Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/206 E. 2023/32 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/206 Esas
KARAR NO : 2023/32

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2016
KARAR TARİHİ : 16/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının —- olduğunu, “——–birçok yerinde tanınan bir marka olduğunu ve yine dünyanın birçok yerinde tescil edildiğini, — nezdinde tescilli olduğunu, müvekkilinin — nezdinde yaptığı araştırmalar neticesinde davalı adına kayıtlı — —- yayınlanması sonucunda haberdar olduğunu, bunun üzerine marka başvurusuna itiraz ettiğini, ancak itirazının reddedildiğini, ardından itirazının — Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunca kısmen kabul edilerek davaya konu markanın kapsamından belirli bazı malların çıkarılmasına karar verildiğini, ancak davacı markasının tanınmış marka olduğunu, tescili talep edilen davalı markasının önceki tarihli markanın tanınmışlığından haksız bir yarar sağlayabileceğini ve markanın itibarına zarar verebileceğini veya tescili için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğabileceğini, müvekkilinin son yılların — markası olduğunu ve önemli—- bulunduğunu, nitekim — bulunduğunu, —– markasının bu başvuruya itiraz ettiğini ve —– yapılan itirazı kabul ettiğini, —- ürünler ve — ürünlerde kullanılan —- markasını da kötü niyetli olarak —tescil numarası ile tescil ettirdiğini, davalının bunun gibi başka kötüniyetli başvuru ve tescilleri bulunduğunu belirterek, müvekkilinin tanınmış markası ile iltibas ve benzerlik yaratacak şekilde haksız olarak tescil edilmiş bulunan — markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu markanın —tanınmış marka olmadığını,—, davacı markası ile davalıya ait markanın farklı tüketici kitlelerine seslendiğini, orta düzeyde alıcılarca karıştırılma olasılığının bulunmadığını, aralarında benzerlik görülse de farklı mal ve hizmetlerde tescilli olduklarından iltibas ve karıştırılma olasılığının bulunmadığını, davalının marka tescil başvurusunun ilk olarak — tarihinde yapıldığını, ayrıca davalı başvurusunun —için olduğunu, oysa davacının davalıdan önceki —-olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, davanın — olduğunu, davadan önce taraflarına herhangi bir ikaz ve bildirimde bulunulmadığını, ihtarname keşide edilmediğini, davacının bir an için hak sahibi olması ihtimalinde dahi, geçen bu uzun süre zarfında yasal yollara müracaat etmemesinin davacının kötü niyetine delalet ettiğini belirterek, davanın reddini talep ettiği şeklinde beyanda bulunduğu anlaşıldı.

DELİLLER ve GEREKÇE Dava, davalıya ait —- sayılı “—-ibareli markası ile iltibas yaratacak derecede benzer olduğu ve davacının markasının tanınmış marka olduğu iddiası ile açılan hükümsüzlük davasıdır.
Mahkememizde aldırılan— tarihli bilirkişi raporunda; —-iddiasının hükümsüzlük davasının açıldığı tarihteki duruma göre değil, hükümsüzlüğü talep edilen markanın, tescil başvurusunun yapıldığı tarihteki ve — —- bilinirliliğine göre değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda, davacının “—- tanınmışlığının tespit edilemediği; bu sebeple KHK m. 8/1V’e dayalı hükümsüzlük koşullarının gerçekleşmediği, KHK m. 8/V hükmüne dayanılarak sonraki marka tesciline itiraz edebilmek için her şeyden önce, unvanın tescilli olduğu faaliyet konuları ile sonraki — —benzer olması gerektiği; somut olayda davacının faaliyet alanı ———– davalının markasının tescilli olduğu emtialar arasında benzerlik bulunmadığı, Davalı tarafiın kötüniyetli olduğu tespit edilirse, —- kötüniyetli tescil nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilebileceği şeklinde rapor düzenlendiği görüldü.
Mahkememizden verilen ——- ilamıyla bozulduğu anlaşıldı.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava davalı adına tescilli —- numaralı—- markasının benzerlik tanınmışlık ve kötüniyetli tescil nedeniyle hükümsüzlüğüne ilişkin olup davacının ——- olduğu, mahkememizce aldırılan—- tarihli bilirkişi raporunda davacının markasının davalı markasının tescil başvuru tarihi olan 22/11/2012 tarihi itibariyle tanınmış olmadığı, taraf —- yapısı itibariyle değerlendirildiğinde bire bir aynı olduğu bu yönüyle benzerlik olduğu fakat benzerlik nedeniyle hükümsüzlüğe karar verilebilmesi için tescil sınıflarının da aynı olması gerektiği, tescil sınıflarının farklı olduğu bu sebeple KHK nun 8/1-b maddesi uyarınca karıştırılma ihtimali olmadığı, davacı markasının tanınmış marka olmadığı anlaşıldığından bu yönüyle hükümsüzlük talep edilemeyeceği, kötü niyetli tescil sebebiyle ise —- olup kötüniyeti iddia edenin ispat etmesi gerekmekte olup marka hukukunun ülkeselliği nedeniyle birden fazla — markanın benzerlerinin marka olarak başvuruda bulunulup tescil ettirilebileceği bu şekildeki tescil başvurusunun tek başına kötüniyetli bir tescil olarak değerlendirilemeyeceği bu sebeple kötüniyetli tescil sebebiyle de hükümsüzlük talep edilemeyeceği anlaşıldığından neticeten ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Davanın REDDİNE,
1-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL peşin harcının mahsubu ile 150,70 TL nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 29,20 TL harcın davacının üzerinde bırakılmasına,
2- Ret edilen dava yönünden— takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
3-Davalı tarafından yapılan toplam 80,00 TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.