Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/118 E. 2023/186 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/118 Esas
KARAR NO: 2023/186
DAVA: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/05/2022
KARAR TARİHİ: 19/09/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

İSTEM :Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; ——-yılından bu yana —– önde gelen eğitim kurumlarından biri olan ve toplamda 100 kampüsü ile halihazırda eğitim faaliyetlerine devam eden —- sahibi ve işleteni olduğunu, davalı şirket ise; davacı şirket’ten önce ——- sahibi ve işleteni konumunda olan, eğitim sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, —– yılının son aylarında gerek kamu oyunda gerekse yazılı, görsel, internet üzerinden yayın yapan medya organlarında ve ——— ——– borçlarını ödeyemediği, özellikle öğretmen ücretlerinin ödenememesi nedeniyle eğitim öğretimin aksadığı haberlerinin yapılması, kasa mevcutlarına, banka hesaplarındaki nakitlere, hak ve alacaklarına haciz konduğu, şirketin iflas edebileceği, şirketin iflası halinde ——- dört bir yanında eğitim alan tüm öğrencilerin, velilerin, şirket çalışanlarının/öğretmenlerin, kamu ve özel sektördeki alacaklılar ile hazinenin yüklü tutarlarda zarara uğrayacağı göz önünde bulundurularak; davalı şirket tarafından işletilen eğitim öğretim faaliyetlerinin yürütüldüğü kampüs ya da okullar ile şirkete ait hak-alacaklar ve fikri sınai haklar davacı şirkete devrettiğini, taraflar arasında imzalanan işletme devri sözleşmesinin 06.10.2020 tarihinde yürürlüğe girdiğini, sözleşmenin ———-başlıklı IV. Maddesi ile davalı-devreden şirketin Sözleşme ile kararlaştırılan malvarlığı değerleri, işletmekte olduğu kampüs-okullar, sahibi olduğu fikri ve sınai haklar ile alacaklarının tamamı davacı devralan şirkete devir ve temlik edildiğini, noter önünde resmi şekil şartına tabi olarak akdedilen bu sözleşmelerin dava dilekçesinde belirtilen hükümlerinin açık olduğunu, davalının ısrarla bir kısım markaların tescilini halen davacı şirket adına yapmadığını, davalı şirkete ait olan tüm markalar, devir sözleşmesi ile davacı şirkete devredilmiş olmasına rağmen, devir kapsamında devredilmiş olan 127 adet markanın mülkiyet hakları —— kayıtlarında davalı şirkete ait olarak görünmekte olup, söz konusu markaların davacı şirkete devri gerektiğini, söz konusu marka devirleri, işletme devri sözleşmesi tarihinde her iki şirketin yönetim kurulu üyesi olan——- kötü niyetli davranışları nedeniyle yapılamadığını, —- ilan edildiği üzere; ——olarak seçildiğini, işletme devir sözleşmesinin yapıldığı —- tarihinde; —hem davalı şirket —– hem de davacı —— yönetim kurulu başkanı olduğunu, —— devir sözleşmesi kapsamında gerçekleştirilmesi gereken marka devirlerini kötü niyetli olarak gerçekleştirmediğini, davacı Şirketin eski yönetim kurulu başkanı olan ve hukuka aykırı olarak marka devirlerini gerçekleştirmeyen —– hakkında tarafımızca gerekli yasal işlemler başlatılacağını, davacı Şirket, hukuka aykırı olarak gerçekleştirilmeyen marka devirlerinden dolayı her geçen gün zarara uğradığını, 127 adet markanın, sicilde yer alan hacizlerin terkin edilerek, tüm mal ve hizmet sınıfları bakımından davacı Şirkete devrine karar verilmesini, davalı şirkete ait olan markalar, ticari işletme devri kapsamında davacı şirkete devredildiğini, davacı şirketin uğradığı zararın dava süresince daha fazla büyümemesi adına, davaya konu markaların kullanımının ve üçüncü kişilere devrinin tedbiren önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, davacı Şirket —– sahibi ve işleteni sıfatını haiz olup, bu doğrultuda tüketiciler nezdinde —– ibaresi davacı Şirket ile özdeşleşmiş durumda olduğunu, yüksek tanınırlığa sahip markaları ile ticari faaliyetlerini sürdüren davacı şirket, davalı şirket ile işletme devri sözleşmesi kapsamında davalı şirkete ait olan markaların devri konusunda anlaştığını, —— kayıtlarında aşağıda listesine yer verilen —–adet marka davalı şirket adına tescilli olarak görünmekte ve bu markalar davalı şirket tarafından haksız olarak kullanıldığını, markaların, sicilde yer alan hacizlerin terkin edilerek tüm mal ve hizmet sınıfları bakımından, davacı Şirkete devrine, davacı —— olan markalardan——— sınıfında kayıtlı olan markaların, sicilde yer alan hacizlerin terkin edilerek davacı Şirkete devrine, davacıya devri yapılmayan delilleri arasında ——— sunulmakta – Müvekkil Şirkete ——- Listesi- olan markaların davalı tarafından kullanılması haksız ve hukuka aykırı olduğundan bu markaların hükümsüzlüğüne, davanın ve verilecek hükmün etkinliğinin sağlanması ve davacı Şirketin uğrayacağı zararın önlenmesi için, delillerimiz arasında Ek-7’de sunulmakta – davacıs ——Edilen Markaların Listesi- olan markaların davalı şirket tarafından kullanılmasının ve üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla sicil kaydına ihtiyati tedbir konulması, verilecek ihtiyati tedbir kararının açılan dava ile birlikte türkpatent nezdindeki sicile şerh edilmesine, yargılama harç-giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşıldı.
Davanın mahkememizin —- esas sayılı dosyası ile yine mahkememizin—– esas sayılı dosyası ile hukuki ve fiili irtibat olduğu anlaşıldı.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;—–Esas dosyanın, mahkememiz ————sayılı dosyası ile arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu anlaşıldığından, HMK 166/1. Madde gereğince “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.” hükmü değerlendirildiğinde, davacı vekilinin birleştirme talebi de dikkate alınarak her iki dava dosyasının birleştirilmesine karar verilerek, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1————esas sayılı davası ile bu dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan HMK’nun 166/1 maddesi uyarınca her iki davanın BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamaya————-sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına,
3-Harç, masraf ücreti vekalet tayin ve takdirinin asıl davada nihai kararla değerlendirilmesine,
Dair; tarafların yokluklarında esasla birlikte istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/09/2023