Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/233 E. 2023/211 K. 06.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/233
KARAR NO : 2023/211

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2022
KARAR TARİHİ : 06/10/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesi ile: —— tek hissedarı ve yetkilisi olan ve toptan gıda işi ile ticari faaliyette bulunmakta olan —— yine toptan gıda işi ile ticari faaliyette bulunan—– ile yaptığı anlaşma neticesinde, Türk Patent ve Marka Kurumu’nda, 35.Sınıftan —–Tescil No’lu 31.12.2018 Başvuru ve Koruma Tarihli, 18/06/2019 Tescil Tar’ihli görselinde—- ve —- içerisine girmekte olan—-bulunan—–” markasını ve bu markaya ait telefon internet mağaza uygulaması aracılığıyla internet üzerinden satış yapılmasını sağlayan —- internet mağaza Küresel çapta değişen dünya düzeninde özellikle gıda sektöründe ticari faaliyet gösteren şirketler ve firmalar; özellikle pandemi döneminin başından itibaren bulaşıcı hastalığın verdiği korkunun ve önlem alma gerekliliğinin de etkisiyle, daha önce internet üzerinden hiç alışveriş yapmamış insanların dahi internet üzerinden, telefon internet mağaza uygulamaları aracılığıyla alışveriş yapmaya başladığını ve internet üzerinden gerçekleştirilen satışlarda ciddi oranda artış olduğunu gözlemleyerek; internet siteleri, abone olunan internet üzerinden satış yapılmasını sağlayan telefon internet mağaza uygulamaları ve özellikle kendi telefon internet mağaza uygulamaları vasıtasıyla, internet üzerinden ticari faaliyet icra etmeye ciddi bir şekilde yönelmiş ve internet üzerinden satış yönündeki yatırım ile reklam harcamalarını gözle görülür şekilde arttırdıklarını, Gıda sektöründe ticari faaliyet gösteren ve değişen dünya düzeninde internet ortamında gerçekleşen ticari faaliyetteki hacmin ve insanların taleplerinin her geçen gün arttığını gören müvekkilinin, özellikle internet üzerinden telefon uygulamasından verilen siparişlerin kapıya gelmesi dolayısıyla, markanın adının ve görselinin yaratıcı ve akılda kalıcı olduğunu düşünerek, markanın satış yapmak amacıyla kendisine ait ” —-telefon uygulaması da bulunan ” —–” markasını, yine toptan gıda işi ile ticari faaliyette bulunan —– ile yaptığı anlaşma neticesinde, Türk Patent ve Marka Kurumu’nda, 35. Sınıftan —–Tescil No’lu 31.12.2018 Başvuru ve Koruma Tarihli, 18/06/2019 Tescil Tarihli —- Marka İlan Bülten No’lu, —– ve—–içerisine girmekte olan —-şeklinde görseli bulunan —–markasını ve bu markaya ait telefon internet mağaza uygulamaları aracılığıyla uygulama üzerinden satış yapılmasını sağlayan —-uygulamasını —–Noterliği’nin, 15/03/2022 Tarih—-Yevmiye No’lu Noter Marka Devir Sözleşmesi ile—- sektöründe ticari faaliyet göstermekte olan davacı müvekkilinin —-markasını telefon internet mağaza uygulaması ile birlikte satın alıp, markaya ve telefon internet mağaza uygulamasına ciddi yatırımlar yapmasındaki en büyük etkenin—– markasının, değişen dünya düzeninde gözle görülür şekilde artış gösteren internet üzerinden verilen siparişlerin kapıya gelmesi sebebiyle “—–” marka ismindeki ve insanların zihninde yapılan alışverişi anımsatması nedeniyle asli unsuru —— olan marka görselindeki, insanların düşünce dünyasında ve zihninde isim yönünden uygulama üzerinden verilen siparişlerin —– gelmesi, görsel yönden ise —-yapılan alışverişi anımsatması gibi hatırda kalıcı intibah uyandıran fikri mülkiyet hakları olduğunu, davalı tarafın da, “—- ” marka isminin verilen siparişlerin—- gelmesi sebebiyle anlam itibariyle insanların düşünce dünyasında bıraktığı hatırda kalmaya yönelik müspet yöndeki etki ile markanın görselinde bulunan yarısı— içerisine girmekte bulunan —-insanların düşünce dünyasında bıraktığı hatırda kalmaya yönelik müspet yöndeki etki cihetinde davacı müvekkili ile aynı fikirde olacak ki, tüketicilerde uygulama üzerinden verilen siparişlerinin—gelmesi düşüncesini uyandırması yönünden bire bir aynı anlama gelen ve görüntü itibariyle de müvekkilinin marka isminden yalnızca bir harf eksik olması sebebiyle bire bir aynı intibayı uyandıran müvekkili adına tescilli ——markasından yalnızca bir harf eksilterek, önünde perakende satışta zincir marketlerinde kullandığı herkesçe bilinen —- ismi, ardında telefon uygulaması ile internet üzerinden yapılacak olan satış için önemi nedeniyle markanın asli unsuru olan —- kelimesi olacak şekilde “—- markasını, müvekkilinin “—–” markasını koruma tarihinden 5 ay sonra, müvekkiline ait markanın fikri ve sinai haklarına tecavüz ederek haksız ve kötü niyetli olarak kendi adına tescil ettirdiğini, —- sözcüğü “—–” sözcüğünden yalnızca bir harf eksik olup, her iki sözcüğün genel izlenim itibariyle aynı olduğunu, “—- ” ve ” —-” kelimelerinin çıkarttıkları ses birebir aynı olmakla birlikte, görsel olarak yalnızca bir harf eksik olması sebebiyle her iki markanın ayırt edilemeyecek kadar benzerlik gösterdiğini, her iki kelimen anlam itibariyle birbirleri ile bire bir aynı anlamda olmasının asıl ve ayırt edici unsurlar olan anlamsal, görsel ve sescil unsurların neredeyse birebir aynı olduğunu, davacı müvekkilinin—- markasını devraldığı —–tek hissedarı olduğu—– şirketi üzerinden internet ortamında, perakende alışveriş merkezlerinde vb. icra ettiği tüm ticari faaliyetlerinde —– markasını kullanmaya başladığını ve markanın internet mağaza —– telefon uygulamasına ve markanın reklamına ciddi yatırımlar yaptığını, —- markası ile icra edilen ticari faaliyete ilişkin görselleri ekte sunduklarını, Davacı Müvekkili ile aynı ticari faaliyet alanında ticari faaliyet icra etmekte olan davalı şirketin, ilk olarak 07/05/2019 Başvuru ve Koruma tarihli,—– Tescil No’lu, 02/09/2019 tescil tarihli başvurusuyla, —-plan üzerine —- harflerle “—–” yazılı sade bir görseli bulunan “—– markasını tescil ettirdiğini, bu başvurudan yaklaşık 1 yıl sonra yapmış olduğu, 11/05/2020 Başvuru ve Koruma Tarihli, —– Tescil No’lu 28/11/2021 Tescil tarihli başvurusuyla, düz —- planda ” ——” yazısı bulunan marka görselinin, yarısı açılmış sunmuş olduğu yeni görsel ile tescil ettirdiğini, —– markasına ait her iki görseli içerir tescil belgelerini de ekte sunduğunu, davalının, asli unsuru —- sözcüğü olan —– isimli yukarıda bilgileri arz edilen markası ile telefon internet mağaza uygulamaları aracılığıyla davacı müvekkili ile aynı sınıf (25.Sınıf) tür, mahiyet, faaliyet alanı ve formatta internet üzerinden satış yapması nedeniyle, müvekkilinin Fikri Sinai Mülkiyet Kanunu’nun 5-ç, 7. Maddeleri ile diğer ilgili maddelerinden kaynaklanan marka haklarının ihlal edildiğini, hem —-uygulamasına hem de davacı müvekkiline ait —-uygulamasına ait görsellerde görüleceği üzere, davacı ile davalı şirketin aynı mal ve hizmet sektöründe ticari faaliyette bulunduğunu, her iki tarafın da, telefon uygulamaları üzerinden temel gıda ürünleri, et şarküteri ürünleri, yiyecek – içecek ürünleri, manav ürünleri, süt -kahvaltılık yönünde gıda ürünleri, ev, bakım temizlik, kırtasiye, elektronik, evcil hayvan ürünleri, kişisel bakım ürünleri, bebek ihyiyaçları ve bunun gibi çeşitli kategorilerde, “—-” ve—— telefon internet mağaza uygulamaları aracılığıyla internet üzerinden satış yaptığını, her iki markanın telefon internet mağaza uygulamalarının uygulama ve satış formatlarını gösterir görselleri ekte sunduğunu, Davacı müvekkiline ait ” —– “markasının, davalıya ait ” —— ” markasının tescil tarihinden 5 ay öncesinde tescil olmasının yanında, müvekkiline ait —- telefon internet mağaza uygulamasının davalıya ait—-telefon internet mağaza uygulamasının —- internet üzerinden satış yapmaya başladığı 27 Nisan 2020 tarihinden yaklaşık 1 yıl 3 ay önce, 21 Ocak 2019 tarihinde —-aracılığıyla internet üzerinden satış yapmaya başladığını, davacının, 21 Ocak 2019 tarihinden itibaren —– telefon uygulamasıyla—- Mağazası aracılığıyla internet üzerinden satış yapmaya başlaması karşısında davalı taraf haksız ve kötü niyetli olarak müvekkilinin —–İnternet Mağazası aracılığıyla internet üzerinden satışa başladığı tarihten 1 yıl 3 ay sonra 27 Nisan 2020 tarihinde —- aracılığıyla müvekkilin marka hakkına tecavüz eden ” —– telefon internet mağaza uygulaması ile internet üzerinden satışa başladığını, Davalı şirketin, —– adlı internet mağazasında ” —–” isimli telefon internet mağaza uygulamasına 2 Şubat 2017 tarihinden itibaren malik olmasına rağmen, müvekkiline ait —–markasının isim ve görselindeki fikri hakların, telefon uygulaması üzerinden yapılacak satışlarda insanlar nezdinde müspet yönde etki doğuracağı hususunda müvekkili aynı kanaatte olacak ki, 2017 yılından bu tarihe değin, davaya konu uygulama ile neredeyse bire bir aynı imkan ve içerikleri içeren, —-” telefon internet mağaza uygulamasına malik olduğu halde, Bu uygulamadan yaklaşık 3 yıl sonra 27 Nisan 2020 tarihinde ” —-uygulaması ile —– aracılığıyla tamamen müvekkilinin —–telefon uygulaması ve kendisinin 2017 yılından itibaren malik olduğu “—–” telefon uygulaması ile aynı formatta, haksız ve kötü niyetli olarak ve müvekkilinin marka hakkına tecavüz ederek internet üzerinden satış yapmaya başladığını, Davalının 2 Şubat 2017 tarihinden itibaren süregelip hali hazırda dahi, malik olduğu ” —– isimli telefon internet mağaza uygulaması ile —– aracılığıyla internet üzerinden aynı formatta satış yapmasına rağmen, yaklaşık 3 yıl sonra 27 Nisan 2020 tarihinde malikolduğu “—–” ve müvekkile ait ” —– ” isimli telefon internet mağaza uygulamaları ile bire bir aynı formatta olan ” —- ” isimli, müstakil bir ikinci uygulama ile —–müvekkilinin —– telefon uygulaması ile —–aracılığıyla satış yapmaya başladığı tarihten yaklaşık 1 yıl 3 ay sonra internet üzerinden satış yapmaya başlaması, internet üzerinden yapılan satışlarda, “—- kelimesinin ve kelime anlamının—- markası için markanın asli unsuru mahiyetinde olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, aynı formatta 2017 tarihinden itibaren —-” isimli internet mağaza uygulaması bulunan davalının, internet uygulaması öncesinde parekende satışta kullandığı —- ismine ” —-sözcüğünü ekleyerek müstakil ikinci bir internet mağaza uygulaması ile müvekkiline ait ” —-” uygulaması ile bire bir aynı formatta —-aracılığıyla internet üzerinden satışa başlaması, “—-” sözcüğünün, müvekkili adına tescil edilen —–markasındaki müvekkiline ait marka hukukundan kaynaklanan fikri mülkiyetinin önemini ortaya koyduğunu, tüm bunlarla birlikte, davalının davaya konu markayı, müvekkilinin marka hukukundan kaynaklı fikri mülkiyet hakkına kötü niyetli olarak tecavüz edilmek suretiyle kendi adına tescil ettirdiğine bir diğer delilin ise, davalının ilk olarak —-Tescil No’lu, 07/05/2019 Başvuru ve Koruma tarihli, 02/09/2019 tescil tarihli başvurusuyla,—-arka plan üzerine —- harflerle—görselli markanın sade görselini, ilk görsel için başvurulan tarihten yaklaşık 1 yıl sonra yapmış olduğu, —-Tescil No’lu 11/05/2020 Başvuru ve Koruma Tarihli, 28/11/2021 Tescil tarihli başvurusuyla, —-şeklindeki görselle değiştirmesi olduğunu, davalının başvurusu üzerine kurumca yapılacak incelemede müvekkilinin markası ile hem is imve anlam yönünden hem de görsel yönden olan benzerliğin ilk etapta anlaşılmaması amacıyla, Türk Patent ve Marka Kurumu’na ilk olarak yaptığı tescil başvurusunda, kötü niyetli hareket ederek sade —-plan üzerine —-harflerle “—-olan, sade ve gösterişsiz olan görseli tescil ettirdiğini, ancak hemen 1 yıl sonra asli unsuru — olan ve müvekkiline ait markanın görseli ile ayırt edilemeyecek derecede benzerlik gösteren yeni görsel ile 11/05/2020 Başvuru ve Koruma Tarihli, 28/11/2021 Tescil tarihli —-Tescil No’lu başvurusuyla “—– ” markasını ekte görseli sunulan görsel ile tescil ettirdiğini, davalının ilk başvurusunda gayet sade olan —- plan üzerine—– harflerle —–yazısı olan görseli tescil ettirdikten hemen 1 yıl sonra, müvekkiline ait markanın görseli ile ayırt edilemeyecek derecede benzerlik gösteren görselinin asli unsuru —– olan ikinci görsel ile ikinci bir başvuru gerçekleştirmesi ve ikinci görselin davalı tarafından 28/11/2021 tarihinde tescil edilmesine rağmen, tescil tarihinin öncesinde de tüm reklamlarda ve görsellerde bu görselin kullanılması, davalının kötü niyetle hareket ettiğini ve davalının hem isim hem görsel anlamda müvekkilinin marka hakkına tecavüz ettiğini,Davalı tescil ettiği —–markasında, davacı müvekkilin markası olan “—–” markasının harflerinden bir harf çıkartarak; yalnızca çıkarttığı ses, anlam ve görüntü olarak müvekkile ait —– markası ile ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmakla kalmayarak —– bulunan —– uygulamasının, yalnızca iki satırdan oluşan ilk açıklama metninin son kelimesinde müvekkili adına tescilli—– markasını bizzat kullandığını,——ile—– açıklamanın devamında ise birçok yerde müvekkiline ait markanın ismi olan —– kelimesini kullanmakla birlikte, bir cümlesinde müvekkiline ait —– kelimesini hususi olarak tırnak içerisinde yazarak açıkça müvekkilinin marka hakkına tecavüz ettiğini, davalı şirketin, müvekkiline ait —-” markasının kelimesi kelimesine bizzat aynısını, yalnızca —- bulunan —– İnternet Mağaza uygulamasının açıklama bölümünde, —- İnternet Mağaza Uygulaması’nın reklamlarında da müvekkili adına tescilli olan—– marka isminin bizaat kendisini kullandığını, Sinai Mülkiyet Kanunu, 7/2-b Maddesinde Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması halinde, marka sahibinin bu fiillerin önlenmesini talep edebileceğini, 159. Maddesinde dava açma hakkı olan kişilerin, dava konusu kullanımın ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu ispat etmek şartıyla verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere mahkemeden ihtiyati tedbire karar verilmesini talep edebileceğini, tüm bu nedenlerle re’sen dikkate alınacak nedenlerle birlikte; davacı müvekkili ile aynı sınıf,(35.) tür, mahiyet, faaliyet, alanı ve formatta —— internet mağazaları aracılığıyla internet üzerinden satış yapmakta olan davalının, müvekkiline ait ” —- ” markasının isim harflerinden yalnızca bir harf çıkartarak; marka isminin çıkarttığı ses, okunuş, anlam ve görüntü itibariyle müvekkiline ait —–” markası ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olan “—–” isimli markayı tescil ettirmesi, markanın görselinde, ilk olarak gayet sade olan —–planda—– yazısı bulunan sade görsel bulunmasına karşın yaklaşık 1 yıl sonra, içerisinde müvekkiline ait markanın görselinin asli unsuru olan —– bulunan insanların zihninde uyandırdığı fikri intibah itibariyle müvekkiline ait marka ile ayırt edilemeyecek kadar benzerlik gösteren, müstakil ikinci bir görsel ile aynı markaya ikinci tescil başvurusunda bulunması, ikinci marka görselinin henüz 28/11/2021 tarihinde tescil edilmesine rağmen, müvekkiline ait marka görseli ile ayırt edilemeyecek derecede benzerlik gösteren ikinci marka görselinin daha tescil edilmeden davalı tarafından tüm reklamlarda ve görsellerde kullanılması, davalının—– bulunan —- uygulamasının, yalnızca iki satırdan oluşan ilk açıklama metninin son kelimesinde ve —- reklamlarında, müvekkili adına tescilli ” —–” marka isminin bizzat kendisini kullanmış olması, bir cümlesinde müvekkiline ait —– marka ismini, hususi olarak tırnak içerisinde yazması ve davalıya ait markanın asli unsuru olan —– marka isminin; çıkarttığı ses, okunuş, anlam ve görüntü itibariyle müvekkiline ait —- markası ile bire bir aynı, hiç değilse ayırt edilemeyecek kadar benzerlik gösterdiğinin aşikar olması sebepleriyle, davalının kötü niyetli olarak müvekkilinin marka hukukundan kaynaklanan fikri haklarına tecavüz ederek Türk Patent ve Marka Kurumunda tescil ettirdiği, 07/05/2019 Başvuru ve Koruma tarihli, —-tescil numaralı, 02/09/2019 tescil tarihli ve 11/05/2020 Başvuru ve Koruma Tarihli, —- Tescil No’lu 28/11/2021 Tescil tarihli ——markalarının, ilgili mevzuat uyarınca hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket —–Ticari unvanına sahip ancak tanınmış bilinen yaygın dağıtım ve pazarlama ağına sahip sürekli olarak yazılı ve görsel ( TV-radyo-Basılı yayınlar ) medyada tanıtım ve reklamları yapılan —-adı markası ve ile halk arasında ve sektörde bilinen tanınan bu marka ön plana çıkarılarak—-olarak tarif edilen konseptte 2008 yılında kurulmuş olmasına rağmen halen Türkiye çapında 45.000’i aşkın çalışanı 46 bölge müdürlüğü ve 10.000 i aşkın mağazası ile hızla büyüne saygın bir perakende satış firması olduğunu, müvekkili firmanın 2008 yılında —– markasıyla ilk marketini açtığını ve bir ay içerisinde hedefi olan—- market sayısını aşarak —-Marketinin açılmasını gerçekleştirdiğini, davacı markasını içeren uygulama yerel kapsamda yalnızca 10 bin kez indirilmiş ve marka şehir bazında dahi tanınmış hale gelmemişken müvekkil markasının davacı markasının benzerini kullanarak bu markanın tanınmışlığından faydalanarak haksız rekabet oluşturduğu iddiası abesle iştigal olduğunu, markanın tanıtımı için müvekkilinin büyük bütçeler ayırdığını açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E /
Dava dosyasının 15/06/2023 tarihinde takipsiz bırakılması nedeniyle işlemden kaldırıldığı, HMK’nun 150/5. maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içinde yenilenmeyen davaların sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılacağı, dava dosyamızın 15/06/2023 tarihinde takipsiz bırakılmasından sonra 3 aylık yasal süre içerisinde yenilenmediği anlaşıldığından, davanın HMK’nun 150/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın HMK’nun 150/5. maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile 189,15 TL Harcın davacıdan tahsiline hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin 7/1 maddesi “ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur” uyarınca davalı vekili için takdir edilen 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının talebi halinde taraflara iadesine,Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.