Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/93 E. 2023/226 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/93
KARAR NO : 2023/226

DAVA : Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 02/06/2021
KARAR TARİHİ : 24/10/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkilinin —- markasının sahibi olduğunu, müvekkilinin bebek ve çocuk ürünlerinin satışı için bayilik anlaşmaları yaptığını, müvekkili ile davalı (—–) arasında 01.06.2020 tarihinde düzenlenmiş bir bayilik sözleşmesi bulunduğunu, davalı tarafın kanuna ve sözleşmeye aykırı eylemlerde bulunduğunu, davalıların 13.04.2021 tarihinde “—-” sitesinde müvekkilinin markası hakkında yanıltıcı, haksız beyanlar içeren yazılar yazdığını, haksız fiil teşkil eden bu fiilin müvekkilinin markasını küçük düşürdüğünü, müşteri ve kazanç kaybına uğradıklarını, yazıyı yayımlayanın davalı tarafın eşi ve firmanın çalışanı —–olduğunu, davalıların dava konusu hukuka aykırı eylemlerinin haksız rekabet yarattığını ve müvekkilinin markasına zarar verdiğini, tarafların aralarında imzalanmış olan “İş Ortaklığı Sözleşmesi”’nin 6. Maddesinde yer alan bilgi gizliliği maddesinin ihlal edildiğini, davalı tarafın şimdiye kadar müvekkilinden yasal bir talebi bulunmadığı, internet ve sosyal medyayı haksız amaçları için kullanmaya çalıştıklarını, şikayetleriyle müvekkilinin markasını karaladıklarını ve yazıyı okuyan kişileri —-adresine gelmelerini söyleyerek kendi markalarının – reklamını yaptıklarını, yazıyı dava açılış tarihi itibariyle 1563 kişinin okuduğunu, davalıların bu eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunu, müvekkilinin davalı tarafla olan sözleşmeden doğan tüm yükümlülükleri eksiksiz yerine getirdiğini, 15.04.2021 tarihinde davalının —– adresine gönderdikleri ihtarname ile davalıya hukuka aykırı eylemlerine son vermesinin ihtar edildiğini ve sözleşmeyi feshettiklerini bildirdiklerini, müvekkilinin markasının bayiler, bayi adayları ve müşteriler nezdinde saygınlık kaybettiğini, müvekkilinin itibarının sarsıldığını ve ekonomik kayba uğradığını, davalı tarafın internet sitesinde haksız eylemlerine devam etti şu ana kadar yazının 3.450 kişiye ulaştığını, davalının sıradan bir kişi olmadığını, önceden müvekkilinin iş ortağıyken sonradan haksız fiil işleyen bir rakip olduğunu iddia ederek —- sitesindeki hukuka aykırı eylemin kaldırılması için ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş, müvekkilinin markasına tecavüz teşkil eden eylemlerinden dolayı uğradıkları maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkili … ile davacı arasında imzalan İş ortaklığı sözleşmesinde vaat edilen koşulların davacı tarafından sağlanmadığını, davacı tarafın Pazar yerine sınırlı sayıda kişinin girmesine izin vereceğini böylelikle davacı firma ile çalışmanın ayırt edici ve kazancı arttırıcı hale geleceği yönünde yanıltıcı beyanla müvekkilini ortaklığa ikna ettiğini, davacı tarafın Pazar yerine çok sayıda kişi kabul ettiğini, bu nedenle müvekkilinin herhangi bir suretle kar elde edemediğini, kusurlu ürünlere ilişkin iade prosedürünün davacı tarafından sekteye uğratıldığını, davacının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacı tarafından maillere dönüşlerin geç yapıldığını, müvekkilinin eşi tarafından —– adresine yapılan yorumun ticari sır niteliğinde olmadığını, sözleşme tarafı olmayan … tarafından yapılan yorumun eleştiri niteliğinde olduğunu, sözleşmenin tarafı olmaması bakımından da marka tecavüzü oluşturmadığını, müvekkilinin alt firmalara toptan sipariş almadığını, Pazar yerlerinde sınırlı stokla satış yaptığını, tek sektörde değil pek çok ürünün satışını yaptığını bu nedenle haksız rekabet olmadığını, davacı tarafın hizmetin ifasını gereği gibi yerine getiremediğini kabul ettiğini, müvekkillerini arayarak bedelin yarısını iade edebileceğini, müvekkilinin bu teklifi reddetmesi üzerine davacı firma yetkilileri tarafından telefondan aranarak tehdit edildiğini, konu hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, davacı şirketin —- tarafından —-sistemi üzerinden müvekkiline ait —– adına sahte hesap açarak olumsuz yorumlar yaptırdığını iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.

DE L İ L L E R V E G E R E K Ç E :
Dava, davacı adına tescilli —– markasına davalılar tarafından —– sitesine yorum yazılmak sureti ile yapılan yorumun marka hakkına tecavüz teşkil edip etmediği, davacı markasına zarar verip vermediği, maddi manevi tazminat taleplidir.Mahkememizde aldırılan 23/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda; Davalı tarafça, davacı tarafa ait markaya karşı SMK 29/1 de sayılan fiillerden biri gerçekleştirilmediği, dolayısıyla smk 29/1 maddesi gereğince “marka hakkına tecavüz” oluşmadığı, Haksız Rekabet iddiası açısından, dava konusu yazının TTK 55/1-a-1 maddesi kapsamında kalıp kalmadığının Sayın Mahkemenin takdirinde olduğuna dair raporunu sunmuştur.Mahkememiz dosyasından aldırılan 14/04/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda : Davacı firmanın 2021 yılı yasal defterlerinin incelendiğinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapılmış ve 6100 sayılı HMK 222/2 ye göre delil niteliği taşımaktadır. Davacı firmanın 2021 yılı Nisan Mayıs Haziran ayları KDV beyannameleri yasal süresinde beyan edilmiş olup 3065 sayılı Kanunun 29 ve 34 üncü maddeleri gereğince delil niteliği taşımaktadır. Davacı firmanın Nisan, Mayıs, Haziran 2021dönemleri KDV beyannamesi incelendiğinde Üç dönemlik zaman zarfında Mayıs-2021 döneminde satış hasılatı düşüşü olduğu ve takip eden Haziran-2021 döneminde Satış hasılatında tekrar artış olduğu sonucuna varılmıştır. Davacı firmanın 2021 yılının tüm ayları incelendiğinde en düşük satış hasılatının 2021-mayıs döneminde olduğu öncesindeki ve sonrasındaki aylar ile arasında ciddi tutarda satış hasılatı kaybı olduğu tespit edilmiştir. Dair raporunu sunmuşlardır.Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir. İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti ile maddi manevi tazminat talebine ilişkin olup, davacı şirketin —— markasının tescilli sahibi olduğunu firmanın bebek ve çocuk ürünlerinin satışı için bayilikler vermek suretiyle ticari faaliyette bulunduğu, davacı şirket ile davalı … arasında düzenlenen 01/06/2020 tarihli sözleşme kapsamında davalılarca davacının—– markası adı altında bebek ve çocuk ürünlerinin satışının yapılacağının kararlaştırıldığı, davalı … tarafından dava dışı—–isimli internet sitesine 13/04/2021 tarihinde yazılan —– kar etme imkanı maalesef yok başlıklı yazı sebebiyle davacı şirketin markasının itibarının zedelendiğini bu yazı nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradıklarını, bu eylemin davalıların aynı ticari alanda faaliyet göstermesi sebebiyle haksız eylem niteliğinde olduğu iddia edildiği davalılarca davanın reddinin talep edildiği, dinlenen davacı tanıklarından … alınan beyanında 10 yıldır davacı şirkette çalıştığını, davalıların yazısı nedeniyle 15 firmanın davacı şirket ile iş yapmaktan vazgeçtiğini, davacı tanığı aynı zamanda davacı vekili olan ..tanık olarak alınan beyanında sözleşmeyi kendisinin hazırladığını, davalıların davacı şirketin iç işleyişini öğrendikten sonra rakip firma olarak aynı ürünleri sattıkları —– yazılan yazı sebebiyle bütün satışlarının durduğunu çok büyük zarar ettiklerini, davacı tanığı olan —–alınan beyanında, internet üzerinde ticari faaliyette bulunmak istediğini, davacı şirket ile sözleşme imzalama aşamasında iken davalı …isimli internet sitesindeki yorumunu görünce sözleşme imzalamaktan vazgeçtiğini beyan ettiği, davalı tanığı —– alınan beyanında ise, davacı firma ile 2021 yılında çalıştığını, davacı firmaya üye olmak için üyelik bedeli olarak 4.720,00 TL ödediğini fakat ürün fiyatlarının yüksek olması sebebiyle kar imkanın düşük olduğunu bildirdiği, aldırılan 23/01/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre, markaya tecavüzün gerçekleşmediği, mali yönden ise 2020 Mayıs ve 2021 Mayıs dönemleri arasında ciro kaybı olduğunu fakat 2020 Haziran 2021 Haziran dönemleri arasında ise ciro artışı olduğunun görüldüğünü, itiraz üzerine aldırılan ek raporda ise esas bakımından kök görüşün muhafaza edildiğinin görüldüğü, buna göre tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, dava marka hakkına tecavüzün tespiti, maddi manevi tazminat talebine ilişkin olup, marka hakkına tecavüze ilişkin 6769 Sayılı SMK’ nın ilgili 7 ve 29. Maddesi incelendiğinde, iş bu maddelerde belirtildiği şekilde markanın davalılarca izinsiz olarak veya benzeri bir şekilde taklit olarak kullanılmadığının bu yönüyle kanun maddeleri kapsamında marka hakkına tecavüz oluşmadığı davacı tarafından davalının davalılardan . 13/04/2021 tarihinde dava dışı —– isimli internet sitesine yazmış olduğu—— içeriği incelendiğinde zira davacı tarafından yazılan bu yazının marka hakkına tecavüz oluşturduğu ileri sürülmekte olup davacı şirket ile davalılar arasında düzenlenen sözleşme kapsamındaki davalılarca ürün satışının yeterince kar getirmediğinin, bayilerle yeterince ilgilenilmediğine dair iş bu yazı içeriğinin SMK kapsamında marka hakkına tecavüz oluşturmadığı iş bu yazının haksız rekabet olup olmadığı noktasında ise davacı tarafından dava dilekçesi incelendiğinde, haksız rekabete ilişkin bir talebi olmadığı gibi dava dilekçesi içeriğinde de haksız rekabete ilişkin TTK veya ilgili kanunlarda yer alan hükümlere atıf yapılmadığı gibi bu yönde de açık bir talep olmadığı kaldı ki iş bu yazı içeriğinin hakaret veya marka hakkını kötülemekten ziyade eleştirel ve firma çalışanlarının ilgisizliğinden yakınılan marka tecavüzü ve haksız rekabete ölçüsünde sonuçlar doğurmayacak nitelikte yazı olduğu anlaşıldığından neticeten marka hakkına tecavüz oluşmadığı yönünde dosya kapsamı, bilirkişi raporu ve bu yöndeki mahkememiz kanaatine göre davanın reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 315,46 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 45,61 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 86,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiline davalıya verilmesine,
5-Marka hakkına tecavüz yönünden : Davalılar vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, takdir olunan 25.500,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
6-Maddi tazminat yönünden : Davalılar vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, takdir olunan 10.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-Manevi tazminat yönündün : Davalılar vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, takdir olunan 5.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının talebi halinde taraflara iadesine,Dair davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.