olduğu bu sebeple markanın öncelik ve üstün hak sahibinin de davacı şirketler olduğu, bu nedenle SMK 6/3 maddesi uyarınca gerçek hak sahipliği nedeniyle hükümsüzlük koşullarının da oluştuğu, davacı —–yılında kurulduğu, diğer davacı—– de ortaklarının bu şirket ile aynı olduğu, aralarında menfaat birliği olduğu, davalının marka tescil tarihinin —- olduğu düşünüldüğünde davacı——- benzer olduğu ve karıştırılmayada sebebiyet verdiği anlaşıldığından SMK 6/6 maddesi uyarınca da marka hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, SMK 6/9. Maddesi uyarınca ise tarafların aynı sektörde faaliyette bulunduğu, davacılardan —– bu unvan ve marka ile taşımacılık ve nakliyat sektöründe yaklaşık dava tarihi itibariyle 34 yıldır faaliyette bulunduğu, davalının da davacı markalarına benzer şekilde ———- şeklinde tescil ettirmek suretiyle yapmış olduğu marka tescilinin tesadüf olarak değerlendirilemeyeceği, davalının ——– markasını tescil ettirmesinde haklı bir sebebin olmadığı, aynı sektörde faaliyet göstermeleri sebebiyle davacı markalarından ve ticaret unvanından haberdar olduğu veya olması gerektiği, bu sebeple mahkememizde oluşan kanaate göre her ne kadar aslolan iyiniyet ise de davalının marka tescilinin iyiniyetli olmadığı sonucuna ulaşıldığından SMK 6/9 maddesi uyarınca da markanın hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiş SMK 6/9 maddesi uyarınca hükümsüzlüğe karar verildiğinden tarafların ortak ve benzer olmayan tescil sınıfları bakımından da davalının markasının tüm sınıflar bakımından hükümsüzlüğüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile, davalı adına tescilli ——— numaralı markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
1-Alınması gereken 269,85 TL harçtan alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile kalan 189,15 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan toplam 1.495,25 TL yargılama gideri ve 80,70 TL harç toplamı olan 1.575,95 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 25.500,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Kullanılmayan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/11/2023