Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/20 E. 2023/182 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/20
KARAR NO : 2023/182

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 14/09/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının 1977 yılından beri taklit ve hububat sektöründe faaliyet gösterdiğini, 1994 yılı itibariyle —-markası altında paketli ve çuvallı bakliyat ve hububat ürünlerini yurt içi ve yurt dışında satışa sunduğunu, ayrıca hazır çorba ve diğer ürünleri de 82 ülkede satışa sunduğunu, —- markalarını —–bulunan 160.000 metrekare alan üzerine kurulu paketleme tesislerinde ürettiğini, yıllık 400.000 ton —– markalı bakliyat bir hububat ürününü üretip satışa sunduğunu, Türkiye’nin en büyük bakliyat ve hububat firmalarından biri olduğunu, tüm gıda sektöründe Türkiye’de 22 büyük firma konumunda olduğunu,—- meclisinde 2019 yılında 500 büyük ihracatçı arasında 324 . sırada olduğunu, —-belgelerine sahip olduğunu ,—perakendeciler Birliği Gıda Güvenl Standardı, —– ve —Ürünler İçin Vegan Sertifikaları, Organik Ürün Sertifikalarına sahip olduğunu, Türk Patent nezdine—– ibareli pek çok markasının tescilli olduğunu, hazır çorba ürününde tescilli markalarının, —– nolu markalar olduğunu, Davalının —– marka işaretini taşıyan ürünleri satışa çıkardığını, davalının üründe kullandığı işaretin adına tescilli —- başvuru nolu —– şekil marka işareti olduğunu, söz konusu marka tescil kapsamında hazır çorba emtiasının bulunmadığını, zaten bulunmasının davacıya ait marka nedeniyle mümkün olmadığını, bunun yanında davalının —-nolu başvuruusnun olup, itirazları üzerine markanın tescil edilmediği, davalı davacının markasını taşıyan —–şekil marka işaretini hazır çorba emtiasında kullandığı için tescilli markaları ile tüketici nezdinde iltibasa neden olacağından, ürünleri üreten davalı ile davacı arasında işletmesel bağ olduğu ihtimalinin dahi düşünülebileceğini , bu nedenlerle davalının eylemlerinin marka hakkına tecavüz olduğunun tespitini bu eylemlerin önlenmesi durdurulması ve kaldırılmasına haksız rekabetin tespiti ve menine karar verilmesinin talep edildiği anlaşıldı.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yani iddialarının aksine —- ibareleri seri markaların öncelikle ve üstün hak sahibinin davalı —– Şirketi olduğunu, Ticaret unvanının da çekirdek unsurunu oluşturan —– markasının davalı şirket tarafından 50 yılı aşkın bir süredir kesintisiz ve hukuk uygun olarak kullanıldığını ,—– dendiğinde müvekkilli firmanın ve onun markalarının aklına geleceğini, bugünkü unvan —- Şirketinin (eski unvan —- ) —–tarafından 1967 yılında —– kurulduğunu, halen —- ve —– tesislerinde salça ketçap mayonez domates ürünleri sebze konservesi ve diğer yiyecek içecek grubu ürünlerinde faaliyet gösterdiğini, 1989 yılında doğranmış domates ürün teknolojisini Türkiye’ye getirdiğini, davacı tarafı ait markaların tamamının davalı markalarından sonraki tarihte tescil edildiğini, davalının kullanımların 1967 yılında, tescillerin 1987 yılından başladığını, bunları bilerek —–markasını kullanan davacının eylemlerinin kötü niyetin bir tezahürü olduğunu, TPMK nezdinde 106 adet —– ibareli pek çok markalarının olduğunu ve ——ibareli pek çok markalarının olduğunu ve yine davalıya ait hazır çorba ve hazır çorba perakende tescilli markalarının olduğunu, dolayısıyla davalının öncelikli ve üstün hak sahibi olduğunu bunun karşısında davacının gerçek hak sahibi iddialarının dinlenemeyeceğini, asıl davacının eylemlerinin davaya ait tanınmış markaları ile iltibas teşkil edeceğini, buna ilişkin ayrıntılı bilgilerin —– web sitesinden ulaşılabileceğini, bu davaya gerekçe olarak gösterilen —– nolu markalardan , ( —–) markalar için kullanmama defini İleri sürdüklerini, davacı yana ait ——adrese internet sitesi incelendiğinde ise kullanım kanıtı için hazırlık yapıldığının anlaşıldığını, sadece dava açılmadan 3 ay önceye ilişkin 10 Ağustos 2020 tarihli görüntüde hazır çorba emtitasının internet sitesinde bulunmadığını , 30 Ekim 2020 tarihli internet sitesi görüntüsünde hazır çorba, —– organik ürünler ve bakliyatına emtiaların yer aldığını, kullanmama definden Kaçmak için bu davadan hemen önce bir kullanım yaratıldığını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini beyan ettikleri şekilde cevap sundukları görüldü.Davalı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin SMK 9 maddesi uyarınca —— tescil nolu markaları kapsamında yer alan emtialar yönünden kullanma yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, bu nedenle dava konusu markalarının iptalinin gerektiğini, Bunun yanı sıra davalı taraf adına—- nolu —–markalarının. SMK 25. Madde yollamasıyla 6/1, 6/3, 6/4, 6/5, 6/6 ve 6/9 hükümleri uyarınca hükümsüzlüğünü talep ettiklerini, zira davalı şirketin zaten ticaret unvanının kök unsurunun ——- ibaresi olduğunu, davalı karşı davacının markasının tanınmış marka olduğunu, söz konusu markaların davalı karşı davacıya ait ve gerçek hak sahibi olduğunu, bu markalarla orta düzeydeki tüketici nezdinde iltibasa neden olunacağını, davacının basiretli bir tacir olarak bu markaları kötü niyetle tescil ettirdiğini, ve yine davalının eylemlerinin kullanımları ve aynı zamanda ——-adresinde kullanarak ve markaları ve kullanımları davalı karşı-davacı kullanımlarına yakınlaştırmak suretiyle hareket etmek nedeniyle TTK anlamında haksız rekabet teşkil ettiğini, bu nedenlerle; davacı- karşı davalı adına Türk Patent nezdinde—- no tescilli markaların kullanılmama nedeniyle iptali ve sicilden terkinini,—–nolu—–markalarının SMK 25. madde yollamasıyla 6/1, 6/3, 6/4, 6/5, 6/6 ve 6/9 markaların tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğü ve markalar sicilinden terkinine, davacı karşı davalının her türlü yiyecek ve içecek ürünü üzerinde —–ibaresi kullanmasının davalı karşı davacı şirketin markalarına ve Ticaret unvanına vaki tecavüz teşkil ettiğinin tespitini önlenmesine ve durdurulmasına, haksız rekabetin tespiti önlenmesi ve durdurulmasına, —- adresi alan adının tahsisinin iptalini ve kullanımının son verilmesine kararın yayın yolu ile ilanına karar verilmesini talep ettiği anlaşıldı.
Davacı vekilinin 30/11/2020 tarihli dava dilekçesi ile; Davacının 1977 yılından beri taklit ve hububat sektöründe faaliyet gösterdiğini, 1994 yılı itibariyle —–markası altında paketli ve çuvallı bakliyat ve hububat ürünlerini yurt içi ve yurt dışında satışa sunduğunu, ayrıca hazır çorba ve diğer ürünleri de 82 ülkede satışa sunduğunu, —–markalarını —— bulunan 160.000 metrekare alan üzerine kurulu paketleme tesislerinde ürettiğini, yıllık 400.000 ton —— markalı bakliyat bir hububat ürününü üretip satışa sunduğunu, Türkiye’nin en büyük bakliyat ve hububat firmalarından biri olduğunu, tüm gıda sektöründe Türkiye’de 22 büyük firma konumunda olduğunu, —- 2019 yılında 500 büyük ihracatçı arasında 324 . sırada olduğunu, —- belgelerine sahip olduğunu ,—– perakendeciler Birliği Gıda Güvenliği Standardı, —ve — Ürünler İçin Vegan Sertifikaları, Organik Ürün Sertifikalarına sahip olduğunu, Türk Patent nezdine —–ibareli pek çok markasının tescilli olduğunu, hazır çorba ürününde tescilli markalarının, —- nolu markalar olduğunu, davalının—- – marka işaretini taşıyan ürünleri satışa çıkardığını, davalının üründe kullandığı işaretin adına tescilli—- başvuru nolu —–şekil marka işareti olduğunu, söz konusu Marka tescil kapsamında hazır çorba emtiasının bulunmadığını, zaten bulunmasının davacıya ait marka nedeniyle mümkün olmadığını, bunun yanında davalının —–nolu başvurusunun olup, itirazları üzerine markanın tescil edilmediği, davalı davacının markasını taşıyan —– şekil marka işaretini hazır çorba emtiasında kullandığı için tescilli markaları ile tüketici nezdinde iltibasa neden olacağından, ürünleri üreten davalı ile davacı arasında işletmesel bağ olduğu ihtimalinin dahi düşünülebileceğini , bu nedenlerle davalının eylemlerinin marka hakkına tecavüz olduğunun tespitini bu eylemlerin önlenmesi durdurulması ve kaldırılmasına haksız rekabetin tespiti ve menine karar verilmesinin talep edildiği anlaşıldı.
Davalı vekilinin cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Davacı yani iddialarının aksine—–ibareleri seri markaların öncelikle ve üstün hak sahibinin davalı —-Şirketi olduğunu, Ticaret unvanının da çekirdek unsurunu oluşturan —- markasının davalı şirket tarafından 50 yılı aşkın bir süredir kesintisiz ve hukuk uygun olarak kullanıldığını ,—– dendiğinde davalı firmanın ve onun markalarının aklına geleceğini, bugünkü unvan —-Şirketinin (eski unvan —- )—– tarafından 1967 yılında —— kurulduğunu, halen —-ve —– tesislerinde salça ketçap mayonez domates ürünleri sebze konservesi ve diğer yiyecek içecek grubu ürünlerinde faaliyet gösterdiğini, 1989 yılında doğranmış domates ürün teknolojisini Türkiye’ye getirdiğini, Davacı tarafı ait markaların tamamının davalı markalarından sonraki tarihte tescil edildiğini, davalının kullanımların 1967 yılında, tescillerin 1987 yılından başladığını, bunları bilerek—–markasını kullanan davacının eylemlerinin kötü niyetin bir tezahürü olduğunu, TPMK nezdinde 106 adet ——ibareli pek çok markalarının olduğunu ve —— ibareli pek çok markalarının olduğunu ve yine davalıya ait hazır çorba ve hazır çorba perakende tescilli markalarının olduğunu, dolayısıyla davalının öncelikli ve üstün hak sahibi olduğunu bunun karşısında davacının gerçek hak – sahibi iddialarının dinlenemeyeceğini, asıl davacının eylemlerinin davaya ait tanınmış markaları ile iltibas teşkil edeceğini, buna ilişkin ayrıntılı bilgilerin —– web sitesinden ulaşılabileceğini, Bu davaya gerekçe olarak gösterilen —– nolu markalardan —–) markalar için kullanmama defini İleri sürdüklerini, davacı yana ait ——adrese internet sitesi incelendiğinde ise kullanım kanıtı için hazırlık yapıldığının anlaşıldığını, sadece dava açılmadan 3 ay önceye ilişkin 10 Ağustos 2020 tarihli görüntüde hazır çorba emtitasının internet sitesinde bulunmadığını , 30 Ekim 2020 tarihli internet sitesi görüntüsünde hazır çorba,—–organik ürünler ve bakliyatına emtiaların yer aldığını, kullanmama definden Kaçmak için bu davadan hemen önce bir kullanım yaratıldığını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini Davalı şirketin SMK 9 maddesi uyarınca—— tescil nolu markaları kapsamında yer alan emtialar yönünden kullanma yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, bu nedenle dava konusu markalarının iptalinin gerektiğini, bunun yanı sıra davalı taraf adına —– nolu —-markalarının. SMK 25. Madde yollamasıyla 6/1, 6/3, 6/4, 6/5, 6/6 ve 6/9 hükümleri uyarınca hükümsüzlüğünü talep ettiklerini, zira davalı şirketin zaten ticaret unvanının kök unsurunun —–ibaresi olduğunu, davalı karşı davacının markasının tanınmış marka olduğunu, söz konusu markaların davalı karşı davacıya ait ve gerçek hak sahibi olduğunu, bu markalarla orta düzeydeki tüketici nezdinde iltibasa neden olunacağını, davacının basiretli bir tacir olarak bu markaları kötü niyetle tescil ettirdiğini, ve yine davalının eylemlerinin kullanımları ve aynı zamanda—–adresinde kullanarak ve markaları ve kullanımları davalı karşı-davacı kullanımlarına yakınlaştırmak suretiyle hareket etmek nedeniyle TTK anlamında haksız rekabet teşkil ettiğini, bu nedenlerle; davacı- karşı davalı adına Türk Patent nezdinde —– no tescilli markaların kullanılmama nedeniyle iptali ve sicilden terkinini,—–nolu ——- markalarının SMK 25. madde yollamasıyla 6/1, 6/3, 6/4, 6/5, 6/6 ve 6/9 markaların tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğü ve markalar sicilinden terkinine, -Davacı karşı davalının her türlü yiyecek ve içecek ürünü üzerinde —— ibaresi kullanmasının davalı karşı davacı şirketin markalarına ve Ticaret unvanına vaki tecavüz teşkil ettiğinin tespitini önlenmesine ve durdurulmasına, Haksız rekabetin tespiti önlenmesi ve durdurulmasına, —–adresi alan adının tahsisinin iptalini ve kullanımının son verilmesine Kararın yayın yolu ile ilanına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür2- Davacı (Karşı) vekilinin karşı dava dilekçesinde özetle; davacı yani iddialarının aksine —– ibareleri seri markaların öncelikle ve üstün hak sahibinin davalı —- Şirketi olduğunu, Ticaret unvanının da çekirdek unsurunu oluşturan —- markasının davalı şirket tarafından 50 yılı aşkın bir süredir kesintisiz ve hukuk uygun olarak kullanıldığını ,—– dendiğinde müvekkilli firmanın ve onun markalarının aklına geleceğini, bugünkü unvan —-Şirketinin (eski unvan —- ) —- tarafından 1967 yılında —- kurulduğunu, halen —- ve—–tesislerinde salça ketçap mayonez domates ürünleri sebze konservesi ve diğer yiyecek içecek grubu ürünlerinde faaliyet gösterdiğini, 1989 yılında doğranmış domates ürün teknolojisini Türkiye’ye getire Davacı tarafı ait markaların tamamının davalı markalarından sonraki tarihte tescil edildiğini, davalının kullanımların 1967 yılında, tescillerin 1987 yılından başladığını, bunları bilerek —–markasını kullanan davacının eylemlerinin kötü niyetin bir tezahürü olduğunu, TPMK nezdinde 106 adet —-ibareli pek çok markalarının olduğunu ve—— ibareli pek çok markalarının olduğunu ve yine davalıya ait hazır çorba ve hazır çorba perakende tescilli markalarının olduğunu, dolayısıyla davalının öncelikli ve üstün hak sahibi olduğunu bunun karşısında davacının gerçek hak- sahibi iddialarının dinlenemeyeceğini, asıl davacının eylemlerinin davaya ait tanınmış markaları ile iltibas teşkil edeceğini, buna ilişkin ayrıntılı bilgilerin —–web sitesinden ulaşılabileceğini, bu davaya gerekçe olarak gösterilen—– nolu markalardan , ( —–) markalar için kullanmama defini İleri sürdükleri davacı yana ait —– adrese internet sitesi incelendiğinde ise kullanım kanıtı için hazırlık yapıldığının anlaşıldığını, sadece dava açılmadan 3 ay önceye ilişkin 10 Ağustos 2020 tarihli görüntüde hazır çorba emtitasının internet sitesinde bulunmadığını , 30 Ekim 2020 tarihli internet sitesi görüntüsünde hazır çorba, ——organik ürünler ve bakliyatına emtiaların yer aldığını, kullanmama definden Kaçmak için bu davadan hemen önce bir kullanım yaratıldığını,haksız davanın reddien karar verilmesini talep ettiklerini, karşı dava dilekçesinde davalı şirketi SMK 9 maddesi uyarınca —– tescil nolu markaları kapsamında yer alan emtialar yönünden kullanma yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, bu nedenle dava konusu markalarının iptalinin gerektiğini, bunun yanı sıra davalı taraf adına—-nolu —– markalarının SMK 25. Madde yollamasıyla 6/1, 6/3, 6/4, 6/5, 6/6 ve 6/9 hükümleri uyarınca hükümsüzlüğünü talep ettiklerini, zira davalı şirketin zaten ticaret unvanının kök unsurunun —–ibaresi olduğunu, davalı karşı davacının markasının tanınmış marka olduğunu, söz konusu markaların davalı karşı davacıya ait ve gerçek hak sahibi olduğunu, bu markalarla orta düzeydeki tüketici nezdinde iltibasa neden olunacağını, davacının basiretli bir tacir olarak bu markaları kötü niyetle tescil ettirdiğini, ve yine davalının eylemlerinin kullanımları ve aynı zamanda—– adresinde kullanarak ve markaları ve kullanımları davalı karşı-davacı kullanımlarına yakınlaştırmak suretiyle hareket etmek nedeniyle TTK anlamında haksız rekabet teşkil ettiğini, bu nedenlerle; davacı- karşı davalı adına Türk Patent nezdinde —–no tescilli markaların kullanılmama nedeniyle iptali ve sicilden terkinini, —– nolu —– markalarının SMK 25. madde yollamasıyla 6/1, 6/3, 6/4, 6/5, 6/6 ve 6/9 markaların tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğü ve markalar sicilinden terkinine, davacı karşı davalının her türlü yiyecek ve içecek ürünü üzerinde ——ibaresi kullanmasının davalı karşı davacı şirketin markalarına ve Ticaret unvanına vaki tecavüz teşkil ettiğinin tespitini önlenmesine ve durdurulmasına, haksız rekabetin tespiti önlenmesi ve durdurulmasına, ——adresi alan adının tahsisinin iptalini ve kullanımının son verilmesine Kararın yayın yolu ile ilanına karar verilmesinin talep edildiği anlaşıldı.

DELİLLER V E G E R E K Ç E : Asıl davada, davacı adına tescilli —– markasının hazır çorba emtiası bakımından bu marka üzerinde gerçek hak sahipliği iddiasına dayanarak davalının —– markasını kullanmak sureti ile davacı —– markalarına haksız rekabet ve marka hakkına tecavüzde bulunup bulunmadığının tespiti ve önlenmesine ilişkin olduğu, karşı dava bakımından ise, karşı davalı adına tescilli —–markalar yönünden kullanılmama nedeni ile iptal,—-sayılı markaların ise SMK nın 6/1,6/3,4,5,6,9 md.gereğince hükümsüzlüğü ve karşı davalının —–marka kullanımlarının karşı davacı —–markalarına yakınlaştırılmak sureti ile bu kullanımın haksız rekabet ve marka hakkına tecavüz teşkil edip etmediğinin , tespiti, önlenmesi ve men’i ilişkin davadır.Mahkememizde aldırılan 27/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda; —– markalarının 29/30. Sınıflarda yer alan emtialar için davacı adına Türk Patent nezdinde tescil edilmiş olduğu, davalı adına —–no ile tescilli —— markası açısından SMK 5,6 ve 25. Maddesi uyarınca hükümsüzlük koşullarının bulunmadığı, davalı adına —— no ile tescilli markası açısından SMK 5,6 ve 25. Maddesi uyarınca hükümsüzlük koşullarının bulunmadığı, davalı adına —– no ile tescilli amarkası açısından hükümsüzlük SMK 5,6 ve 25. Maddesi uyarınca hükümsüzlük koşullarının bulunmadığı, davalı adına —– no ile tescilli markasının 05 ve 31. Sınıftaki emtialar açısından hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu, davalı adına —- no’ile tescilli —- ŞEKİL markasının 31. Sınıftaki emtialar açısından hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu, Davalı adına —–no ile tescilli ——markasının SMK nın 5, 6 ve 25. Maddesi uyarınca hükümsüzlük koşullarının bulunmadığı, davalının adına —- no’ile tescili —– ÇORBASI 25. Maddesi uyarınca hükümsüzlük koşullarının bulunmadığı, markasının SMK nın 5, 6 ve davalı adına —-no ile tescil —- Kasının SMK’nin 5, 6 ve 25. Maddesi uyarınca hükümsüzlük koşullarının bulunmadığı davalı adına —– no ile tescilli —— markasının ; 43. sınıfta yer alan hizmetlerin tamamı ile 35. Sınıfta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Kuru bakliyat Hazır çorbalar, bulyonlar, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir” dışındaki tüm hizmetler açısından kısmi hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu şeklinde rapor sunulduğu görüldü.
Mahkememizde aldırılan 26/01/2023 tarihli ek raporda;—–markalarının 29/30. Sınıflarda yer alan emtialar için davacı adına Türk Patent nezdinde tescil edilmiş olduğu, davalı adına —–no ile tescilli —– markası açısından SMK 5,6 ve 25. Maddesi uyarınca hükümsüzlük koşullarının bulunmadığı, davalı adına —– no ile tescilli markası açısından SMK 6/1, 6/6 ve 6/9 ve 25. Maddesi uyarınca hükümsüzlük koşullarının bulunduğu, ancak davacının uzun süre sessiz kalmak suretiyle hükümsüzlük davası açmakta hak kaybına uğradığı kanaatlerinin olduğu, davalı adına —- no ile tescilli amrkası açısından SMK 6/1, 6/6 ve 6/9 ve 25. Maddesi uyarınca hükümsüzlük koşullarının bulunduğu, ancak davacının uzun süre sessiz kalmak suretiyle hükümsüzlük davası açmakta hak kaybına uğradığı kanaatimizin olduğu, davalı adına —– no ile tescili —– emtialar açısından kısmi hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu, markasının 05 ve 31. Sınıftaki davalı adına —- no ile tescilli —- ŞEKİL markasının 31. Sınıftaki emtialar açısından hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu, davalı adına —-no ile tescilli —– markasının SMK 6/1, 6/6 ve 6/9 ve 25.Maddesi uyarınca hükümsüzlük koşullarının bulunduğu, ancak davalının —– no ile tescilli markasının Uzun süre sessiz kalmak suretiyle davacının hükümsüzlük davası açmakta hak kaybına uğradığına karar verildiği takdirde, sözkonusu markanın işbu marka için müktesep hak teşkil edeceği, davalının adına —-no ile tescilli —– , ma rkasının SMK’nin 5, 6 ve 25. Maddesi uyarınca hükümsüzlük koşullarının bulunmadığı, davalı adına—- no ile tescil —- kasının SMK’nin 5, 6 ve 25. Maddesi uyarınca hükümsüzlük koşullarının bulunmadığı davalı adına —- no ile tesciili —-ibareli markasının ; 43. sınıfta yer alan hizmetlerin tamamı ile 35. Sınıfta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Kuru bakliyat Hazır çorbalar, bulyonlar, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir” dışındaki tüm hizmetler açısından kısmi hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu şeklinde rapor sunulduğu görüldü.
Mahkememiz—-Esas sayılı dosyasından verilen 28/01/2022 tarihli tefrik ara kararı ile, karşı davacı tarafından açılan — – numaralı markaların hükümsüzlüğü yönünden açılan dosyanın da ayrı bir dava olarak tefrikine karar verildiği görüldü. Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir. İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava davalı adına tescilli —- ve —- numaralı markaların hükümsüzlüğüne ilişkin olup öncelikle işbu dava mahkememizin —— esas sayılı dosyasında açılmış olan karşı davanın hükümsüzlük talepleri yönünden tefriki neticesi bu dosya numarasını aldığı ve bu dosya yönünden yukarıda belirtildiği şekilde numaralı belirtilen markaların hükümsüzlüğü istemine ilişkin davanın görüldüğü, davacı vekili dava dilekçesi ile davalıya ait markaların davacıya ait “—– esas unsurlu çok sayıda markaya benzer olduğunu, yine benzer şekilde yiyecek içecek şeklinde kullanıldığını, bu sebeple SMK’nun 6/1,6/2,6/3,6/4,6/5,6/6 ve 6/9. Maddeleri uyarınca hükümsüzlüğüne ilişkin olup davalı tarafından dava dilekçesi ile davanın reddinin talep edildiği, mahkememizce dosya kapsamı bakımından aldırılan 28/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda sonuç itibariyle —— numaralı markalar yönünden hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, —– numaralı markanın 05 ve 31. Sınıflarda —– numaralı markanın 31. Sınıfta —–numaralı markanın ise 43. Sınıftaki hizmetlerin tamamıyla 35. Sınıftaki hizmetlerin bir kısmında hükümsüzlük koşullarının oluştuğu yönünde rapor sunulduğu, itirazlar üzerine aldırılan 26/01/2023 tarihli raporda ise kök rapordaki görüşlerin muhafaza edildiği, taraflarca daha sonra karşılıklı olarak hukuki mütaalalar sunulduğu, raporlara karşı itirazda bulunulduğu, taraflarca daha önce karşılıklı görülmüş olan davalara ilişkin bilirkişi raporu ve kararların sunulduğu, mahkememizce taraflarca sunulan tüm deliller celp edilip toplanıp değerlendirildikten sonra taraflarca sunulan itirazların hukuki mahiyette olup mahkememizce değerlendirilebileceği anlaşıldığından yeniden rapor aldırılmasına gerek duyulmamış buna göre tüm dosya kapsamı birarada değerlendirildiğinde, davacının —–markası ile çok uzun yıllardır yiyecek içecek sektöründe faaliyette bulunduğu, çok sayıda—–esas unsurlu marka ve şekil unsuruna tabi markanın tescilli sahibi olduğu gibi çok uzun yıllardır da yine —— esas unsurlu ticaret unvanı ile bu sektörde faaliyette bulunduğu, ayrıca davacının —– markasını 29,30,31 ve 32. Sınıflarda 14/04/2022 tarihi itibariyle tanınmış marka olarak tescil edildiği, davalının da davaya konu edilen —–numaralı—-ibareli marka ve daha sonrada davaya konu edilen ve edilmeyen çok sayıda —-esas unsurlu markanın tescilli sahibi olduğu, tarafların ortak olarak markalarını 29 ve 30. Sınıflarda tescilli olduğu, hem dosya içerisindeki belgeler hemde bilirkişi raporuna göre tarafların markaları aynı sınıfta tescilli ise de uzun süredir davacının özellikle salça, ketçap, mayonez, turşu emtialarında davalının ise kuru bakliyat ve hazır çorba emtialarında faaliyette bulunduğu, markayı ilk olarak kullanıp tescil ettiren ayırt edici hale getirenin davacı şirket olduğu fakat davalının da 1994 yılından beri —– markası ile ticari faaliyette bulunduğu, esasında bir markanın tek bir tescilin sahibi olması gerekirken tarafların uzun süredir birbirlerinin markalarından haberdar olmasına rağmen bu kullanıma karşı çıkmadıkları, davaya konu markalar incelendiğinde davalının ilk tescilli markası olan davaya konu —- numaralı —-ibareli markasının tescil edildiği, daha sonra davalının davaya konu —-numaralı —-+şekil” ibareli markası olduğu, davalı tarafından bu defa yine davaya konu —- numaralı “—+şekil” ibareli markayı tescil ettirdiği, bu markaların esas unsurunun —- ibaresi olduğu bu yönüyle davacı markalarıyla birebir aynı olduğu ve yine markaların 29 ve 30. Sınıflar olmak üzere aynı sınıflarda tescil ettirildiği, markaların tescil sınıfları aynı olsa da davalının tescil sınıflarının kuru bakliyat, hazır çorbalar, hububat ve mamülleri emtialarında olup davacı markalarının ise ağırlıklı olarak salça, ketçap, hazır gıda alanında tescilli olduğu, davalının davaya konu—- numaralı —-markası sadece kelimeden ibaret olup daha sonra tescil ettirilen —-numaralı —–şekil” markasının gerek yazı stili gerek şekil bakımından benzediği, sadece renk yönünden farklılık olduğu, —-numaralı “—-+şekil” markasının ise hem şekil hem renk yönünden davacının “—- markasının tescilli olduğu—içerisindeki yazı stili yönünden davacı markasına benzediği, bu yönüyle değerlendirildiğinde davacının—- markası üzerinde gerçek hak sahibi olduğu, davacı markaları ile davalı markaları hem kelime hemde şekil itibariyle tescil edildiği sınıflar bakımından (her ne kadar bir kısım emtialar yönünden farklılıklar olsada) benzer olduğu, yine — ibaresinin davacı şirket tarafından davalının marka tescilinden önce ticari unvan olarak tescil ettirilip kullanıldığı, yine davaya konu edilen—– numaralı “—-” ibareli marka —– ibareli —–şekil—– numaralı—–şekil ibareli marka —-numaralı—- çorbası ibareli —–numaralı —— çorbası ve —- numaralı—–ibareli markaların davacının —–esas unsurlu markalarına işbu markaların esas unsurunun —– ibaresi olması sebebiyle ortalama tüketici nezdinde karışıklığa yol açabileceği, tüketiciler nezdinde davalıya ait iş bu markaların davacıya ait markalarmış gibi algılanıp karıştırılma ihtimaline yol açabileceği sonucuna varılmış ise de, davalının —– numaralı markaları yönünden sessiz kalma yoluyla hak kaybının oluştuğu zira davalının 1994 yılından beri —— ibaresiyle davacı ile ortak olarak yiyecek sektöründe (29 ve 30. Sınıflarda) faaliyette bulunmasına rağmen davacının bu faaliyetlere karşı dava açmayarak davalının kullanımlarına örtülü olarak rıza gösterdiği, tarafların 1994 yılından beri piyasada birlikte varoldukları, bu sebeple bu markalar yönünden sessiz kalma yoluyla hak kaybı oluştuğu, davalının davaya konu diğer markaları yönünden ise 5 yıllık sessiz kalma süresi dolmamış ise de davalının davaya konu —– numaralı marka tescilleri dikkate alındığında sessiz kalma yolu nedeniyle hak kaybı oluşmayan davaya konu diğer markalar yönünden davalının önceki tescilleri nedeniyle müttesep hakka sahip olduğu davalının ilk tescilli markalarına rıza gösteren davacının bu markalar yönünden de hükümsüzlük talebinde bulunamayacağı bu yönüyle SMK nun 6/1-6/3,6/6 maddeleri uyarınca hükümsüzlük koşulları oluşmuş ise de davacının bu markaların tesciline sessiz kalması nedeniyle hükümsüzlük talebinde bulunamayacağı SMK 6/4 ve 6/5 maddeleri uyarınca davacının tanınmış markasının tescil tarihinin 2022 tarihi olduğu, davalının ilk tescil tarihi olan 1994 yılı itibariyle davacının tanınmış marka veya tanınmışlık düzeyinde marka olduğuna dair bir tespit olmadığı bu sebeple 6/4 ve 6/5 maddeleri uyarınca hükümsüzlük talep edilemeyeceği kötüniyetli tescil iddiaları yönünden ise kötüniyetli tescil halinde sessiz kalma sebebiyle hak kaybından bahsedilemeyeceği, yine kötüniyeti iddia edenin bu iddiasını ispat etmesi gerektiği, davacı tarafından dava dilekçesi ile davalının marka tescillerinin özellikle yazı stili ve şekil ibaresi yönünden davacı markasına benzetilmek suretiyle tescillerinin alındığı, bunun bilinçli olarak davacı markasının itibarından faydalanmaya yönelik olduğu yönünde kötüniyetli bir girişim olduğu iddia edilmiş bu yönüyle incelendiğinde davalının davaya konu—– ibareli markasının yazı stili ve şekil yönüyle sadece renk yönünden farklı olacak şekilde davacının —-esas unsurlu markasına benzer olduğu, yine davalının —- ve —– numaralı markalarının hem şekil hemde renk itibariyle davacı markasına benzer olduğu anlaşılmış ise de özellikle benzer ilk marka olan —– numaralı markanın dava tarihi itibariyle tescil tarihinden itibaren 16 yıl geçmiş olması diğer markalar yönünden ise 8 ve 12 yıl geçmiş olması sebebiyle davalının bu yönde davacı markasına özellikle benzer tesciller yazı stili ve şekil yönünden benzer marka tescillerinde bulunmuş ise de marka tescillerinin üzerinden çok uzun süre geçmiş olması davalının bu şekildeki tescilli markalarıyla uzun süredir piyasada ürün üretmesi tanıtım ve faaliyetlerde bulunması da dikkate alındığında bu tarihten sonra davacı tarafından yapılan bu yöndeki kötüniyet iddiasının Medeni Kanun 2. Maddesi kapsamında hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirildiği, bu sebeple kötüniyetli tescil iddiası yönünden de davanın ispatlanamadığı anlaşıldığından neticeten davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,Dair davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.