Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/171 E. 2023/168 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/171
KARAR NO : 2023/168

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 12/08/2022
KARAR TARİHİ : 13/07/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın, yukarıda belirtilen adreslerde, müvekkilinin izni olmaksızın müvekkillerine ait markalara iktibas ve iltibas yaratan ürünlerin satışı ve depolanması ile iştigal ettiğine dair delillerin bilirkişi marifetiyle tespit edilerek marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile önlenmesi ile taklit ürünlere el konulmasını davanın kabulüne, davanın mahiyeti gereği davalıya teblıgat gönderilmeksizin; davalıya ait —-”adresinde yer alan “—-isimli/tabelalı işletmede —— marka vekili unvanına sahip bilirkişi eşliğinde keşif yapılmasına, yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesinde; Vekil edenin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden taklit nitelikte ürünlerin satışa sunulup sunulmadığının tespitine, Satışa sunulan ve/veya ticari amaçla elde bulundurulan taklit nitelikte ürünler mevcut ise; işbu ürünlerin adetinin, fiyatının ve keşif tarihi öncesinde kaç adet satış gerçekleştiğinin tespitine,Satışa ilişkin belge, fatura ve ayrıntılı ürün görsellerinin düzenlenecek olan bilirkişi raporuna eklenmesine, vekil edenin marka haklarına tecavüz teşkil eden satışa sunulan ve/veya ticari amaçla elde bulundurulan taklit nitelikteki ürünlerin muhafaza altına alınmasına, davalının eylemlerinin 6100 sayılı HMK’nın 106. maddesi ve 6769 sayılı SMK’nın, 29 ve 149/1-a, TTK 55 vd. Hükümleri uyarınca vekil edenin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, 6769 sayılı SMK”nın 149/ 1-c hükıpü uyarınca vekil edenin marka haklarına yönelik ihlalin ve haksız rekabetin durdurulmasına, 6769 sayılı SMK”’nın 149/1-dhükmü uyarınca vekil edenin marka haklarınatecavüz ve haksız rekabet teşkil eden taklit nitelikteki ürünlere el konulmasına, vekalet ücreti ve tüm yargılama giderlerinin karşi tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız hukuksuz ve kötüniyetli davayı kabul etmediklerini, Öncelikle belirtmek isteriz ki, dosyada mevcut 25.08.2022 tarihli Bilirkişi raporunu kabul ettiğini, açıkça rapora itiraz ettiklerini, Mezkur rapor tanzim edilirken bilirkişi, keşif esnasında mahalde gerekli araştırmaları ve incelemeleri ve olayı somut bir şekilde açıklığa kavuşturmadan afaki olarak klasik anlamda raporuna kanun maddelerini ve kanunların lafzını yazarak, raporunu muğlak bir şekilde tanzim ettiğini, Raporun 4. Sayfasında C Bölümünün TTK54/1-2 maddesi ile başlayan kısmında ilgili kanun maddesinin lafzını yazan bilirkişi, davalının davacının sanki rakibi gibi bir intibaya vararak davalıyı işbu maddeye ve diğer zikrolunan sair maddelere aykırı olarak haksız rekabet yapmış kanaatine vardığını beyanla raporunu tanzim ettiğini, Davalının iç çamaşırı satan ancak bunları imal eden taraf olmadığını, satıcı olduğu ve iç çamaşırı sattığını, davacı gibi mal üretip satmadığını, iş hacminin %95 iç çamaşırı sattığını, markaya tecavüz ve Haksız Rekabet İddiaları ile ilgili yapılan değerlendirmelerde bilirkişi tamamen olayı açıklığa kavuşturacak, gerçeği hiç tereddüde mahal vermeden tezahür edecek bir rapor hazırlamadığını, araştırma ve incelemeyi yapmadan eksik ve soyut olgularla rapor düzenlemiş ve bu rapor da dosyaya sunulduğunu, rapor bu haliyle işbu davada marka tecavüzü ve haksız rekabetin oluştuğuna dair bir sonuç oluşturacak bir rapor olmadığını, bilirkişi, bu ürünlerin nerede üretildiğini, davalının bunu üretip üretmediğini, nereden temini hususunda davalının bu ürünü nasıl, nerede ve ne şekilde alıp almadığını irdelemeden, sanki mezkur çorapların davalı tarafından üretildiğini bunun için üretim alet ve edavatlarının yapıldığını davalının amaç ve kastının davacıya rakip olarak onun markasına aykırı hareket ettiğine dair eksik ve hukuksuz raporunu tanzim ettiğini, ayrıca, haksız rekabet yönünden de bilirkişi davalının, davacıyı rakip olarak görüp onu ezmek, davacıyı iktisadi faaliyet alanından uzaklaştırmak amacıyla hüsnüniyet kaidelerine aykırı olarak hareket ettiği kanaatine vararak davalı haksız rekabet filini işleyen kişi olarak görmüş ve işbu raporunu tanzim ettiğini, bilirkişi tam olarak gerekli araştırmalarını yapsa, olayı irdelese, araştırıp sorsa anlaşılacağı üzere davalı davacıyı tanımayan, davacının varlığından habersiz ve davacının da böyle bir marka sahibliğinden dahi habersiz olduğunu anlayacağını, davalı işbu dava ile davacıdan ve marka sahibi olduğundan haberdar olduğunu, bu durumda davalı nasıl olurda davacının rakibi olacak ve onu iktisadi faaliyet alanından yok edecek ve onu ezecektir. Davacıyı ezmek ve onun iktisat alanından uzaklaştırmak 8 adet çorapla mı olacağını, tüm bu hususlar irdelenmeden, araştırılmadan ben yaptım oldu mantığıyla hareketle tanzim edilen bir raporla davalının marka tecavüzü yaptığı ve haksız rekabet fiilini işlediğinden bahsedilemeyeceğini, sonuç olarak davalı marka tecavüzü yapmamış ve haksız rekabet filini işlememiştir. Rapor ayrıntılı olarak hazırlanmadığını, davacı dava dilekçesinde marka haklarına yönelik ihlalin ve haksız rekabetin durdurulmasını talep ettiğini, davalı zaten yukarıda açıklandığı üzere, işbu hususlarda yapmış bulunduğu ne bir üretim, ne bir üretim için yapılmış bulunan ve imalat gereği tüm alet edavat ya da araç gereç olmadığını, tespit de edilmediğini, bu hususlar mevcut ve sabitken böyle bir talep sonuçsuz kalacağını, bu talep bile tek başına davacının kötüniyetli olduğunun göstergesi sayılacağını, dava dilekçesinin açıklamalar kısmında 3. Maddede taklit ürünlerin davalı dükkanında satışa sunulduğu bilgisinden bahsedildiğini, sonuç olarak davalı marka tecavüzü yapmamış ve haksız rekabet filini işlemediğini, haksız ve yersiz açılmış bulunan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi şeklinde cevap sunduğu görüldü.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E : Dava, Davacı adına tescilli —– esas unsurlu markalara davalı tarafından tecavüz ve haksız rekabette bulunulup bulunulmadığına ilişkin davadır.Mahkememizde aldırılan 25/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, ilgili dosya içeriği, yapılan delil tespiti ile sınırlı olmak üzere; sayın mahkemece tespiti istenilen hususlar konusunda talep edilen;—– adresinde yapılan tespit neticesinde;—–markalı”8 adet 40-44 ebatlı erkek çorabı, ürünlerinin taklit olduğu tarafımca tespit edildiğini, davacıya ait tescilli markaların davalı tarafından aynen veya çok benzer şekilde taklit olarak kullanıldığı bu durumun da SMK 29/1 maddesi gereğince “marka hakkına tecavüz” oluşturduğu, dava konusu taklit kullanımın tüketici gözünde davacı ile aleyhine tespit istenen arasında ticari ilişki var olduğu algısını yaratabileceği karşısında tüketicide oluşacak bu karıştırılmanın TTK 55/1-a-4 maddesi anlamında haksız rekabet oluşturacağı algısını yaratabileceği karşısında tüketicide oluşacak bu karıştırılma nedeniyle TTK 55/1-A-4 maddesi anlamında haksız rekabet oluşturacağı, işyeri yetkilisinin/sahibinin … isimli kişi olduğu şeklinde rapor sunulduğu görüldü.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Davacının —–ibareli sayıda markanın tescilli sahibi olduğu, davalı tarafça işletilen iş yerinden satın alınan bir adet çorap üzerinde —— markasının bulunduğu bu durumun marka hakkına tecavüz teşkil ettiği iddiasıyla dava açıldığı, mahkememizce iş yerinde yaptırılan tespitte 8 adet erkek çorabı üzerinde —– ibaresinin bulunduğunun tespit edildiği, alınan 25/08/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre bu durumun marka hakkına tecavüz teşkil ettiğinin belirtildiği, davalı tarafından sunulan cevap dilekçesi ile davaya konu ürünlerin bir pazarlamacı tarafından verildiği, verilen 20 paket çorap içerisinde bu 8 adet çorabın bulunduğu yönünde savunmada bulunulmuş ise de davacı tarafından dosyaya sunulmuş olan ve davalı iş yerinden satın alınan —– markalı çorap da dikkate alındığında, bu markalı ürün satışının belli bir süredir devam ettiği kanaatine ulaşıldığı, bu nedenle davalı savunmasına itibar edilmediği neticeten davacının en eskisi —- numaralı —- ibareli marka olmak üzere çok sayıda markanın özellikle giyim ve tekstil sektöründe tescilli sahibi olduğu, davalı iş yerinde ele geçirilen ve tespit edilen çoraplar üzerinde yer alan —– ibaresinin 6769 Sayılı SMK’ nun 29. Maddesi uyarınca davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği yine davalının davacı markasının bulunduğu ürünleri satarak ticari faaliyette bulunmasının TTK’ nun 55/1-a)4. Maddesi uyarınca haksız rekabet teşkil ettiği anlaşıldığından, davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile, davalı tarafından davacının marka hakkına yönelik tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine, tecavüz ve haksız rekabete konu taklit niteliğindeki ürünlere el konulmasına
1-Alınması gereken 269,85 TL harçtan alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile kalan 189,15 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan toplam 2.552,00 TL yargılama gideri ve 80,70 TL harç toplamı olan 2.632,7‬0 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Kullanılmayan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.