Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/260 E. 2023/120 K. 02.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/260 Esas
KARAR NO : 2023/120

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 19/12/2022
KARAR TARİHİ : 02/06/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının —– ve —– ülkede —-olarak hizmet verdiğini, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde – tescilli “—–” ibareli markalar ile “——” ibareli markanın maliki olduğunu, davalı yana ait işletmede davacıya ait marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden taklit nitelikte ürünlerin satışının yapıldığını, davalı yana ait işyerinden 1 adet ——marka ve logolu ürün satın alındığını, davalı yanın davacının tescilli markasını —-taklit ürünlerin satışını yapmasının haksız rekabet ve marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini belirterek, davalı yana tebligat yapılmaksızın davalı yana ait işletmede bilirkişi eşliğinde keşif ve delil tespiti yapılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşıldı.

Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Giyim ticaretinin genel uygulaması olarak kıyafetlerin çeşitli bölgelerinde üreticilerin tescilli markalarına veya sembollerine yer verildiğini, bu marka adlarına veya sembollere yer verme durumu ise bilin ere çok kısıtlı alanlar olduğunu, tüketicilerin satın aldığı ürünlerin çoğunda üretici firmanın markası ya kıyafetin — ya da kıyaletin içerisinde bulunan “yıkama talimatı”nın içinde yer aldığını, görüleceği üzere üretici firmalar ürettikleri kıyafetlerin kendileri tarafından üretildiğini tüketiciye dışarıdan fark edilemeyecek yerlerde gösterme eğiliminde olduklarını, örnek olarak kıyafetlerin yalnızca ön bölgesini tamamen kaplayacak bir biçimde üretici firmaların marka adları veyahut tescilli sembollerinin varlığı hayatın olağan akışına aykırı olduğunu,—– markasının söz konusu giysilerde “marka” olarak kullanılmadığı, davacı vekilinin şubemizden satın aldığı ürünün üzerindeki motifle kıyaslandığında tescilli markalarla SMK 29. maddesi uyarınca ayırt edilemez bir yanının olmadığı ortalama bir tüketici tarafından anlaşılacağını, davalı vekilinin şubeden satın aldığı ürünündeki motifin davalı tarafın tescilli markaları arasında yer almadığı Türk Patent Kurumuna yazılacak müzekkere sonucu da tespit edileceğini, davanın reddine, davacı vekilinin 6769 Sayılı SMK ve 6102 sayılı TTK uyarınca marka tecavüzü ve haksız rekabetin tesfpitine ilişkin taleplerinin reddine, davacı vekilinin 6769 sayılı SMK uyarınca ve 6102 sayılı TTK uyarınca durdurma ve el koyma taleplerinin reddine yargılama masrafları ve kötüniyet tazminatının davacı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ettiklerini içerir şekilde beyanda bulundukları görüldü.

DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı vekilinin 12/04/2023 tarihli dilekçesi ile davasından feragat ettiğini, karşı yandan avukatlık ücreti yada yargılama masrafı talebi olmadığını bildirdiği, Davalı vekilinin de 12/04/2023 tarihli dilekçesi ile davacı taraftan masraf ve ücreti vekalet talebi bulunmadığını bildirir dilekçe ibraz ettiği anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamından; Her ne kadar davacı tarafından davalı aleyhine iş bu dava açılmışsa da, davacı vekilinin davasından feragat ettiği anlaşıldığından, feragatin HMK 309. madde gereği davaya son veren taraf işlemi olduğu dikkate alınarak feragat nedeniyle davanın HMK’ nun 311. Maddesine göre feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yazılacak kararda belirtileceği üzere;
Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
1-Harçlar Kanununun 22. maddesi gereğince alınması gerekli 59,96 TL harçtan alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 20,74 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgililere İADESİNE,
Dair , tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.