Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/17 E. 2023/329 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/17
KARAR NO : 2023/329

DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 26/01/2022
KARAR TARİHİ : 30/11/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

Davacı vekili dava dilekçesi ile ;
Müvekkil —– veya “Müvekkil Şirket”), Türkiye’de ve Dünyada Müşterilerinin dijitalleşme yolculuklarına değer katma ve hayatlarını zenginleştirme misyonu ile hareket eden; yaklaşık 33,7 milyon abonesi bulunan ve Türkiye’de hizmet veren operatörlerin abone sayısına göre pazar payı 9640,7 olan bir GSM operatörüdür. —–pazar payı, abonelerinden elde edilen gelirler ile 45,2’ye karşılık gelmektedir. —- hizmeti vermek üzere 110’dan fazla ülkede anlaşmaları mevcut olup, Müvekkil Şirket yurt dışı kullanımında dünyanın önde gelen operatörleri arasında yer almaktadır. —- kadar varan hızlarda —- erişimi sağlayan ilk —- operatörü olan—–içerik bağımlılığı olmayan uygulamaları ile dünyada 192’den fazla ülkede kullanıcıları ile buluşmakta, ayrıca ulusal ve uluslararası organizasyonlara katılımı ve pilot şebekesi üzerinden gerçekleştirdiği sayısız test ile Türkiye’deki —- çalışmalarının öncüsü konumundadır. Temmuz 2000 tarihinden bu yana hem —- hem de —- kote olan —– iki borsada da aynı anda işlem gören tek Türk şirketi olup; grup şirketleri ile Türkiye, —– olmak üzere 4 ülkede faaliyet gösteren bölgesel bir liderdir. Müvekkil Şirketin isim ve logosu Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) nezdinde marka olarak tescillidir. Bu kapsamda Müvekkil Şirketin markası —–tanınmış marka statüsünde olup, TÜRKPATENT nezdinde —- tescil numarası ile de koruma altındadır. (EK-1) Müvekkilir —–markasına ilişkin TÜRKPATENT nezdinde koruma altında bulunan—– tescil numaralı ve, şekline ilişkin de —— tescil numaralı marka tescilleri de bulunmaktadır. (EK-2). Bilindiği üzere, —–markaları son derece yaygın şekilde kullanılmaktadır. Müvekkil Şirketçe yıllardır bu sektörde öncü kuruluş olarak çok yüksek bütçelerle yatırımlar ve reklamlar yapılması, yaygın bayi ağı ve milyonlarca kullanıcısı bulunması nedeniyle,—– markalarının tanınmışlığı ve itibarı oldukça kuvvetlidir. Ancak Müvekkil Şirket’in yukarıda da bahsetmiş olduğumuz TÜRKPATENT nezdinde tescilli mMarkalarına art niyetli ve yetkisiz üçüncü kişiler tarafından kullanılmak suretiyle haksız şekilde tecavüz edilmekte ve Müvekkil Şirket’in yıllar boyu oluşturmuş olduğu marka değeri ve ticari itibarından faydalanılarak bu yolla haksız kazanç elde edilmektedir. Şöyle ki; Davalı tarafından işletilen ve—–adresinde bulunan işletmede Müvekkil Şirket’in tescilli markalarının yahut ayırt edilemeyecek derecede benzerlerinin mağaza tabelasında ve diğer her türlü tanıtım vasıtalarında kullanıldığı tespit edilmiştir. Davalı tarafından marka hakkına tecavüz teşkil eden kullanımlara ilişkin görüntüsünü dilekçemizin ekinde Sayın Mahkemeye sunmaktayız İşbu tespitin ardından söz konusu tecavüz eylemlerinin durdurulması amacıyla karşı tarafa—-. Noterliği’nin 01.07.2021 tarih ve—–yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilmiş ise de Davalı tarafından marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemlere devam edilmiştir. Belirtilen nedenle tarafımızca davalı aleyhine ihtiyati tedbir istemli delil tespiti davası açılmış, dosya—- Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin —- İş sayılı dosyasına tevzii olmuştur. Mahkemece verilen—– nolu karar uyarınca delil tespiti istemimizin kabulüne karar ve Davalı adresinde tespi i tarafından gerçekleştirilmiştir. Tespit işlemi akabinde bilirkişi tarafından sunulan 30.11.2021 tarihli rapor ile; “Tespite konu adresteki işyerinin ön ve yan cephe tabelalarında, camekan görsellerinde, tespit talep eden adına tescilli/tanınmış —–ibareli markaların kullanıldığı görülmüştür. Tespite konu adresteki işyerinin standı üzerinde tespit talep edenin tanınmış ——ibareli markasının kullanıldığı görülmüştür. Tespite konu adresteki işyerinin kliması üzerinde tespit talep edenin tescilli —– ibareli markasının kullanıldığı görülmüştür. Tespite konu adresteki işyerinin duvar tabelası üzerinde tespit talep edenin tescilli —- ibareli markasının kullanıldığı görülmüştür. Tespite konu adresteki işyerinin ürün standı içindeki mobil şarj cihazları üzerinde tespit talep edenin tescilli —–ibareli markasının kullanıldığı görülmüştür. Aleyhine tedbir ve tespit istenen tarafın yukarıda belirtilen kullanımlarının (özellikle dış cephe tabelaları) yetki bayii izlenimi verdiği ve tespit talep eden tarafın markalarının tescili kapsamında olduğuna dair bilirkişi raporudur.” değerlendirmesi yapılmış ve Davalı tarafın Müvekkil marka hakkına tecavüz eder nitelikteki kullanımları delil tespiti dava dosyası kapsamında ispat edilmiştir. Yapılan bu tespit sonrasında karşı taraf aleyhine—–Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi —– sayılı 01.12.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararı tarafımıza tebliğ edilmiştir. Verilen tedbir kararının uygulanması tarafımızca yasal süresi içerisinde 06.12.2021 tarihinde talep edilmiş olup; —–İcra Müdürlüğü’nün —-. sayılı dosyası ikame edilmiştir. İlgili dosyadan yazılan talimat uyarınca —- İcra Müdürlüğü —–Tal. sayılı dosya üzerinden 13.01.2022 tarihinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması amacıyla işyeri adresine gidilmiş, Davalı ——tedbire mukavemet göstermesi ve emniyet ekiplerinin hızlı müdahale edememesi nedeniyle ihtiyati tedbir kararı ilgili tarihte uygulanamamıştır Uyuşmazlığın zorunlu arabuluculuk ile çözümlenmesi konusunda tarafımızca —– Arabuluculuk Bürosu’nun —–‘numaralı dosyası nezdinde arabuluculuk başvurusunda bulunulmuş, görüşme sonucunda anlaşma sağlanması mümkün olmamıştır (EK-6: 26.01.2022 tarihli e-imzalı —- arabuluculuk son tutanak.) Müvekkil Şirket —- tarafından söz konusu markaların kullanılmasına hiçbir şekilde izin verilmemiş olup bu kullanımlar açıkça Müvekkil adına tescilli markalara haksız tecavüz teşkil etmekte ve bu durum tüketiciler nezdinde Müvekkil Şirketin tescilli markasına olan güveni zedelemektedir. Ayrıca bu durum Müvekkil Şirketin yıllarca süren markalaşma faaliyeti sonucu oluşturduğu ticari itibarını ve Sınai Mülkiyet Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu ile koruma altına alınmış olan haklarını açıkça ve ağır bir şekilde ihlal etmektedir. Dava konusu füil, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 7. ve 29. maddelerine aykırılık teşkil etmekte ve marka hakkına tecavüz fiilini oluşturmaktadır.Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29. maddesinin 1. fıkrasında, marka hakkına tecavüz sayılan fiiller düzenlenmiş ve bu kapsamda maddenin a bendinde “Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7’nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.” marka hakkına tecavüz fiilleri arasında sayılmıştır. Aynı maddenin 1/(b) ve (c) bendinde de; “b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edil bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair özleşme yapmak için öneride bulunmak.” sayılarak bu in marka hakkına tecavüz oluşturduğu ifade edilmiştir. Davalı tarafından işletilen iş yerinde —– markasının izinsiz bir şekilde kullanıldığını. Davalı kullanımlarının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini. Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ile menine ve maddi tazminat şimdilik 1.000 Tl ve 75.000 Tl manevi taziminatın davalıdan alınmasını talep etmiştir.

K A R Ş I İ D D İ A / Davalının davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E
Dava davacı adına tescilli —– markalarına davalı tarafındran marka hakkına tecavüz ve haksız rekabette bulunup bulunmadığının maddi manevi tazminat talepli davadır.
Mahkememizce aldırılan 22/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Mahkemeye gönderilen ,Cevap yazısının gönderilme tarihinin 20.01.2023 olduğu ve 2022 Yılı Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi henüz Vergi Dairesine beyan edilmeden önceki tarih olduğundan 2022 yılı Yıllık Gelir Vergisi beyannamesi gönderilmediği, Davacı Vekilinin vermiş olduğu dilekçe ekinde Müvekkil Şirket’in bayileriyle kurmuş olduğu iş ilişkisi kapsamında yaptığı ücretlendirmeleri gösterir Dava dışı bir işletmeye düzenlenen 02.09.2022 tarih ve —– Seri no.lu e-arşiv faturanın yer aldığı ancak —– Taahhütnamesinin yer almadığı, Müvekkil’in yoksun kalınan kazancının hesaplanması için 6769 Sayılı SMK m.151/2-c maddesinde c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.” hükmü uyarınca, Müvekkil Şirket’in bayileriyle kurmuş olduğu iş ilişkisi kapsamında düzenlenen sözleşme uyarınca hesaplanmasını talep ettiği, Dosya kapsamında örnek Lisans sözleşmesi yer almamaktadır. Davacının sunmuş olduğu İş ilişkisi kapsamında dava dışı işletmeye düzenlenen 02.09.2022 tarih ve —– Faturada Lisans bedelinin KOV dahil 61.065,00 TL. olduğu, ancak ibraz edilen faturanın dava tarihi olan 26.01.2022 tarihinden sonrasına ait olduğu bu durumda belirlenen Lisans ücretinin takdirinin Yüce Mahkemede olduğu Manevi tazminatın yine Yüce Mahkemenin takdirinde olduğuna dair raporunu sunmuştur.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, birlikte değerlendirildiğinde; Davacının —– ibareli tanınmış özel / —–ve çok sayıda markanın tescilli sahibi olduğu, davalı tarafından işletilen iş yerinde—– ibaresinin izinsiz ve haksız kullanıldığı iddiasıyla tecavüzün tespiti, önlenmesi ve durdurulması ile maddi manevi tazminat talebinde bulunduğu, davalı tarafından davaya cevap verilmediği fakat bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde bulunduğu, davanın reddini talep ettiği, davacı tarafından dava açılmadan önce —– Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin —- sayılı dosyası ile davalı tarafından işletilen —-isimli iş yerinde tespit ve inceleme yapıldığı, bu incelemeye göre iş yerinin tabelalarında —– ibaresinin bulunduğu yine birçok yerde —– markasının kullanıldığının tespit edildiği, iş bu bilirkişi raporuna karşı davalı tarafça itiraz edilmediğinden ve esasen —- markasının kullanıldığı da tespit edildiğinden, mahkememizce dosyanın maddi tazminat hesaplaması bakımından bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından sunulan 22/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda, lisans bedeli üzerinden 61.065,00 TL olarak hesaplandığı, buna göre tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, davalı iş yerinde davacıya ait —– markalarının hem dış tabelada hem de içeride ve çeşitli materyallerde kullanıldığı, bu kullanımın davacının izni olmaksızın yapıldığı, davalı tarafından yapılan kullanımların ortalama tüketici nezdinde sanki davacı şirketin yetkili bayiisiymiş izlenimi uyandırabileceği yine davalının davacının tanınmış markasını kullanmak suretiyle bu markanın tanınmışlığından faydalanmak suretiyle haksız bir eylemde bulunduğu kanaatine ulaşıldığı bu durumun 6769 Sayılı SMK’ nın 29. Maddesi uyarınca marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, bu sebeple tecavüzün tespiti, önlenmesi ve durdurulması taleplerinin kabulüne karar vermek gerektiği, davacının SMK’ nın 149. Maddesi uyarınca markaya tecavüz sebebiyle maddi manevi tazminat talebinde bulunabileceği, manevi tazminat talebi yönünden davacı markasının izinsiz ve haksız olarak kullanılması bu suretle tüketiciler nezdinde davacının yetkili bayisiymiş izlenimi uyandıracak şekilde yapılan kullanımlardan davacı markasının olumsuz olarak da etkilenebileceği, davalının sosyal ekonomik durum raporları, dosyamız içerisine alınan benzer davalar ve tüm dosya kapsamına göre 20.000 TL Manevi tazminatın dosya kapsamı bakımından davalıdan alınmasına karar vermek gerektiği, maddi tazminat talebi yönünden ise davacı tarafından SMK’ nın 151/2-c) kapsamında lisans bedeli üzerinden maddi tazminat talebinde bulunulduğu, aldırılan bilirkişi raporuna göre davacı tarafından sunulan emsal lisans bedelinin 61.065,00 TL olarak belirlendiği, bilirkişinin de sunulan bu belge üzerinde lisans bedelini hesapladığı fakat sunulan emsal lisans bedeli incelendiğinde, bu bedelin içerisinde—-ve Tabelaların davacı kurum tarafından sağlandığı, bu sebeple sunulan belgenin emsal olarak değerlendirilemeyeceği, dosya içerisine sunulan benzer emsal davalarda ise 4.000 TL ve 38.000 TL şeklinde farklı maddi tazminat bedelleri üzerinden davanın kabul edildiği bu sebeple maddi tazminat hesabı tam olarak belirlenemediğinden Borçlar Kanunun 50. Maddesi gereğince, lisans bedeli üzerinden maddi tazminat talebinin mahkememizce dosya kapsamına göre resen belirlendiği ve 20.000 TL maddi tazminat bedelinin dosya kapsamına uygun olduğu bu bedel üzerinden maddi tazminatın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABUL
KISMEN REDDİ ile;
1-Davalı tarafından davacının markasına yönelik tecavüzün tespitine, önlenmesin ve durdurulmasına,
2-Davalı tarafından —– ibareli marka kullanımının her türlü fiziki ve internet ortamında yasaklanmasına, davalı tarafından kullanılan —–ibareli markaların bulunduğu her türlü materyale el konulmasına, el konulan ürünlerin hüküm kesinleştiğinde imhasına,
3-Maddi tazminat yönünden 20.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Manevi tazminat yönünden 20.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Hükmün masrafı davalıdan alınmak üzere Türkiye’de yayın yapan trajı yüksek 3 büyük gazeteden birinde ilanına,
6-Alınması gereken 2.732,40 TL harçtan peşin alınan 1.297,89 TL peşin harcın ve 1.026,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 408,51 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, davacı tarafından yatırılan 2.323,89 TL harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Marka hakkına tecavüz yönünden: Davacı vekiline davanın kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 25.500,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Maddi tazminat talebi yönünden: Davacı vekiline davanın kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 20.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Manevi tazminat talebi yönünden: Davacı vekiline davanın kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 20.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
10-Davacı tarafından yapılan 1.539,95 TL yargılama gideri ve —–Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin—–sayılı dosyası masrafları 1.250,00 TL olmak üzere toplam 2.789,95 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre 1.395,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısman davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.