Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/223 E. 2023/188 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/223
KARAR NO : 2023/188

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2022
KARAR TARİHİ : 21/09/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 42. Sınıfta çalışmalar yapmakta olup, sunduğu hizmetleri TPE nezdinde 22.01.2022 tarihinde tescillemiş olduğu, Davalı tarafından müvekkil adına tescilli —–markası müvekkilin bilgi ve rızası olmaksızın faaliyet gösterdiği alanlarda davalı tarafından çok benzerlik teşkil eden —— markası ile faaliyet göstermiş olduğu, bu faaliyetleri neticesinde müvekkilin tanınmışlığından yararlanıp haksız kazanç elde etmiş ve müvekkili engelleyecek şekilde faaliyet alanı olmayan alanlarda iştigal etmekte oldukları, konu ile alakalı —— Noterliği —– yevmiye numaralı 04.10.2022 tarihli ihtarnamesi ile davalı yana tecavüz fiilini durdurması için süre tanınmış fakat verilen sürede davalı fiili durdurmamış olduğu,—– markası müvekkilin tescilli olduğu 42. Sınıfta tescilli olmamasına rağmen hizmet vermekte olup müvekkilin markasının tescilli olduğu alanda müvekkilin alanında tanınmışlığından yararlanıp haksız yarar sağlayıp müvekkilin marka hakkına tecavüz etmekte olduğu, tecavüzün tespitinin talep edildiği, tecavüzün önlenmesi, tecavüz fiillerinin durdurulması ve tecavüzün kaldırılmasının da talep edildiği, mevcut olay nezdinde değerlendirme yapıldığında davalının tescil ettirdiği markanın müvekkilin markasının faaliyet alanlarında hizmet sunarak marka hakkına tecavüz etmiş ve müvekkili Manevi olarak zarara uğramış olduğu, davalı tarafından; ülke çapında tanınmışlığa sahip olan müvekkilin, küçük düşmüş, kopya edilmiş marka sebebiyle orijinal markasının değersizleştirilmiş olduğu, Müvekkili ticari çevresi içerisinde çok zor duruma düşmüş olduğu, Bu nedenle müvekkili şirket adına 100.000 TL. manevi tazminat talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.

DE L İ L L E R V E G E R E K Ç E : Dava, davacı adına tescilli —- —- numaralı markaya yönelik davalı tarafından kullanıldığı iddia edilen —– ibaresi ile marka hakkına tecavüz de bulunup bulunmadığı, manevi tazminat taleplidir.Mahkememizde aldırılan 11/08/2023 tarihli bilirkişi raporunda; İşaretlerin bir bütün olarak bıraktıkları genel izlenim değerlendirmesinde; taraflara ait işaretlerin esas ve baskın unsurlarının benzerlik arz ettiği ve dava taraflarının ortak iştigal alanı bilgisayar hizmetleri, yazılım, sistem, network vs teknoloji sektörünün olduğu ve bu sektörün hitap ettiği ortalama tüketici ve hatta uzman tüketici nezdinde dahi karıştırılma ihtimalinin mevcut bulunduğu ancak, davalının, davacının —– nolu tescilli markasının 31.03.2019 tarihli koruma tarihinden daha önce bilgisayar hizmetleri vs. alanda söz konusu—– şeklindeki markasını 2012 tarihi itibariyle unvanında, alan adında, alan ad web archive kayıtlarında, marka başvurusunda vs. kullandığı dosya münderecatı kapsamında görüldüğünden takdiri Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere marka ihlalinin gerçekleşmediği, Manevi tazminatın takdirinin Mahkeme’ye ait olduğuna dair raporunu sunmuştur.Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir. İİncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava marka hakkına tecavüzün önlenmesi ve meni ile 100.000,00 TL lik manevi tazminata hükmedilmesine ilişkin olup davacı vekili davacının—- numaralı —— ibareli markanın 42. Sınıfta tescilli sahibi olduğu, davacı tarafından bu markanın davalı tarafından haksız şekilde kullanıldığı iddia edilerek tecavüzün tespiti ve önlenmesi ile 100.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunulduğu, davalı tarafından davaya cevap verilmediği, mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya konusunda uzman 2 li heyete tevdi edilmiş davalı kullanımlarının —— şeklinde olduğu, davalı kullanımlarıyla davacı markası karşılaştırıldığında markaların bilirkişi raporuna göre benzer olduğu, fakat davalı kullanımlarının 2012 tarihi itibariyle ticari ünvan web kayıtlarında kullanmış olduğu bu sebeple marka ihlalinin gerçekleşmediği yönünde görüş bildirildiği buna göre mahkememizce tüm dosya kapsamı bakımından yapılan değerlendirmede davalı şirketin 29/08/2012 tarihinde —– esas unsurlu ticaret unvanıyla kurulmuş olduğu daha sonra 03/04/2019 tarihinde ——Ticaret Sicil Müdürlüğüne nakil olunduğu, bilirkişilerce davalı şirketin web siteleri üzerinde yapılan incelemede davalının alan adı olarak kullandığı —– alan adının 10/09/2012 tarihinde kayıt edildiği web arşiv kayıtları incelendiğinde 2013 yılından beri—– şeklinde kullanımların mevcut olduğu buna göre her ne kadar markalar benzer olarak değerlendirilmiş ise de davalının —– ibaresi kullanımlarının davacı tescilinden çok önceye dayandığı, —– ibaresi üzerinde davacıya nazaran gerçek ve üstün hak sahibi olduğu bu sebeple davalının davacıya yönelik olarak tecavüz iddiasında bulunamayacağı anlaşıldığından davanın tüm talepler yönünden reddine karar vermek gerekmiş, davacı tarafından manevi tazminat talebinde bulunulduğu fakat talep edilen 100.000,00 TL manevi tazminat harcının dava açılırken yatırılmadığı, mahkememizce bu husus sehven gözden kaçırılarak harç tamamlattırılmamış, bu eksiklik sözlü yargılama duruşmasında davacı vekilinin yargılamaya ilişkin son beyanı alındıktan sonra farkedilmiş ise de, davanın reddine karar verileceğinden ve red halinde harç iade edilip herhangi bir hak kaybına mahal verilmemiş olduğundan,yargılamanın uzamaması bakımından harç tamamlatılması yoluna gidilmeyerek, neticeten aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan alınan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 189,15 TL harcın davacıdan tahsiline, hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının talebi halinde taraflara iadesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.