Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/12 E. 2022/49 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/12 Esas
KARAR NO: 2022/49
DAVA: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/01/2022
KARAR TARİHİ: 22/03/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İSTEM :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait —- tescilli marka, davalı firma tarafından, marka tesciline tecavüz teşkil eder nitelikte ticari faaliyetlerinde kullanıldığını. Davacıya ait —-olarak benzer nitelikte ve içerikte kullanıldığını. Ayrıca davacı müvekkili şirketin, — ————– başvuru numarası ile yine şekerleme ve oyuncak ambalajı olarak tasarımını tescil ettirdiğini. —-bu marka ve tasarımları ile halen hem üretim ve hem de pazarlama faaliyetlerine devam etmekte olup bu tescilli marka ve tasarım ile gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında faaliyet yürütmekte olduğunu. Davalı şirket ile müvekkili şirketin aynı alanda faaliyet gösterdiğini. Üstelik davalı tarafın müvekkilinin markası ile birebir aynı —- — dosyasında alınan bilirkişi raporunda, dava konusu markanın ve —- başvuru numarası tasarımın davacı müvekkili adına tescilli olduğu, marka ve marka kullanımlarının benzer olduğu, aynı/benzer sektörde faaliyet gösterildiği, tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali olduğu, eşdeğer ürün niteliğinde olduğunun tespit edildiğini. Ayrıca — tarihli ek karar ile ihtiyati tedbir taleplerin de kabulüne karar verilerek marka ve —— kullanımının durdurulmasına, söz konusu ürünlerin toplatılmasına, el konulmasına ve muhafaza altına alınmasına karar verildiğini, bu davanın da HMK madde 397 uyarınca ihtiyati tedbire ilişkin esas dava olarak açıldığını.—-dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararının—– sayılı dosyası ile uygulamaya geçildiğini. Ancak icra yoluyla müvekkilinin marka ve tasarımının izinsiz kullanılmış olduğu malların toplatılmasının çok mümkün görülmediğini. — sürekli üretilip piyasaya sürüldüğünü. ——– numaralı marka tescili ile davalı tarafa ait ürünlerinde kullandığı ibare arasında kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılık bulunmadığını. Bu sebeple davacı müvekkiline ait markanın ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali olduğunu. Ayrıca davacı müvekkilinin müşterilerinin üründen uzaklaşmasına, ürünü tecavüz edenden temin etmesine, tescilli tasarımların ve markanın itibarının zedelenmesine sebep olmakla davalının tecavüzü ve aynı zamanda haksız rekabet teşkil eden bu fiilleri müvekkiline büyük bir zarar verdiğini, davalının söz konusu hukuka aykırı fiilleri halen devam ettiğini devam eden fiiller nedeni ile daha çok zarara uğrama tehlikesi altında bulunduğunu, maddi-manevi tazminat ve ceza davası açma haklarımız saklı kalmak kaydıyla; Marka ve tasarımlarına tecavüzünün tespiti, ortadan kaldırılması ve haksız rekabetin önlenmesi ve haksız rekabet durumunda oluşan mevcut durumun ortadan kaldırılmasına, ürünlerin imhasına, davalı hakkında verilecek mahkeme kararının lehlerine olması halinde masrafları tecavüz eden davalı tarafından karşılanarak ilgililere tebliğ edilmesi ve —- yüksek tirajlı iki gazetede kamuya ilan yolu ile duyurulmasına, Müvekkiline ait tescilli marka ve tasarımların kullanıldığı tabelaların sökülmesine, reklam vasıtası, basılı evrak ve ürünlerin toplatılmasına, davalının tüm internet ve sosyal paylaşım sitelerinde davacı müvekkilimizin marka ve tescilli tasarımlarına ilişkin paylaşımlarının durdurulması, önlenmesi ve kaldırılmasına, internet ve sosyal medya siteleri üzerinden satışının durdurulmasına, tüm mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamından; Mahkememiz — sayılı dosyanın açılış tarihinin mahkememiz — sayılı dosyasından önce olduğu, mahkememiz — sayılı dosyası ile yine Mahkememiz —– sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu anlaşıldığından, HMK 166/1. Madde gereğince “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.” hükmü değerlendirildiğinde, davacı vekilinin birleştirme talebi de dikkate alınarak her iki dava dosyasının birleştirilmesine karar verilerek, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin —-sayılı davası ile bu dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan HMK’nun 166/1 maddesi uyarınca her iki davanın BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamaya Mahkememizin —-sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına,
3-Harç, masraf ücreti vekalet tayin ve takdirinin asıl davada nihai kararla değerlendirilmesine,
4-İşbu birleştirme kararının taraflara tebliğine,
Dair; tarafların yokluğunda dosya üzerinden esasla birlikte istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.