Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/98 E. 2023/310 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/98
KARAR NO : 2023/310

DAVA : Patent (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 10/06/2021
KARAR TARİHİ : 30/11/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Patent (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının —– mukim, düşük ve yüksek yoğunluklu—-malzemelerin yeniden değerlendirilmesi üzerine çalışan bir şirket olarak kurulduğunu, yıllar içinde plastik malzemeler sektöründe bir öncü haline geldiğini, alt yapı, çatı, zemin kaplama, platform ve su kanalları dahil olmak üzere inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini, davaya konu patent ile korunan, zeminde kullanılan modüler elemanlar sistemi üzerinde çalıştığını, inşaat sektörünün önemli sorunlarından biri olan havalandırmalı zeminlerin inşası meselelerine çözümler ürettiğini, termoplastik malzemelerin tasarımı ve enjeksiyonla kaplanması için—-belgesine sahip olduğunu, inşaat sektöründe inşaat temelinin ve döşemesinin en iyi şekilde havalandırılması için yük taşıma kapasitesini haiz ince ve hafif modüler ürünler ile sektöre yenilik getirdiğini, davacıya ait —.- başvuru numaralı Avrupa Patenti’nin alınmasının ardından, 2014 yılında, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde patent belgesi alınan —–başvuru numaralı buluşa konu modüler elemanlar sistemi özellikle kolonlar üzerindeki yükseltilmiş ve/veya gözenekli zemin yapımı için modüler elemanlar sistemi olmak üzere, yükseltilmiş ve/veya gözenekli zeminlerin yapımı için kullanılan elemanları ile ilgili olduğunu, monolitik modüler elemanlar, yükseltilmiş ve/veya gözenekli zeminlerin döşeme seviyesini az bir miktar üzerinde gerçekleştirilmesine olanak sağladığını, buluşun modüler elamanlarının inşaat ve kurulum maliyetlerinin azaltılmasına imkan verdiğini, üretimde daha az miktarda plastik malzeme gerektirmekte ve herhangi bir kalıba ihtiyaç duyulmadığından üretim ve kurulum hızlı ve kolay hale geldiğini, zaman ve para tasarrufu sağlayan patente konu buluşun yenilik ve sanayiye uygulanabilir olduğunu, “Yükseltilmiş ve/veya gözenekli betonarme zemin yapımı için modüler elemanlar sistemi” başlıklı buluş için tescil edilen —– başvuru numaralı patent (Başvuru Tarihi : — Patenti Başvuru Numarası : —- başvuru tarihi itibariyle yenilik unsurunu taşıdığını, üreticiler tarafından modüler elemanlar önceden de üretilmekte olsa da davacıya ait buluşlar tekniğin bilinen durumunun ötesine geçtiğini, patent belgesinin istemleri incelendiğinde 1 bağımsız 5 bağımlı olmak üzere toplam 6 adet isteme sahip olduğunu, mevcut teknolojide, modüler elemanlar gözenekli ve/veya yükseltilmiş zeminlerin yapımı için önceden şekillendirilmiş monolitik elemanlar ya da tek kullanımlık kalıplar olarak bilindiğini, monolitik plastik elemanların genellikle dört ayaklı bir kubbe şeklinde olup bitişik olarak yerleştirilip ve kare delikli bir sürekli yapı oluşturacak biçimde birbirlerine bağlandığını, demir takviye çubuklarının bu yapının üzerine yerleştirilir ve ardından beton döküldüğünü, böylelikle alt tarafı gözenekli olan, alt gözenek boşluklarının boru, kanal ve kabloların döşenmesi için kullanılabilecek monolitik zemin elde edildiğini, ancak kolon şeklindeki elemanların anlatılan şekilde yapımı, masraflı olduğunu, çanak şeklindeki ucun yapımı için özel kalıpların hazırlanmasının gerektiğini, kolon şeklindeki elemanların alt uçları arasında boşluk bırakılması ve bunların doğru konumda tutulması için düz üst modüler elemanların kullanılması, büyük israfa yol açtığını,—–nolu patent ile, elemanların kendi inşaat ve yükseltilmiş ve/veya gözenekli zeminlerin kurulum maliyetini azaltan bir sistem tasarlandığını, davalı şirketin, davacı firma ürünlerinin distribütörlüğünü yaptığını, davacıyı uzun zamandır tanıdığını, söz konusu buluşların patentle korunduğunu çok iyi bilmesine rağmen söz konusu ürünleri üreterek satmış, dağıtmış, ticaretini yaptığını, davalıya 10.02.2021 tarihinde—– Noterliği aracılığıyla —– sayılı ihtarname keşide edildiğini, davacıya ait patent hakkına ihlal tespit edildiği belirtilerek, “21 Şubat 2014 tarihinde tescil edilmiş olan —– başvuru numarasını haiz patentin ihlal edildiğinin tespit edilmesi sebebiyle, bu eylemlere derhal son verilmesi ve müvekkilin uğradığı zararların derhal giderilmesi” talep edildiğini, davalının tecavüz fiillerine devam ettiği, davalının Türkpatent’te—- no ile tescilli “—–” markasını 19. Sınıfta, —-numarası ile—– markasının 17. ve 35. Sınıfta tescil ettirmiş olduğunu, davalı —-kendi internet sayfasında davacıya ait patent konusu ürünün aynısını kendi ürünü gibi sergilemekte, satış ve pazarlamasını yaptığını, davalının —- sitesinde, taklit ürünleri üreterek,—– vb. bina ve inşaatlarında kullanılmak üzere sattığını da ilan ettiğini, davalı’nın ürünlerini—–sitesinde tanıttığı tespit edilirken bu sayfa üzerinden davacının patentle korunan ürünlerinin taklitlerini sattığını, davalının eyleminin davacının patentten doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği, bu kapsamda, davacının eylemleri nedeniyle uğradıkları zararın tazminini talep ettiklerini, zararın hesaplanmasında ; davalının elde ettiği net kazanç dikkate alınarak davacının yoksun kaldığı kazancın hesaplanmasını ve ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu da dikkate alınarak, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verilmesini talep ettiklerini, sonuç olarak; Davalının, davacıya ait patent hakkına tecavüz teşkil eden fiillerinin tespitine, tecavüz fiillerinin durdurulmasına, tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmi için HMK m. 107/1’e dayanan belirsiz alacak davası kapsamında şimdilik 10.000 TL’nin haksız eylemlerin meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine tecavüz oluşturan ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara el konulması ve imhasına karar verilmesinin talep ve dava ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının 2011 yılında beton kalıplarının imalatı alım satıma ve ihracatı amacıyla kurulduğunu 2018 yılında ithalata son verildiğini ve tamamen yerli üretime başladığını 2015 ve 2017 yılları arasında Davacı —- distribütörlüğünü yaptığını bilahare bu ilişki bittikten sonra patent hakkını ihlal etmeksizin geliştirdiği —– ismini verdiği ürünüyle faaliyet gösterdiği söz konusu ürünün davacının patentini ihlal etmediğini ağabey– ürününün Yapı sektörünün en prestijli ödülü olan—- kataloğu ödüllerinde yapıda yenilikçi ürün ödülü alanında —- kategorisinde 2020 yılı ödülüne layık görüldüğünü, davacı tarafından kendilerine —-.Noterliğinden 10.02.2021 tarih ve —–yevmiye sayılı ihtarname ile patent ihlali iddiasında bulunan davacıya cevaben —- noterliğinden 15.02.2021 tarihli —- sayılı cevabı ihtarnamenin gönderildiğini, davacının patentinin biri bağımsız başı bağlı olmak üzere 6 adet İstem incelendiğinde ve istemlerdeki söz konusu unsurlar ele alındığında başvuru tarihi itibari ile yani 4.05.2005 tarihi itibariyle tekniği bilinen durumuna dahil ögeler olduğunu ve davacının bunda inhisarı hakkının olmadığını, davalıya ait —-ürününün davacının patentindeki unsurların en az birini içermediği ve farklı teknik çözümler sunduğu için davacının patentini ihlal etmediğini böyle bir tecavüz iddiasının asılsız olduğunu davacının patenti kullanma yükümlülüğünün olduğunu davacının patentini ciddi bir şekilde kullanmadığını Bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin talep ettiği anlaşıldı.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E : Dava, davacıya ait —- numaralı patent hakkının davalı tarafından ihlal edilip edilmediği, edilmesi halinde maddi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, ihlal eden fiillerin tespiti, önlenmesi ve giderilmesine ilişkin davadır.
Mahkememizde aldırılan 29/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Davalının—-adresli internet sayfalarında davaya konu tasarımın yayınlanmış ve yayınlanmakta olduğu, davalının Arşiv kayıtları üstünden yapılan incelemelerde; —– arşiv kaydı incelemesinde 09.01.2015 tarihinde davaya konu tasarıma ait bir sayfanın yayınlanmış olduğu,—-arşiv kaydı incelemesinde 10.01.2020 tarihinde davaya konu tasarıma ait davacının —- adresli sayfasında davaya konu tasarımın yayınlanmış ve yayınlanmakta olduğu,—– arşiv kaydı incelemesinde 25.05.2020 tarihinde davaya konu tasarıma ait bir sayfanın yayınlanmış olduğu tespit edildiği, —–Şirketi firması tarafından üretilen kör kalıp imalatındaki elemanların söz konusu —–sayılı tescilli patenti belgesi kapsamında kalmadığı ve patentten doğan hakları ihlal etmediği şeklinde rapor sunulduğu görüldü.
Mahkememizde aldırılan 14/06/2023 tarihli ek bilirkişi raporunda, kök rapordaki görüşlerini muhafaza ettiklerini beyan ettikleri anlaşıldı.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacının —– numaralı patentin tescilli sahibi olduğu, davacı tarafından davalının patentle korunan haklarına tecavüz edildiği iddiasıyla tecavüzün tespiti ve durdurulması ile maddi tazminat talebinde bulunulduğu, davalı tarafından davanın reddinin talep edildiği, mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra aldırılan 29/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda davalı tarafından kullanılan ürünlerin davacının patent belgesi kapsamında kalmadığını ve patentten kaynaklı hakları ihlal etmediği yönünde görüş bildirildiği, mahkememizde aldırılan 14/06/2023 tarihli ek raporda; kök rapordaki görüşlerini muhafaza ettikleri, buna göre tüm dosya kapsamı birarada değerlendirildiğinde, davacı şirketin —- numaralı patentin tescilli sahibi olduğu, patentin bir bağımsız ve buna bağlı 6 istemden oluştuğu, patent hakkına tecavüzden bahsedilebilmesi için davalı ürünlerinin patentte yer alan en az bir istemdeki özelliklerin tamamının bulunması gerekmektedir. Davacının patentinin en geniş korumasını bağımsız istem olan bir numaralı istemi sağladığı —- nolu bağımsız istem ile davalıya ait ürünler karşılaştırıldığında ürünlerin farklı olarak tasarlandığı, davacı patentinde yer alan birleşme ve tespit için kullanılan — elemanlarının davalı firma ürününün kubbe elemanında kullanılmadığı, bu nedenle davacı patentinin (-) nolu isteminde yer alan tüm özelliklerini kapsamadığını öte yandan davaya konu ürünlerin kör kalıp ürünleri olduğu, bu ürünlerin karşılaştırılmalı olarak mahkememizce ürünler temin edilerek fiziken bilirkişi heyeti tarafından incelemesinin yapıldığı, ürünlerin benzer olup olmadığı veya patent hakkını ihlal edip etmediği hususunun mahkememiz uzmanlık alanında olmaması sebebiyle dosya kapsamında oluşturulan içerisinde patent vekili inşaat yüksek mühendisi ve makina yüksek mühendisinin de olduğu alanında yetkin bilirkişi heyetince ürünler arasında patent tecavüzüne konu ihlal olmadığı, yönündeki değerlendirmeler ile bağlı kalınmak gerektiği bu sebeple hüküm kurmaya elverişli kök ve ek bilirkişi raporlarında ihlal tespit edilemediğinden mahkememizce de bilirkişi raporları doğrultusunda davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
HÜKÜM:
Davanın REDDİNE,
1-Alınması gereken 269,85 TL harçtan alınan 170.78 TL harcın mahsubu ile kalan 99.07 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
2-Patent hakkına tecavüz iddiası bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 25.500,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
3-Maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 10.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Kullanılmayan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.